hexagram Oluşturma zamanı: Mart 1, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 1, 2007 Yazar'ın ağzından altıncı duyu ile bir kaç "okuma" örneği ve altıncı duyusunun nasıl ortaya çıktığı ve sonrası... Aslında bu kitabın ilk bölümü.Eklemek istemedim içinde bilgi yok diye ama şimdi düşününce çok faydası olacağını anladım ve ekliyorum. Yazılan olaylar gerçektir,şaşırtıcı görünmesine rağmen bu uygulamaları düzgün bir şekilde yapıp bitirince siz de bu seviyeye ulaşabileceksiniz,bu açıdan moral verici bir yazı.Lütfen okuyun Aynen yazıyorum: ALTINCI DUYUMU NASIL GELİŞTİRDİM? Bilimsel Bir Toplantı Öğle yemeği sona ermiştir.Konuklar deneyin başlamasını beklerken kadehler yeniden şampanyayla doldurulur.Apartman dairesinin geniş oturma odası,göz kamaştırıcı mermerlerle,muhteşem sanat eserleriyle gösterişli bir şekilde döşenmiştir.Geniş pencerelerden ilkbaharın başlarındaki bu öğleden sonrasının bulutlu gökyüzü ve Roma'nın ünlü silüeti görünmektedir.Genç kadın Vatikan'ı ve ilerdeki İspanyol Merdiveni'ni tanır,sonra dönerek gruptakilere bakar. Ufak tefek,çocuksu bir genç kadın bu,21yaşıdna olmasına rağmen kolaylıkla liseli bir kız sanılabilir.Omuzlarına dökülen sarı saçları var.Deniz mavisi ve beyaz giyinmiş,ince dizleri pileli eteğinin altında birleştirilmiş.Kocaman,brokar kaplı koltuğun yumuşak yastıklarının içine gömüldüğünde,sade,mavi ayakkabıları yere bile değmiyor. Tedirgin bir hali var,daha önce bir topluluğun karşısına hiç çıkmamış,hele böyle seçkin insanlardan oluşan bir topluluğun karşısına hiç.Etrafında bir sürü ciddi giyinimli psikolog,doktor ve uzman var.Gazeteciler de olayı görüntülemek ve kaydetmek için orada. Genç kadın bir ke daha önündeki süslü masaya konmuş eşyalara bakar.Bir sürü kapalı zarf ve içlerinde,toplantıya katılanların getirdiği türlü eşyanın bulunduğu,birbirine benzeyen küçük kutular var.Zarfların ve kutuların üzerinde hiçbir belirleyici işaret yok. Genç kadının yanında Dr. del Rosso oturmakta ve güven vermek istercesine onun sol elini tutmaktadır.Genç kadın gülümser.Doktor kırlaşmış,sivri sakalıyla ona Büyücü Merlin'i anımsatır. Herkes kendine bir yer seçip oturur.Dr. del Rosso kapalı kutulardan birini rastgele alıp genç kadına verirken,seyirciler suskunlaşır.Genç kadın bir süre bu kutuya bakar,ardından düşüncelerini toparlamak ister gibi gözlerini uzak bir noktaya diker.Bu sırada Dr. del Rosso masaya bir mikrofon yerleştirir ve kayıt cihazını çalıştırır. İtalyanca,"Martın yirmi biri,bin dokuz yüz seksen" der,mikrofonu genç kadına doğru çevirir ve arkasına yaslanır.GEnç kadın konuşmaya başlar. "Küçük deliklere girip çıkan havayı görüyorum...Sesler çıkarıyor." Genç kadın ağır ağır konuşmaktadır,İtalyanca onun ana dili değildir çünkü.Akıcı konuşmasına rağmen sık sık izlenimlerini yakalamk için susar.Gazeteciler not defterlerine onun söylediklerini yazmaya başlar. "Tahta ve maden...Adam bunu satın aldığında çok üzgündü...Gitmek...istemediği bir yere gidiyor...Yalnız,ailesinden uzakta.Yine de bu şey,hoş bir ses çıkarıyor." Genç kadın susar,söyleyecekleri bitmiştir.Kapalı kutuyu Dr. del Rosso'ya geri verir. Dr. del Rosso seyircilere,"Bu kimin kutusu?" diye sorar. Odanın arkasından Dr.Cosco'nun çekingen sesi duyulur."Sanırım benim." "İçindekileri doğru tanımladı mı?Ona soru sormak istermisiniz?" Dr.Cosco,"Dilerseniz kutuyu açın Sinyorina," der. GEnç kadın kutuyu açar ve içinden tahta ve