nevermore Oluşturma zamanı: Aralık 7, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 7, 2009 Spiritüalist ve ezoterik bilgilere göre gök katları Ruhçu bakış açısıyla, gök katları, sayıları kaç olursa olsun, duyularla algılanabilir fiziksel ortamımızdan başlamak üzere dört boyutlu âleme kadar yükselen, maddenin çeşitli vibrasyonel düzeylerde titreşen süptil hallerinden oluşan ortamlarını ifade eden ve bu titreşim gamının ifade edilmesine yarayan bir semboldür. Bu aracı alemin birbirinden kesin sınırlarla ayrılmış (yedili, onikili vs.) kademeler biçiminde düşünülmemesi gerektiğini bildiren spiritüalist görüşte, bu titreşim gamı ayrılmaz bir bütün olarak düşünülerek spatyum terimiyle ifade edilir. Gök, tradisyonlarda katlar halinde çoğul olarak belirtilmediğinde, zaman ve mekan-dışı bir nitelikle belirtildiğinde ise bu titreşim gamının da ötesindeki, semavi alem, tezahür etmemiş alem vb. gibi çeşitli adlarla belirtilen spiritüel Gök, Neo-spiritüalist terminolojideki terimiyle dört boyutlu alem ifade edilir. İslamda gök katları İslam tradisyonunda, göğün yedinci katında Sidretül (Sidre-i) Münteha bulunur ki, Tuba adlı ters yaşam ağacının köklerinin bulunduğu bu ortamın Gök katlarının sonu olduğu kabul edilir. Kuranda Necm (Yıldız) suresinin 14. ve 16. ayetlerinde sözü edilen Sidretül Münteha, Muhammed peygamberin miracı sırasında eriştiği menzil olarak belirtilir. Tasavvuf ehline göre, büyük berzah da denilen orası, tüm saliklerin seyirlerinin, amellerinin ve ilimlerinin sona erdiği menzildir. Orası Miraç (Arapçada merdiven) yükselişinde ulaşılabilecek son menzildir. Sidreden sonraki âleme geçebilme, yeryüzündeki varlıklar için olanaksızdır. O âlemde mahlukatın bir vücudu yoktur, mahluk o âlemde adeta erimiş gibidir. Teozofide gök katlarının anlamı Teozofik terminolojide, bir gezegenin duyularla algılanan fiziksel ortamından itibaren yoğunlukları giderek azalma gösteren esîrî maddelerinin, yani maddenin bilinen üç halinin ötesindeki daha süptil, daha seyyal, daha ince, vibrasyonel hız düzeyi yüksek hallerinin sıralanması gezegensel zincir terimiyle ifade edilir. Teozofiye göre, tradisyonlarda gök katları sembolüyle ifade edilen, Dünya gezegeninin bu birbirini izleyen, tedricî bir kademeleşme gösteren süptil ortamlarıdır ve esas olarak yedi kademeden oluşur. (Güneş Sistemimizde beşi Dünyanınkilerden daha yüksek olmak üzere toplam 12 kademe ya da plan olduğu kabul edilir.) Teozoflar, Dünyanın gezegensel zincir kademelerini yoğundan süptile doğru, şöyle adlandırır: Fiziksel plan, etherik plan, astral plan, mantal plan, kozal plan, buddi planı, atma planı. Gezegensel zincir planlarında ya da kademelerinde yoğun maddeden en süptil plana doğru yükselme hareketine yükseliş yayı (ascending arc) ya da karanlıktan ışığa yükseliş yayı denir ki, mirac ve urucla kastedilenin bu olduğunu düşünürler. Bunun tersine de iniş yayı denir. Kimilerine göre, gezegensel zincir sıralanması, inisiyasyonlardaki yedi aşamaya, yedi realiteye ve yedi şuur haline tekabül eder. İbrani tradisyonda gök katları İbrani tradisyonuna göre, 1.inci gök en yakın göktür, 2.nci gök günahkarların bulunduğu göktür, 3.üncü gök Aden bahçesinin bulunduğu göktür, 5.nci gök gök aşağı düzeyli meleklerin bulunduğu göktür, 6.ncı gök melek gruplarının ve Kerubi meleklerinin bulunduğu göktür; Tanrı ise 7.nci göktedir. Azteklerde gök katları Jacques Soustelle Meksikalıların Tarihi adlı kitabında, 13 Gök 9 Yer olduğunu kabul eden Azteklerin gök katları hakkındaki inanışlarını şöyle özetler: 1.inci gök, yıldızlar ülkesidir. 2.nci gök, iskelet görünüşüyle tasvir edilen yaratıkların ülkesidir.3.üncü gök, muhafızların ülkedir. 4.üncü gök, yeryüzüne inen seçkin ruhların ülkesidir. 5.nci gök, ateş yılanlarının ülkesidir 6.ncı gök, dört rüzgar ülkesidir.7.nci gök, toz ülkesidir. 8.nci gök, ilahlar ülkesidir. İlahlar bu gök katında yaşarlar; hiç kimse daha yukarıdaki gök katlarında neler olduğunu bilemez. 9.uncu gök ile 13.