Lucky Oluşturma zamanı: Kasım 3, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 3, 2009 Türk mitolojisinde başrol oynayan tanrı ve tanrıçaların sıfatları, işlevleri ve isimlerinin etimolojik anlamları, yukarıdaki gezegen ve gezegensel sıralamaya uygunluk göstermektedir. Buna göre; Satürn Kara-Han, Jüpiter Ülgen, Mars Kızagan Tanrı, Venüs Umay (Ayızıt), Merkür Mergen Tanrı’yı karşılamaktadır. http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHfWlRfymI/AAAAAAAAAK4/yi99j1yIwxg/s320/akana+copy.jpg AK ANA Sonsuz sulardan çıkıp, Ülgen’e yaratma emrini veren ve tekrar sulara dönen tanrıça ak anadır. Altay Türklerinin inancına göre, ışıktan bir kadın hayali şeklindedir. Ülgen ilk yaratılış ilhamını Ak anadan alır ve dünyaya destek olması için üç tane de balık yaratır. Türk mitolojik görüşlerine göre Ak ana boynuzlu olarak betimlenir. Eski çağlarda Ana tanrıça heykelcikleri de boynuzlu olarak simgelenmiştir. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHengvAJPI/AAAAAAAAAKg/Xw4Bl2kvdPc/s320/karahan+copy.jpg KARA-HAN (KAYRA-HAN) Altay Türklerine göre gökyüzündeki tanrıların en büyüğü Kara Han’dır. Kara Han 17. katta oturur. Bütün Tanrıların babasıdır ve oradan evrenin kaderini tayin eder. Eliade’ya göre Kara Han dünyanın yaradılışı ve sonu gibi konularda daima ön plandadır .Kara-Han yeryüzünü yarattıktan sonra dokuz dallı bir çam diker ve 16. kata oğlu Ülgen’i oturtur. Kara-Han, dokuz kişinin bu dallardan türemesini, dokuz ulusunda buradan meydana gelmesini ister. Kara-Han, insanoğlunun “ata” ve “ana”sıdır. Şamanlara göre Kara Han’ın Ülgen, Kızagan, Mergen adında üç oğlu vardır. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHd_60DIrI/AAAAAAAAAKQ/oPakZ7ZzhbY/s320/%C3%BClgen+copy.jpg BAY-ÜLGEN Bay Ülgen göğün 16. katında Altın dağda ikamet eder ve altın bir taht üzerinde oturur. Tahtı ay ve güneşin ötesindedir. Ülgen, gök cisimlerini yönetir, yağmur yağdırır, gök gürültüsü ve yıldırımları da o gönderir. Tanrı Ülgen biri ak biri kara taşla gelerek ateşin nasıl yakılacağını insanlara öğretmiştir. Eliade’ya göre gök gürültüsü ve şimşek tüm mitolojilerde gök tanrının silahıdır ve yıldırımıyla vurduğu yer kutsallık kazanır. Ülgen iyilik yapmayı sever. Ülgen’in kendisi, kızları ve oğulları insan şeklindedir. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHdYU8B2MI/AAAAAAAAAKA/_bLoatDR1sI/s320/k%C4%B1zagan+copy.jpg KIZAGAN TANRI Ülgen’in oğludur. Göğün 9. katında oturur. Çok kuvvetli tanrı anlamına da gelir. Roux’a göre 9. Kat Mars’ın konumlandırıldığı gök katıdır. Kızagan Tanrı, Banzarov’a göre, savaş tanrısıdır. Onlarca tehlikeli geçitlerde orduyu yönetmek ve düşmanı yenmekte, bu koruyucu ruhun yardımı olur. Altay Kamı göğe çıkarken Kızagan Tanrı’yı “kırmızı yularlı, kızıl erkek deve sırtında, gökkuşağı asalı baba!” diye çağırır. Buna bakarak, onun kırmızı renk ile simgelendiği sanılmaktadır. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/Sf_uIlE6gTI/AAAAAAAAAMs/TCCXU-kDtZk/s320/erlikcopy.jpg ERLİK HAN Erlik korkunç bir ihtiyardır. Gözleri ve kaşları kömür gibi kara, çatal sakalı dizlerine kadar uzamış, yaban domuzunun azı dişlerine benzeyen bıyığı kulakları üzerine yerleşmiş, çenesi tokmağa, boynuzları ağaç köklerine benzer. Saçları kapkara ve kıvırcıktır. Bir Şaman duasında: “bindiği kara küheylan, döşeği kara kunduz derisinden, beline kuşak yetişmez. Göz kapağı bir karış, bıyığı ve sakalı kara. Kovası kişi göğsünden, kadehi insan kafatasından, kılıcı yeşil demirden, kürek kemikleri yassı demirden, dizgini kara ipekten, kamçısı kara yılan” denmektedir. Beş oğlu iki kızı vardır. Kurban olarak koyu renkli at kesilir . İnsanlara kötülük eden bir yer altı tanrısıdır. Mitlerde Erlik tasvir edilirken körük, çekiç ve örs motifleri de birlikte geçer . Erliğin yer altında damı demirden, ocağı balçıktan yapılmış bir sarayı vardır. Bu sarayın önünde gümüşten bir tahtı vardır. Kılıcı yeşil demirden, kalkanı yassı demirden yapılmıştır. Eyerlenmiş dokuz boğası vardır . http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHc1voP04I/AAAAAAAAAJw/AxKsAM8yPxk/s320/mergen+copy.jpg MERGEN TANRI Her şeyi bilen, akıllı Mergen Tengere Göğün 7. katında oturur. Mergen kelime anlamı olarak okçu nişancı anlamına gelir. Bu anlamda Mergen, Yunan mitolojisindeki Hermes’i (Merkür) anımsatır. Hermes, akıl tanrısıdır ve bütün bilgilere sahip tanrı olarak kabul edilir. O karanlığın güçlerini yenen tanrıdır, çünkü “o her şeyi bilir ve her şeyi yapabilir”. