Siyah karlaR Oluşturma zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 12, 2009 Sıcaklığın sıfırın altına düşmesiyle, bedenimiz donma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Donma, 37 derece olan beden sıcaklığımızın 35-34 derecenin altına düşmeye başlamasıyla gerçekleşir. 32-31 derece beden sıcaklığında yüzeyde başlayan hücre ölümü giderek derindeki dokularımıza yayılır ve organlarımız hayatiyetlerini kaybetmeye başlar... Sokakta donarak öldü". Aşırı soğukların bastırmasıyla, kent içinde evsiz-barksız yurttaşlar arasında, böyle donarak ölme haberlerini sık okuyoruz gazetelerde. Kışın dağda kaybolan kayakçılar, buzul tepelere tırmanan dağcılar, çığ altında kalanlar, yolda kar içine saplanarak yardım alamayanlar... bedenlerini uzun süre koruyacak gerekli önlemlere sahip değillerse donma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar. Ünlü Amerikalı yazar Jack London'ın öykülerini okuyanlar bilirler. Çoğu öyküsü, doğanın vahşi koşullarında geçer. Kahramanları Alaska'nın dondurucu soğuğunda köpeklerin çektiği kızaklarla büyük yalnızlıklıklar içinde hayatlarını kazanmaya çalışırlar. Öykülerinde kar, soğuk ve donan insanların öyküleri ve kurtlarla mücadele eksik olmaz. Bir bakmışsınız, bir kahramanın artık dayanacak gücü kalmamıştır, soğuğa ve donmaya karşı bütün gücünü yitirir, bedeninin farkına varmamaya başlar, uykunun o büyük davetine karşı koyamaz ve donarak ölür. Peki, insan nasıl donuyor? Donma sırasında bedenimizde ne oluyor? Donmamak için ne yapmalı? Hücre ölümü Donma ile yanma arasında özünde bir fark yok. İki olayda da bize hayat veren hücrelerimizin kısmen veya tamamen ölmesi söz konusudur. Bedenimiz, iki olayda da, aşırı soğuk veya aşırı sıcağa maruz kalır ve hayatiyetini kaybetmeye başlar. Bedenimizin sıcaklığı, hepimizin bildiği gibi 37 derecedir. Ancak dış koşullarda sıcaklık dereceleri sürekli değişir. İç mekanizmamız, bir "iç iklim" oluşturmuştur, bedenimiz bu sıcaklığını sabit tutmaya ve dış sıcaklıklara karşı bizi korumaya çalışır. Bunu da, esas olarak yediğimiz besinleri yakarak ve enerjiye dönüştürerek yapar. Ancak, dış çevredeki sıcaklık 0 derecenin altına düştüğünde, aşırı soğuğa uzun süre maruz kalındığında, bedenimiz 37 derece sıcaklığını koruyamaz. Beden ısımızı kaybetmeye başlarız, iç sıcaklığımız düşer. Beden sıcaklığı hayati organlarımızda 35 derecenin altına düşmeye başlar. Buna hipotermi (Düşük sıcaklık) deniyor. Hipotermide tam donma olayı henüz gerçekleşmez. Kışın evsiz kişilerde veya evlerinde yeterince ısınmayanlarda, soğuğa karşı daha az dirençli olan yaşlı insan ve hastalarda hipotermi gorülür. Acil Tıp Derneği'nin soğuklar nedeniyle yaptığı açıklamaya göre, hipoterminin birinci evresinde titreme görülür. Titreme, bedenin metabolizmasını arttırarak ısı kaybını dengelemeye çalışması demektir. Bu evrede, beden sıcaklığı 32-35 C derece arasındadır. Beden sıcaklığı 34 dereceye düştüğünde, metabolizmamızın denetimi güçleşir. İkinci evrede, 32 C derecenin altında titreme durur, kas hareketleri azalır. Öncelikle küçük, ince kas hareketleri sona erer. Giysi katları arasındaki kuru ve durgun hava, iyi bir ısı izolatörüdür. Hipotermi belirtileri: Titreme Kas hareketleri yavaşlar ve ısı düştükçe durur. Uyku eğilimi görülür. Nabız yavaşlar ve zayıflar Solunum yavaşlar Kalp ritmi bozulabilir. Dolaşım ve solunum durabilir. İlkyardım için Hasta 20 C derece civarında oda ısısına alınır. Islak giysileri çıkarılır ve kuru, sıcak battaniyelerle örtünür. Rüzgárdan korunur. Tabii, hasta en kısa sürede hastaneye ulaştırılır. (Telefon: 112) Hipotermi ve soğuk nedeniyle bedenin açıkta kalan yerlerinde "soğuk yaralanmaları" olabilir. Hipotermide, kan iç organlara çekildiği için vücudun uç kısımlarında soğuk yaralanması riski artar. Bu yaralanamalara, kan dolaşımını kısıtlayan sıkı giysi, ayakkabı gibi nedenler, yorgunluk, kötü beslenme, alkol ve uyuşturucu kullanımı yol açabilir. Donma Çevre sıcaklığı 0'ın altına düşmeye başlayınca donma olayları görülmeye başlar. Bu koşullarda iyi beslenme, yeterli bir barınak ve korunak, iyi giysiler olmadığında, bedenimizdeki ısı önce derimize geçer ve oradan da çevreye yayılır. Bedenimizdeki bu ısı kaçışını, rüzgar ve bedenin ıslanması da arttırır. Aşırı alkol alımı, kılcal damarların geanişlemesine derinin kızarmasına ve beden ısısının çevreye yayılmasına yol açar. Islak giyecekler, terlemeyi ve deriden ısı yayılmasını kolaylaştırır. Rüzgarın çıplak bedenimize çarpması ve yüksek ateş de ısı kaybını hızlandırır. Yaralanmalar, kanamaya, dokuların oksijensiz kalmasına ve şoka yol açabilir. Koşma ve hızlı yürüme gibi aşırı güç sarfını gerektiren hareketler aşırı kalori tüketilmesine neden olur ve bedenin kaybettiği ısıyı geri almasını zorlaştırır. Isı kaybını hızlandıran ve soğuğa karşı savaşma direncimizi kıran diğer olguları şöyle sıralayabiliriz: Aşırı zayıflık, yorgunluk, sinir- kas hastalıkları, çeşitli ruhsal bozukluklar (Ana Britannica). Beden sıcaklığının 31 derece ve altına düşmesiyle donarız. Kişi komaya girer ve dolaşım ve solunum yetmezliğiyle ölüm oluşur. Donma, dokularımızdaki ısı kaybının, buz oluşmasına