serpentine Oluşturma zamanı: Ekim 30, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 30, 2009 http://img691.imageshack.us/img691/2730/rusreich5ax.jpg 1- SOVYET DÖNEMİ SİYASİ PARTİ TARİHSEL SÜRECİ “Topluluk bağlarının çözülmesi, artan yanlızlık gibi gelişmeler komüniter akımın gelişmesine zemin hazırlamıştır. Bireycilikten bencilliğe dönüşen ve çıkarların ön plana çıkmasıyla sosyal çevre bağları aşınarak demokrasi oluşamamış, devleti siyasi alanda nötr saymıştır” (Çağdaş siyasal akımlar, sf 261-262 aytekin yılmaz) http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/yuzyil/images/1910-1919/Image48001.jpg Bu dönemde, “Çatışmanın başladığı yerde siyaset de başlar” (Siyaset'in toplumsal tabanı sf11 ahmet yücekök) siyasal zeminle; “Atomize olmuş, parçalanmış insanlardan oluşan yığın toplumunu kolay güdülen ve istenilen yöne götürülen durumdan kurtarmak için örgütlenmek gerekir. Eşit fikirler ve çıkarlar doğrultusunda güç birliği yapan örgütler, iktidar olma amacını oluşturduğunda siyasi partiler ortaya çıkar” (Siyaset'in toplumsal tabanı sf90 ahmet yücekök) http://www.kurtuluscephesi.com/ekim/ekim5.jpg a- Ekim Devrimi : Sosyalizm inşaası amacıyla, Bolşevik Parti, ikili siyasal sistemde Sarayı bombalaması ile başlayan kanlı bir iç savaşla geçici hükümet devrilerek, Lenin önderliğinde iktidarı Bolşevik Parti yönetimi ele geçirdi. Toplumu sınıfsız hale getirmek amacıyla sosyalizm inşaasını hedeflemekteydi. Ekim devriminden 1yıl sonra, ikili siyasal sistemde bulunan “ Sosyalist Devrimciler ve Menşevikler” partileri sert bir müdaheleyle kapatmıştır. “Lenin, Sovyet devleti ile parti arasında gözle görülür ayrım yapmıştır” (İhtilaller ve darbeler tarihi sf431 sabiha bozbağ) b- Bolşevik Parti içinde, parti içi muhalefet : b1- 1919' da, bürokratik merkeziyetçiliğin çok güçlü olduğunu ve işçi sendikalarına özerkliğinin verilmemesini eleştiren muhalefet yapıldı. Muhalefeti: “Devrimin tamamlanması için askeri disiplinle parti yönetilmeli” diyerek muhalefetin sesi kesildi. b2- Sendikaların hükümetleştirilmesi, hükümetlerin sendikalaşmasını savunan muhalif taban etki alanını genişlettiğinde; Lenin, parti içi gruplaşmayı yasakladı. http://www.gercekgundem.com/img/news/leman30agustoskapak1.jpg Sovyetler Birliğinde güçler birliği esası benimsenmiştir. Bunalımlarda rejime sahip çıkmak ve sorumluları uyarmak görevi de partiye verilmiştir. Muhalefet olmadığından tek parti diktatörlüğü egemendir. Lenin ve stalin dönemleri içinde reform çalışmaları olsa da sorunların üstü örtülmekten başka bir gelişim yapılmadı. c- Atatürk döneminde Türkiye ile ilişkiler : Millî Mücadele başladığında, Türkiye, Sovyet Birliği dışında, zamanın hemen tüm büyük devletleri ile mücadele etmek durumunda kalmıştı. Bu nedenle Mustafa Kemal’ in Sovyet Birliği ile işbirliği yapması ve bu devletin yardımını istemesi doğal bir durum olarak ortaya çıkıyordu. Farklı bir dünya görüşünü ve devlet biçimini kabul etmiş bulunan Sovyet Birliği ile işbirliği yapılmak istenmesinin hiçbir ideolojik yanı yoktu ve günün şartları bunu gerektiriyordu. Ankara hükûmeti, İngiltere ve müttefiklerine karşı giriştiği istiklal mücadelesinde Sovyet Rusya’yı bir denge unsuru olarak kullanmaya çalışıyordu. İngiltere'nin