kralz Oluşturma zamanı: Ocak 25, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 25, 2010 Kristal Çocuklar İndigo Çocuklar Devre sonu dediğimiz şu zamanda çok farklı, çok güzel ve çok özel çocuklarla karşı karşıyayız. Bu çocukların devre sonunda çok özel rolleri var. Bizler bu çocukların bir bölümüne İndigo çocuklar ve son yıllarda doğan diğer çocuklara da ki onların rolleri de çok farklıdır kristal çocuklar diyoruz. Önce kısaca İndigo çocuklardan bahsedelim, İndigo ne demek, bu çocukların özellikleri nelerdir ve bu çocukların dünyamız için, gezegenimiz için rolleri nelerdir? Yeni çağ dediğimiz ve dünya beşeri için yeni bir tekamül düzeyinin arifesinde olduğumuz şu günlerde, her şeydeki hızlı değişime paralel olarak, yeni doğan çocuklarda da değişiklikler var. 80'li yılların başlarından beri, belirgin niteliklere sahip çocuklar dünyaya gelmeye başladılar. İndigo çocuk, bir dizi yeni ve olağandışı psikolojik nitelik sergileyen ve genelde daha önce belgelenmemiş bir davranış biçimi gösteren çocuktur. Bu yeni kalıpları görmezden gelmek potansiyel olarak bu değerli çocuklarda dengesizlik ve düş kırıklığı yaratmak demektir. İndigo çocukların en belirgin özellikleri şunlardır; 1- Onlar dünyaya bir asalet duygusuyla gelirler ve öyle davranırlar. 2- Burada olmayı hak ettiklerini hisseder ve başkalarının bu hissi paylaşmadıklarını görünce çok şaşırırlar. 3- Kendi değerlerini bilmek onlar için bir sorun değildir. 4- Mutlak otorite karşısında zorluk yaşarlar. 5-Belli şeyleri kesinlikle yapmazlar Örneğin kuyruğa girmek gibi. 6- Ritüel, yönelimli ve yaratıcılık gerektirmeyen sistemler karşısında düş kırıklığı yaşarlar. 7- Herhangi bir sisteme uyum sağlamazlar ve sistem yıkıcılar gibi görünürler. 8- Kendi türleriyle birlikte olmadıklarında anti-sosyal görünürler. 9- Suçluluk duygusu verilerek disipline edilemezler. 10- İhtiyaçlarını bildirmekten çekinmezler. İndigo çocuklar şu anda aşağı yukarı yedi ile yirmi beş yaşları arasında bulunuyorlar. Kristal çocuklar ile bazı ortak özellikleri paylaşmaktadırlar Her iki kuşakta son derece duyarlı ve psişiktir ve önemli yaşam amaçlarına sahiptirler. Aradaki esas fark onların mizaçları, zihinsel ve duygusal yapılarıdır. Kristal çocuklardan önce gelen İndigo çocuklar, Kristal çocukların gelebilmeleri için yolu açmışlardır. Kristaller İndigo’ların çığır açışından yararlanan kuşaktır. İndigo’lar önden giderek, dürüstlükten yoksun her şeyi temizleyip yol açmaktadırlar. Sonra kristal çocuklar bu temizlenmiş yolu izleyerek daha güvenli bir dünyaya doğru ilerlemektedirler. İndigo çocuklardan sonra, devre sonunda doğmakta olan Kristal çocukların da çok farklı özellikleri ve yüksek görevleri vardır. Kristal çocuklarda fark edeceğiniz ilk şey; onların gözleridir; bunlar iri, nüfuz edici ve yaşlarının ötesinde bir bilgelikle size bakan gözlerdir. Onlar gözlerini sizin gözlerinize hipnotik bir biçimde kenetler ve o sırada ruhunuzu tüm çıplaklığıyla görürler. Dünyamızda hızla çoğalan bu özel ve yeni çocuklar mutlu, sevinç verici ve bağışlayıcıdırlar. Aşağı yukarı sıfır-yedi yaş arasındadırlar. İndigo’ların tersine, Kristal çocuklar çok mutlu ve sakin yaradılışlıdırlar. Kuşkusuz onlar da öfkeyle bağırıp çağırıp tepinebilirler ama büyük ölçüde bağışlayıcıdırlar. Kristal çocuklar, bir kuvars kristalinin prizma etkisi gibi, pastel tonlarda, güzel, çok renkli, hareli auralara sahiptirler. Bu kuşak ayrıca kristallere ve kayalara karşı büyük bir ilgi duyar. Kristal çocuklar ismi bu nedenle ortaya çıkmıştır. Kristal çocukların özellikleri şunlardır; 1- Çoğunlukla 1995'te ve o yıldan sonra doğmuşlardır. 