madenden yapılmış bir mızıka çıkar.Bunu Dr. del Rosso'ya uzatır,o da mızıkayı havaya kaldırıp odadakilere gösterir.GEnç kadın yaptığı tanımlamanın doğruluğu karşısında seyircilerden hayret dolu sesler yükselir.Dr.Cosco bu mızıkanın kendisi için ne anlama geldiğini açıklar: "Bunu askere giderken satın almıştım.Evden uzakta bana arkadaş olsun diye.Askerliğim boyunca hiç yanımdan ayırmadım.Gitmek istememiştim.Arkamda bıraktığım öyle ok şey vardı ki..." Dr.Cosco anılarına dalıp susarken,Dr. del Rosso deneye devam eder. Yardımcısı olan bayana, "Ona başka bir kutu verin," der.Yardımcısı dikdörtgen bir kutu seçer ve bunu,herkesin izlemeye geldiği bu genç kadına uzatır.Nedense bu kez genç kadın,hoşnutsuzlukla başını sallar ve kutuyu almayı reddeder. "Bu kutuya dokunmak istemiyorum.Herhalde hayal görüyorum,ama bana içinde bir bıçak var gibi geliyor." Dr. del Rosso bir kaşını kaldırarak yardımcısına kutuyu açmasını söyler.Kutudan,bıçak şeklinde bir mektup açacağı çıkar.Seyircilerden yine hayret dolu sesler yükselir,seçkin doktorlar kırlaşmış sakallarını ovuşturarak başlarını sallarlar. "Fotoğraf getiren var mı?" Yaşlıca bir profesör,elinde kapalı bir zarfla bir adım öne çıkar.Zarfı yardımcıya uzatır,yardımcı da bunu genç kadına verir.Bu sırada genç kadın ayakkabılarını çıkarmış,dizlerini çekerek koltuğa rahatça yerleşmiştir.O konuşmaya başlamadan önce başka bir profesör söze girer. Merakla,"Bunu nasıl yapıyorsunuz?" diye sorar. "Bilmiyorum." Genç kadının yanıtı üzerine profesör karmaşık,bilimsel terimlerle dolu bir hipotez öne sürer,bu durumu çocuklukta yaşanan geçici bir travmaya bağlar.Dr. del Rosso bu açıklamayı kısa kesmesi için onu uyarır. "Lütfen." Genç kadın konuşmaya başladığında odada çıt çıkmaz. "Bu bir kadın.Resimdeki hali genç,ama sanırım şimdi oldukça yaşlı...Fransızca konuşmalar duyuyorum.Evde bir yığın demir var,biri demirle ilgili bir iş yapıyor...Ayrıca kadının çevresinde pek çok tablo görüyorum,ama demir kokusu var." Dr. del Rosso seyircilere soru sorabileceklerini söyler.Dr.Pucci bir adım öne çıkar: "Bu kadın yalnız mı yaşıyor?Evli mi?" "Evet evli...Yo,belki de değil.Hayır,değil.Bir adamla birlikte yaşıyor ama pek şey gibi değiller...yani..." Genç kadın utanarak gözlerini yere indirir.Aslında kadınla adamın arasında seksüel bir ilişki olmadığını söylemek ister,ama bunu kibarca nasıl dile getireceğini bilemez. "Belki de adam onun bir akrabası...Kadından yaşça büyük...Şimdi hayatta olmayabilir.Kadın bir sanatçı.Demirle çalışan kişi yaşlı adam...Hayır,evli değiller.Kadın hiç evlenmemiş...Şimdi yalnız yaşıyor.Sırt ağrıları çekiyor,bu yüzden tuhaf bir yürüyüşü var...Oldukça yaşlı.Onu görmek istiyorum." Genç kadın zarfı açmaya davranır,ama Dr. del Rosso onu durdurur. "Bekleyin, Profesör Pucci'nin bir kaç sorusu daha olabilir." Genç kadın uysal görünümünden umulmayacak bir inatla,"Hayır.Onu şimdi görmek istiyorum," der.Zarfı açar ve genç,güzel bir kızı gösteren soluk bir fotoğraf çıkarır. Dr.Pucci seyircilere döner: "Bu benim kız kardeşimin fotoğrafı.Evet,lütfen resmi kaldırın Sinyorina.Teşekkürler.Elbette bu fotoğraf oldukça uzun zaman önce çekildi,her ikimiz de gençken.Babam,hastalanmadan önce demir işçiliğiyle hayatını kazanırdı.Ölene kadar ona kızkardeşim baktı." Biri, "Peki ya Fransızca,Fransızca duyduğunu söyledi." diye bağırır. "Ailem Fransa'nın güneyinde oturuyordu," der Dr.Pucci."Kızkardeşim bir ressamdı ve hiç evlenmedi." Genç kadın duygulanmıştı.Fotoğrafa bakar.Kendi kendine,"çok güelmiş," der."