desteklediği bağımsız devletler (Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan) aracılığı ile Sovyetler, Bakü petrollerinden yoksun bırakılmıştı. Kafkasya’da kurulan baraj ancak Türkiye ile işbirliği yapılarak yıkılabileceğini, Emperyalist devletlerle savaşan tüm devletleri destekleme politikası Sovyetler Birliğindeki parti liderlerince düşünülmekteydi. http://img691.imageshack.us/img691/5411/dunya2.gif Mustafa Kemal, Lenin’le anlaşarak; Moskova Anlaşmasıyla: 1-Boğazlar sorunu, 2-Doğu sınırı, 3-Osmanlı-Çarlık Rusya anlaşmalarının yükümlülüklerinden kurtularak batıdaki savaşına önemli derecede kaynak yaratmış oldu. Atatürk, Sovyetlerin güveni artırarak yardımın devamını sağlamak, hem de yurt içindeki komünist hareketleri denetim altına alabilmek için kendi eliyle komünist bir parti kurdurdu. 18 Ekim 1920’de kurulan Komünist Fırka, fonksiyonunu tamamladıktan sonra kapatıldı. Sovyetler Birliği totaliter tek parti yönetimiyle yönetilmiştir. Totaliter Partiler, toplumun tümünü kavrayan ideoloji geliştirmeksizin katıdır. http://www.turkey.mid.ru/0img/20-30gg/foto%2012.jpg 2- PUTİN DÖNEMİ SİYASİ PARTİLER Buchanon: “Örgütlenme veifade özgürlüğü, insanlara istedikleri toplulukta yer alma ve yeni topluluk kurma imkanı tanır.” Kant: “Hakkın kaynağı özgürlüktür” Çeçen savaşının getirdiği zorluklar ve gelir dağılımdaki bozulma, enerji kaynakların oligarkların eline geçmesiyle yeni zenginlerin ortaya çıkması ve buna bağlı olarak gelir dağılımındaki bozulma, ahlaki çözülme, mafyalaşma, vs. Rus Halkın gözünde, Yeltsin'in popülaritesinin tükenmesine yol açmıştır. Para fiziksel bir gerçek olmaktan çok sadece kavram olarak vardı. Taşradakiler için uzun kış ayları boyunca tüketilmek üzere yazın toplanan lahana ve patates, paraya kıyasla daha elle tutulur şeylerdi. Rus halkının birçoğu daha fazla istikrar uğruna daha az özgürlüğü yeğlemekteydi. Neo-kantcı(Liberal) Yeltsin ve Gorbaçov döneminden sonra; “Normlara bağlılık zayıfladıkça suç ve aykırı tutumlar artar” (Siyaset'in toplumsal tabanı sf89 ahmet yücekök) insanların çoğunun siyasetle ilgilenmediği, yetmiş yıldır tek partili sistem nedeniyle hangi görüşten olursa olsun siyasi partilerin güven vermediği bir ortamda yeşeren mütevazı ekonomik gelişmeler zemininde Putin ortaya çıktı. Kremlin’ in Putin’ i desteklemek için kurduğu Birlik partisi 2001 yılında, 1999 meclis seçimlerinde rakibi olan Primakov ve Luzkhov’un partisiyle birleşip Birleşik Rusya adını aldı. Partinin daha önce olduğu gibi, ideolojiye ihtiyacı yoktu. Ortada yasamaya ilişkin bir program da yoktu; tek söylem Rusya’ nın büyüklüğü üzerineydi. Başarı için yapılacak tek şey partinin Putin’ in imajıyla birleştirilmesiydi. http://www.daplatform.org/images/content/101x71_haber_NATO_Zirve.jpg Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile dünya üzerinde yaşanan trajediler sadece Rusya ile sınırlı kalmamış ve Rusya'da çok daha derin sorunlar yaşanmıştır. Trajedilerle girilen siyasal seçimlerle Putin seçimi kazanmıştır. Sovyetler dönemi sonrası geçen çalkantılı ilk on yıl, 2003 ve 2004’te yapılan gözetimli seçimlere Putin, Rusya’ nın bin yılı aşkın tarihinde ikinci seçilmiş devlet başkanı olarak Kremlin’e çıktı. a- İktidarın