Jump to content

Tufan'da Nuh Dileği


nevermore

Önerilen Mesajlar

Gece yarıları bulutlar yırtılıyor derin

yırtılıyor gökyüzü her karanlıkta

aydınlık gece yarılarında

 

Gelmek bilmez gecelerin yokluğunda

cam cam olmuş gözleri

hüzün toprağı emmiş bir çift karanfil

kapatıyor gözlerini her seferinde

 

İsterdi temiz giysiler

patiskadan beyaz şapka

bir de yastık

tavus kuşu tüyünden

yağız atın sırtında uçarak

ve sürünerek

ve tutunup

ak ve mavi bulutlara

girip umutlara tek tek

ve bilinmezin en derin koylarında

her renkten papatya

düşlerinde dokuz yaşında

 

Anam benim toprak anam

İnnana tanrıçam

eşi daha bulunmayan dünyada

ve gökyüzünde uykusuz gecelerimin

ve çocuk yüreğimin düşleri

gözlerinde umman taşıyan

henüz doğurmuş yorgun

kadın umudu kadar dingin

ve göz açmakta olan bir ceylan yavrusunun

titrek korkusunun güvencesi

 

Gemiler gerekli bana

gemiler okyanuslar yaracak

atalarımın atası Nuh’un gemileri

ve okyanus kadar gövdeleri

kurtarsın beni bu gemiler

bu salgın selinden insanların

insanların anası

gemiler okyanuslar geçen

ve azalmış umudun kurtarıcısı

gemiler götürsün beni alıp

ve bizi

bu azgın Tufan'dan

iki açık göz kapağım

kapansın korkusuzca

birbiri üstüne

sakin okyanusta

ve dinsin artık küçük yüreğimin

büyük korkusu tanrıçam

 

Yağız atın sırtında

ve uçarak

ve sürünerek

ve tutunup ak ve mavi bulutlara

kolundan girerek düşlere tek tek

dalıyor karanlığın en derin koylarına

ve her renk papatya açıyor

düşlerinde dokuz yaşında

 

Söyle ey toprağımın adamı

kutsal Nuh söyle

söyle torun sayılırım sana

dokuz yaşında

torunlardan bir torun

yüreğim var benim de

gözlerim sende olan

ve sırtüstü yatıyordun sen de

şimdi yattığım gibi

bu toprağın üstünde

 

Söyle ey Nuh

ulular ulusu

nasıl çıktın

hangi yüzle

ölüm saçan dokuzumda bana

beni kurban seçen insanlara

Tanrılar Meclisinin huzurunda

ölümsüzlük dilenmeye

 

An ve Enlil'in önünde

yerlere nasıl kapandın

şükrettin ilahilerle

dağlara nasıl gönderdin

yüreğinin sessiz haykırışını

en doruklara

 

An ile Enlil

bastılar nasıl seni bağırlarına

tuttular elinden

dokundular alnına

ve sana tanrı yaşamı gibi bir yaşam verdiler

alıp ruhunu götürdüler gökyüzüne

 

An ile Enlil tanrı yaşamı gibi

sonsuz bir yaşam bahşettiler

yaşamını senden alarak sana

 

Dünyalar sığmış salonun ucunda

görünmez koltuk üstünde oturuyorlardı

yine üzgünce An

Enlil ve tanrı EA

yalvardım dağlanmış ateşte

yüreğimin sesiyle

can verin tanrılarım diye bana

can verin dokuz

on dokuz ve öteki yaşlarıma

yaşayan cansız varlığıma

varlığım hizmet olsun onlara sizler adına

ve görünmez hükümranlığınızın topraklarına

ve o toprakların yeşil ağaçlarına

ve renkli kuşlarına

ve kanatlı kelebeklerine ve insanlarına

 

Oraya kadar gitmeliyim batıya

tanrıların çizdiği yolda

hiç şaşırmadan yol bulan

aydınlatıcı güneşin girdiği yatak odasına

ve oradan dolaşmalıyım doğuya

 

Yeniden gemiler gerekli bana

okyanuslar yaracak

gemiler gerekli bana hemen şimdi

gemiler bu salgın selden

gemiler okyanuslar geçen

pahalı umudun kurtarıcısı

alıp götürsün beni

ve bizi

bu azgın Tufan'dan

ilkinden beter

kapansın göz kapakları

korkusuzca üst üste

sakin okyanusta

ve dinsin artık

yüreklerin acısı derinde

 

Kara karınlı

ve akdemirden

ve maviden gemiler

Palos limanından

Atina’dan

ve Paris'ten

Londra Berlin

ve Roma’dan

New York'tan

İstanbul’dan

uğurlansın gösterilerle

 

