roxelane Oluşturma zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 29, 2010 1. O MU, O DEĞİL Mİ? Biliyorum; çoğunuzun ilk kez karşılaştığı Marduk, bir kısmınıza göre “morardık” veya “yamuk” kelimeleri ile fonetik benzerliği olan unutulmuş bir tanrıdan başka birşey değil. Belki de böylesi eski bir hikayenin üzerinde durmayı da anlamsız buluyorsunuz. Hak veriyorum aslında size; çünkü bazı şeyleri başından anlatmalıydım. Sanırım o zaman Marduk’un neden bu denli önemli olduğunu anlardınız. Öncelikle söyleyeyim ki Marduk, geniş bir grup bilim adamına göre Sümer dininin baştanrısı Enlil’in ta kendisi. Hatta hatta Yunan dininin baştanrısı Zeus! Metafizik-din-tarih üçgeninde araştırma yapan uzmanlar, aynı bilinçli metafizik enerjinin farklı uygarlıklara, “araziye uymak için” kamuflaj giysisi kuşanıp farklı adlarla çıktığını iddia ediyorlar; çünkü aşağıda anlatacağım gibi bu üç tanrının kimlikleri de, mitleri de üç aşağı, beş yukarı aynı! Üstelik hepsi bu kadar da değil. Marduk/Zeus/Enlil -kabullenilmesi zor olsa da- çok yakından tanıdığınız bir tanrıya daha benziyor. O olup olmadığı konusunda gümbürtülü tartışmalar oluyor batıda. Kime mi benziyor? Hemen söyleyeyim: Tevrat’ın Tanrısı Yahweh’e! İsmi, Türkçe Tevrat’ta dilimize Rab- Allah olarak -eşdeyişle İslam’ın Tanrısının adı ile- tercüme edilmiş olsa da, orijinal Tevratta ya Yahweh veya Elohim olarak geçen farklı bir güç bazı din tarihçilerine göre o. Ekleyeyim ki Yahweh’in özellikleri ve mitleri de diğer üç tanrıyla çok benzer. Bu noktada bir saplama yaparak geçen bölümleri anımsatayım: Önceki sayfalarda Lilith’in de farklı zamanlarda farklı isimler ile tanındığını (çoğunlukla da kötülendiğini), ama gerçekte Ana Tanrıça’nın tezahürlerinden başka birşey olmadığını anlatmaya çalışmıştım. Şimdi baştanrıların garip benzerliklerini göstermek için, elimizdeki bilgileri sıralayalım. İlkin şu “baştanrılık” işine kısaca göz gezdirelim; çünkü adı geçen üç zat-ı muhterem tek ve de baş olmaya çok önem vermekteler: İnanç Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu, Marduk "Marduk, 26. yy.da kral Buhtunnasr tarafından tektanrı sayılıdı, böylece tektanrıların ilki oldu. 14.yy.da Mısır'li AmenotepIV'ün tektanrısı Aton, 12. yy.da Musa'nın tektanrısı Yehova onu izledi. İnançsal tarihi 4000'e dek iner. Eski Mezopotamya inançlarında özdeğe biçim veren ve detayı yaratan tanrıdır. İnsanı balçıktan yaratan odur, Jüpiter gezegeni ile simgelenir. " Bir not düşeyim: Zeus’un bir adı da Jüpiter’dir, ve Roma imparatorluğunda Zeus yerine Jüpiter adıyla tapılırdı. Antik Zaman İlahları (yazarı belirsiz) “Nabukadnezzar Sin, Enlil ve Şamaş'ı birleştirip tek tanrı saydı. Bu tek tanrıların ilkiydi. Sonra Amenotep IV'ün Aton'u var. Musa'nın Yehova'sı XII. yy.” Öncelikle bilinmelidir ki Zeus, Enlil ve Marduk’un üçü birden hava (bulut, rüzgar ve fırtına) tanrılarıdır; ama yağmurla, karla ilgileri yoktur. (Zaten Tiamat mitinde yağmur, ölü Tiamat’ın gözyaşlarından yapılmıştır. Yani ölü olsa da su elementi illa Ana Tanrıçayla ilgilidir). Bu yağmursuz hava tanrıları