Jump to content

İlerleme


roxelane

Önerilen Mesajlar

Eski güzel günlere geri dönüşün artık mümkün olmayacağını anladığımız noktadan itibaren, yürümek zorunda kaldığımız o acılarla dolu yola verdiğimiz şatafatlı isim.

 

***

 

Avcı ve toplayıcı obalarda günde iki saat çalışarak hayatta kalırlar. Biz post-modernler ise günde on saat çalışarak iki yakamızı ancak uç ucuna getirebiliyoruz.

Aynı avcı ve toplayıcı obalar sekiz saat yıldızların altında uyuduktan sonra günün geri kalan on dört saatinde yaşarlar.

Bizler ise bize kaldığı söylenen günün sekiz saatini şöyle kullanırız:

İki saati trafik

Bir saati alışveriş

Bir saati mecburen telefonlar

Bir saati ev işleri, bulaşık, çamaşır

Bir saati, temizlik, traş ve duş

İki saati televizyon.

Ne ilerleme ama!

 

Kapitalist işadamları ve onların köle ruhlu profesörleri, boş zamanlarınızı işten arda kalann zamanlar olarak hesaplarlar. Onlara göre gün yirmi dört saattir. Demek ki sekiz saati uyku, sekiz saati iş, sekiz saati ise boş zamanlardır. Halbuki gerçekten yapmak istediklerimize gerçekten ayırdığımız zamanları alt alta sıralayıp, toplayın; elinizde, avucunuzda pek birşey kalmadığını göreceksiniz.

 

***

 

''Doğada yaşayın ve hergün üç dört saat dağ-tepe, bayır-çimen, gök- dere yürüyün.''

On bin yıl sonraki insanlığa bir akıl ver deseler, on bin yıl öncekilerin hergünkü akıllarından farklı bir şey önermezdim.

Bir de kalkmış insanlığın görüp geçirdiklerine ''ilerleme'' diyorlar.

 

***

 

-Doğada günlerce yürümek

-Bambaşka kabileler görmek

-Erkek arkadaşlarımla avlanmak

-Sohbet etmek

-Durmak,susmak ve düşünmek

-Sevişmek

-Müzik, Dans, Gece, Ateş ve İksirler.

 

Hayatının hazları listesinde olan 21yy ''mağara adamına'' ancak gerçekten aşık olabilirim. Anlaşılan paleolotik çağdan bu yana benim için pek birşey değişmemiş.

 

***

 

Üç, dört bin sene sonrasının yıkıntılarını hayal etmek beni yatıştırıyor. Otoyol kalıntılarından yeşermiş dümdüz çayırlarda dört nala at koşmak. Selamet, böyle bir ilerleme hayalinde olmasın?

 

***

 

Dünya tarihi; daha rahat edebilmek için icat ettiklerimizin başımıza açtığı belalardan kurtulmak için, icat etmek zorunda kaldıklarımızın bizleri daha da rahatsız etmelerinin tarihidir.

 

İlk çare ilk beladır.

 

''Gerekmedikçe yapma''

İnsanlar son elli bin yıldır ya bu ilkeye hep uydular (gerektiğini sanarak yaptılar) ya da büyükbir inatla uymadılar (gerekmemesine rağmen yaptılar) Çünkü ortalıkta gerçekten her şeyin olağanüstü çoğalmasından doğan anlamsız bir kargaşa var.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...