2- Yoğun, uzun ve dikkatli bakan iri gözleri vardır. 3- Mıknatıs gibi çeken manyetik kişiliklere sahiptirler. 4- Son derece sevecendirler. 5- Çoklukla geç konuşmaya başlarlar. 6- Müzik yönelimlidirler ve konuşmaya başlamadan önce, şarkı söylemeye başlayabilirler. 7- İletişim kurmak için telepatiyi ve kendi yarattıkları işaret dilini kullanırlar. 8- Onlara yanlışlıkla, otizm ya da Asperger sendromu tanısı koyulabilir. 9- Sakin, tatlı ve şefkatlidirler. 10- Başkalarını bağışlayıcıdırlar. 11- Son derece duyarlı ve empatiktirler. 12- Doğaya ve hayvanlara çok bağlılık duyarlar. 13- Şifacılık yetenekleri sergilerler. 14- Kristaller ve kayalar ile çok ilgilenirler. 15- Sık sık meleklerden, rehber ruhlardan ve geçmiş yaşam anılarından söz ederler 16- Son derece sanatçı ve yaratıcıdırlar. 17 - Vejetaryen yemeklerini ve meyve sularını etli yiyeceklere ve yemeklere yeğlerler. 18- Şaşırtıcı bir denge duygusuna sahip, korkusuz araştırıcılar ve tırmanıcılar olabilirler. 1995 yılı birçok insanın kemirici bir huzursuzluk duyduğu bir yıldı. O yıl birçok birey çok derin ruhsal deneyimler geçirdi. Kristal çocukların o tarihte gelmeye başlamaları tesadüf değildir. Onlar, yetişkinlerin en sonunda çocukların daha yüksek titreşimleri ve daha saf yaşam biçimleri için hazır olduklarını biliyorlardı. İlk gelen kristaller, 1995'in yüksek düzeyli bebeklerin kitlesel gelişi için uygun olacağı sinyalini vermiş olanlardı. Doğan kristallerin sayısı artmayı sürdürmektedir ve her yılın yeni doğan kristal çocukları; giderek artan derinlikte, ruhsal yetenekleri gözler önüne sermektedirler ve daha da sereceklerdir. Kristal çocukların bu yetenekleri çoğu zaman bilimsel olarak açıklanamadığından maalesef bu çocuklara Otistik tanısı konmaktadır. Oysa ki, Otizmin tanısal kriterleri çok açıktır; otistik kişi öteki insanlardan kopuk bir halde, kendi dünyasında yaşar. Otistik kişi, başkalarıyla iletişim kurmaya ilgi duymadığı için konuşmaz. Kristal çocuklar ise bunun tam tersidir; onlar geçmiş tüm kuşaklar arasında insanlara en bağlı, konuşkan, ilgili ve sokulgan olanlarıdır. Onlar ayrıca felsefidirler ve ruhsal olarak yeteneklidirler, görülmemiş bir sevecenlik ve duyarlılık düzeyi sergilerler. Eğer biz bu çocuklara hastalık damgasını vurarak ve ilaçlarla uyuşturarak bize boyun eğmeye zorlarsak, semavi alem tarafından gönderilen bir armağanı zayıf düşürmüş oluruz ve daha kök salmadan bir uygarlığı yıkmış oluruz. Allah'tan bize kristal çocukları gönderen aynı semavi alem, bu çocukları savunanlara ve destekleyenlere yardım etmektedirler. Kristal çocuklarla ilgili her şey, daha onların döllenmelerinden itibaren olağanüstü şekilde gelişmeye başlar. Doğdukları andan itibaren gözlerinde çok güçlü ve bilen bir bakış vardır ve her zaman her durumda sakin ve güvenli davranırlar. Bu anlamlı ve yoğun gözler, Kristal çocukların yaşamda geç konuşmaya başlamalarının nedenlerinden biridir, çünkü onlar sadece gözleriyle bir çok şeyi ifade edebilirler. Gözleri, yetişkinler üzerinde sahip oldukları hipnotize edici gücün bir parçasıdır. Kristal çocuklar insanların dış görünüşlerinin ötesini görür... Onlar içsel, ruhsal ışığı görürler ve her şeyi içlerine alırken gözleri huşuyla açılır. Onların gözleri derin ruhsal anlayışlarını yansıtıyor. Bunlar meleklerin gözleri gibi sevecen, sabırlı ve şefkatli gözlerdir. Kristallerden yayılan sevgi karşı konulmazdır. Normal olarak çocuklardan kaçınan