roxelane Oluşturma zamanı: Ocak 26, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 26, 2010 Tanrının şeytana içini dökmesinden insan doğdu.Böylece, ışığın karanlığı delmesinden ve döllemesinden sen doğdun. Böylece sen loş oldun.Bazen aydınlandığını, bazende karardığını sandın.Ancak hangisinin sen olduğuna asla karar veremedin.Ne kötüsün ne de iyi.Herşeyi düşünebilir herşeyi hayal edebilir, ancak sadece seçtiklerini gerçekleştirebilirsin.Düşünce şeytandan, davranış Tanrı'dandır.Hangi düşüncenin davranışa dönüşeceğini karar verense insandır... *** Varılabilecek son nokta,bir noktaya dönüşmektir.Nokta mükemmeldir.İnsanın varlıktan ibaret kalması gibi.Kusursuz bir hal.İnsanın varlık nedeni, hiçliğin merkezinde varolarak mükemmel bir durağanlığa erişmek ve sonsuza kadar o halde kalmaktır.Buna yaratarak yok olmak denir. *** Kabul etmen gereken ilk gerçekte, doğumunda gözlerinin kapalı olduğudur. Hayata karanlıktan geldiğini bilmelisin. Anavatanın karanlıktır. Karanlığın kuralları yoktur. Karanlığın tarihi yoktur. Gözlenebilen tek hareket, karanlığın dışına düşendir.Sadece karanlığın dışı kurallara sahiptir.Doğumundan birkaç saat sonra gözlerini açmanın nedeni, ışığın seni beklediğini bilmendir.Kurallar buluşmaların geçikmesini yasaklar. Kurallar karanlığın dışındaki hareketin kimlik bilgileridir.Kurallar onların varlığını bilmeyenlere göre kader, diğerleri için pusuladır.Önce varlıklarını kabul etmen sonra onları tanıman gerekir..Bedenli yada bedensiz, her şeyin ve herkesin boyun eğdiği kurallar yaratıcılığın sınırlarıdır. Kuralların doğum tarihi zamanın başlangıcıdır. Zamanın başlangıcıysa patlama anıdır. *** Zihinsel tasarımların ancak bir bölümü davranışlara yansıtılabilir.Davranış daima eksik kalacaktır.Bir insanı sevdiğini düşünmek, ona bunu söylemek ve ardından sarılmakla anlatılmayacak kadar mükemmeldir. Bir insanı öldürmek, ondan nefret ettiğini düşünmenin yanında daima kusurludur.Hiç bir davranış, düşüncenin gerçek tercümesi değildir. *** Kurallar.Herşeyi onlar belirler.Düşünce kuralları.Sen onları tanımıyorsun.Zihnin bir patlamayla başladığını bilmiyorsun.Düşüncenin ışık olduğunu, davranışın geçmiş olduğunu, düşüncelerin duygular yüzünden büküldüğünü bilmiyorsun. *** Güneşin söndüğünü sekiz dakika sonra anlarsın.O sekiz dakika boyunca hayatın sonsuza dek süreceğini sanırsın.Doğa yalan söyler sana.Bazen bir yalana inanırsın.Yıllarca.Ama artık güneşin söndüğünü öğrenmeli, değil mi? *** Tanıklık ettiğim dünya,şiddet kullanılarak yönetiliyordu. Ancak kimse bunu itiraf edemiyordu. Hatta şiddet kelimesi bile gömülmüştü.Onun yerine başka kelimeler kullanılıyordu.Para.Çok daha nazik. Çok daha yasal. Çok daha ahlaki. Çağdaş uygarlıkta şiddetin anlamı paraydı. İhtiyacın olan güç, her banklotun içinde yeterince vardı. *** İnsan, uzayda var olan yalnız bir varlık olduğunu anımsamadığı sürece sosyalleşmenin bedelini adsız acılarla ödemeye devam edecek. Duyguların, düşüncelerin en büyük düşmanı olduğunu öğrenmedikçe,duyguların, sadece birer kelimeden ibaret olduğunu anlamadıkça, onların esiri olarak kalacak çünkü duygular insanın yalnızlığını reddeşiyle başlayan kurgunun sözlüğünde yer alırlar. Bu sözlükte her duygunun bir adı ve tanımı vardır. Önce adlar ve tanımlar ezberlenir, sonra da insan hissettiğini sanır.Oysa insan, bir düşüncedir.Ne bedene ne de bilinen üç boyuta