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHcKf5GL8I/AAAAAAAAAJY/up1Q3215P1Q/s320/umay+copy.jpg UMAY ANA Umay, çocukları ve hayvan yavrularını koruyan bir tanrıçadır. Arkeologların Altaylarda buldukları seramik ürünler üzerindeki resimlerde Umay ana üç boynuzlu olarak betimlenir.Orta Asya da bazı arkeolojik buluntulardan anlaşıldığına göre Umay ana motifi, beyaz saçlı ve beyaz giyimli olarak, insanbiçimci bir görünüm sergilemektedir. Kuş kılığında kanatlı bir kadın görüntüsü de vermektedir. Altay Türkleri onu göklerden inen gümüş saçlı, güzel yüzlü bir kadın olarak düşünmüşlerdir. http://4.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHa9hkWcuI/AAAAAAAAAI4/RPE6mIwSZU0/s320/yay%C4%B1k+copy.jpg YAYIK HAN Şaman duaların da Yayık şöyle tasvir edilir. “Ülgen beyin habercisi, kızıl bulut kenarlı, gök kuşağı dizginli, solgun şimşek kamçılı, gökten haber alan Ak Yayık, üç boğumlu Ak Yayık, altın kenarlı Ak Yayık”.Tuva Şamanları “ak eren” ismini kullanır. Yayık büyük tufandan sonra gökyüzüne çıkıp Ak Yayık adını alır. Güney Altaylılar ona “yaratıcı” ve “gök oğlu” adını vermişlerdir. Tölösler “koruyucu” adını verir. Ülgenin oğlu veya kızı olarak da düşünülür. Yayık sözcüğünün kökü “parçalayarak kurban vermek” anlamına gelen “yay” ile ilişkilendirilir. Mitolojik bir varlık olarak kocaman bir ejderha görünümündedir. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHaM604O1I/AAAAAAAAAIo/P8TjY364adk/s320/karl%C4%B1k+copy.jpg KARLIK Suyla ile birlikte görülen ve onunkine benzeyen görevi olan bir ruhtur. İşareti dumandır. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHZs13IvBI/AAAAAAAAAIY/LKjC2PS_QZA/s320/suyla+copy.jpg SUYLA Güneş ve Ay’ın kırıntılarından yaratılmıştır. Altay Türklerine göre Suyla, at gözlü, kartal gagalı, eşek kulaklı ve yılan saçlıdır. Ağaçkakan Suyla’nın sembolüdür. Ülgen’e Yayıkla birlikte kurbanın ruhunu ulaştırır. İnsanların hayatını kontrol eder ve bir değişiklik olduğu zaman Ülgen’e bildirir. Bundan dolayı iki dilli de denir. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHZQR_ya7I/AAAAAAAAAII/-asyG-n5b-E/s320/utkucu+copy.jpg UTKUUÇİ Kurbanı Ülgen’e ileten bir ruhtur. Güler yüzle karşılayan anlamına gelir. Gökyüzünde yaşar, Ülgen’e en yakın ruhtur. Şaman altın kazıktayken Utkuuçi’dan kazları alır ve yeryüzüne döner. http://4.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHYxWK70qI/AAAAAAAAAH4/jLILALWJB8k/s320/ay%C4%B1s%C4%B1t+copy.jpg AYIZIT Ayzıt güzelliğin sembolüdür. Bu anlamda Sümer ve Yunan mitlerindeki İştar ve Afrodit’e (Venüs) benzer. Süt gölünden getirdiği damlayı çocuğun ağzına damlatır ve çocuğa ruh verir. İnsan yavrularını, kadınları, hayvanları ve hayvan yavrularını korur. Simgesi, Kuğu kuşlarıdır. Ayısıt’ı simgeleyen kuğular kutsal sayılır ve dokunulmaz. Kuğu aslında kutsal bir kızdır. Bu kız kuğunun beyaz tülünü üzerine giyince kuğu, çıkarınca kız olur. Ayızıt. gökten gümüş tüylü bir kısrak suretinde iner. Yele ve kuyruklarını kanat gibi kullanır. Ayzıt şaman dualarında şöyle tarif edilir. “Başında ak gökten ak bir kalpak, çıplak omuzlarında ak gökten bir atkı, baldırına kadar siyah bir çizme. Bu şekilde bir kayaya yaslanarak uyumuştur veya ormanda dolaşmaktadır”. http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHX_jK_P_I/AAAAAAAAAHo/ICC4tJ1uYf8/s320/ay%C4%B1s%C4%B1t+k%C4%B1z3+copy.jpg