yolu basını yönetmekten geçiyor : Putin’ in başkanlık döneminde karşılaştığı ilk gerçek kriz Kursk denizaltı faciasıydı. Tatbikat sırasında batan denizaltıda mahsur kalan denizcilere ulaşılamadı ve Rus ordusunun ve hükümetinin paranoyası nedeniyle 118 kişilik mürettebatın hayatına mal oldu. Hükümetin kurtarma çalışmaları konusunda aldığı yanlış tutum, Rus halkının güveninin sarsılmasına neden oldu. Ölen askerlerden birinin acılı annesinin ordu yetkililerine isyan ederken görevli bir hemşire tarafından enjeksiyonla uyutulması Rus ulusal kanallarında naklen yayınlandı. Hükümet halkını susturmak için uyuşturmakla suçlandı. http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/40681000/gif/_40681602_kursk_inf416.gif Kursk için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Putin her yerde televizyonların satın alınmış olduğunu ve yalan söylediklerini haykırıyordu. Putin, bundan sonra Tv'lerin sonunu hazırlayarak ORT, Kanal 1 ve NTV hisselerinin devlete intikal etmesini sağladı. Sonuç olarak bağımsız televizyonculuğu da bitirmiş oldu. Putin, başkanlığın devamlılığı için etken olarak televizyonun gücünün farkına varmıştı ve bu “gücün kontrolünü başkalarına bırakmamak harekete geçti” (Siyasal iletişim yolları sf315 ferruh uztuğ). Özel bir televizyon kanalı olan ve politik açıdan yüksek potansiyele sahip NTV’ i devletleştirmek üzere harekete geçti. NTV yayınlarının Yeltsin’in tekrar seçilmesinde büyük payı oldu. NTV stüdyolarına güvenlik güçlerince, dolandırıcılık iddiasıyla bir baskın düzenlendi. Savcılık, Kanal patronunu tutuklayarak, serbest kalmak istiyorsa NTV’den vazgeçmesi gerektiğini belirtti. NTV sahibi özgürlüğüne kavuşmak için NTV’ yi gözden çıkardı. Hakkındaki yurt dışına çıkma yasağı kaldırıldı ve hemen bir uçağa atlayıp ülkeden ayrıldı. Böylece NTV Kremlin’e teslim edilmiş oldu. http://www.anahaber.com/resim/68257226.jpg İtiraz edilemez bir çoğunluk sağlanmak amaçlanıyordu. Kremlin’in kontrolünde olan üç büyük ulusal kanalı muhalif partileri karalamak üzere seferber etmişti. Televizyon toplum üstünde kontrol amacıyla propaganda aracı olarak kullanılıyordu. http://lordoftheflies.org/img/beslan-91.jpg b- Beslan: Tarihi bir milat Çeçenlerin okul baskınından sonra, Rusya’ nın seksen bir bölgesinde valilik seçimlerini kaldırdı tüm valileri kendisinin atayacağını duyurdu. Ayrıca parlamentoda bağımsız vekil uygulamasını sonlandırdı. Bunun yerine kendi kukla partileri tüm vekil adaylarını seçecekti. Tüm bu düzenlemeyi gelecekteki krizleri önlemek adına alınan terörizm karşıtı bir uygulama olarak nitelendirerek meşrulaştırdı. Putin’in istediği hukuk sistemi hukuk üstünlüğüne değil devletin üstünlüğüne dayanıyordu. c- İstikrar tamam, sıra ilerlemede... Kremlin, muhalefeti ezip geçmek için elinden geleni yapıyordu. Hatta yeni oluşumlara destek oluyordu. Komünist Partiye gidecek oyları çekecek yeni bir alternatif yaratma amacıyla küçük partiler arasında koalisyon oluşturulmasını sağlama çabasındaydı. Kremlin, kurduğu küçük partilerin Komünistlerin oylarını bölmekten öteye giderek kendi başına bağımsız bir siyasi güce dönüşebileceğinden çekinmeye başladı. Seçime çok az kala küçük partilerin yayın hakkı kaldırıldı. Adeta bir maskaralığa