eisenheim Oluşturma zamanı: Ekim 19, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 19, 2009 Hiç kimseyi özleyecek kadar sevmiyorum kendimi. O yüzden sevdiğim her kadını, bırakıp gittiğim her şehri, katlayıp arka cebime koyduğum, ayılınca bulamadığım her şiiri bir daha asla hatırlamıyorum. Yalnızca kadınları, şehirleri şiirleri değil, kendimi de unuttuğumu gösteriyor bu. İnsan en çok kendini terk ediyor. Aşk anlatan filmlere bir bilet alıyorsak ve karanlık bir salona girip filmin başlamasını bekliyorsak terk edilmişiz demektir. Hem de bir başkası terk etmemiştir, düpedüz kendimiz terk etmişizdir, kendimizi. Dışarıda sevişebileceğimiz onca yer vardır oysa. Sinema solunuysa karanlıktır. Senarist başarılıysa iyi bir öyküsü, bir kurgusu vardır filmin, oyuncular başarılıysa çok gerçekçi oynamışlardır rollerini kameralar başarılıysa çok güzel açılardan, çok etkileyici sahnelerden göreceğimiz kesindir. Film bizi oturduğumuz koltuktan alıp bambaşka dünyalara savuracaktır. Hiç farkında değilizdir ama; aslında kendi hayatlarımız bambaşkadır! Oysa soğukta, bir sokak arasında sevgilinin çatlak dudaklarına kaçamak bir öpücük konduran kişinin cebimde bir değil, iki bilet vardır. Gören olur diye kaçamak, tedirgin bir öpücük kondurur önce; ama dudaklar birleştiği anda kim görürse görsün; hararetle emme işlemi başlar. Eğer cebindeki iki biletin farkındaysa insan, ne soğuğa ne de sokağa aldırır; ortalıkta sevişir. Bir daha da gitmez aşk filmlerine. Sinema salonunu dolduranlarsa yalnızdır, yaralıdır. Her zaman tek bir bilete yetecek kadar cesaretleri vardır. Cebinde iki bileti olanlarsa sokaklardadır zaten. Aşk asla filmler gibi yaşanmaz. En gerçekçi filmde bile ince ince hesaplanmış, nakış gibi işlenmiş bir kurgu vardır. Kurgu işte; adı üstünde, kurulan şey. Giriş, gelişme, sonuç falan... Gerçek yaşamdaki aşkta bu bölümlere rastlayamayız. Rastlasak da bu sırayla ilerlemez aşk. Örneğin giriş bölümü aşkın sonunda olabilir.En baştan girilirse belki işin heyecanı kalmaz, gizemi bozulur, hiç girmezsen de platonik aşk olur, o da sıkar tabii. Gelişme diye bir şey yoktur aşkta. Çünkü gelişme bir sürekliliği içerir aşkta ise sürekli olan hiçbir şey yoktur. Bir gelişir, bir geriler, karışık, karmakarışık olur hayatın. Filmlere en benzemeyen yanı da sonuç bölümüdür aşkın. Filmin sonunda ışıklar yanar, salon aydınlanır ve kalabalığa karışırsın. Aşkın sonunda ise yapayalnız kalırsın. Aşk filmine iki kişilik bilet alınmaz. Zaten iki kişilik aşk da olmaz. İki kişinin birbirine aşık olabilmesi için üçüncü kişi şarttır. Issız bir adadaki iki kişi sevişebilir, kavga edebilir, yemeğini paylaşabilir, beraber şarkı söyleyebilir... ama aşık olamazlar. Aşk, bir başkasına "rağmen" yaşanan bir duygudur. Düşünebilecek başkaları da varken yalnızca onu düşünmek, sevişebilecek başkaları da varken yalnızca onunla sevişmektir. O yüzden aşk, en az üç kişiliktir. Peki aşk filmine üç kişilik bilet alınabilir mi? Alınır tabii. Üç, dört, yada beş kişilik... O zaman grup olarak sinemaya gidilmiştir, bu da çok doğal, hatta eğlenceli bir durumdur. Tek kişi yalnızlıktan, böyle bir kalabalık ise birlikte eğlenme isteğinden aşk filmine gidebilir, çok normal. Ama birbirine aşık olan iki kişi asla aşk filmine gitmez. Çünkü filmin konusunun hayatın konusuna hiç benzemediğini yaşayarak öğrenmiştir onlar. Tesadüf bu ya; cebinde tek bir biletle sinema salonuna girip, koltuğa kurulup filmin başlamasını beklerken yine cebinde tek bir bileti olan biri gelip yanınıza oturabilir. Sokakta karşılaşsanız belki aşık olacaksınız birbirinize. Ama iki saat boyunca yan yana oturursunuz, soluklarınız birbirine karışır ve hiçbir şey hissetmezsiniz. Oturup filmi izlersiniz paşa paşa. Nedeni çok basit, yan yanasınız ve tam karşınızda bir perdede olup biteni seyrediyorsunuz yalnızca. http://img526.imageshack.us/img526/4159/mavitunakumraladaal6.jpg Aşkta karşı karşıya olabilirsiniz, yada arka arkaya, o kadar. Aşk, asla yan yana olmamaktır... ALTAY ÖKTEM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.