üncü gök arasında büyük ilahlar bulunur. Güneşin en süptil hali 12.nci göktedir. 13.üncü gök katında ise İlâhî Çift, yani etimizin efendisive eşi yaşar, oraya hiç kimse çıkamamıştır. 13.üncü gökten bir süt ağacı çıkar. Mayalarda gök katları Göğün Göbeği ve Yerin Göbeği kavramları Mayalarda da bulunur. Mayaların kutsal kitaplarından Popol-Vuhta Yerin Göbeğindeki ilah ifade edilirken göbek ve kalp sözcükleri kullanılır. Örneğin, bir efsanede, atmaca, Göğün Göbeğinden Yerin Göbeğine dikine iner. Yine, Popol-Vuhta Göğün yedinci katından inen, uygarlık getiren kahramanların babaları olan 7 Ahpu, Yerin kalbine indiklerinde insan biçimine girerler. Meksika piramitlerini yapan halklardan bazıları, göğü dokuz katlı saydıklarından piramitlerini de dokuz katlı yapmışlardır. Fakat Asya şamanizminde olduğu gibi, Mayalarda, Azteklerde ve bunların torunları olan Amerika Kızılderililerinde de gök katlarının sayısı aynı değildir.(Algonkinlerde 12 gök vardır.) Dogonlar ve Bambaralarda gök katları Göğün Göbeği kavramı Mali Cumhuriyetinde yaşayan yerlilerden Dogonlarda da mevcuttur. Her şeyi ikiziyle ya da çift çift düşünen Dogonlara göre Tanrı Ammanın yarattığı göklerin, yani gök katlarının sayısı 14 tür, yer katlarının sayısı da 14t ür. Dogon ve eski Mısır tradisyonlarına göre, göklerin en yüksek katı, tesirlerin kutsal kaynağı Siriustur. Dogon inanışına göre en yüksek Gök katında Tanrı Ammanın naibi Büyük Nommo bulunur ki o, Dünyadaki ruhların gözeticisi olup Dünyayı sevk ve idare eder. Dogonlara komşu olan Bambaralar?n tradisyonunda gök katları şöyle açıklanır: 1- Birinci gök kirlidir (saf değildir). 2- İkinci gök kısmen arınmış haldedir, hayvan ve insan ruhlarının ülkesidir. 3- Üçüncü gök ilahlarla insanlar arasında aracı olan varlıkların bulundukları yerdir. 4- Dördüncü gök ilk üç göğün aynasıdır. Kelâmın ve rahmetin sahibi olan ve dünyanın sevk ve idaresinden sorumlu olan yaratıcı ilah Faronun hesaplarını, hesap kayıtlarını tuttuğu yerdir. Faro, aynasından yeryüzündekilerin tüm yaptıklarını ve olayları izler. Yani, bu gök katı, varlıkların görülüp gözetlendikleri yerdir. 5- Beşinci gök ilâhî adaletin göğüdür. Faro burada yasaklarını bozan (ilahi yasalara uymayan) insanlar hakkında hüküm ve kararını okur. 6- Altıncı gök, dünya sırlarının saklı olduğu göktür. 7- Yedinci gök ilah Faronun ülkesidir. Dünya için gerekli rahmet deposudur, rahmet oradan yağmur gibi iner. Gök katları kavramı pek çok tradisyonda bulunan, beş duyu ile algılanamayan görünmez alemdeki farklı ortamları derecelendirmek üzere kullanılmış bir kavram olup çeşitli din ve mitolojilerde farklı sayılarla ifade edilmiştir. Şamanizmde gök katları Asya Şamanizminde şamanlar uçuş denilen trans yolculuklarında, kimi zaman yeraltı dedikleri ortama iner, kimi zaman gök katları dedikleri ortamlara çıkarlar. Altay Türkleri tradisyonuna göre gök katları çeşitli ilâhî veya yarı ilâhî varlıklarca meskun olup, şaman, yolculuğunda bunlarla irtibat kurabilir. Fakat uçuş denilen bu trans deneyiminde her şaman her gök katına çıkamaz; daha doğrusu şamanlar kudretleri oranında gök katlarına yükselebilir. Asya Şamanizminde, herhangi bir nedenle gök katlarını aşması gereken bir şamanın önce yeraltı denilen öte-âleme inmesi gerekir. Ural-Altay kavimlerinde gök katları genellikle ya 7 ya da Dantenin İlâhî Komedya sındaki gibi 9 dur. Gök katlarının sayısı tüm şamanist toplumlarda aynı değildir. Kimi şamanist tradisyonlarda yeraltı denilen öte-âlem de 7 kata ayrılır ki, bu durumda algılanamayan katların toplamı 14ü bulur. Eski şamanların 13üncü gök katını aşabilmiş oldukları söylenir. Altaylılar ise hem 7 ve 9 kat gökten, hem de 12,16 ve 17 kat gökten söz ederler. Altay, Yakut ve Uygur Türkleri?nin tradisyonlarına göre, insanların yaşadığı Yer, ölülerin göçtüğü yeraltı (öte-âlem) ve spiritüel Gökten oluşan üç ortam, merkezlerinden geçen bir eksenle birbirine bağlıdır ki bu eksenin iki ucu Yerin Göbeği ve Göğün Göbeği olarak kabul edilir. alıntı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.