dönüşen seçim süreci Rusya’da demokrasinin nasıl manipüle edildiğini gösteriyordu. Özgür olsa bile adil olmayan seçimde Birleşik Rusya partisi oyların %37’sini alarak meclise girdi. Sonuçlara göre Komünistler %13 oy aldı. Daha üç ay öncesine kadar var olmayan bir parti olarak Anavatan Partisi %9 oy aldı. Adıyla hiç uymayan diğer aşırı milliyetçi parti Liberal Demokratlar ise %12 ile tarihlerinin rekorunu kırdı. Demokrat sağ partiler ise %4’lerle yolda kaldı. Meclisin üçte ikisi kontrol altındaydı. Artık Kremlin her istediğini yapabilirdi. Rusya’ da siyaset bitmiş sayılırdı. Tek partiye yoğunlaşan bu sistem devlet organlarındaki kadrolaşmayla birlikte tüm araçlara sahipti ve istediği yönde kullanabilecek güce sahipti. Bu seçimler göstermiştir ki, Putin artık Rusya siyasetinin neredeyse yegane referansı haline gelmiştir. Hegomonya: birden fazla parti bulunduğu halde fiilen sadece 1tanesinin iktidar olduğu sistemdir Putin İdeoloji silahını bırakarak enerji silahıyla Rus ekonomisini geliştirmektedir. d- Putin' in sınırları nelerdir? Beslan faciası, faili mechul muhalif kişilerin cinayetleri, sağlık sisteminin işlememesi, Kursk faciası, sivil toplumun etkisizliği, eski rusyadaki devletlerde kalan rus nüfusunun azınlık olarak ezilmesiyle AB'nin görmezden gelmesi, moskov-st.petersburg dışındaki gelir uçurumu, BDT kökenli büyük göç, etnik milliyetçilik, alkolizm... e- Putin' in partisinin dış politikaları nelerdir? 1-Avrasyacı yaklaşımların etkin oldukları dönemler yaşanmaya başlanmıştır. Bu sayede, Batının tehditleri; onların idari kontrolü altına girmiş olan Gürcistan ve Ukrayna'nın üzerinden yürütülen politikalarla karşılanmaya çalışılmaktadır. 2-Karşıt güç Avrupa Birliğidir. 3-Hâkimiyet alanı merkez bölgedir. 4- Denge politikaları izlemektedir 5- Ortodoks din motifi” (milli çözüm dergisi) Rusya Avrupa sahnesinde yerini aldi. Öyle aldi ki, NATO üyesi olmak istedi, gözlemci olarak katilma hakkini elde etti. Oysa, NATO sadece Sovyet tehdidine karsi kurulmustu. Simdilerde ise, uzun vadede AB zenginliginin disinda kalmak istememektedir. John Le Carré: “Rusya’nın tüm içtenliği ve çocukluğu ile Batılı olmak istediği”, fakat büyüklerin oyun parkına girmek için de oyuncaklarını teslim etmeyeceğidir. Duma, 450 milletvekilinden oluşmaktadır. 2 Aralık 2007 seçimlerinde, ilk defa bütün adaylar nispi temsil usülüne göre parti aday listelerinden seçilmiştir. Seçime katılan partilerin meclise girmek için geçmeleri gereken baraj %5’ten %7’ye çıkarılmıştır. Şu anda Duma’nın en büyük grubu iktidar yanlısı Birleşik Rusya' dır. Bir başka etkili grup komünistlerdir. Üçüncüsü milliyetçi Vatan grubudur. Rusya Liberal Demokratik Partisi dördüncü konumundadır. ----------------------------------------------------------------------- Konuyu aramalarımda bulamadım.Bir blog sitesinden alınmıştır.Kaynakça olarak şunlar gösterilmiş. Kaynakça YILMAZ Aytekin; Çağdaş Siyasal Akımlar YÜCEKÖK Ahmet; Siyaset'in Toplumsal Tabanı AKTAN Coşkun Can; Demokrasi, poliarşi, demarşi ÖZBUDUN Ergün; Siyasi Partiler UZTUĞ Ferruh; Siyasal İletişim Yönetimi BOZBAĞLI Sabiha; İhtilaller ve Darbeler Tarihi KÖKSAV, Milli Çözüm (İnternet Kaynağı) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.