http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHXlZm47SI/AAAAAAAAAHY/G5G4bh_1zh4/s320/ay%C4%B1s%C4%B1t+k%C4%B1z2+copy.jpg AYISIT'IN KIZLARI Ayızıt’ın sarayının kapısında ellerinde gümüş bakraçlar olan yasakçıları vardır. Yazın şamanlar ak elbise, kışın kara elbise giyerek Ayzıt bayramını kutlarlar. Eliade’ya göre yasakçıların ellerinde gümüş kamçıları vardır ve kötü insanları içeri almazlar. http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHWzI8FOvI/AAAAAAAAAHA/tgNXiygv9pc/s320/o%C4%9Fuz+copy.jpg OĞUZ KAĞAN Bazin, eski Türklerde biri ata kurt, diğeri de ata boğa üzerine kurulu “ikili kökeni” yansıtan farklı iki gelenek olduğunu söylemiştir. Oğuz’a adını veren ata da bir boğadır. Oğuz, bütün yaşamı boyunca kurdun korumasına ve rehberliğine başvurmuştur. Oğuz kağan destanında Ay, Oğuz’u doğuran tanrı olarak sunulur. Bu da Oğuzun Tanrı oğlu olduğu fikrine götürür. En eski çağlardan beri tanrısal kahramanların işaretleri boynuzlu bir taçtır. Orta çağ minyatürlerinde Oğuz Kağan ve oğulları boynuzlu olarak tasvir edilir. Campbell’a göre, Boğa, “Kutsal Ay Boğası” olarak bilinir. Boynuzları Ay’ın alegorisidir ve Tanrının sembolüdür. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHVnsOs4zI/AAAAAAAAAGw/XU2OqzBxStc/s320/g%C3%B6k+e%C5%9F+copy.jpg http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHVT2UTlFI/AAAAAAAAAGg/gS3kogneEmI/s320/a%C4%9Fa%C3%A7+e%C5%9F+copy.jpg OĞUZ'UN EŞLERİ Efsanede, Oğuz kağan, ava gider. Bir gölün ortasında, önünde bir ağaç ve ağacın oyuğunda bir kız vardır. Kız muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Saçları akarsular gibi, gözleri maviydi ve inci gibi dişleri vardır. Oğuz kağan bu kızı alır ve “gök”, “dağ”, “deniz” adında üç oğlu olur. Günlerden bir gün gökten mavi bir ışık düşer. Bu ışık, güneş yada aydan daha parlaktır. Oğuz Kağan yaklaşır ve bu ışığın ortasında bir kız olduğunu görür. Kız olağanüstü güzelliktedir. Başının tepesinde, sanki kutup yıldızı gibi ateşten bir ışık demeti vardır.. Oğuz kağan kızı görünce sever ve onu alır. “gün”, “ay”, “yıldız” adında üç oğlu olur. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHU4EzH4jI/AAAAAAAAAGQ/cYa5wqja0jw/s320/ayka%C4%9Fan+copy.jpg AYHAN Oğuz Kağanın oğludur ve ongunu kartal’dır. Türklerde kartal sürekli olarak hükümdarlık ongun’u olmuştur. Altay Türklerine göre, Ay-ata göğün altıncı katında oturur ve Ay ile sembolize edilir. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHUN15E5AI/AAAAAAAAAGA/C68Lbf7vGsA/s320/da%C4%9Fhan+copy.jpg DAĞHAN Oğuzun oğullarından olan Dağhan’ın ongunu üç kuştur. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHTuUwOP4I/AAAAAAAAAFw/9ARR0I-5Wpw/s320/denizhan+copy.jpg DENİZHAN Oğuzun oğullarından biridir ve ongunu çakır (çağrı) kuşudur. Çakır, mavi gözlü, “mavi-deniz” ve “beyaz-mavi-deniz” türünden bir kuştur. Uygur sanatında Basaman isimli alp-tanrı, kuzey yönü, Merkür (su yıldızı), su unsuru ile alakalı görülür ve bu Alp-tanrının tuğu yırtıcı hayvan kuyruklarından oluşmuş olarak resmedilirdi. Elinde tuttuğu kargı ise üç dilimlidir. http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHTOBAZkgI/AAAAAAAAAFg/MvvnJcullso/s320/g%C3%B6khan+copy.jpg GÖKHAN Oğuz’un oğullarından biridir ve ongunu sungurdur. Türklerde kartal hükümdarlık sembolü olurken, sungur, sıklıkla tigin unvanlarında kullanılır. Kaşgari’nin büyük bir yırtıcı kuş olarak tanımladığı sungur, maviye çalan beyaz kuşlar arasındadır. Pelliot Çin’de su kuşlarını avlamakta kullanılan sungurun, “deniz mavisi” türünden olduğunu söyler. Moğollar aynı kuşa “mavi yırtıcı kuş” derler. http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHSuDcVB7I/AAAAAAAAAFQ/qnbP71agCFU/s320/g%C3%BCnhan+copy.jpg GÜNHAN Oğuz’un oğullarındandır ve ongunu şahindir. Gün han Oğuzun göksel eşinden olan en büyük oğludur. Oğuz Kağan sembolik olarak bulduğu altın yayı Günhan, Ayhan ve Yıldızhan arasında pay eder ve kendisinden sonra hakanlık tahtını Günhan’a bırakır. Günhan kendisi için altın bir çadır kurdurur ve kendi yönü olan sağ tarafa kırk kulaç yüksekliğinde bir direk ve onun tepesine de altın bir tavuk oturtur. Pelliot’a göre Günhan, Güneşi karşılar ve Güneş hanı anlamına gelir. Altın hakanlara ait bir semboldür ve güneş altının alegorisidir. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHSHgGEjJI/AAAAAAAAAFA/y-LiF6k5gps/s320/y%C4%B1ld%C4%B1z+copy.jpg YILDIZ HAN Oğuz’un oğullarındandır ve ongunu tavşancıldır. Türklerde yıldız bilgisi, çok önemlidir. Geceleri zamanı öğrenmek için yıldız bilgisi, tek yol ve çaredir. Türklerin göğün ilk ve ana yıldızları olarak gördükleri gezegenler ilk tanrısal arketiplerdir. Yaradılışın başlangıcı ve temelidir. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHbnTGSB9I/AAAAAAAAAJI/_I1Lu02W1hA/s320/huma+copy.jpg http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHRL3a3fZI/AAAAAAAAAEw/K9NUvRkK9oA/s320/%C3%BCr%C3%BCngay+copy.jpg ÜRÜNG AYIG TOYON Yakut Türklerine göre ilk insanı o yaratmıştır. Eski Türkçede ürüng-beyaz, ayıg-yaratan, toyon-tanrı, efendi demektir. Yakut Türklerinde beyaz yaratıcı diğer yaratıcı ruhların en büyüğüdür. Kainatı o yaratmıştır. Dünyayı idare eden de odur. İnsanlara yaratıcı gücü ve çocukları o verir. Yerin ve toprağın verimli olmasını o sağlar. Hayvanların çoğalması ve bolluk onun sayesinde olur. Eliade aynı tanrıya ata bey de dendiğini söyler. İnsana kut veren odur. Büyük efsane kahramanlarını yeniden hayata döndürerek ölümden kurtarır. Bu yaratıcıya canlı beyaz at kurban edilir. Ürüng Ayıg Toyon, çok saygı gösterilen, kutlu, nur yüzlü ve ulu bir varlıktır. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHQclvYAkI/AAAAAAAAAEg/KQJKKjkHfXM/s320/superisi+copy.jpg SU İYESİ – SU PERİSİ Su iyelerinin hepsi sularda yaşar. İnsanlara zarar vermezler. Onların yaşadıkları sarayın girişi, nehirlerin derinliklerinde bir taşın altındadır. Su sahiplerine Kazaklar, “su perisi”, Türkmenler “suv adamı”, Özbekler “su alvastisi” derler. Pınarlarda yaşayan peri kızları, beyaz giyimlidirler ve cisimsiz varlıklardır. Kuş ve yılan kılığına girebilirler. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHPydmRBQI/AAAAAAAAAEQ/uzn7kf5-7Dc/s320/k%C3%BCbey+copy.jpg KÜBEY HATUN Altay Türklerine göre, ağaç, ulu ananın yaşadığı ve kahramanlara memesinden süt verdiği yerdir. Yakut Türklerine göre Doğum tanrıçası Kübey-hatundu ve ağacın içindeydi. Kökünden hayat suyu akıyordu. Er Sogotoh destanında mitolojik bir ağaç tasviri şöyledir. “Yarı beline kadar çıplak, alt tarafı ağaç kökleri gibi,Orta yaşlı ciddi bakışlı bir kadın kabaran göğüslerinden süt verir.” Mitlerde çoğunlukla ağaç, ışık temasıyla ilişkilendirilir. Şaman dualarında ağaç, altın yapraklı, yetmiş yapraklı mübarek kayın olarak anılır. Kübey hatun yani doğum tanrıçası da bu kayın ağacının içinde yaşar. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHOzAYzWQI/AAAAAAAAAEI/qC4ncJ0Nkog/s320/semr%C3%BCk+copy.jpg SEMRÜK-BÜRKÜT Yakutlar çift başlı kartala “öksökö kuşu” derler. Türkçe “bürküt” kartal demektir. Bakır tırnaklıdır, sağ kanadı ile güneşi, sol kanadı ile ayı kaplar. Ona gök kuşu da denir. Büyük kartallar için Bürküt kelimesi kullanılır. Çift başlı kartallar, gök direklerinin veya kayın ağacının tepesinde tasvir edilir ve tanrı Ülgenin sembolüdür. Çift başlı öksökö kuşu gökten yıldırım indirir. Başkurt efsanesinde “Semrük” adındaki kuş iki başlı kartaldır. Bu başlardan biri insan başı olarak da düşünülür. Türk mitolojisinde, ay ve güneşi pençeleriyle tutan doğanlar görülür. Tuğ’lar bir boz doğan ile birlikte gökten düşmüştür. Tanrıya açılan göğün kapısını çift başlı bir kartal bekler ve tanrının sembolüdür. Bu kartallar gökten yıldırım indirir. Türk mitolojisinde çift başlı kartallar ve gün ve ay simgeleri ying ve yang sembolüdür. Çinlilerin ying-yang sembolü olarak tasvir ettikleri kozmos ve kozmosun dönüşünü, Türkler karşılıklı iki hayvan yada kartal koymak