yol açacak derecede fazla olmasıdır. Donma yüzeysel başlar ve derindeki canlı dokularımızı etkisi altına alır. Bu süreç içinde, hücre içinde ve dışında, doğal biyokimyasal olaylar durur. Dokularımızda su kaybı olur ve oksijen alıp veremez. Kan hücreleri parçalanır, bunlar küçük kan damarlarını tıkar ve sonuçta dokularımızda kangren oluşur. Organ donmalarında belirtiler, kızarma, ağrı, sertlik, donma hissidir. Donmuş kısımların yeniden ısıtılması için araba egzosu veya doğrudan doğruya ateş kullanılması, hassas dokularda daha fazla hasara yol açar. Acil Tıp Derneği, donmalarda yapılacak ilk yardım için şunları öneriyor: Yüzük, saat, bilezik gibi takıları çıkarın. Donmuş eli avucunuzda ısıtın. Ayaklarda donma varsa, asla yürütmeyin. Don çözüldükçe, organ normal rengine gelmeye başlar. Kuru ve yün bir bezle bu organı sarın. Şişmeye karşı, bu organı yukarıda tutun. Donmuş organ aleve, ateşe tutulmamalıdır. Aşırı sıcak suya sokulmaz. Donmuş dokular çözülmeden önce, beden sıcaklığının mümkün olduğu kadar normal 37 derece sıcaklığa getirilmesi gerekir. El ve ayaklardaki donmaların hızlı çözülmesi için ılık su banyolarının yararlı olacağı belirtiliyor. Çözülme süreci, donmanın derinliğine bağlı.. El ve ayaklarda pembeleşme görülmeye başladığında donma olayı çözülmüş anlamına gelir. Savaşlarda donma Dünya tarihinde en büyük kitlesel donma olayları savaşlarda gerçekleşti. Bizim tanihimizde de 1914-15 kışında Ruslara karşı savaşta, Sarıkamış'da verdiğimiz 50'bini aşkın büyük kayıpta, onbinlerce askerimizin donarak ölmesi, tarihimizin en dramatik olaylarından biridir. Güzel bir alıntı, 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 bencede guzel bir alıntı olmus tesekkurler...:D... ama alkol donma etkisini azaltır...bunuda unutmayalım...:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Vahshe Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 üşümek iğrenç bir şey donarak ölmek dahada iğrenç olsa gerek ama sanrıım bi süre sonra hissetmiyoruz acı vermiyo yani Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tears_of_rain Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 ama alkol donma etkisini azaltır...bunuda unutmayalım...:D bira gibi yaz içecekleri hariç Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Siyah karlaR Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 önce üşürsün,sonra metabolizma savaşa yenilir ,titreme ardından halsizlik sonrasın da tatlı ve sonsuz bir uyku davetinin kokusuna kapılırsın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 yanarak ömekten iyidir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tears_of_rain Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 yanar ömekten iyidir kesinlikle en çok korktuğum ölüm şekli zaten amaaaaann Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 bira gibi yaz içecekleri hariç kesinlikle bu tezine katılmıyorum cunku bira vodka vs vs alkoller kanın donma etkisini vucuttan alkol atılana kadar engeller...:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 ölelim de çok mühim değil. ki diğer birçok ölümden daha tatlı geliyor.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tears_of_rain Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 kesinlikle bu tezine katılmıyorum cunku bira vodka vs vs alkoller kanın donma etkisini vucuttan alkol atılana kadar engeller...:D vodka ne alaka şekerim ben biradan bahsettim etkisi geçmeye başladı ve yeni yeni üşüyorum bira dışında hangi içki soğuk içilir:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2009 DOnmak üzereyken kurtulan babam donarak ölmenin gerçekten çok tatlı olduğunu söyledi:S Bir uyku geliyormuş, birde içine mutluluk veren hisler.Uykununsa zaten günlerce uyumayıp yattığındaki o tatlı uyku gibiymiş hissi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2010 buzul çağına geçişe kalırsak iyiyiz yani ahıshıoha... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2010 uyuyarak ölmek gibi duymuştum ama yine en iyisi giyotin anacım:D yada kurşun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cuRsed Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 donarak ölmek kötü bence Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackdeath Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 yazıda ve bugünkü fırtınada donma olayını gayet iyi anladım ve kesinlikle acı verici Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
HypnosisGoddess_ Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 yanarak ömekten iyidir Kesinlikle katılıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
worthless Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 bence en huzurlusudur önce uykuya dalarsın sonra uçuyo gibi bi his ve bilinmeyen... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Logii Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 bencede guzel bir alıntı olmus tesekkurler...:D... ama alkol donma etkisini azaltır...bunuda unutmayalım...:D Şarap.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2010 donarak ölmekte kötü tabi ama bence en kötü ölüm şekli yanarak ölmek... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.