Üzücü.Bu kadından hoşlanmıştım." Dr. del Rosso,onu göstererek konuklara döner. "Kendisi,bugüne kadar rastladığım en keskin altıncı duyuya sahip.Elbette bu yeteneğini açıklamıyor,çünkü anlaşılan kendini bildi bileli bunu kullanıyor ve bir bilim adamı olmadığı için bunun analizini de yapamıyor.Dr. Lagambina ile benim,bu yeteneğin neden böylesine geliştiğine dair bazı teorilerimiz var.Bu tür bir işlevi -ya da dilerseniz işlev bozukluğu da diyebilirsiniz- olduğunu gösteren psikolojik ve fizyolojik olasılıkları henüz yeterince incelememiş olmamazı rağmen..." Geç kadın bütün bu konuşmalar sırasında hüzünle elindeki fotoğrafa bakmaktadır,etrafında oluğ bitenlerin farkında değil gibidir,çünkü Dr. Pucci'nin kız kardeşini düşüneye dalmıştır. O günün üzerinden on beş yıl geçti,ama dün gibi hatırımda.Tahmin ettiğiniz gibi,o genç kadın bendim.O günden sonra daha pek çok kez bu gibi deneylere ve incelemelere konu oldum ve bu zaman zarfında altıncı duyu uygulamacısı (bu deyimi,daha popüler olan ama bence aldatıcı bir karmaşıklığı olan medyuma tercih ediyorum) olmayı kendime iş olarak seçtim. Bu kitabı,sizin de benim gibi aslında çocukluğunuzdan beri kullanmakta olduğunuz bir yeteneği nasıl geliştirebileceğinizi göstermek için yazdım. Bir Yeteneği Keşfetmek Bana sık sık altıncı duyumu nasıl kullanmayı öğrendiğim soruluyor.Bu,tek bacağı olmayan bir adama diğer bacağı üzerinde zıplayarak yürümeyi nasıl öğrendiğini sormak gibi bir şey.Bir bacağınızı yitirdiyseniz,kaçınılmaz olarak diğerini geliştirmek ve kullanmak zorunda kalırsınız. Benim durumumda eksik olan şey,aile içindeki talihsizlikler nedeniyle çok genç yaşta üstlendiğim yetişkinlik rolü için gereken bilgi ve beceriydi.Her çocuk gibi ben de bir yetişkinin duygusal ve düşünsel yetilerinden yoksundum.Altıncı duyum,bu eksikliği karşılama çabasıyla gelişmiş olsa gerek.Ayakta kalmak için bunu yapmak zorundaydım ve bu sayede hayatım boyunca çok yararını gördüğüm bir yetenek geliştirmiş oldum. Altıncı duyumun bana güçlü izlenimler göndermediği bir zaman hatırlayamıyorum.12yaşındayken,annem komaya girdi ve herkes ondan ümidini kesti.Bense onun iyileşeceğine dair çok güçlü bir duyguya kapılmıştım.annemin durumuyla ilgili fazla birşey bilmiyordum,yine de vücudundaki sorunun ne olduğunu açıkça hissediyordum. Her gün hastaneye onu ziyarete gidiyordum ve onun yanındayken çgüdülerimi dinleyerek vücuduma sıcak basana dek belirli bir şekilde nefes alıp veriyordum.Zihnimde,annemin vücudunda iyileştirilmesi gereken yerleri görüyordum ve vücudumdaki ısıyı-yani enerjiyi-o bölgelere göndermeye çalışıyordum. İki hafta sonra annem komadan çıktı ve hızla iyileşmeye başladı.Bana,komada kaldığı süre boyunca onu tutup yaşama geri çektiğimi hissettiğini söyledi.Yıllar geçtikçe,bana gelen,yardıma ihtiyacı olan insanlarla ilgili bilgileri paylaşmak konusunda daha cesur davranmaya başladım ve ne kadar oturup böyle bir karar vermemiş olsam da,bir de baktım ki tüm zamanımı bunu yaparak geçiriyorum ve kendiliğinden böyle bir mesleğim oluvermiş. Ergenlik çağıma kadar,diğer insanların da benim gibi bilgiler aldığını sanıyordum.Ancak ergenlik çağında,biriyle konuşurken bana "gelen" bütün düşünceleri söylediğimde,karşşımdakinin en iyi olasılıkla beni tuhaf bulduğunu,en kötü olasılıkla da benden korktuğunu fark