Yelkenlerden kanatlar

ve kanatlardan yelkenler

geriden esmekte olan yeli

toplasın bağırlarına

ve günler

ve aylar geçmesin

ve geçmesin saatler

değişen zamanda

ve pusula hep batıda

ve hep doğuda dururken

çıksınlar umutlar doğudan karaya

ve deniz

dinlenmek bilmez derin gökyüzü

durmadan renk değiştiren bulutlarıyla

ve orada dolaşan binlerce umutlarıyla

ve kaybetmeden yolunu yorulmaz güneş

ve raks eden ay

korku

yorgunluk

ve Zeus katına yerleşmiş umut

ve derinlerden gelen bu dilek

gelsin hemen yerine

 

 

 

Peki dedi usulca Nuh

açıklarım sırrımı sana

göklerin gürültüsünde

açıklarım yavrum

anlatırım sana

Tanrılar Meclisi’nin Kararını

bir bir anlatırım korkunç Tufan'ı

baştan sona

 

Tanrılar

Tufan kararı almışlardı yüreklerinde

İnsan nesli cezalansın diye

 

Şuruppak’ı bilirsin

bilirsin Fırat üstüne kurulu bu şehri

adı Fara’dır şimdi

sana yakın

sana şimdi uzak

Basra’ya giderken götürmüştü bir sefer

anan kum yollarında

tutarak bir elinden seni

 

Bu eski bir şehirdir

6000 yıllık

o sıralar buralarda

yaşıyorlardı tekmil tanrılar

 

Ulu tanrılar

babaları An

ve şevkatli bilge Enlil

ve Taht Taşıyıcısı Ninurta

ve savaşlar yöneten Annunaki'ler

ve tanrı EA

birlikte otururlardı hep bu topraklarda

tapınaklardan evleri vardı

fakat her biri ayrı şehirde

 

Kurdular bir gün Tanrı meclisini

bütün Ulu Tanrılar

toplandılar ulu mabette

yürekleri Tufan yapmaya zorlamıştı onları

kara kaderler kurmaya İnsan’a

 

Tanrılar Toplantısında

bağırıp sızlanıyordu Ninnurta

doğuran bir kadın gibi inliyor

acılar saplanıyordu yüreğinin her yanına

geldikçe aklına

sunulacak kurbanlar Tufan'a

 

Parlak İnanna dualar okuyordu

anası olduklarına içinden

kurtuluş olur belki diye

kurtuluşu olmayacak Tufan kurbanlarına

 

EA tanrı çekilmişti bir kenara üzgün

kuruyordu kafasında

Tufan için hazırlanacak kurban listesini

düşüncedeydi kendi kendine

derinlerinde sular gibi

 

 

Ea ve Ninhurşag

Yerin kara

ve Göğ’ün mavi tanrıları

tekbir getiriyorlardı bir yandan

tek bir dilde

hep birlikte

An ve Enlil adına

 

 

Yerlere eğiliyordum ben

acıyla tapınıyordum

hep hazır olan tanrıların önünde bir bir

 

 

Uyacaktım

uymalıydım her an

onların kelimesi değiştirilemez emirlerine

Göğün mavi hükmü tarafından

Yerin kara hükmü tarafından

belirlenmişti kader

kurban istiyorlardı tanrılar benden

ve kurban olmam gerekiyordu

insanlar namına

kurban olmalıydı yaşayanlar

kurban olmasın diye yaşayanlara

 

Hiç görmediğim bir rüya girdi

uyurken ben

uyku tutmaz gecelerimin düşlerine

Tanrım EA açıklıyordu

işitiyordum yüreğimde

Yer Tanrının kara

Gök Tanrının mavi yargılarını

tanrıların bile istemediği

tanrı kararlarını

 

İşittim yüreğimde birden

yanı başımda duran

üzgün EA tanrımın sesini

Hem de bilge olan

parlak gözlü tanrım EA

anlatıyordu bana

Tanrılar Meclisi’nin aldığı kararı

tapınak duvarının yanı başında

 

- Solumda

duvarın orada dur

ey Nuh

sana

senin için laf var ağzımda

kulak ver her sözüme

bir Tufan olacak

emrimiz üzere

tam 6 gündüz

ve tam 6 gece

son bulacak

7. güne gelince

 

Tufan Tapınakları

Tufan ibadet merkezlerini

silip süpürecek ilkin

Şurrupak’ta

ve diğer şehirlerde

kurutacak bütün Dünya’da

İnsan Tohumu’nu

karar böyle

böyle çizildi kader İnsanoğlu’na

An ve Enlil'in isteği bu

Tanrıların hepsi istemese de

gönülden bunu

 

