cloud_above_myhead Oluşturma zamanı: Ocak 27, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 27, 2010 harpsichord klavye gibi çalınan bir müzik enstrumanıdır. Bir tuşuna basıldığında, tele vurma şeklinde ses üretir. Daha dar bir bakış açısıyla, 'harpsichord' telleri klavyesine dikey doğrultuda olan geniş kanatlı enstruman sınıfındandır. Daha geniş kapsamlı olarak klavye ailesinin 17.yy a ait olanıdır.(virginals, muselar ve spinet) Çoklukla rönesans ve barok müziğinde kullanılmıştır. 18. yy da piyanonun yükselişi ile zamanla ortadan kalkmıştır. Fakat 20.yy da yeniden dirilmiş, eski müziklerin tarihsel niceliğini göstermede, komposizyonlarda ve popüler kültürde kullanılmıştır. Harpsichord muhtemelen ortaçağda icat edilmiştir. 1500 lerde yapımcıları İtalyada gergin olmayan telden hafif ağırlıklı enstrumanlar yapıyorlardı. Farklı bir yaklaşımı flemenklerce Ruckers ailesi tarafından yapılmıştır. Harpsichordlar ağır yapılı olup daha güçlü ve ayırt edilir tonlar üsretmede kullanılmıştır. Müziği aktarmada ilk çift klavyeli enstrumandır. http://img189.imageshack.us/img189/7531/harpsichord.jpg 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2010 sesinden,görüntüsünden ve döneminden etkilendiğim harpsichord ... http://video.mail.ru/mail/galla-x-/1542/249.html teşekkürler cloud... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Türkçe de ki adı ise ''Klavsen''dir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 daha çok şey ekleyeceğini ummuştum border...: / Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 O halde al sana J.S. Bach'ın 4 Klavsen için yazılmış konçertosu: BWV 1065 Nr1 http://www.yasaktube.net/6joYkUgmjJw-video-JSBach-Concerto-for-Four-Harpsichords-BWV-1065-Part-1.html# Ha bir de ben Klavsenin piyano gibi çekiçlerin tellere vurması prensebiyle ses verdiğiğini sanırdım; fakat durum tam tersiymiş teller bir tür mızrapla geri çekilmek suretiyle o olağanüstü harika tınıyı veriyormuş. Ayrıca eklediğin video da harika; bunun için ayrıca teşekkürler! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 sağol da videonun yanında görünmüyor herhalde ilk koyduğum link senin yolladığın konçertonun bach resimlisi he bir de bilgi olarak eklersen ilerde sevinirim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Bilgi olarak zaten eklememiştim. Sadece 4 Klavsen ve 4 keman tarafından seslendirilen eserin video linkini vermiştim; o da linke tıklayınca direkt açılıyor zaten. Aşağıya eklediğim bilgi umarım yeterince aydınlatıcı olur; Buyrun: Daha yüksek ses ihtiyacı, spinetlerin, kanat şekilli daha geniş yapılara evrimleşmeleri sonucunu doğurdu. Birbirine benzeyen virjinal ve spinet, gelişerek, İngilizce’de harpsichord, Fransızca’da clavecin, Almanca ve İtalyanca’da cembalo ya da clavicembalo diye adlandırılan çalgıya dönüşmüştür. Klavsenin sahip olduğu geniş ses tahtası, tellerin daha uzun olmalarına olanak tanımıştı. Bu şekilde elde edilen yüksek volümün yanı sıra, çalgı üreticilerinin üstünde denemeler yapabilecekleri bir ortama da ka-vuşulmuştu. Uzun teller, volümü arttırıyorlardı, ancak, sesin daha metalik çıkmasına da yol açıyorlardı; bu da, ilk dönemlerde, biraz kulak tırmalıyordu. Orkestrayla çalınırken gözardı edilse de bu metalik ses rengi, solo çalarken dinleyenleri tatmin etmekten uzaktı. Bu sorunu çözmek için üreticiler, farklı düzeneklerin kullanıldığı çalgılar ürettiler; bunlara, elle komuta edilen düğmeler (stoplar) ve sayıları yirmi beşi bulan pedallar taktılar. 15. yy.da klavsen, deneysel gelişimini tamamlamış ve genel kullanıma sunulmuştu. 1440 yılında Burgundian Sarayı astronomu Henri Arnault de Zwolte, geniş bir clavicymbalum (klavsen) diyagramı çizmişti. Arnault, şekli açıklarken, telleri, kuş tüyünden yapılan mızrapların çektiğini yazmıştı. 1500’lü yıllarda ikinci tel seti ve 1579’da da, bir üst oktavdan tınlayan üçüncü tel seti eklenmişti. 17. yy.da, dönemin en gözde çalgısı olan lavta ile rekabet edebilecek durumdaydı. Takip eden yıllarda, Avrupa’nın en popüler çalgısı oldu ve besteleme tekniklerini derinden etkiledi. Fransa’da Chambonniéres ve Louis Couperin gibi bu çalgıya odaklanmış besteciler, kendilerini takip eden Jean-Philippe Rameau ve François Couperin ile birlikte, ünlü Fransız Klavsen Okulu’nu oluşturdular. Çalgı, Almanya’da Bach ailesini ve İspanya’da da, İtalyan besteci Scarlatti’yi derinden etkiledi. Klavsenin gelişmesi ve popülerlik kazanmasında önemli kilometre taşlarından birisi, Antwerp’li Ruckers ailesiydi. Ailenin ilk usta klavsen üreticisi olan Hans Ruckers, 1579 yılında üretime başladı ve firma, yaklaşık yüz yıl varlığını sürdürdü. Ruckers ailesi, o güne kadar nadiren kullanılan mekanik ses değiştirici düzenekleri ve elle kullanılan stopları, neredeyse standart hale