insanlar bile kristal çocukların sıcak kişiliklerine, karşı konulmaz bir çekim hissederler. Sadece kristal çocukların değil, onların anne ve babalarının da ruhsal olarak son derece duyarlı oldukları görülür. Çünkü bu çocukların ruhları, aşikar bir biçimde, onları ruhen besleyici bir ortamda yetiştirebilecek ana-babaları seçiyorlar. Kuşkusuz, ruhsal farkındalıktan yoksun ana-babalardan doğan çocuklar da var. Böyle durumlarda onların yakın aile çevrelerinden, büyükanne, dede, teyze, amca gibi, bu çocukların ruhsal bilgilerini ve yeteneklerini koruyup geliştirmelerine yardımcı olan son derece gelişkin insanların yardımlarıyla büyürler. Kristal çocuklar doğuştan psişiktirler: Bebekken, melekleri ve hami varlıkları net bir biçimde görebilirler, insanların zihinlerini derin bir biçimde okuyabilirler ve bizlerin vizyonlarını görerek, bize güvenip güvenmeme konusunda kararlarını verirler. Telepati, kristal çocukların dünyayı yalandan, aldatmacadan kurtarmalarını sağlayacak bir yetenekleridir. Bu çocuklar büyüdüklerinde bir politikacının ya da satıcının onları aldatıp aldatmadığını kesin olarak bileceklerdir ve bu dünyanın insanlarını dürüstçe yaşamaya zorlayacaklar. Bazen kristal çocuklar transa girer ve bu sırada anne babalarını duymaz görünürler. Bu hal onlarda özellikle dışarıda, doğada olduklarında meydana gelir. Bu transa girme halinden dolayı da bu çocuklara otizm tanısı koyulabilmektedir. Bu yanlış bir tanıdır, çünkü bu anlarda, bu çocuklar dünyadan, sürekli değil, sadece geçici olarak, kısa bir süre için kopmaktadırlar. Kristal çocuklar gezegenin ortak enerjisinden çok fazla etkilenirler. İnsan kitleleri korktuklarında ya da dünyayı değiştirecek bir olay meydana gelirken, onların moralleri bozulabilir ya da aşırı heyecanlanabilirler. Çünkü onlar başkalarının duygularını, kendi duygularıymış gibi hissediyorlar, onların burada bulunuş nedenlerinden biri de huzur ve barış koruyucuları olmalarıdır. Birisi huzur içinde olmadığında, bunu hissederler. Kristal çocuklar sadece duygusal olarak değil, aynı zamanda fiziksel olarak da duyarlıdırlar. Yüksek sesli gürültüye, kalabalığa, ısı derecesine, dağınıklığa ve düzensizliğe, karışık ortamlara, yapay ve kimyasal maddelere karşı son derece duyarlıdırlar. Kristal çocuklar doğuştan şifacıdırlar. Kalplerinde o kadar çok sevgi taşırlar ki, sadece mevcudiyetleri bile şifa verici bir etki yapar. Çok küçük kristal çocuklar bile enerjiyi derin şifalar verecek şekilde elleriyle, düşünceleriyle hatta kristallerle yönlendirmeyi iç güdüsel olarak bilirler. Kristal çocuklar şifacılık yeteneklerine olağanüstü bir iman besliyor ve hiç kuşkusuz, onların çok etkili şifacılar olmalarının bir nedeni de budur. Bu çocuklar sadece fiziksel bedenleri değil, insanların kalplerini de şifalandırıyorlar ve insanlara şunları sağlıyorlar: Duygusal şifa, teselli, şefkat ve öğüt vermek. İşte bu sevgileri sunmak kristal çocukların ortak misyonudur. Onlar bize sevgiyi alıp, kabul etmeyi öğretiyorlar. Kayaların, çiçeklerin arasında ve su kenarında oynamayı tercih ederler. Hayvanlar üzerinde hipnotik bir etki yaparlar. Hayvanlar bu çocukların masumiyetini hisseder, bu yüzden birbirleriyle sevgi-dalga boyunda iletişim kurup birbirlerini anlarlar. Hayvanlarla dost olmaya ek olarak, doğaya yönelik çok derin empatileri vardır. Hayvanların, böceklerin ve bitkilerin duygularını ve duyumlarını hissederler ve onlarla iletişim kurarlar. Bu çocuklar ileride bize doğanın gizemini ve her şeyin canlı olduğunu öğretecek ve onları