ettim. Bu yetenek,ailem tarafından hiç desteklenmedi.Ben,üç kuşak doktor olan bir aileden geliyorum.Her ne kadar babam yaptığım şeye saygı duysa da,eminim benim için çok daha geleneksel bir mesleği tercih ederdi. Kişi öğrenmeye niyetliyse,öğretecek biri bulunur,derler.Sanırım ergenlik çağına geldiğimde ben de artık öğrenmeye hazırdım ve hayatıma bazı öğretmenler yada rehberler girdi.Algıladıklarımın yararlı ve çok da olağan dışı şeyler olmadığını,bunların geliştirilerek ahlaka uygun ve bilinçli bir şekilde kullanılabileceğini öğrendim. Büyükannem,gençliğinde büyükbabamın laboratuvarında yaptığı tıbbi araştırmalara yardımcı olduğunu anlatırdı.Tıpla ilgili pek bir şey bilmezmiş,bu yüzden çoğunlukla sadece araç gereci toplamak,ortalığı temizlemek gibi işler yapıyormuş.Ancak zaman zaman büyükbabam bir deneyde çıkmaza girdiğinde,çözüm büyükannem "gipten" geliverirmiş. Anlaşılan ailemde de benzer yetenekler varmış.Byükannem zamanında bu,gizli tutulması gereken bir yetenekmiş.Bense,altıncı duyunun kabul edildiği ve değerlendirildiği bir çağda yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum. Altıncı duyunun geliştirilmesi ve dentlenmesi üzerine ilk dersimi 20yaşlarındayken verdim.O zamana kadar yalnızca yararlı bir yetenek olan şey,o andan itibaren "resmi işim" oluverdi.Şimdi geçen 30yıl boyunca altıncı duyu hakkında öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak ve aslında hep sahip olduğunuz bir yeteneği keşfetmenizde siz yardım olmak istiyorum. ********** Ben de okulda insanların akıllarında tuttukları şeyleri söyleyince tuhaf olduğumu düşünüyorlar hatta korkuyorlar,yoksa ben de mi ünlü olacağım Gerçi "falıma bak falıma bak" dedikleri şey bu,ne kadar bu fal değil dediysem de dinletemedim Bir kitap yazmayı düşünüyorum(herkes gibi) zaten ilerde,ama ilerde... Yazınca haber veririm Şimdi sınava çalışmak gerek Eminim bu yazıyı okuyunca daha da bir istek gelmiştir 6duyunuzu geliştirmek konusunda,ben bu yazıyı ilk okuduğumda hayret etmiş hatta inanmamıştım ama bir süre sonra nasıl yaptığını zaten anlıyorsunuz Sadece 30ders(bölüm)... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dannyoffer Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 paylasım ıcın cok tesekkurler oncelıkle zevkle okudugumu bılmenı ısterım bu acıdan tekrar tesekkur edıorum ayrıca bunun gıbı parca,,kaynak yada herneyse tekrar paylasmanı ısterım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darkjeanne Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 çok güzel 6. hisle ilgili olduğum için zevkle okudum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 rica ederim emek verip yazdıktan sonra yazının okunmuş olduğunu bilmek güzel,ben teşekkür ederim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pirelikedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 11, 2007 gerçekten çok güzel bi yazı teşekkürler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2007 paylaşım için teşekkürler...bu yazıda da görüyoruz ki geliştirme teknikleri tamamen kişisel olmakla birlikte bir miktar yönlendirmeye ihityaç duyar...niye özet çıkarma gereği duyduysam:) ortaokul günlerim geldi aklıma...kitap özetleri ıyyy:D:D:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Resureksiyon Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 gerçekten etkileyici bir yazı ellerim okadar ısındı ki birden bire çok güzel bir duygu bu ALLAH'a şükürler olsun (: eline emeğine sağlık arkadaşım.