ErSt_QuEr Oluşturma zamanı: Haziran 16, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 16, 2006 Dünyanın Asırlardır Aradığı Kayıplar İnsanoğlunun en fazla merak ettiği kayıplar arasında ''Nuh'un Gemisi'', ''Atlantis uygarlığı'' ve varlığı tartışılan ''Kutsal Kase'' geliyor.İşte asırlardır aranın en meşhur 5 yitik. Yeryüzünde birçok kayıp medeniyet ve kültür hazinesinin bulunması için her yıl onlarca araştırma yapılıyor. Kayıplar arasında en fazla merak uyandıranların başında Nuh'un Gemisi geliyor. Nuh'un Gemisi'ni bulmak için çeşitli tarihlerde yapılan birçok arama çalışması sonuçsuz kalmasına rağmen halen araştırmacıların en fazla ilgilendikleri kayıplar arasında ilk sırada yer alıyor. -AĞRI DAĞI'NDA MI?- Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda olduğa inananların sayısı hayli fazla. Resmi kayıtlara göre, Nuh'un Gemisi'ni aramak üzere 20 Ağustos 1829'da Ağrı Dağı'nın zirvesine ulaşan ilk araştırmacı Alman bilim adamı Frederic Parrot oldu. Parrot, Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda bulunduğunu öne sürerek biri Rus, 6'sı Alman 7 arkadaşı ile zirveye ulaştıktan sonra dönüşte, gemiyi bulamadığını ama izlerine rastladığını iddia etmişti. Ağrı Dağı'na daha sonra da arama tırmanışları gerçekleştirildi. 1916 yılında Vladimir Roskovski adlı bir Rus pilot, Ağrı üzerinden uçarken bir gemi kalıntısı gördüğünü iddia etmiş ve konuyu tekrar gündeme taşımıştı. 11 Eylül 1959'da Milli Müdafaa Vekaletine bağlı Harita Müdürlüğünde görevli binbaşı İlhami Durupınar da Ağrı Dağı'nın 4000-4500 metre yükseklikten çekilmiş fotoğraflarını incelerken Nuh'un Gemisi'ne çok benzeyen bir oluşum var olduğunu ileri sürmüştü. Nuh'un Gemisi'ni bulmak amacıyla dağa çıkanlardan birisi de aya ilk ayak basan astronotlardan James Irwin oldu. Irwin ve arkadaşları da Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda olduğunu ileri sürerek araştırma yapmış ama gemiyle ilgili somut bir bulgu elde edememişlerdi. -KAYIP MEDENİYET ATLANTİS- Sular altında kaldığı söylenen efsanevi ada Atlantis de insanoğlunun en fazla merak ettiği ve bulunması için araştırmacıların çalışma yaptığı en önemli kayıplardan biri olarak dikkat çekiyor. İspanya'nın güney sahilleri, Girit Adası yakınları, Konya, Kıbrıs ile Suriye arasında Akdeniz'in derinleri gibi birçok değişik bölgede olduğu ileri sürülen medeniyetin izlerini bulmak için yapılan çalışmalar bıkmadan sürdürülüyor. Bugün birçok insanın varlığına inandığı Atlantis'ten ilk bahseden ise ünlü düşünür Eflatun.... Kaynak olarak Atinalı Solon'u gösteren Eflatun'a göre Atlantis, Cebelitarık Boğazı'nın batısında, Libya'dan daha büyük bir ülke. Eflatun'dan günümüze kadar gelen bilgilere göre, Batı Avrupa ile Libya'yı ezip geçen Atlantis orduları, Atinalıların gösterdiği direnç karşısında gerilemek zorunda kalır ve şiddetli bir deprem sonunda da MÖ 9600'de, bir gece içinde sular altında kalır. -KUTSAL KASE- Dan Brown'ın ''Da Vinci Şifresi'' kitabıyla gündeme gelen ve efsaneye göre, Hz. İsa'nın Yahudi ve Romalıların oluşturduğu askeri bir güç tarafından yakalanıp çarmıha gerilerek idam edilmesinden önce havarileri ile yediği son akşam yemeğinde kullandığı veya çarmıha geriliş esnasında Arimatealı Yusuf'un İsa'dan akan kanı doldurduğu bir kasenin varlığına inanlar da çoğunlukta. Vatikan'ın varlığına inanmadığı Kutsal Kase özellikle Hristiyan araştırmacıların ve hazine avcılarının geçmişte olduğu gibi günümüzde de büyük ilgisini çekiyor. Antakya'da olduğu yönünde iddiaların ortaya atıldığı Kutsal Kase'nin İstanbul'daki Çemberlitaş'ın altında bile olabileceği ileri sürülmüştü. - KAYIP KITA MU- İzlerine tarih içinde pek çok uygarlıkta rastlandığı ifade edilen batık Mu kıtası, insanoğlunun en büyük kayıp meraklarından birisini oluşturuyor. 