fark etmemizi sağlayacaklardır. Bizler; bu olağanüstü ve özel çocukların yetişkin koruyucuları olarak onlara dünyasal yaşamı öğretmeliyiz. Bu onların, psişik olarak açık kalmalarına yardım eder, onlara düşük enerjileri temizlemeyi öğretmeli ve onları bilgiyle güçlendirmeyi amaç edinmeliyiz. Bizler bu çocuklara, bu güzel çiçek tomurcuklarına iyi bakıp, onların açılıp, serpilmelerine yardımcı olmalıyız. Çünkü onlar bu dünyada çok özel nedenlerle bulunuyor. İndigo Çocuk Tipleri 1. Olağan üstü bir enerjiye sahiptirler 2. Herkesi hayrete düşüren bir konuşma yetenekleri vardır ( büyümüşte küçülmüş gibi) 3. Çok zekidirler lQ ve EQ leri yüksektir. Ancak ben zihinsel özürlü çocuklar içerisinde de insanı şaşırtan özellikleri EQ leri yüksek çocuklarda gördüm. 4. Son derece sevimli ve insanın ilk görüşte ilgisini çeken bir enerjileri vardır. 5. Sezgisel davranışları çok yüksektir 6. Güzel sanatlara ilgileri çok fazladır 7. Otorite ile kesin problemleri vardır ve kendi üzerlerinde bir otorite tanımazlar, bir kıral veya kıraliçe gibi davranırlar. 8 Okul sorunlu olanlar azımsanmayacak kadar fazladır 9. Son derece inatçıdırlar, katı kuralları reddederler 10. Bir çocuktan beklenmeyecek kadar cesurdurlar 11. Çok acelecidirler. Kuyruklarda beklemek onları fevkalade sıkar 12 Yaşlılar gibi derin derin bir düşünme tarzları vardır. Kendilerine çocuk muamelesi yapılmasından hoşlanmazlar 13 Belirlenmiş ve çok tekrar gerektiren ödevleri yapmakta sıkılırlar ( şu tümceyi üç sayfa yaz gibi) 14 Evde ve okulda yeri gelen bir konuya büyüklerin yada öğretmenin izni olmadan pat diye girebilirler 15 Genellikle yumuşak bir tavır sergilerler, küskünlükleri de çok çabuk geçer. Bu nedenle onlara verilecek en önemli ceza onlarla küskün durmaktır 16 Kendilerini anlamayana aptal muamelesi yaparlar 17 İş birliği ve yardımlaşmayı çok severler, "şunu getir" "bunu getir" gibi emirler vermektense "bana yardım edersen çok sevinirim" derseniz, onların hem yardımınıza koştuklarını hemde çok mutlu olduklarını göreceksiniz 18 Deney gerektiren işleri yapmaktan çok zevk alırlar 19 Olayların nedenini bilmekte ısrarcıdırlar, mantıksız buldukları örf adet ve yasalara uymayı ret ederler 20 Tepeden inme baskıcı sözlere çok kızarlar.( Tanrı seni taş yapar, ya da Baban gelince görürsün gibi) 21. Lüks'e fazla düşkün değillerdir. 22 Cinsel konulara ilgileri çoktur 23 Psişik ya da spritüel konularda yetenekli olabilirler (durugörü, duruişiti v.s) 24 Büyük şahsiyetlerden yada spritüel kişilerden bahsedildiğinde saygı ile dinlerler (Atatürk,Mevlana,Yunus gibi) 25 Tanrı ile, var oluşla ilgili çok sık soru sorarlar 26 İçlerinde özellikle küçük yaşlarda vizyon gördüklerinden söz edebilirler, ancak büyüklerin onların bu yanına yeterince ilgi göstermemeleri nedeni ile büyüdükçe bu yeteneklerini kayıp edebilirler 27 Bazıları çok hızlı ve esprili konuştuğu gibi, bazılarıda çok yavaş ve az konuşmayı tercih ederler 28 Bazıları cesurca büyük sorumluluklar almaktan çekinmezler, içten inandıkları konularda esnek davranırlar 29 Okulda yada evde öğretmenden veya büyüklerinden daha iyi bir metod ile probleme çözüm getirebilirler 30 Diğer kişilere karşı empatileri yüksektir 31 Yalanci, içten pazarlıklı olanlara karşı hem itimatsızlık gösterir, hemde onları alaya alırlar 32 Onlar genelde çok merhametlidir. Düşkünlere, yoksullara, yaşlılara, çocuklara yardım etmekten büyük zevk alırlar, hatta hayatları pahasına korurlar 33 Aralarında az da olsa zihin özürlülerde olabilir.Ancak onları EQ lerinin yüksekliğinden tanıyabilirsiniz. 