Rimmon Oluşturma zamanı: Ekim 9, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 9, 2009 Bizim zamanımızda [ ADAB-I MUAŞERET ] GÖRGÜ KURALLARI çok önemliydi.. Eminim bunları biliyorsunuzdur tabii ki..Bir gözden geçirelim istedim... Selam verme adabı, telefonda konuşma adabı, trafik adabı gibi belli başlı hayatımızın her alanında bize gerekli olan bazı temel görgü kuralları madde madde olarak ele alındı. İşte size hayatımızın her anında lazım olabilecek görgü kuralları: Telefonda konuşma adabı • Ne kadar iyi giyinirseniz giyinin, ne kadar güzel ya da yakışıklı olursanız olun, telefonda önemli olan sadece sesinizin tonu, konuşma üslubunuz ve hatta susuşunuzdur. • Eğer arayan kişi kendini tanıtmamışsa, “Affedersiniz, galiba isminizi duyamadım, tekrarlar mısınız?” veya “Affedersiniz, tanıyamadım. İsminizi rica etsem” gibi ifadeler kullanabilirsiniz. • “Mehmet Tarık konuşuyor” gibi bir ifade yerine, “Mehmet Tarık, buyurun efendim” demek bizim geleneğimize daha uygundur. • Telefona birini çağıracağınız zaman karşı tarafın kulağını acıtacak kadar bağırmak saygısızlıktır. • Telefonu açtığınızda ağzınızda sakız veya yiyecek olmamasına, sesli bir makine çalışıyorsa kapatmaya dikkat etmelisiniz. • Evinizde veya işyerinizde tanıdığınız birini aradıklarında, araştırıcı bir tavır içine girip arayanın ismini sormayın. Sadece “Ayrılmayın, haber vereyim” deyin. Çağıracağınız kişiye de, “Bir kadın sesi” gibi şeyler söylemeyin. • Telefonla konuşan kişileri mümkün olduğu kadar yalnız bırakmak zarif bir harekettir. • İstanbul, Ankara gibi metropollerde toplu taşıma araçlarında cep telefonunu kapatmak için ikaz yapıldığı halde pek dikkate alınmayabiliyor. Medeni insan şehirde yaşamayı beceren insan demektir. Medeni bir internet kullanıcısı olmak • İlginizi çeken tartışma gruplarına katılırken, konuyla alakasız iletiler göndermemeli ve düzgün sorular sormalısınız. • E-mail yoluyla göndereceğiniz metinlerde kişilerin kişilik haklarını çiğneyen ifadeler olmamalı. • Doğruluğundan emin olmadığınız veya duygu sömürüsü yapan haberleri başkalarına göndermeyiniz. • E-mail yoluyla bir ürün tanıtmak, e-maili alana çok sevimsiz gelecektir. • E-mail atarken konu kısmına mutlaka bir şeyler yazılmalıdır. • Sohbet ederken, hırçın ve kırıcı olmaktan, adeta karşınızdakine bağırıyor imajı vermekten, bazı kelimeleri büyük harfle yazmak veya harfleri uzatarak tekrarlamaktan kaçınmalısınız. • İnternet de olsa elinizden, dilinizden kimse rahatsızlık duymamalıdır. Size gelen herhangi bir mesajı, gönderenin bunu paylaşmak isteyip istemediğinden emin olmadan yollamamalısınız. • Konuşurken karşı taraf ne demek istediğinizi tam olarak anlamalıdır. İfadelerinizde net, kısa bir üslup ve düzgün bir Türkçe kullanmalısınız. Eğer siz karşınızdakinin ne demek istediğini anlamadıysanız, daha sonra yüz yüze görüşmeyi tercih ediniz. İşyerinde adab-ı muaşeret • İşyerinde kimseye “amca, dayı, ağabey, kardeş” gibi ifadelerle hitap edilmemelidir. • Medeni bir çalışan işyerinde sohbet konularına dikkat eder, argo sözlerden mutlaka kaçınır. • İş arkadaşlarının veya amirlerin odasına girileceği zaman kapıyı çalmaya, o sırada müsait olup olmadığına azami dikkat gösterilmelidir. Ziyaret edilen kişi telefonla konuşuyorsa veya misafiri varsa, acelesi yoksa görüşme ertelenebilir. • İşyerinde temizlik için her ne kadar görevliler varsa da masanızın ve odanızın düzeni kişiliğinizi yansıtır. • İşyerinde kimsenin çekmecesi, masası karıştırılmaz. İzni olmadan eşyalarının yeri değiştirilmez. • Müzik dinlenmek istendiğinde, oda arkadaşlarının rahatsız olup olmayacağını göz önünde bulundurmak görgünün gereğidir. Zira görgü bir anlamda kimsenin hakkını da gasp etmemektir. • İşyerinde kıyafetler ütülü, temiz ve düzenli, ayakkabılar boyalı olmalı. Beden temizliğine özellikle dikkat edilmeli. Ter kokusu ile kimse rahatsız edilmemeli. • Masada her zaman ikram edecek bir şeyler bulundurmak insanın zevk sahibi ve cömert olduğunu gösterir. • Bir işyerinde en can sıkıcı şeylerden biri de gizli saklı konuşmalar, imalı sözlerdir. Bu tür davranışlar ancak küçük şeylerle oyalanan eğitimsiz insanların başvurduğu bir yoldur. • Medeni bir işveren kadın erkek bütün çalışanlarının hakkını gözetir, korur. Görgünün hak boyutunu her zaman göz önünde bulundurur. Trafikte edepli olmak • Bazı gençlerin