formederya Oluşturma zamanı: Aralık 10, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 10, 2009 Ortaçağ’da simyacılar, adi madeni altına dönüştürmeye çalışmışlardır. Simya olarak bilinen bu dönüşümü sağlayacak, kolay bulunmayan maddeyi, filozofun taşını, aramışlardır. Eski gizem okullarının üyeleri için simya, temelde ruhsal ve zihinsel simyanın gerçek işine yönelik bir alegoriydi. Ruhsal simya, daha az gelişmiş ruhsal kişiliği, daha arıtılmış bir kişiliğe dönüştürme sürecidir. Bütün ana dinlerin kurucuları, insanların hem bu hedefe ulaşmalarına yardım edecek, hem de daha mutlu ve verimli bir yaşam sürmelerini sağlayacak kurallar koyarak, söz konusu dönüşümü hızlandırmaya çalışmışlardır. Aydınlanma, aydınlatma, ruhun kusursuz hale getirilmesi, hep bu nihai hedefe işaret eder. Bütün dinlerden gizemciler, bu süreci hızlandıracak evrensel kuralları araştırmışlardır. Bu sürecin, onlarca yaşamın ürünü olduğuna inanırlar. Zihinsel simya, yaşamınızı iyileştirmek ve zihninizi geliştirmek için düşüncelerinizi dönüştürme sürecidir. İşin iyi yanı, bu disiplin, mevcut yaşamınızda anında ve avantajlı sonuçlar doğurabilir; bazı durumlarda bu anlık olur. Zihinsel simya, gelişiminizi engelleyen inançların yerine, size yardımcı olacak olumlu inançları benimsemeyi içerir. Bunun kulağa çok kolay geldiğini söyleyebilirsiniz; neden bu kadar zor olsun ki? İnançları değiştirmek, son derece zordur. Bunun üç nedeni vardır: 1) Çoğu insan, inançlarını doğru kabul etme yanılgısına düşer. Onların çıkarına olmasa da bazı insanlar, kendilerini kaderlerine bırakırlar; çünkü bir inancı doğru olarak kabul ederler. 2) İnançlar, bilinçaltı düzeyde çalışır. Pek çok insan, bilinçaltındaki inançlarının farkında değildir. Bunlar, genellikle bilinçüstü düşüncelerle çatışma halindedir. Örneğin bir kadın, bilinçüstünde sevgiyi arıyor; ama bilinçaltında kendini değersiz hissediyor olabilir. Bu kadının inancı, bilinçüstüne çıkmadıkça ve dönüştürülmedikçe, tüm çabalarını sabote etmeye devam edecektir. 3) Neye inanıyorsanız onu görürsünüz. 100 yıldan daha kısa bir süre önce fizikçiler, ışığın bir dalga mı, yoksa parçacık mı olduğuna karar vermeye çalışıyorlardı. Yanıt, ne bulacağınıza inandığınıza bağlıydı. Işığın parçacıklardan oluştuğuna inanıyorsanız, bunu kanıtlayacak bir deney tasarlayabilirdiniz. Aksine, ışığın dalgalardan oluştuğuna inanıyorsanız, o zaman bunu kanıtlamak için bir başka deney tasarlayabiliyordunuz. Yalancı ilaç (plasebo) etkisi, bir başka örnek sunuyor. FDA onayı almak için gerekli ilaç denemelerinde, hastaların ortalama olarak % 40’ı, yalancı ilaçlarla rahatladıklarını düşünürler. Kendilerini daha iyi hissederler; çünkü daha iyi olacaklarına inanmaktadırlar. Yalancı ilaçlar, Parkinson hastalığına yakalanmış insanlara gerçekten yardımcı olmuştur. Bu sonuçların ardındaki mistik ilke, Çekim Yasası ya da “Beğeni beğeniyi çeker” anlayışıdır. Mistik dünyada ve şimdi kuantum fiziği dünyasında, her şeyin enerji olduğunu biliyoruz. Her şeyin kendi titreşimi vardır ve buna inanç dahildir. İnsanlar, mevcut inanç sistemlerine uyan deneyimleri kendilerine çekerler. İnandıkları şeyi görürler. Öyleyse, Zinihsel Simya nasıl çalışır? Nörologlar, bize beynin gerçekte yaşananlar ile yaşanması hayal edilenler arasındaki farkı bilmediğini söylerler. Aynı elektriksel örüntüler, beyindeki nöronlar arasında ateşlenir. Beyindeki elektriksel örüntüler, inançlar da dahil, bilgiyi depolama ve işleme şeklimizi yansıtırlar. Bunun sonucu çok büyüktür: İmgeleminizi kullanarak inançlarınızı değiştirebilirsiniz. İnancın doğru ya da yanlış olması fark etmez. Şampiyona maçının son basketini kaçırdığı için takımı bir puanla kaybeden bir basketbol oyuncusunu ele alalım. Bu deneyim, derinden sarsıcı olabilir ve sporcunun, başarısız ya da kaybeden biri olduğu yönünde olumsuz inançlar beslemesine yol açabilir. O