34 En geri zekalıları bile o müthiş yetenekleri ile alaya alındıklarında sizi rezil edebilirler 35 Genellikle bir işe başlamakta güçlük çekerler, sevdikleri işi ve zamanını bulduklarında ise üç işi birden yapabilirler ( örnek; aynı anda zihinden matematik yaparken Tv.deki çizgi filmi izleyebilirler..) İndigo Tipleri: 1. İnsancıl olanlar 2. Kavramcı olanlar 3. Sanatçı olanlar 4. Boyutlar arası olanlar İnsancıl olanlar: İndigoların içerisinde en çok görülenlerdir. Kitlelere en çok hizmet verecek olan tipler de bunlardır. Onlar, yarının doktorları, öğretmenleri, siyasetçileri, avukatları ve işadamlarıdırlar. Onları tanımak diğerlerine göre çok daha kolaydır. Yeni bir topluluğa girdikleri zaman, oradaki her şahsı sanki daha önceden tanıyorlarmış gibi samimi bir hava içerisinde hiç yabancılık çekmeden herkesle kısa sürede ahbaplık kurarlar. Yani oldukça sosyaldirler, sevecendirler, dost canlısıdırlar, çok güçlü fikirlere sahiptirler. Psikolojik yönden telaşlı ve acelecidirler. Aceleci oldukları için de sık sık sakarlıkları görülebilir. Açık bir değimle frene basmayı unutup duvara çarpan tiplerdir. Küçük olanlar anne ve babalarından çok oyuncak isterler, sonra da içinden en basitini seçip onunla oynarlar. Son derecede dağınıktırlar, çünkü onların düşünce dünyalarında yapılacak çok işleri vardır. Odalarını toplamaya gönderirseniz, bunu defalarca söylemeniz gerekebilir. Örneğin "Bu kitabı rafa koyar mısın?" derseniz, o, kitabı eline alır, karıştırmaya başlar, o anda aklına başka bir fikir gelir ve kitabı masanın üstüne bırakır ve aklına gelene koşar. İçlerinde kitap kurdu olanlar da az değildir. Bazıları da kitabın başlıklarına bir göz atar, size kitabın ne demek istediğini özetleyiverir. Kavramcı olanlar: Bu gruptakiler insanlardan çok projelerle ilgilenirler. Onlar yarının mühendisleri, mimarları, tasarımcıları, pilot ve astronotlarıdırlar. Onların insancıl olanlardan farkı sakarlıklarının olmamasıdır. İşlerini bir düzene, bir hesaba, bir kurala göre yaparlar. Fiziksel olarak da atletik bir yapıya sahiptirler. Kız çocukları annelerini, erkek olanları da babalarını yönlendirmeye çalışırlar. Bu grubun bir özelliği de, insancılların aksine kendilerini ifade etmekte güçlük çekmeleridir. O nedenle, erken yaşta sigara, alkol ya da uyuşturucu gibi bağımlık yaratan maddeleri kullanmaya yönelebilirler. Eğer annelerine "Benden habersiz odama girme!" diyorsa, mutlaka sakladığı bir bağımlılık maddesi vardır. Bu durumda ana- babaların sezdirmeden kontrolü arttırmaları ve dikkat etmeleri gerekir. Sanatçı İndigolar: Sanatçı indigolar diğerlerinden çok daha duyarlı olup, duygusal bir yapıya sahiptirler. Onlar daha çok yaratıcılıkla, sanatla ilgilenirler. Örneğin, onları karanlık bir odaya kapatırsanız orada sessizliğin, yalnızlığın ve karanlığın ne işe yaradığını düşünecekler, işin sanatsal bir yönünü mutlaka bulmaya çalışacaklardır. Meslek olarak kendilerine ya güzel sanatlardan birini seçecekler, ya da öğretmenlik gibi sanatsal yönü olan bir mesleği tercih edeceklerdir. Neticede hedefleri iyi bir entelektüel olabilmektir. Eğer tıp dalına girerlerse daha çok cerrahi, ya da biyokimya bölümünü seçeceklerdir. Çünkü orada araştırıcılık, sanat ve öğretmenlik bir aradadır. Pekçokları, bir sanat dalına girdiklerinde yaratıcının da yaratıcısı olacaklardır. Örneğin müzik bölümüne girmişse, her türlü enstrümanı çalmayı deneyecektir. Ne zaman hangisini çalacağına, en sonunda karar verirler. Onun için onlara bir enstrüman