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Manje_Loa Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Nolur biri bana "Bu yetenek hepimizde var sadece geliştirmek için çaba sarfetmeliyiz"desin:pBende istiyorum böyle bi yeteneğimin olmasını. Bi kitapta da bu yeteneğe sahip olan kişi bi odaya alınıyo ve diğer odada ki birinin elindeki cismi tarif ediyo ama cismi tutan kişide olaya konsantre oluyodu.Bende böyle bişey deniycem.Denemek lazım. -------------------- Hiç vakit kaybetmeden msn den bi arkadaşla denedim:pBurada paylaşıyo olmam sorun olmaz umarım. As|ı (16:40): şimdi oDandaki bi cismi al eline ve ona bak,cisme konsantre ol carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:40): hmm As|ı (16:40): bnde burdan sana tarif etmeye çalışayım carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:40): tmm As|ı (16:40): zamanın vrsa tabii As|ı (16:41): özendim yani bi denemek lazım:D carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:41): tmm carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:41): yapıım carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:41): carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:41): aldım As|ı (16:41): tmm de As|ı (16:41): hmm du konsantre olcam As|ı (16:41): tık tık sesleri çıkabiliyo As|ı (16:42): yumuşak değil carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:42): tık tık mı bilmiorm ama sesi çıkıo:D As|ı (16:42): sert ve pürüzsüz carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:42): eet yumuşak diil carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:42): eet As|ı (16:42): daire değil ama düz değil yani bi eğimi var carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:42): eet carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:42): carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:42): eğri gibi As|ı (16:42): *-) As|ı (16:42): sonaa As|ı (16:43): ama dümdüz bi yüzeyi de var carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:43): eet:D carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:43): ne bu şimdi söle bkiim:D As|ı (16:43): açık renklerde carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:43): açık da war ama carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:43): hepsi açık diil As|ı (16:43): hmm As|ı (16:44): elektrikle çalışabiliyo mu:S carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:44): şarjla:D As|ı (16:44): acaba nedir nedir:D As|ı (16:44): mp3 mü yoksam carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:44): hayır:D carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:44): çok kolay carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:44): tahmin et:D As|ı (16:44): telefon olmasa gerek ya carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:44): eet:D As|ı (16:44): öle telefon mu olur carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:44): bildin carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:44): kutlarım carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): cep telefonu:D As|ı (16:45): tehehe ama snde bilgi verdin carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): :S carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): vermicekmiydim:S:D As|ı (16:45): vermesen bilemezdim ama ilk deneme iidi be carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): As|ı (16:45): iidi gibime geliyo bilemiyrm belki tesadüftür carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): tmm dewam ederis o zmn;) As|ı (16:45): carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): ya nası bildin carbon-utku---bu benim yeni adres;)kankişş hade sinemaya!! (16:45): atıomuydun yoqsa:S As|ı (16:46): aklıma ne geldiyse söyledim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Resureksiyon okuduğun için sağol Manje-Loa,dediğin gibi bu yetenek herkeste var ve çalışmayla ortaya çıkarılabilir Başkaları yok derse kulak asma... Msn konuşmanı vermende sorun yok,az çok bilmişsin yine Karşıdaki kişi cisim hakkıdna hiçbir yorumda bulunmamalı.Hiçbir bilgi vermemeli... Ayrıca cismin ismini söylemek zorunda değilsin,zaten söyleyemezsin,çok zor olur,özelliklerini bilmen yeter de artar bile. Başka birinin eline alması ya da konsantre olması gerekmiyor,bu telepatide yapılır.6.histe aklınada bir kere belirlemesi yeter,gerisi sana kalmıştır,o kişiye değil. Sana da teşekkürler okuduğun için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
roxee Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 paylastıgın yazı cok gusel ve cok etkıleyıcı:)gercekten cok etkılendım benımde buna benzer bı ozellıgım var ama bu kadar etkılı oldugunu dusunmuorum:)ama gelıstırmek ıcın ugrasıyorum :)tekrar paylasımın ıcın tesekkurler zevkle okudum. . . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Resureksiyon Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 esas sen sağol (: şimdi bir kaç saat evel yaşadığım bi olayı anlatacağım size konuyla ilgili... nefes egzersizleriyle birlikte başladım "reiki" ye... bir anda dilime "müjde aff çıktı" diye bişi geldi hobaa dedim (: buda nesi tabii reiki yaparken 6.hissime güvendiğimi hissetmeye çalışıyordum.acaba dedim kendi kendime,bu bir yeni çıkacak pop grubu filan mı derken 5 dakika sonra bir kaç gündür kişisel gelişimim için kendimi "affetme" metodunu uygulamadığımı anladım bir şeyler eksik gidiyor dedim ama ney?ve o dakka şaşkınlıkla tebessüm ettim çok hoş bir deneyimdi.umarım anlatabilmişimdir yaşadığımı (: buradan anladım ki (: eksik gidenin, kendini affetmeyi unutma diyor olmasıydı 6.hissimin ona inanıyorum (: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Cümleler biraz karışık olmuş,tam anlamadım resureksiyon Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Resureksiyon Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 evet olayın şkundayım hala bu 6.hissim ile bilincim dahilinde idrak edebildiğim ilk deneyimdi takdir edersin ki sevinç şok bir anda olunca cümleler birbirine girdi.şöyle izah edeyim madem (: bir kaç gündür içimde bir sıkıntı vardı bu sıkıntıyı kendimin uydurduğumun bal gibi farkındaydım,işlerin yoluna girmesi için,kendi kendime psikolojı alıştırmaları yaparken,"kendini affetme" metodunu yapmadığımı 6.hissimle ortaya çıkardığımı anlatmak istemiştim.