19. Yüzyılda İngiliz araştırmacı James Churchward kayıp kıta için Orta Amerika'da çeşitli araştırmalar yaparak, konuyla ilgili eserler kaleme aldı. Bilim dünyası Mu uygarlığının varlığına kuşkuyla yaklaşmasına rağmen, kıtanın battığı öne sürülen tarihte dünyada büyük bir jeolojik olayın yaşanması araştırmacılar için her zaman dikkat çekici bulundu. Atatürk'ün, Churchward'ın Mu kıtasıyla ilgili eserlerini Türkçe'ye çevirtmesi ve Tahsin Bey'i araştırma yapmak üzere Meksika'ya büyükelçi ataması, kayıp kıta Mu'nun Türklerin kökeni açısından da önemli olabileceği düşüncesinden kaynaklanmıştı. -HAZRETİ MUSA'NIN SANDIĞI- Ahit Sandığı veya Tabut-u Sakine olarak adlandırılan Hazreti Musa'nın sandığı da en önemli kayıplar arasında. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, Hazreti Musa'nın kutsal kitap Tevrat'ı çoğaltarak 12 kabilesine dağıttığının, aslını ise yaptırdığı bir sandıkta korumaya aldığının bilindiğini anlatarak, şunları söyledi: ''Hazreti Musa'nın çeşitli eşyalarının da bulunduğu söylenen sandık, Kudüs'teki mabette koruma altına alınır. MÖ 586 Babil orduları tarafından istila edilen Kudüs'teki mabet yağmalanır ve Hazreti Musa'nın sandığı kaybolur.'' Hazreti Musa'nın sandığının yeraltı mağaralarında saklandığı yönünde bazı görüşlerin bulunduğunu anlatan Özkan, sandığın nerede olduğu ya da akıbeti konusunda somut bir bilgi olmadığını ifade ederek, ''Bu sandığın Antakya'da bir mağarada saklandığı da ileri sürülüyor'' diye konuşmus. 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Amon35 Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2006 oww süper paylaşım rep vermem lazım ama sanırım veremiyorum.. çok saol... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mescalin Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2006 Güzel paylaşım kısaca birçoğuna değinmişsin... rep sistemi entegrasyonu devam ediyor paniğe gerek yok arkadaşlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sechil Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2006 valla güzel derleme, herbiri için yüzlerce kitap yazılır.. efsane olarak kalacaklar mı yoksa bir gün ortaya çıkacaklar mı bakalım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
m3lt3m Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2006 güzel olmuş sağol, rm nin eski sayılarında okumuştum bunlarla ilgili yazılar.. gerçekten çok ilgi çekici.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
axcd82 Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2006 ayrıca kaybedilmiş teknolojiler,yakılmış yıkılmış kutuphaneler de sayılabilir... o kadar çok ornek var ki... amerikalılar uzayda yazı yazmak için milyonalrca doalr harcayıp agırlıksız ortamda kullanıma uygun murekkepli kalem yapıolar,ruslar kurşun kalem kullanıo... almanlar karda,buzda giden jetski benzeri araçlar yapıolar,eskimolara bakıolar kızaklarda hangi teknolojileri kullanmısalr diye..bilmemne yosununu kızaklaın altına sürüolar..daha hızlı gidiolar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
buraQ Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2006 agırlıksız ortamda ki kalem mi nasıl olur ki o yerçekimi yok bişey yok alla alla.. helal olsun denir anca... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
illuminator_25 Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2006 bence asırlardır aranan kayıpların 6.sı olarak amerikalıların beyni olmalı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cancanan Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2006 ALINTI(illuminator_25 @ 5 09 2006, 13:56 ) 8195[/snapback] bence asırlardır aranan kayıpların 6.sı olarak amerikalıların beyni olmalı. [/b] bravoooooo Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Amoress Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 cok güzel ve onemli bu paylasimlar icin cok tesekkür ediyorum arkadasim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sqL Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 Nuh'un gemisini çoktan bulup portakal sandığı yapmışlardır =) Şaka bi yana bulunması gereken herşey çoktan bulunmuştur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest arman Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 hmmm guzelmis ben sahsen en cok atlantisi merak ettim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