arabaları ile sokak aralarında sürat yapmaları, yüksek sesle müzik dinlemeleri adab-ı muaşerete tamamıyla aykırıdır. • İyi bir sürücü mecbur kalmadıkça asla korna çalmaz, özellikle şehir içindeyken uyuyan çocuk, hasta ve yaşlıların olabileceğini düşünür. • Özellikle acemi olduğunu anladığınız kişilere karşı dikkat dağıtıcı ve şaşırtıcı davranışlarda bulunmamalı, anlayış göstermelisiniz. • Kibar sürücüler yağışlı havalarda çukurlara biriken yağmur sularına yaklaştıklarında yavaşlarlar. • Her şeyden önce trafikte olduğunuz zaman kendinizi kontrol etmeli, suçluysanız hemen hatanızı kabul edip özür dilemeyi bilmelisiniz. Eğer, suçsuzsanız bağırıp çağırmadan karşı tarafın açıklamasını sabırla beklemelisiniz. Selam verme adabı • Selam vermede önce davranmak, selamı en güzel şekilde almak görgülü insanın en temel özelliğidir. • Selam uygun sözlerle yapılmalıdır. “Selam”, “Selamünhello”, “Ne haber?” gibi kelimeler selamın karşılığı değildir. Toplumumuzda hemen herkesin anladığı ve kullandığı selam kelimesi “selamun aleyküm”dür. • Selam verirken: Yaşı küçük olan büyüğe, mevkii düşük olan yüksektekine, yürüyen oturana, kapıdan geçen bekleyene selam verir. • Toplum tarafından sevilen değerli insanları bizi tanımasalar bile selamlamak nazik bir davranıştır. • Bizim geleneğimize has bir şekilde büyükler çocukları da selamlarlar. • Erkekler, tanıdıkları bir hanım yalnızsa ve kendilerini görmezden geliyorsa selam vermeden geçmelidir. Sofrada adab-ı muaşeret Bir kişinin terbiye ve görgüsünün en çok ortaya çıktığı yerler yemek sofralarıdır. Sofrada gösterilecek itina ile hakkınızda neredeyse yüzde yüz olumlu etki bırakabilirsiniz. Evlerinizde tercihiniz ister yer sofrası, ister gazete kağıdı, ister masa olsun, toplumsal hayatta Batılı tarzda yeme usulünün belirgin olarak hakim olduğunu göreceksiniz. Kendi medeniyet çerçevemizde de Batı medeniyet dairesi içinde de olsa medeni insan olmanın gereği her yerde aynıdır. Yanındakine saygılı olmak, kimseyi rahatsız etmemek medeni insanın en belirgin özellikleridir. Sofrada mutlaka uyulması gereken birkaç görgü kuralını şu şekilde sıralamak mümkün: • Sizden ekmek istendiği zaman elinizle değil, ekmek sepeti ile vermek daha doğrudur. • Garsondan veya yanınızdakinden bir şey isterken, “lütfen, “teşekkür”, “rica” kelimelerini dilinizden düşürmeyiniz. • Nezle olduğunuz zamanlarda yemeğe gitmemek en doğrusu olsa da, mecbur kalıp da mutlaka burnunuzu silmeniz gerektiğinde başınızı hafif yana çevirerek, yanınızdakine “affedersiniz” diyerek sessizce işinizi halletmeniz en doğrusudur. • Yemekte düşürdüğünüz çatalınızı almamalı, garsondan yenisini istemelisiniz. • Dişlerinizin arasında kalanları temizlemek için ağzınızı tıslatarak başkalarının sinirlerini germek görgülü bir hareket değildir. • Sofrada insanları iğrendirici, korkutucu, endişelendirici konulardan söz açılmamalıdır. • Zarif bir insan ikram edilen her ne olursa olsun beğenmemiş olsa bile büyük bir memnuniyetle teşekkürlerini ifade eder. • Tabakta yemek bırakmak veya içecekleri bardakta yarım bırakmak doğru değildir. • Geğirmek, kaşınmak, kulak veya burun karıştırmak, tırnaklar ile oynamak, elini ayakkabıya değdirmek, kıl koparmak normalde de asla yapılmaması gereken davranışlar olduğu gibi, medeni bir insanın sofrada asla yapmayacağı şeylerdir. • Ev sahibinin her türlü dikkatine rağmen yemekten çıkan istenmeyen bir şeyi göstermeden almalı, üzerini bir şeyle örtmelisiniz. • Yemek yerken bardağınızın çok kirlenmemesi için sık sık peçetenizi ağzınıza dokundurabilirsiniz. • Bir şey içerken bir kerede içmemeye ve bitirdikten sonra “ohh” gibi sesler çıkarmamaya dikkat etmelisiniz. • Yemekten sonra sofranın toplanma işi size ait değildir. Eğer davet sahibi çok yakınınız ise ve izni varsa yardım teklif edebilirsiniz. -Alıntıdır- 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2009 paylaşım için teşekkürler, bu kurallar her zaman gerekli ya, bu bireyin önce kendine, sonra da toplumda bir birey olma gerekiği, diğer insanlara olan saygısıdır. teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2009 Gayet ve yerinde bir başlık olmuş. Ve unutmayalım ki bütün bunların temelinde önce kendimize saygı yatar. Başkalarına yaptığımız kabalıklar ve saygısızlıkları aslında kendimize yapmış oluruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.