alınmasını değil enstrümanın kiralanmasını tavsiye ederim. Sanatçı indigolar arasında hiç bale eğitimi almadığı , hiç bale seyretmediği halde bale çalışması yapan ya da bindiği bir otobüsün yolcularını gülmekten kırıp geçiren 1.5 - 2 yaşında komedyen yönü kuvvetli indigolar gördüm. Boyutlararası İndigolar: Dördüncü tip indigolar boyutlararası indigolardır. Literatür onların diğerlerine göre daha iri bir yapıya sahip olduklarını yazsa da, ben öyle bir ayırım görmedim. Belliki bu, Türk ırkının bir özelliğindendir. Onlar, daha 1 - 2 yaşındayken bile bir konu görüşülürken söze "Ben zaten bunu biliyordum" diye girebilirler. Onlar gerçekten de çok şey biliyorlar. Daha 2 - 3 yaşındayken bile "Sen bunu yanlış biliyorsun, benimki doğru, seninki yanlış" diyebilirler. Ve sonunda onların haklı olduğunu görürsünüz. Gerçekten onlar dünyaya çok bilerek geldiler. Sokrates gibidirler. Sakindirler. Karşısındaki ana, baba ya da öğretmeni soru, bilgi ve eleştirileriyle şaşkına çevirebilirler. Biliyorsunuz ki Sokrates de, her bilginin insanın içinde olduğunu söyleyen bir filozoftu. Boyutlar arası indigolar dünyaya yeni felsefe ve dinlerin birliğini getirecek olanlardır. Üstlerine çok varılırsa zorbalık da yapabilirler. Çünkü hiçbir korkuları yoktur. Dört yaşındaki bir indigoya "Korku nedir?" diye sorulduğunda "Evet, ben kendime inanıyorum" yanıtını vermiştir. Yani korkunun nedeninin bilgisizlik olduğunu biliyorlar. Karşılaştığım 29 yaşındaki mühendis bir indigonun "Benim hiçbir kitap okumaya gereksinmem yok. Her şey burada" diyerek başını gösterdiğini anımsıyorum. Gerçekten de kendisini yakından tanıdığım zaman çok şey bildiğini anladım. Bizlere düşen ise, onları tanımak, onlara inanmak ve gereken değeri vererek onlara sahip çıkmaktır Alıntı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
osssgur Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 paylasım için teşekkurler (: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Evet şımarık, kendini beğenmiş ve yaramazdım Halada öyleyim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KaJmEraN Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Zamanında fazlasıyla ama şimdi biraz durulmuşum (söylentilere göre :D:D ) paylaşım için tşk.ler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kalamar Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 şimdik burda iki seçenek var hiç biri olmadığım:D ihtimalini tabikide düşünmeyerekten sene itibari ile indigo! diyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lhnn Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 oooo aradığım buydu işte kim yazmış bunu? Kaynak neresi? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KaJmEraN Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 oooo aradığım buydu işte kim yazmış bunu? Kaynak neresi? Ben Gülse Birsel'in Velev ki Ciddiyim adlı kitabında okumuştum.( Bu kadar ayrtınlı değil tabii ) Ama direk kaynağı ben de bilmiyorum konuyu açan arkadaş gördüğü zaman yardımcı olacaktır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kralz Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Malesef ben kaynağını bilmiyorum ve benim alıntı yaptığım kişide yazmamış kaynağını. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 kristal çocuk bana birebir uyuyor. Fakat 15. maddedeki geçmiş yaşamdan söz etme ve 17. madde hariç. Tam bir etoburum ama sebzeleride severim(karnıbahar dışında) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 yere göğe sığdırılamayan çocuk modeli. bkz: obua çalarak koşan çocuk ay sorma teyzesi indigo bu. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cuRsed Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 yere göğe sığdırılamayan çocuk modeli. bkz: obua çalarak koşan çocuk ay sorma teyzesi indigo bu. :rofl: çok güldüm yoruma valla benim kardeşimde böle IQ yüksek konuşmları falan sanki önceden yaşamışta şimdi bize anlatıyormuş gibi. Ben gayet normalim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 yere göğe sığdırılamayan çocuk modeli. bkz: obua çalarak koşan çocuk ay sorma teyzesi indigo bu. haş sen herşeyi bırak komediyen ol boşyere öss falan yorma kendini bak bu espirin çok iyiydi :rofl: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Deviler Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 İndigo'yum Galiba Sanattan Pek Hoşlanmam İlk Maddler Uymuyo İndigo Çeşitlerindende Hepsinden 2 Tanesi Bana Uyuyo Örnegin Dagınıgımdır Topla Derler Bana Hee hee tmm Topluyom Şimdi Derim Sakarlıklarımda Vardır Aceleyle Bi Parayı 3 Kere Düşürdügümü Hatırlarım Kavramcılardada Ben Hep Elektirik-Elektronik Veya Hava Kuvvetlerinde Pilot Olmak İstedim Halada İstiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 yalan mı, okurken herkesin kafasından geçmedi mi bu:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kralz Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2010 Yorumlar için teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 hekkes indigo indigoların , kristallerin auralarından anlaşılabildiğini biliyormusunuz ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
downofcity Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 indigoyum la ben orda yazan bütün özellikler var bende..hatta cok şaşırdımm :S Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 Tamamen İnsancıl, bazı özellikler dışında da "Boyutlararası" İndigo'yum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
1n1que Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 indigoyum sanırım ama şöle bişe var kristaldede çok fazla bna uyan yönelr var neyim ben şimdi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 indigomuyum lan ben acaba???? Yooohh, maçoyum lan peenn hasta etmeyin lan milletiii Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Streetpati Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2010 ya ben 95te doğdum ama özellikler daha çok indigoya yakın kristalde bir şu telepati işaret dili olyı tutmuyor sizce hangisiyim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2010 benim yanımdan bile geçmiyor bu özellikler öyle ya onlar kro istal ben bakıristal indigoyum herhıld:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aisha Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2010 Gülse Birsel'in bir yazısını getirdi aklıma Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 15, 2010 saçmalık..her insan eşit yaratılmıştır ve beynini kullanabilen her insan bir dahidir..bir pramid var, bu pramidin en tepesinde ki sizlerin bunları tartışmasını istiyor ve sizde onların kölesi oluyorsunuz...buna kitle stratejisi derler dostlarım.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Streetpati Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2010 İnsanlar Allah katında eşittir veya diğer inançları bilmiyorum ama.Her insan eşit yaratılmamıştır çok güzeli vardır çirkini hem spastik var mongol var bunlar akıllı bir insanla eşitmi böyle düşün her insan ayrı imtihana girer imtihanına göre yargılandığı için eşittir sadece Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.