suretiyle ifade etmişlerdir. Bu sembolik hayvanların döndükleri merkez, yer ve göğün ortasıdır. Türklerin Yaruk-Kararıg ilkesini, göğü anlatan yuvarlak plakalara sarılmış siyah ve beyaz kartallar temsil eder. http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHNs4_e7TI/AAAAAAAAAD4/Vn1lC76VdCk/s320/kartal+ana+copy.jpg KARTAL ANA Yakut Türklerinin inanışlarına göre Şamanlar yeryüzüne kartal ana tarafından getirilmişlerdir. Er-Töştük destanında da kartal dişi olarak görünür. Kartal Yakutlara göre Güneşin sembolüdür. Yakutlar analarının bir kartaldan geldiğine inanırlar. Bundan dolayı Kartal “güneş kuşu” olarak da nitelendirilir. Kendi küllerinden doğan phoenix daha genç olarak dünyaya gelir. Bu nedenle yeniden doğuşu, ebedi hayatı, ölümsüzlüğü ve güneşin doğuşunu simgeler. Çin mitolojisinde de ateşi, sıcaklığı, hasat mevsimini ve güneşi sembolize eder. 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lucky Yanıtlama zamanı: Kasım 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 3, 2009 http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHMuq4MydI/AAAAAAAAADo/BjPMxPEPcnI/s320/asena+copy.jpg ASENA Oğuz Kağan’a yol gösteren ve liderlik yapan kurt erkektir. Türeyiş destanındaki kurt ise dişi olarak gösterilmiştir. Göktürklerin kurttan türeyişi ile ilgili destan Bahattin Ögel’in Türk Mitolojisi adlı eserinde şu şekildedir: “Göktürkler eski Hunların soylarından gelirler ve onların bir koludurlar. Kendileri ise Aşina (A-shih-na) adlı bir aileden türemişlerdir. Sonradan çoğalarak ayrı oymaklar halinde yaşamaya başladılar. Daha sonra Lin adını taşıtan bir ülke tarafından mağlup edildiler. Mağlubiyetten sonra Göktürkler, soyca yok edildiler. Tamamen öldürülen Göktürkler içinde, yalnızca on yaşında bir çocuk sağ kalır. Lin memleketinin askerleri, çocuğun çok küçük olduğunu görünce, ona acırlar ve öldürmezler. Çocuğun el ve ayaklarını keserek bir bataklığa bırakırlar. Bu sırada çocuğun etrafında bir dişi kurt peyda olur ve çocuğu besler. Bir süre sonra kurt hamile kalır ve bir mağaranın içinde on çocuk doğurur. Zamanla bu on çocuk büyür ve evlenir. Zamanla her birinden bir soy türer. Göktürk devletinin kurucularının geldikleri Aşina ailesi de bu on boydan biridir. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHLbIVPu9I/AAAAAAAAADY/qrUb33PGFPQ/s320/alkar%C4%B1s%C4%B1+copy.jpg AL KARISI -AL BASTI Bazı edebi metinlerde çirkin, saçları dağınık, avurtları çökmüş, güçlü kuvvetli ve uzun boylu olarak tasvir edilir. Bazı mitolojik metinlerde ise, dünyadaki en güzel kadından bin kat daha güzel olduğu anlatılır. Kazaklarda “cadı kadın” “küpe giren karı” anlamında kullanılır. Baş al bastı, iri gözlere sahip, baştan aşağı demir giyimli ve erkektir. Ulu ana yani ana tanrıça arketipinin olumsuz türevidir.Kazak metinlerinde alnında tek gözü olan, iğrenç görünüşlü bir mahluk olarak tasvir edilir. Albastı, Al karısı, genellikle kırmızı siyah uzun elbise giyer. En çok sevdiği şey atların yelesini örmektir. Onu yakalamak için elbisesinin yakasına bir iğne saplamak gerekir. Loğusalara musallat olan bu kötü ruh, al karısı, albastı, albis, almis, adlarıyla da anılır. Albastı iki surette görülür. Sarı albastı ve kara albastı. Sarı albastı sarışın bir kadın suretindedir. Bazen keçi ve tilki suretine de girer. Kara albastı daha ağırbaşlı, ciddi, sarı albastı hoppa ve şarlatandır. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHKbZySXBI/AAAAAAAAADI/9QjxVC8Sj4E/s320/alp+copy.jpg Alp Er Tonga Tonga, Kaşgarlı Mahmut’a göre leopar veya kaplan cinsinden bir hayvandır. Orta Asya kaplanları Türklerin Bars dedikleri, Pars cinsinden hayvanlardır. Hun Pazırık kurganında çok rastlanan bir figürdür. Roux’a göre, ismi genelde ”kahraman erkek kaplan” şeklinde algılanmaktadır, ama ona göre Tunga “Sibirya panteri” dir. Budist metinlerde “uzun saçlı tonga” tabirlerine rastlanması, uzun saçın Alplik simgesi olmasını anımsatır.Uygur döneminde, Alp Er Tonga’nın ve başka Türk beylerinin adı ve unvanı olarak yırtıcı hayvanların isimleri kullanılırdı ve Alp’ler yırtıcı hayvan postu giymiş olarak resmedilirdi. Kaplan postu savaşa giden Alpler tarafından zırh yerine giyilirdi ve savaş sembolüydü. http://1.