basketi kaçırmasaydı, bir kahraman olabilirdi ve kazanan bir insanın özgüvenini duyabilirdi. Diyelim ki o basketbolcu sizsiniz. Ne yapmalısınız? Önce, 10-15 dakika süreyle rahatsız edilmeyeceğiniz sakin bir yere gidin. Nesnel duyularınızdan (görme, duyma, koklama, dokunma, tatma) hiçbirinin uyarılmadığından emin olun. Birkaç derin nefesalın. Amacınız, rahatlamak ve alfa durumuna geçmektir. Bilimadamları, bu durumdayken yeni becerileri daha kolay öğrenebileceğinizi kanıtlamışlardır. Bunun için meditasyon idealdir. Bu noktada, oyunun sonunu zihninizde yeniden oynamalısınız. Yalnız bu sefer, son basketi attığınızda, bunu kendinize güvenerek yapın ve topun potadan geçtiğini seyredin. Bütün taraftarların coştuğunu, sirenlerin çaldığını ve takım arkadaşlarınızın sizi omuzlarında taşıdıklarını gözünüzün önüne getirin. Bütün duyularınızı işe dahil edin ve kahraman olmanın nasıl bir duygu olduğunu hayal edin. Michael Jordan hiç şüphesiz tüm zamanların en büyük basketbol oyuncusudur; ama muhtemelen o da oyunun sonunda, attığı basketler kadar basket kaçırmıştır. Ama emin olun, kaybettiği atışları o kadar kurcalamadı; sadece maç kazandıran atışları hatırladı. Siz de aynısını yapabilirsiniz. Zihinsel Simya tekniğini kullanın ve yaşamınızı değiştirin. Yazar: Edwin Harkness Spina Kaynak:kaliteofisi.net [/color][/color] 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 güzel paylaşım eline sağlık .zaten bilgim kadarıyla simyanın temel amacı kabul edilen'baz metalden altın elde etme 'işlevi aslında normal insanları (sıradan/baz metal)bilinç seviyesi yüksek bireylere (altın)a dönüştürmenin sembolizmidir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
formederya Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 evet fakat zaman içinde bulunduğu kulvardan sıyrılarak çok daha farklı bir boyut kazanıp tamamen somutlaştırılmış sizin de belirttiğiniz gibi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 somutlaştıranlarda altın peşinde koşarken sadece boş yere para ve zaman harcadığını fark etmeyen insanlardır.Simyanın aydınlanma hakkında bir fikri veya isteği olmayanlara zaman kaybından başka vereceği bir şey yoktur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2009 Simya ile ilgili bir yazı okudugudum da 'simyacı ' isimli kitap gelir aklıma Teşekkürler paylaşım için . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
purplewind Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2009 Ne kadar güzel bir yazıydı çok teşekkürler. Başarısızlıklarımın ardından neler yaptığımı düşündüm neler hissettiğimi. Hayalkırıklığı ile gelen öfke ve kendimi sürekli suçlamak. Saatlerce sürse iyi ya insan günlerce, aylarca çok daha acımasızsa yıllarca sürdürüyor kendine kızmayı. O anın bittiğini geçtiğini anlatamıyoruz kendimize. Ama bahsedilen yöntemi unutmayacağım ve uygulayacağım.Tekrar teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
formederya Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 ben teşekkür ederim. ilk okuduğumda çok hoşuma gitmişti paylaşmak istedim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 evet, Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar. Simyanın, maddenin içinde sağaltım ile altını keşfetmesi, bir bakıma insandaki Tanrısal tözün ortaya çıkarılması ile eşdeğerdir, Öyleyse kendi içindeki Tanrısal tözü bulmak isteyen kişi , tıpkı maddenin saflaştırılması gibi , kendi içine dönerek kendini saflaştırmalı ve gizli olan , içindeki Felsefe taşına ulaşmalıdır. Simyada kullanılan yöntemler ezoterik olarak inisiyasyonu da bu anlamı ile temsil etmektedir. bu güzel yazıya küçük bir katkı yapmak istedim teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Apotheous Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2018 okunacak yazılar hiç bitmeyecek sanırım güzel yazı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.