roxelane Oluşturma zamanı: Ocak 19, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 19, 2010 İşte size asırlardır birbirleriyle düzüşerek birbirlerini doğuran bir aile. Burada herkes herkesin hem anası hem babası hem de piçidir. *** Şeytan ve Tanrı aynı dili konuşurlar.Sadece birinin kullandığı sözlerin anlamı diğerinin anladığının tam tersidir.Yani Şeytan'ın ''İyi'' dediğinin anlamı Tanrı için ''kötü''dür. Tanrı'nın ''kötü''sü Şeytan'ın ''iyi''sidir.''İyi'' ve ''Kötü''nün gerçekte ne olduğu bu yüzden asla bilinemez. Bu ''bilinemezlik'' bütün sözler için geçerlidir. Şeytan ve Tanrı için bile. İŞte bu yüzden ''Hakikat'' dil ile asla kavranılamayacak bir zıt- anlamlar kargaşasıdır. Herkes aynı dili konuşur ama kimse kimseyle pek anlaşamaz- kendisiyle bile. *** ''Düşünüyorum öyleyse varım'' Bu sözlerle açılmıştı Akıl Çağları. ... Oysa ne düşüncelerin vardı. Ne sen vardın. Ne de ''var'' vardı. *** Dil ile her gün yeni baştan kurduğumuz bu alemde düşünceler birer düş imiş. Sözler birer masal Varmış ve Yokmuş İşte bu kadar. *** Yine de, Kör bir karanlıktaysak eğer bu gözler niye? Sessiz ve Sağır bir Kainatta isek bu dil, bu gırtlak niye? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2010 Kendimizde başta olmak üzere belkide tüm varlık bir sembolden ibaret ve hatta tanrı bile.. Asla bir varlık yada bir yokluk olmadan!! Sevgi kendi muhabbettinden aşığını yarattıki bu aşık rızadır.. Aşığının bu muhabbete yakınlığı ile gönüllerde sevgiyi, uzaklığı ile rızanın zıddı olan riyayı insan kendi benliği üzerinde eğemen kıldı.. İnsanoğlu vasfıyla insan kendi zihnin labirentinde kendini aramaktaydıki kendi idealarıyla yarattığı etkiler alemi sonucunda kendi varlığından yansıyan kainatın işleyişiyle, insan kendi doğal iradesini bütünlemiştiki kendi delilini kendi insani vasfında gerekli bildi. Böylece hakikatı kendi insani vasfın idrakına indirgeyerek kamil insan vasfında emin(iman) hakikatı ihtiyacını belirledi. Emin olmanında bir unsuru sayılan şüphecilik vasfı içinde insan kendini kendinin tüm vasıflarıyla bilmek ihtiyacını belirlemesi üzerinden salt bu tümel algının tesiriyle bu düşüncelerin etksi altında kendinde korkuya hapsetti. Kendi tabiatını kendi çizdiği sınırlılığıyla tek bir düşünce kalıbı içinde kendini tanımlıyamaması nedeniyle kendine olan tepkisi ile benliğini, benliğine giydirdiği bu iki zıt elbise ise şeytani ve tanrısal imgelemi oluşturmuştur.. Yaşam bir seraptır bir yönüyle. Yaşamın gerçekliği yaşamın kendi açısından gerçekliktir.. Karanlıkta olan zihin oldukça göz, kulak gırtlak neylesin! Zihnin bölümlerinde kendi hakikatini izleyen seyyah gözü, kulağı gırtlağı neylesin! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.