umuayy Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2007 gerçekten güzel paylaşım teşekkürler.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Amoress Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2007 Daha bulunmasi gereken cok sey var , ama en önemlisi kendimiz bence!!! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest islamicihadipunk Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2007 kutsal kase isa nın kanının doldurulduğu kase değildir. kutsal kase nin bir kişi olduğu iddiasını savunan çoğunluktadır. bu kişinin de isa nın karısı, kilise tarafından yıllarca fahişe olarak anınan magdelalı meryem olduğu söylenir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
locked_puppet Yanıtlama zamanı: Haziran 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 21, 2007 güsel bi konu olmus tskrler..fakat yer altına batmıs kıta ve şehri neden bu kr mrk ediyorlr ki şimdiki teknolojyle su altındaki litosferin taslağını çıkartamıyorlar mı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Unbreakable Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2007 bunlarla ilgili daha fazla bilgi edinebileceğimiz bir yer var mı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest AnunnaKi Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2007 teşekkürler güzel olmuş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Urumhamatahayil Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2007 teşekürllerrrrrrrrrrrrrrrrrrrr Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NightWolf Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2007 güsel bi konu olmus tskrler..fakat yer altına batmıs kıta ve şehri neden bu kr mrk ediyorlr ki şimdiki teknolojyle su altındaki litosferin taslağını çıkartamıyorlar mı Bunu yapmalarının nedeni atlantis uygarlığının sahip olduğu öne sürülen teknoloji. Atlantislilerin psişik güçlerinin çok çok ileri olduğu öne sürülüyor. İcatları ise bu zamanda bile çözülemeyecek icatlar olarak görülüyor. Ama en önemlilerden biri, bütün atlantislilerin bilinçlerinin bağlı olduğu iddaa edilen "Dev Kristal". Bu Kristalin parçalanması ardından atlantis uygarlığının yok olduğunu iddaa edenler bile var. Bu kristal insan bilincini kontrol edebiliyorsa ne kadar enerji taşıyabiliyordur düşünün. Çatlaması halinde dışarı salınacak bir enerji aynı anda manyetik dalgalanmalar oluşturarak dev bir sismik aktivite olan depremi oluşturmuş olabilir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
seven of spades Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2007 hepsinin de yolu bi turkiyeden gecmis aranirken.. .. biri bile bulunsa buyuk olay olur.. super bi paylasim.. tesekkurler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
heRnan coRtes Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 cok güzel ve onemli bu paylasimlar icin cok tesekkür ediyorum arkadasim... bendde ilgimi çekti inşallah birgün hepsini buluruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciin Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 "Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı. Tanrı Nuh`a, “İnsanlığa son vereceğim” dedi, “Çünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim. Kendine gofer (selvi) ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak. Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap." Tevrat, Tufan, 6:15-16 300 Arşın = 135 metre. 50 Arşın = 22.5 metre. 30 Arşın = 13.5 metre. 1 Arşın = 45 santimetre. Her hayvandan dişi ve erkek olmak üzere koyulduğu söyleniyor. 800.000 hayvan türü var dünyada bilinen. Dişi + erkek birer tane koysak 1.600.000 hayvan. Nereye sığmış peki oncası? Hadi sığdırmak mümkün olsun, bu kadar hayvanı dişi ve erkek olarak nerden temin etmiş acaba? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 gerçekten çok güzel bir paylaşı olmuş emeğine sağlık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 antakya mistik açıdan bi çok gizeme ev sahipliği yapıyor.. orada bulunduğunuz zaman bunu hissedebiliyorsunuz.... güzel paylaşım saol.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.