nevermore Oluşturma zamanı: Ocak 9, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 9, 2010 http://2.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSnO0z0LI/AAAAAAAACgc/LYRA0qLu6iU/s320/cover.jpg İtalyan Sergio Citti ve İtalyan Pier Paolo Pasolini'nin ortak senaryosu. Yönetmenlik de, yine, Pasolini tarafından üstlenilmiş. Wiki'ye göre film, İtalyan-Fransız ortaklığı bi' yapımmış. Filme ilham olan kitap, Marquis de Sade'nin 1785 yılında yazdığı ve "en sıra dışı eseri" olarak nitelendirilen Les 120 journées de Sodome ou l'école du libertinage. Yazının en başında belirteyim; Saw, Hostel ya da ne bileyim; herhangi bi' kan temalı filmi izlemeye mideniz kaldırmıyorsa, söz konusu filmi izlemeyi aklınızdan geçirmek şöyle bi' yana dursun, bu yazıyı da okumayı hemen şu an bırakın. Marquies de Sade, döneminin marjinal adamı. Hoş, şimdi açıp okuduğunuzda, "Ne var ki bunlarda, bizim gazetelerdeki 3. sayfa haberleri işte..." diyorsunuz fakat tarihin dönemiyle yargılanabilineceği gerçeğini de silip atamayacağınızdan dolayı kendisini, ister istemez, "Ne kadar manyak olsa da, bi' duruşu varmış. Helal olsun." şeklinde yorumluyorsunuz. Pasolini'yi de övmemek elde değil. Bu izlediğim ilk filmi. Kendisini daha önce, "Salò o le 120 giornate di Sodoma filminin yönetmeni. Bu filmi çektikten sonra esrarengiz bi' şekilde öldürüldü." diye duymuştum. İşte az önce filmi izledim. Kendi kendime, "En azından 1975'de yapmışlar ya..." dedim. İnanın gözüm açık gitmeyecek. Sıradan, masum bi' seks sahnesini bile, binbir türlü kamera açısıyla en küçük yaş kategorisinin izleyebileceği standartlara indirgemeye çalışan bi' sinema döneminden dolayı, Marquis de Sade ve Pasolini'ye büyük hürmet duyuyorum. Yazının başında söylemiştim. "İçiniz elvermiyorsa, bu yazıyı okumayın." demiştim. Zaten filmi hiç izlemeyin. Filmin temalarını oluşturan sapkınlıkları başlıklar altında toplamak gerekirse; "Çocuk istismarı, dışkı yeme ve içme, cinsel şiddet, homoseksüel ilişki, insanlara hayvan muamelesi yapma, "iki genci önce evlendirip, ondan sonra tecavüz etme." gibi saçma fantaziler gibi saplınlıklar içeriyor. Bu arada, son olarak belirtemeden geçemem; Film hakkındaki internetteki yorumları okuyorum. Filmin Sade'nin romanındakine göre, nazifaşizmine gönderme yapmak uğruna değiştirildiği yönünde eleştiriler var. Ben romanı okumadığım için bu konuda bi' yorum yapamam. Tek söyleyebileceğim şey, "yönetmenlerin kendi senaryolarını yazıp, yönetmelerinin benim için hayati önem taşıdığıdır.". Baksanıza, ondan sonra bi' sürü laf oluyor. http://1.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSPtgQPQI/AAAAAAAACgU/SKrNkxRsy4s/s320/24234234234.JPG http://2.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSPlUt76I/AAAAAAAACgM/gwAWdVVj7gk/s320/354534534.JPG http://4.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSBRxIDeI/AAAAAAAACgE/uJ_P2R7fzUE/s320/324243234.JPG http://3.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSBTRzgEI/AAAAAAAACf8/KzrPOxK7ti8/s320/234234234.JPG http://3.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSBbYfWZI/AAAAAAAACf0/t7WkREVohmQ/s320/32423432.JPG http://2.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSBIoLJSI/AAAAAAAACfs/LMgNKax5k0A/s320/23423432.JPG http://3.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiSA-mVc4I/AAAAAAAACfk/0uVKr2s0qak/s320/09809809.JPG http://4.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiRUUcUKpI/AAAAAAAACfU/5R4kjvZ1gWI/s320/4234234.JPG http://3.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiRUcIzRYI/AAAAAAAACfM/fxDvbb7jj3Y/s320/2423443.JPG http://1.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiRT_Pr_iI/AAAAAAAACfE/RPouyotSBAg/s320/757657.JPG http://4.bp.blogspot.com/_braxD7ZX7ok/SfiRTsCPD8I/AAAAAAAACe8/1Zx3FHuoNoM/s320/64646.JPG Yazı siyah sinema isimli blogdan alınmıştır 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 kesinlikle izleyin izletin tabi dayanabilirsiniz helal never Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 sade'nin hayatını konu alan The Quills i seyretmiştim. bu kapak ve resimlerden anlaşılacağı üzere daha bir uç noktada. kesin izlerim. dayanırım heralde Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 İlgi alanım olması ve sinema tv de okumam dolayısı ile gerçekten çok film seyrettim ; ancak bu kadar rahatsız olduğum , bu kadar gerildiğim küfürler ettiğim ve bitiminde dakikalarca alkışladığım başka bir film hatırlamıyorum... Kesinlikle boogee'nin tavsiyesine katılıyorum , İZLEYİN İZLETTİRİN... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Logii Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 Bu akşam indiriyorum hemen.. 9.Kapı'yı izleyecektim, ilk önce buna karar verdim.. Paylaşım için teşekkürler Never .) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2010 Heralde Caligula ( yönetmen Tiinto Brass ) ile birlikte izlediğim en ilginç film olarak kalacaktır... Değişeceğini sanmıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Secret_Sun Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2010 erotizm soslu Pasolini filmleri içinde sanırım en aykırı olanı.. filmdeki şiddet unsurları ve sadizm dozu yüzünden baya tepki almış bir film.. (birçok ülkede hala yasakmış) ama bana göre Pasolini'nin devleştiği yapıtlarından biri.. paylaşım için teşekkürler.. Film Hakkında Notlar.. Film Marquis de Sade'nin 1785 tarihli eserine dayandığı kadar yönetmen Pier Paolo Pasolini'nin kendi yaşantısından da izler taşır. Passolini 20'li yaşlarında bir süre Salo Cumhuriyeti 'nde yaşamıştı. Pasolini burada iken tutuklanmış kardeşi Guido ise öldürülmüştü.Marquis de Sade'nin eserindeki şiddet ve sadizmin dozu filmden çok daha fazladır. Sade kitabında iktidarın yanı sıra kiliseyi de eleştiriyordu. Passolini de ateşli bir kilise karşıtı olmasına rağmen filmde kiliseden çok Faşist kurumları eleştirir.The Criterion Collection'ın 1998 yılında ABD'de çıkarttığı DVD baskıları Passolini ile düşülen anlaşmazlık nedeni ile kısıtlı sayıda basılabilmişti. Bu nedenle sadece ender bulundukları için piyasadaki DVD'ler 250 ila 1000 $ arasında el değiştirmektedir. Oysa bu baskının hem görüntü kalitesi düşük hem de bazı sahneleri eksikti. Sonradan BFI'nin ve Gaumont Columbia Tristar Home Video'nun çıkarttığı DVD'ler çok daha iyi ve eksiksiz olmalarına rağmen Criterion'un eski DVD'leri hala rağbet görmektedir ve dünyanın en pahalı DVD'si olma rekorunu hala elinde bulundurmaktadır.Filmdeki akıl almaz işkenceler iktidar gücünün sınırsız bir şekilde kötüye kullanılmasının, yani bir yerde Faşizmin metaforudur. Bu zülümler sırasında arka planda Pasolini'nin Faşist olarak kabul ettiği Alman besteci Carl Orff (d.1895 - ö.1982)'un müstehçen Latince sözleri de olan Carmina Burana adlı sahne kantatından bölümler işitilir. Yaşlı fahişeler bir Mussolini destekçisi olan Amerikalı şair Ezra Pound 'un dizelerini okurlar.Filmin ünlü 'seks kölelerine toplu olarak zorla gaita yedirme sahnesi' kapitalist tüketim toplumunun abur cubur yiyecek endüstrisi ve fast-food kültürünün bir metaforudur.Dışkı yedirme sahnelerinde kullanılan materyal çikolata ve portakal marmelatı karışımından yapılmışır. Film birçok ülkede pornografik olduğu gerekçesi ile yasaklanmıştı. Oysa filmdeki söz konusu sahneler cinsel arzu uyandırmak şöyle dursun tiksindiricidir. Sefihler bile kurbanlar üzerinde uyguladıkları cinsel işkenceler sırasında zevk alıyor gibi gözükmezler.Film hakkında ABD'de açılan yasaklama davalarından biri ile ilgili olarak aralarında Martin Scorsese ve Alec Baldwin'in de olduğu çok sayıda sanatçı filmin sanatsal değeri ile ilgili olumlu görüşler beyan etmelerinden sonra dava düşmüştü.Passolini bu filmini "Ölüm Üçlemesi" nin ilk filmi olarak planlamıştı. Öldürülmemiş olsaydı muhtemelen üçlemeyi tamamlayacaktı. "Ölüm Üçlemesi" de daha önce yaptığı "Hayat Üçlemesi" nin tamamlayıcısı olacaktı. "Hayat Üçlemesi" Decameron'un Aşk Hikayeleri (Il Decameron) (1971), Canterbury Öyküleri (I Racconti di Canterbury) (1972) ve 1001 Gece Masalları (Il Fiore delle mille e una notte) (1974) filmlerinden oluşuyor.Pier Paolo Pasolini bir ateist ve komünistti. 1947 den 1949'a kadar İtalyan Komünist Partisi'nin bir üyesi idi. Partiden homoseksüel olduğu için ihraç edilmişti. (vikipedi) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.