şöyle ki;reiki yaparken beynimden 6.hissime güvendiğimi geçiriyordum,bu sıkıntının nereden cıktığını söylemesini istedim ondan,sonra dilime "müjde af çıktı" diye bir replik geldi Allah Allah dedim niye böyle bişi geldi aklıma şaşırdım kendi kendime acaba bu bir pop grubu filan mi dedim kendi kendime aradan 5dakika geçti şarkı sözü müydü o muydu bu muydu derken gaibden bir ses "kendini affet,kendini affet" dedi ... ahh tabi yaa dedim insanın kendiyle barışık olabilmesi,kendini sevmesinden geçerdi ya?kendimizi sevmek içinde hatalarımızı beynimizde halledip affedip ne gerekiyorsa işte yapmamız lazımmış (: bağlayacak olursam konuyu 6.hissime güvendim ve bana sorunu çözebilmem için ip ucu yolladı sağolsun yarı yolda bırakmaz onu çok seviyorum ((: çok sevinçliyim yaaa sürekli yapıcam bunu (: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 evet olayın şkundayım hala bu 6.hissim ile bilincim dahilinde idrak edebildiğim ilk deneyimdi takdir edersin ki sevinç şok bir anda olunca cümleler birbirine girdi.şöyle izah edeyim madem (: bir kaç gündür içimde bir sıkıntı vardı bu sıkıntıyı kendimin uydurduğumun bal gibi farkındaydım,işlerin yoluna girmesi için,kendi kendime psikolojı alıştırmaları yaparken,"kendini affetme" metodunu yapmadığımı 6.hissimle ortaya çıkardığımı anlatmak istemiştim.şöyle ki;reiki yaparken beynimden 6.hissime güvendiğimi geçiriyordum,bu sıkıntının nereden cıktığını söylemesini istedim ondan,sonra dilime "müjde af çıktı" diye bir replik geldi Allah Allah dedim niye böyle bişi geldi aklıma şaşırdım kendi kendime acaba bu bir pop grubu filan mi dedim kendi kendime aradan 5dakika geçti şarkı sözü müydü o muydu bu muydu derken gaibden bir ses "kendini affet,kendini affet" dedi ... ahh tabi yaa dedim insanın kendiyle barışık olabilmesi,kendini sevmesinden geçerdi ya?kendimizi sevmek içinde hatalarımızı beynimizde halledip affedip ne gerekiyorsa işte yapmamız lazımmış (: bağlayacak olursam konuyu 6.hissime güvendim ve bana sorunu çözebilmem için ip ucu yolladı sağolsun yarı yolda bırakmaz onu çok seviyorum ((: çok sevinçliyim yaaa sürekli yapıcam bunu (: Şimdi anladım,çok güzel Kendine belli bir saat belirleyip bunu her gün uygulayabilirsin... Almak istediğin cevapları 6.hissinle alabilirsin Senin adına sevindim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Resureksiyon Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2007 benım en cok ıstedığım de sabah güneş doğmadan uyanabılmek bazen uyanıyorum ama uyku sersemi ne yaptığımı bilmiyorum yanı bu alıştırmaları sabahın köründe yapsak çok iyi olacak kanısındayım.sen nasıl yapıyorsun bize çalışma şekıllerını anlatabılır mısın sabah dınc uyanabılmek ıcın neler yapılmalı .bi formulu var mı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Ağustos 14, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 14, 2007 Sabah değil,gece deneyebilirsiniz.. Gece daha az karmaşa olur,daha az düşünce ve astral boyutta daha az kirlilik.. Herkes alfa ritminde uykuda,bir dinginlik olur.Parazit düşünceler araya girmez. İlla sabah erken saatte yapıcam diyorsan da,öncelikle dinç kalkacağına inanmalısın ve hevesli olmalısın.Zaten bu olduktan sonra alarmı kurup kalkarsın yani 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
roxee Yanıtlama zamanı: Ağustos 14, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 14, 2007 hıı hııı bu konulara bende ılgılıyım bısımle paylasırsan cook ii olur hexagram;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2007 hıı hııı bu konulara bende ılgılıyım bısımle paylasırsan cook ii olur hexagram;) Neyi paylaşırsam anlamadım,zaten paylaşıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
roxee Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2007 :)bu tur konuları bıraz daha paylasırsan daha cooook sevınıcem demek ıstedım.. bılmem anlatabıldım mı:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.