getirmişti. Sonraki üreticiler, klasik Ruckers modellerini örnek alarak üretimlerini geliştirdiler. http://www.piyanoegitimi.com/resim008.jpg Klavsenin sesi temiz ve parlaktı; çalındığında, sanki bir grup gitar çalınıyormuş gibi bir hava yaratıyordu. Çalan kimsenin parmağının tuşa basış kuvveti, sesin volümünü etkileyememekteydi. Tuşa güçlü ya da ha-fif basılması, mızrabın, teli çekme hareketinde değişiklik yaratmasına yol açmıyordu. Tuşa çok hafif basıldığında, mızrabın, çekme hareketini yapamaması riski vardı. Net bir sese ve yüksek volüme rağmen klavsende, ses miktarını ayarlama konusunda esneklik yoktu. Özellikle solo çalarken, klavsenin dinamik farklılıklar yaratabilme kapasitesine ihtiyaç duyuluyordu. Bu nedenle, iki, üç ve hatta dört set halinde, birbirinin üstüne dizilmiş tellere sahip klavsenler üretilmişti. Bu sonradan eklenen tel setlerini kontrol etmek için her bir tuşa, fazladan kaldıraçlar eklenmişti. Ekstra teller, orijinal tel uzunluğunun iki katına ya da yarısına sahiptiler; bu şekilde ana sesin bir oktav üstünden ya da altından tınlamaları mümkün oluyordu. Çalgının ön yüzünde bulunan düğme benzeri stoplar, hangi kaldıraç setinin kullanılacağını kontrol ediyorlardı. Stopları farklı şekillerde kullanarak, farklı tel setleri aktive ediliyor, bu da, çalarken, belirli sınırlar içerisinde renkli dinamik etkilere ulaşılmasını sağlıyordu. Büyük ölçekli bir çalgıda stoplar, bir tuşun, üst ya da alt oktavlarda, hatta bazen, daha aralıklı oktavlarda, iki ünison sesi çıkartmasına yarıyorlardı. Tüm bu çeşitlilik, çift klavyeyi zorunlu hale getiriyordu. Stopları çekmek ya da itmek, çalarken zaman kaybına ve istenmeyen bir fiziksel efora neden oluyordu ki, bu yüzden, eserin yapısal olarak birbirinden ayrılabilen kısımları dışında (füg bölümleri, rondo kupleleri vb) bunları kullanmak mümkün olamıyordu. Ton kalitesindeki ya da volümündeki değişiklikler, “teraslanarak”, keskin biçimlerde yapılıyor,ani çıkıntılı, eğik ya da inişli – çıkışlı yapılamıyordu. En gözde dinamik efekt, birbirini tekrar eden aynı iki kısa cümlede, birincinin kuvvetli, ikincinin hafif çalınmasıydı. http://www.piyanoegitimi.com/resim009.jpg 1700’lü yılların sonuna gelindiğinde klavsen, pianoforte karşısında popülerliğini yitirmeye başladı; bunun en önemli nedeni, klavsene sürekli uygulanan teknik gelişmelere rağmen, çalgının, piyano ya da klavikordun sunduğu “ifadeli çalma” özelliğinden yoksun olmasıdır. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 http://www.cai.cam.ac.uk/img/harpsichord.jpg http://www.dkimages.com/discover/previews/740/80347.JPG http://mysite.verizon.net/vze6md7g/sitebuildercontent/sitebuilderpictures/harpsichord.jpg http://www.turkforum.net/images/statusicon/wol_error.gifBu resim ekranınıza sığabilmesi için küçültülmüştür. Bu alana tıklayarak büyük resimi görebilirsiniz. Orjinal resimin boyutları 2592x1944 ve büyüklüğü 964KB.http://www.theatreorgans.com/walnuthill/umc_harpsichord_01.jpg http://www.chu.cam.ac.uk/images/college/photos/rubio_harpsichord.jpg http://www.turkforum.net/images/statusicon/wol_error.gifBu resim ekranınıza sığabilmesi için küçültülmüştür. Bu alana tıklayarak büyük resimi görebilirsiniz. Orjinal resimin boyutları 768x576 ve büyüklüğü 98KB.http://earlymusichicago.org/photos/BaroqueBandConcertDecember2007/HarpsichordCelloStands1.jpg http://cache.eb.com/eb/image?id=1153&rendTypeId=4 http://www.turkforum.net/images/statusicon/wol_error.gifBu resim ekranınıza sığabilmesi için küçültülmüştür. Bu alana tıklayarak büyük resimi görebilirsiniz. Orjinal resimin boyutları 504x445 ve büyüklüğü 27KB.http://www.typhoidandswans.com/lovinglecter/leda/images/art/1745_dulkin_harpsichord_smithsonian.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
worthless Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 hoş bi alet saol paylaştığın için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 bord; sanırım demekistediğimi anlatamadım benim verdiğim 2 link var. biri videolu ,diğeri videonun üstünde yer alan linkten açılan. senin verdiğin linktekinin aynısı... sanırım şimdi daha anlaşılır oldu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 asil görünümü var 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Ha evet şimdi farkettim. İlk linkini görmemiştim (Yaşlılık işte; naparsın; idare et!) Neyse biri ses kaydı, diğeri görüntülü oldu. Ha bir de eklediğim resimlerden alttan 5. si (Üstüste 4 klavyesi olan) klavsen değil, kilise orgu. Araya karışmış işte. asil görünümü var Zaten asillerin enstrumanıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2010 http://www.turkforum.net/showthread.php?t=687961 birde böyle alıntı yaptığımız kaynağı göstersek fena olmazmış Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.