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHIvq__VtI/AAAAAAAAAC4/QGelO-VDK0I/s320/%C3%B6t%C3%BCken+copy.jpg ÖTÜGEN – YER TANRIÇASI Roux’a göre, etügen / itügen yer tanrıçasına verilen bir isimdir. Seyidov’a göre de Ötügen, devleti ve hakimiyeti koruyan bir ilahedir. Cengiz han Ötügen’e “ötügen anamız” der. Ayrıca bazı araştırmacılar, bir şaman ismi olan “utagan” kelimesinden türediğini ve bu kelimenin Türkçe “döl yatağı” anlamına geldiğini söyler. İtügen, hayvanları ve toprak ile ilgili tüm ürünleri koruyan bir tanrıçadır. Aslında yer tanrıçası, ile doğum ve üretim arasındaki bağ neredeyse evrenseldir. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHH6r0w_oI/AAAAAAAAACo/k6EEwRMi5Ds/s320/od+copy.jpg ATEŞ TANRIÇASI ( Od Ana- Ateş Annesi) Yakut Türkleri ateş tanrıçasını ak saçlı bir kadın olarak görürler. Buryatlar ise, kırmızılar giymiş yaşlı bir kadın olarak veya ateşin yalımıyla dalgalanan yeşil veya kırmızı ipekten kaftan giymiş bir kadın olarak da düşünmüşlerdir. Bir başka şaman duasında da şöyle tasvir edilir. “sen karanlık gecelerde, genç kızlar gibi saçlarını dalgalandırarak oynuyorsun! Kırmızı ipekli kumaşlar sallayarak, genç al kısrak üzerinde geziniyorsun”. Ocak ruhu dişildir. Evin tam ortası “evin kalbi”dir ve ocak yeri buradadır. Orta Asya da Hunlara ait, üç ayaklı ve kutlu kabul edilen kazanlar bulunmuştur. Yakutlara göre ilk ocağı Ülgen’in üç kızı yakmıştır. Yakutlarda ateş tanrıları yedi kardeştir. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHHRGQmB_I/AAAAAAAAACg/W7ySp-AezlI/s320/geyik+copy.jpg GEYİK Radlof, boynuzları iki kürekli sığın geyiği Altay Türklerinin ululadıklarını ifade eder. Teleüt Türklerinde her şamanın bir ruhu vardır. “bura”, “bur”, “pur” gibi çeşitli sözcüklerle ifade edilir ve geyik anlamında da kullanılır. Geyik boynuzları Şamanların önemli sembollerindendir. Türklere, Ergenekona girişte, Hunlara batıya göçlerinde dişi bir geyik yol gösterir. Orta Asya sanatında, yarı insan yarı geyik halinde gösterilmiş tasvirler vardır. Mitlerde dokuz boynuzlu yada budaklı sigun geyikler de görülür. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHGbrydZ2I/AAAAAAAAACY/KBc4YCFsrZI/s320/kurt+copy.jpg GÖK KURT Gök Kurt ve Ak Geyik gökte doğmuşlardır. Kurt sürülerini idare eden kurtlara gök kurt, geyik sürülerini idare eden geyiklere gök geyik denir. Bazı Türk halkları, soylarının, kurttan bazıları geyikten türediğini kabul eder. Cengiz hanın ilk ataları gök kurt ve dişi bir geyiktir. Gök kurt Türk mitlerinde özel bir yere sahiptir, öyle ki Türkler kendilerine “göksel Türkler” anlamına gelen “Kök Türk” adını vermişlerdir. http://3.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHFlXsyahI/AAAAAAAAACI/TSn9QwDro74/s320/h%C4%B1z%C4%B1r+copy.jpg GÖK SAKALLI HIZIR Hızır anlayışı, Türklerde eski Türk düşüncesi ile bezenmiştir. Mitlerde kayın ağacından inip, insanlara yardım eden ve çocuklara ad veren “gök sakallı “ veya “aksakallı” ihtiyarlar görürüz. Aksakallı yaşlılara ak-boz atlı tanıtması da eklenir. Altın sakallı “ay koca” olarak da tasvir edilir. Elinde hayvan başlı “çevgen” denen bir asa tutar, Ak-boz ata biner ve giyimi de aktır. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHDpHoKsbI/AAAAAAAAAB4/gyzYVg_ylXc/s320/b%C3%BCg%C3%BC+copy.jpg BÜGÜ TEKİN En tanınmış adları “bögü” ve “tengri” idi. Bögü Uygurca alim, filozof anlamında kullanılır. Ayrıca büyücü sihirbaz anlamına da gelir. Kendisi savaşçı bir kağan değil, filozoftur. Bügü Kağan, Mani dinini Uygurların resmi dini olarak kabul etmiştir. Mani dinine mensup olanlar beyaz elbise giyerdi. http://4.