sığabilecek yapıdadır. Düşüncenin ışık olduğunu anlayan insan, sadece ışığın boyun eğdiği kurallarla varolması gerektiğini bilir.Işığın duyguları yoktur. Bilinen dünyevi kurallar, önemsiz ve sonradan kurgulanmıştır. Kendini bedenden ibaret sananlar tarafından uydurulmuş bir yaşam biçimidir. *** Azınlıklar, ne etnik ne dinsel ne de renklerle ilşkin olanlardır.Yeryüzü ve dışındaki tek azınlık,yanıtlardır. Her şeyi ve herkesi sorular yönetir.Evren nufusunun çoğunluğu sorulardan oluşur.Soru ve yanıtların nadir evliliğinden doğan melezlerde bildiklerimizdir.Melezlerin ışığı neyi aydınlatyorsa onu görürüz.Geri karanlıktır.Hiçbir gözün alışamayacağı kadar karanlık.El yordamının bile kör kaldığı karanlık. *** Sevgi,tırmananları birbirine bağlayan bir halattı.Biri düşerse diğerinin hayatta kalması içinhalatın kesilmesi gerekiyordu. Ancak sevgi kesilemeyecek kadar kalın bir halattı ve sonunda herkes düşerdi. *** İnsanın yarattıkça yok olduğunu anladım.Yaratıcılığın bedelinin yarattıkların kadar eksilmek olduğunu kabul ettim.Ve amacım bu oldu.Yaratarak yok olmak.Son düşüncende yok olana kadar yaratmak. *** Kara düşünce.Kara düşünceyi açmak için gereken mutsuzluk.Ve mutsuzlukla gelecek bir zeka. Birlikte işlenecek olan suç,senden beni yaratmak.Aptalı öldürüp kuralları bilenidiriltmek.Hiçbir yerde ve hiçbir zamanda cezası olmayan bir suç.Korkma. Zihnine dön ve kara düşünceni patlatacak olan duygunu seç.Kendine ve hayatın sana sunduğunu inandığım acıya güven. *** Zihnimdeki sözlükte tesadüf kelimesinin karşısında ''cehalet'' yazıyordu.Tesadüf olarak adlandırılan her olay, nedeni bilinmeyen herhangi bir gelişmeydi. *** Diğer insanlar sahte ve karanlıktır.Çünkü kendilerini mahkum ettikleri amaçlar, doğalarına aykırıdır.Bu yüzden tatminsizlikleri, varlıkları kadar büyük olur.Oysa denklemleri basittir.Gücün yada sevginin tatmin getireceğine inanmış, ancak ikisinede kavuştuklarında daha fazlasını istemişlerdir.Ve tatminsizlikleri, daha doğrusu, basit denklemlerin eşitsizliği karşısında bocalayarak delirmişlerdir. *** İnsan, Ben'iyle karşılaşana kadar acılar içinde,solucanlar gibi kıvranacak ve tatminsizlik içinde boğularak ölecektir. *** İnsanın amacı ve varlık nedeni, yaratarak yok olmaktır. Yaratarak yok olmak, düşüncenin kendi ısısıyla erimesidir.Yaratarak yok olmak, ışığın, yoğunluğun artması sonucunda patlayarak evrene yayılmasıdır.Bu sürece ''yokavar'' denir. Her yapıt yaratıcısının değeri kadar eksilecektir.Sahip olduğu bütün bilgi, düşünce ve yetenekleri yapıtlara dönüştürmüşbir yaratıcı,Ben'den ibaret kalacaktır.Ben'se hiçlik içindeki insandır.İnsanın ait olduğu yer hiçliktir.Hayatın ve dünyanın ulaşamadığı yer olan hiçlik,insanın son evidir.Hiçlik içindeki insan, yani Ben, varlıktır.Asla varlık bilinci değil, varlık.Ne eksik, ne fazla.Dolayısıyla Ben,sadece varlığını sürdürendir.Var olduğunu bilmeden var olduğunu düşünmeden,ikinci bir düşünceye sahip olmadan çünkü varlık, ilk ve tek düşüncedir. *** İnsanın zihninin olamayacağı kadar boş, duyuların ve sezgilerin fark edemeyeceği kadar belirtisiz.Sadece var olmak.Hiçbir şeyin ve hiçbir yerde ve zamanda var olmak.Tatminin,acının, duyguların, sahte amaçların, hiçbir şeyin.Hiçliğin merkezinde varlık.Hepsi bu.Bilinen insanın, vardığı anda yok olduğu bir düzey.Son düzey. Hakan GÜNDAY 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.