fotonkedi Oluşturma zamanı: Aralık 1, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 1, 2009 (düzenlendi) Daidalos; ilk tanrı heykellerini yapan sanatçı olarak tanınır. Yunanlılara yelken kullanmayı öğrettiği, cetvel, vida, çekül ve baltayı ilk kez onun yaptığı söylenir. Kız Kardeşinin oğlu Talos ile birlikte çalıştığı bir yılan çenesini testere gibi kullanarak ağaç kesen ve bu yolla derin dişli testereyi yapan Talos’un başarısını kıskanarak onu Akropolün üstünden ittiği Areopagos mahkemesinde yargılandığı, tanıksız yargılanma sonunda sürgün cezasına çarptırıldığı çeşitli söylentilerdir. Girit Adası’na sığınan sanatçıyı Kral Minos iyi karşılar. Söylenceye göre adayı insan vücutlu boğa başlı bir canavar rahatsız etmektedir. Minas Minatauros adındaki bu canavarı kapatmak için bir labyrinthos yapmasını ister. Daidalos’un yaptığı yeraltı zindanının karmaşık dehlizlerine giren bir daha dışarı çıkamamaktadır. Girit’e Minatauros’u yakalamaya gelen Theseus’u, kralın kızı Ariadne görür, sever: Daidalos’tan aldığı bir yumağı Theseus’a vererek onun Labyrinthos’un karışık dehlizlerinde kaybolmasını sağlar. Daidalos’un, Theseus’a yardım ettiğini sanan kral onu oğlu İkaros ile birlikte Labyrinthos’a kapatır. http://www.daedalosinstitute.com/images/Images1/Daedalos_Icaros.jpg Kaz tüylerinden yaptığı kanatları oğluyla birlikte omuzlarına ve kollarına bağlar. Oğlu İkaros’a fazla yükseklere çıkmamasını, güneş’in tüyleri yapıştırmak için kullandıkları balmumunu eriteceğini söylerse de ikisi birden havalanıp uçtukları zaman, İkaros babasının söylediklerini unutarak yükselir. Balmumu eriyip kanatlar dağılır, İkaros’un düşüp boğulduğu bu yere İkaros Denizi denir. Daidalos, Sicilya’nın Cumae Kenti’ne iner. Kral Kakalos’un yanına sığınır. http://2.bp.blogspot.com/_uBY_u0KFoLE/SUKAauW_66I/AAAAAAAAASw/4GeG_cn-Bt0/s400/ikarus.gif -------------------- İkaros olmak Özgürlük ve öğrenme tutkusu, tarihler boyunca hep eşdeğer görülmüş... Yunan mitolojisinde buna dair sayısız hikaye vardır. En çarpıcı olanı ise İkarus'unkidir. İkarus'un babası Daidalos bilge bir mimardır. Sürgüne gönderildiği Girit Adası'nda Kral Minos'un yanında çalışmaya başlar. Onun isteği üzerine insan başlı, boğa bedenli bir canavar olan Minotauras'ın bir daha çıkmamacasına içine kapatılacağı Labirent'i inşa eder. Ancak bir süre sonra kral Minos'un emri ile, Labirentin gizini Theseus ve Ariadne'ye öğrettiği gerekçesi ile oğlu İkarus'la birlikte kendisi Labirent'e hapsedilir. Daha çok özgürleşmek! http://www.grp.hwz.uni-muenchen.de/pictures/ag/id_ikaros_gross.jpg Daidalos, yaratıcı aklıyla, buradan çıkmanın yollarını arar. Kendisi ve oğlu için kanatlar yapar. Bu kanatları bal mumuyla bedenlerine, omuz başlarına yapıştırır. Oğlu İkarus'a ne çok alçaktan, ne de yüksekten uçmamasını, özellikle de güneş ışınlarına yaklaşmamasını tembih eder. Fakat İkarus takma kanatları ile bir kez havalandıktan sonra, aydınlığı, güneş ışınlarını ve bunların ardındaki hakikati biraz daha yakından görmek, öğrenmek ve daha çok özgürleşmek düşüne kapılır. Ancak, güneşe yaklaştıkça, takma kanatlarını bedenine yapıştıran bal mumları erimeye başlar. Ve sonunda İkarus, Ege Denizi'nde Sisam Adası'nın yakınlarındaki İkaya Adası'nın önüne, bugün de, onun anısına, İkarus Denizi denen bölgeye düşer, yitip gider... Özgürlük bedel ister... http://img2.blogcu.com/images/m/i/s/misscritic/pegasus_from_water.jpg İkarus miti, daha sonra psikolojiden, sanata kadar pek çok alanın konusu edildi. Büyük Hollandalı ressam, Pieter Breugel'in, İkarus'un Düşüşü (1558) tablosu bunlardan biridir. Bruegel yapıtında, gerçeği öğrenmek ve özgürleşmek isteyenlerin başına neler gelebileceğini sarsıcı bir gerçekçilik ve ironi ile sergilemiştir. Doğanın, insanın alabildiğine dingin ve kendi halinde olduğu tabloda, zor seçilecek bir ayrıntı vardır. O da denize çakılan İkarus'un çırpınan ayaklarıdır. İkarus'un boğulması ve yüzeyde görünen çırpınan ayakları, tabloda yer alan çobanın, balıkçının ve gemicilerin dikkatini bile çekmez. Onlar kendi sınırlı dünyalarına dalmışlardır! Gerçek, özgürlük, öğrenmek, ütopya ve bunların hepsini temsil eden İkarus'un boğulması hiç kimsenin umurunda bile değildir! İkaruslar olmasa... *bydigi -------------------- http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=54436 linkteki yazıyı da beğendim Aralık 1, 2009 fotonkedi tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Aralık 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 1, 2009 elin sağlık güzelmiş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Aralık 1, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 1, 2009 mitolojilerden,atasözlerinden,dinlerden edinilecek çok ders var ... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2010 İkarus'un efsanesinin eski yunanca metnini nerden bulabileceğim hakkında bi bilgisi olan bir yiğit var mıdır acaba ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ezgin Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2010 Güzel bilgi için teşekkürler. Demek ki hala birilerinin yaptıkları umurumuz da okurken saygı(aslında gıpta ettim ben) duyabiliyoruz:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.