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZHCumP6SKI/AAAAAAAAABo/d-Qhp5Lvgk8/s320/geyik+tanr%C4%B1%C3%A7a+copy.jpg DENİZ TANRIÇASI-GEYİK TANRIÇA Göktürklerle ilgili bir mitoloji de, Göktürklerin atalarından birinin, (ki ataları kurttur) bir mağarada, ak geyik kılığına giren bir deniz tanrıçası ile ilişkisi olduğu anlatılır. Göktürkler nesillerinin kurttan geldiğini söylemekle beraber efsanelerinde dişi geyikte rol oynar. Dişi geyik bir ilahedir ve vücudundaki lekeler yıldız işaretleri olarak görülür. Dişi geyik eski Hun anlatılarında yol gösterici rolü oynar. http://2.bp.blogspot.com/_zvIfUWhErHA/SZG--T85O0I/AAAAAAAAABY/murpMpqRI4A/s320/tepeg%C3%B6z+copy.jpg TEPEGÖZ Tepegöz Kaf dağında yaşar çoban ve peri kızının evliliğinden doğar. Annesi dişi bir Alageyiktir. Tepegöz su üzerinde yüzen başı gözü belirsiz bir ciğere benzetilir. Tepegöz bazen dişi bazen erkektir. Tepegöz tek gözlüdür. Tepegöz’ün parmağındaki yüzüğü annesi takmıştır. Altay Türk destanlarında devlere yelbegen denir. Yelbegen insan biçiminde, çok büyük, üç yedi veya on iki başlı siyah ve sarı renklidir. Güneş ve ay tutulması devlerin yemesi olarak tanımlanır. Türk destanlarında devler atların düşmandır. Demir yelbegen karaçam boylu, kara atlı ve çokmarlıdır.(çokmar hayvan başlı sopa veya gürz asa sopa) Büyük kulaklı devler ise yeraltındadır. Dev anası denen dişi devler de vardı. Alt dudağı yerde üst dudağı gökte olan devler Anadolu Türk masallarında sık kullanılan bir motiftir. Kaynak 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2009 Çok güzel bir kaynak olmuş teşekkürler . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2009 Mükemmel Birde aşağıdaki sabit başlık varmış fakat bu daha hoş olmuş sanki http://www.gnoxis.com/forum/turk-mitolojisi-4065.html Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2009 gerçekten çok güzel hazırlanmış tebrikler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mrs_Echelon Yanıtlama zamanı: Kasım 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 6, 2009 paylaşım için çok çok teşekkür Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Kasım 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 6, 2009 edebiyatta işlerdik türklerin olanüstülüklerini.. ordan aklımda kalmıştı bunlar ..hey gidi gnler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
maybe Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2009 peki yaşayan şaman var mı??Hani gidilip konuşulabilecek biri Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Kasım 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 11, 2009 süper paylaşım gerçekten, emeğinize sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nagual Yanıtlama zamanı: Ağustos 8, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 8, 2010 Var tabiki olmazmı , Tuva türklerini araştır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KemStruo Yanıtlama zamanı: Ağustos 8, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 8, 2010 güzel paylaşım tepegöz tek gözlüdür :D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MuazK Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2011 Hepsini okudum yaladım yuttum :D Ayrıca beni bu siteye yönlendirdiği için başlığın benim için anlamı büyük Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
egos58 Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2011 Bunları okudukça şu an kültürümüzden ne kadar uzakta olduğumuzu anladım Bir de hep tengricilik adı altında monoteist bir inanç sistemini dayatıp durmuşlardı bize okulda. O, bunlardan sonra ortaya çıkmış bir düşünce falan mı? Yoksa sadece günümüzdeki insanların kendilerini "biz zaten baştan beri hep tek tanrıya taptık" diye avutmasının bir parçası mı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sphynxinator Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2011 Vay be, bu kadar kapsamlı olduğunu bilmiyordum. Bazı yerler garip gelse de hoşmuş. O kadar kapsamlı Türkçe sözcüklerimiz varken gidip Arapçalarını kullanıyoruz ya, deli oluyorum. Birçok kurt, geyik adı var gibi görünüyor Türkçede. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kokturk Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2012 Mükemmel bir paylaşım çok teşekkür ediyorum emek verilip hazırlanmış. Siteye sırf teşekkür etmek için üye oldum. Ayrıca yeni basılmış bir eser var vikipedi'de gördüm. E-kitap olarak bedava indirilebiliyor. Türk mitolojisi ve tanrıları üzerine bir eser: http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:TurkSoylenceSozlugu.pdf Umarım ilgilenen arkadaşlara yardımcı olur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
recowski Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2012 çok güzel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AmenrA Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2012 Paylaşım için teşekkürler, ilk defa okudum, Türkler'in mitolojisi hakkında bir bilgim yoktu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AyŞaman Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2012 Biri beni mi sordu? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
rahan Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2012 Yanlış arkadaşlar yanlış verilen bilgiler eksik ve tutarsız, lütfen gerektiği gibi araştırıp ona yazin. En büyük yanlışı söyleyeyim, Türklerde tanrı diye sonradan uydurulmuş birşey yoktur orjinali tengir'dir oda dengeleyici anlamındadır. Hele tanrıça hiçbir yerde geçmez Türkçede kelimeler eril ve dişil olamaz. Yaratılış ve türeyiş destanı ise Radloff tarafından kitap haline getirilmiş sanki tüm inanış ve düşünce buymuş gibi gösterilmiştir. 30 bin yıllık Türk tarihinde tüm insanlığın oluşturduğu temel kültür yapısnı 2 3 hikayeyle kısırlaştırmak hainlikten başka birşey değildir. Lütfen tarihinizi daha derinden inceleyip Sn Kazım Mirşan'ın eserlerini okumanızı tavsiye ederim. --------- --------- Bunları okudukça şu an kültürümüzden ne kadar uzakta olduğumuzu anladım Bir de hep tengricilik adı altında monoteist bir inanç sistemini dayatıp durmuşlardı bize okulda. O, bunlardan sonra ortaya çıkmış bir düşünce falan mı? Yoksa sadece günümüzdeki insanların kendilerini "biz zaten baştan beri hep tek tanrıya taptık" diye avutmasının bir parçası mı? Türkler hiçbir zaman bir puta tapmamışlardır, hiçbir mabet hiçbir put yapıtları olmamıştır. Türkler için en önemli şey doğa ve doğaya saygıdır. Avatar filmini izlediyseniz ordaki yerli halkın kültürünü Türk kültürü ile özdeitirmenizde bir sakınca yoktur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DenizFeneri Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2017 Yanlış arkadaşlar yanlış verilen bilgiler eksik ve tutarsız, lütfen gerektiği gibi araştırıp ona yazin. En büyük yanlışı söyleyeyim, Türklerde tanrı diye sonradan uydurulmuş birşey yoktur orjinali tengir'dir oda dengeleyici anlamındadır. Hele tanrıça hiçbir yerde geçmez Türkçede kelimeler eril ve dişil olamaz. Yaratılış ve türeyiş destanı ise Radloff tarafından kitap haline getirilmiş sanki tüm inanış ve düşünce buymuş gibi gösterilmiştir. 30 bin yıllık Türk tarihinde tüm insanlığın oluşturduğu temel kültür yapısnı 2 3 hikayeyle kısırlaştırmak hainlikten başka birşey değildir. Lütfen tarihinizi daha derinden inceleyip Sn Kazım Mirşan'ın eserlerini okumanızı tavsiye ederim. --------- --------- Türkler hiçbir zaman bir puta tapmamışlardır, hiçbir mabet hiçbir put yapıtları olmamıştır. Türkler için en önemli şey doğa ve doğaya saygıdır. Avatar filmini izlediyseniz ordaki yerli halkın kültürünü Türk kültürü ile özdeitirmenizde bir sakınca yoktur. Politeizm=Putperestlik zannediyorsunuz sanırım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
The Last Doctor Yanıtlama zamanı: Mayıs 19, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 19, 2021 Gerçekten çok güzel bir mitoloji,tüm Türklerin öğrenmesi gereken bir bilgi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.