Üç katlı yaptıracaksın Gemi’yi

bir tapınak ölçüsünde

bir tapınak yapar gibi

bir bacası olacak

mutlaka çatısında

 

Kaynayacak cadı kazanları

tam 6 gün

ve tam 6 gece

ve sonra

sürülecek senin kavmin Batı’ya

uzak nehirlerin uzak ağzına

orada yaşayıp yerleşmeye -

 

Esmeye başladı güçlü kasırgalar

hep birlikte

kazan ateşleri sönmesin diye

Güney’in Kuzey’in

Doğu’nun Batı’nın

nefesi güçlü temsilcileri

üflediler üfürükçüler

kor ateşi derince

 

Tufan kapladı aynı anda ibadet merkezlerini

başladı bütün şehirlerde aynı anda

dağlardan ovadan tahtlarıyla

ve silahlarıyla geliyorlardı

sürüler halinde katılmaya Tufan’a

Nabu ile Marduk eşlik ediyorlardı sanki onlara

Nergal parçaladı sabahın şafağını

güneş doğarken tatlıca

dünya yüzüne

 

Birden saldırıya geçti Ninurta

azgın Annunaki’ler ellerinde taşıyorlardı

sönmez meşaleleri biteviye

gökyüzü karanlığı aydınlanıyordu

sanki onların ışığıyla

şafak olmadan şafak oldu dercesine

Adad'ın hışmı dolduruyordu

apak karlar gibi

bütün gökyüzünü tipilercesine

 

Görünmez oldu sonra hiçbir şey

ve hiçbir şey görünmüyordu sanki

karanlıklar ortasında dumanlar

 

 

Kardeş görmüyordu artık kardeşini

İnsan görmüyordu İnsan’ı artık gözleriyle

tanıyamıyordu kişi kendini

artık yüreğinde

 

Kokusu kapladı Tufan'ın her yanı

her yanı kurban korkusu kapladı

burkuldu acıdan

gökteki tanrıların yüreği bile

 

Tanrılar çekindiler

kapıldılar korkuya

Tufan’dan ölesiye

kurban isteyen tanrılar

kaçışmaya başladılar

Tanrı Anu’nun en üstte

masmavi göklerine

 

Tanrıça İnanna başladı

sızlanıp ağlamaya

 

- herşey çamura hamura

dönüşüyor şimdi

Tanrılar Toplantısı’nda

kem sözler mi ettim ki

söylemez olaydım

keşke o sözlerimi

yavrularımı yok etme kararına

niye katıldım ki

denizleri dolduran

küçücük balıklar gibi

ben doğurmadım mı

yavrularımı sanki -

 

Yırtıyordu tırnaklarıyla

yanaklarını tanrıça İnana

vuruyordu göğsüne

sağ yumruğunu durmadan

ahenginde ağıt’ın

 

Bütün üzgün Tanrılar

ve Annunaki’ler duyunca

onun yürek dayanmaz

dinmez ağıt’ını

görünce yırtılmış yanaklarını

kalbine vuran yumruğunu biteviye

başladılar hep birlikte onunla ağlaşmaya

 

gözyaşları Dicle oldu tanrıların

gözyaşları Fırat

yükseldi yataklarında

iki nehrin

bir gecede suları

 

Sızlanıp durdular

geceler boyu

sabahlara

bıçaklar açmaz oldu

ağızlarını Tanrıların

dudakları kapalı

titreyerek dudakları

çöktüler

her bir köşesine

bir Dünya’nın

tam 6 gün

ve tam 6 gece

ağladılar çocuklar gibi

duyuldu hıçkırıkları

sekizinci katından gökyüzünün

 

Kurban arzulayan Tanrıların

Tufan’ının kasırgaları

esip duruyordu üzerimizde

yedinci günün başında

“yeter” dedi artık tanrılar

“yeter bu kadar kurban sunmak

bu kadar yeter! ”

 

Kesildi sonra Tufan kasırgaları

rüzgar’lar köşelerine çekildiler

duraldı umman denizler

serdiler mavi çarşafı üstlerine yorgunca

ve gökyüzü çekti tüm nefesini

alabildiğince içine

 

 

An ve Enlil’in önünde

yerlere kapandım

şükrettim ilahilerle

dağlara gönderdim

yüreğimin sessiz haykırışını

en doruklara

 

An ile Enlil bastılar beni bağırlarına

tuttular elimden

dokundular alnıma

bana tanrı yaşamı gibi bir yaşam verdiler

alıp ruhumu götürdüler gökyüzüne

 

 

An ile Enlil

tanrı yaşamı gibi

sonsuz bir yaşam bahşettiler

yaşamımı benden alarak bana

Safa KAÇMAZ

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...