sadece fırtına koparıp, şimşek atarlar. Zaten antik dinlerin çoğunda baştanrılar fırtına tanrısıdırlar; örneğin -Zeus, Enlil ve Marduk’tan başka, Hitit’lerin baştanrısı Teşup da fırtına tanrısıdır. Enlil, Sümerlerin fırtına ve rüzgar tanrısıdır. Baştanrıdır. Kader tabletlerini elinde bulundurur. Marduk da fırtına ve rüzgar tanrısıdır. Daha çocukluğunda oynasın diye büyükbabası Anu tarafından ona dört rüzgar verilmiş, o da kendinden “kötü rüzgarı” yaratarak oyuncaklarına eklemiştir. Tiamat’ı, ağzının içine rüzgar sokarak öldürüdüğünü ve kader tabletlerini Tiamat’ın baş komutanını öldürerek göğsünden çaldığını anımsayın. Zeus’un lakabı ise “bulut toplayan” Zeus’dur (Zeus Nephelegereta). Sık sık da “Zeus Asteropetes” (şimşek savuran) ve “Zeus Erigdoupos” (yüksekte kuvvetle gürleyen) isimleri ile anılır. Şimdi gelelim Yahweh’e… Bazı ayetleri yorumsuz okuyalım kitabından: İncil, Vahiy bölümü 1:7 “Ve işte bulutlarla geliyor”. İncil, Matta 17:5 “Ve işte buluttan bir ses: Sevgili oğlum budur (İsa için), ondan razıyım, onu dinleyin dedi”. Tevrat, Eyüp 37:3-5 “Dinleyin gürlemesini dinleyin. Onu bütün göklerin altına, şimşeğini de yerin uçlarına salar. Onun ardınca bir ses gümbürder, haşmetinin sesiyle gürler. Ve sesi işitilince şimşekleri alıkoymaz. Allah sesi şaşılacak surette gürler”. (Burada Allah kelimesinin İslam dininin Tanrısına özgü ve çok derin bir içeriği olan bir isim olduğunu; ilk ve tek olarak sadece Kuran’da yer aldığını; bu nedenle de Tevrat’taki Yahweh ismi yerine kullanılmasının doğru olmadığını belirtmek isterim). İslam İnançları Sözlüğü, Orhan hançerlioğlu, sayfa 709: Gök gürültüsüne ilçağlarda yahudiler Yehovanın sesi derlerdi. Ve üzerinde durmadan geçemeyeceğim üç benzerlik daha: Homer, Illiada VIII-130 “(İnsanların, tanrıların babası o sıra) Korkunç gürültülerle savurdu ak şimşeği, Diomedes'in atları önünde sapladı toprağa, yanan kükürtten korkunç bir alev çıktı”. Homer, Odysseia XIV-305 (Odysseus anlatıyor) "Zeus hem gürledi, hem yıldırımlar yağdırdı gemiye. Altüst oldu kükürtlü yıldırımla çarpılan gemi”. Tevrat, Tekvin 19:24 “Ve Rab Sodom üzerine ve Gomorra üzerine Rab tarafından göklerden kükürt ve ateş yağdırdı”. Sadece rastlantı mı? Belki… Oysa kükürtlü silah işini bir tarafa bıraksak bile, yukarda gördüğünüz gibi tüm baş tanrılar rüzgar ve hava ile ilgili. Peki nedir bu hava? Sanırım hava ile sembolize edilen niteliği çözmek için Tarot bilgeliğine başvurmak zorundayız. Aynı deniz’in anlamını önceki bölümlerde Kabala aracılığı ile çözdüğümüz gibi. Tarot, aynı iskambil kağıtları gibi, dört kart grubu üzerine kuruludur. Ama kupa, sinek, karo ve maça yerine dört elementi temsel eder: Ateş, hava, toprak, suyu. Ateş yakıcıdır ve eylemciliği, içgüdüselliği gösterir. Toprak, değişmezdir ve maddeyi sembolize eder. Su; hisler, mutluluk ve aşktır. Hava ise… söylemeye utanıyorum ama hava akıl ve kavga… Ne yazık ki Tarot ve tüm esoterik tradisyonlarda Hava kartı ve hava elementi en belalı kart grubudur. Bu noktada Athena’nın da zeka ve savaş tanrıçası olduğunu, cinsellikle ilgisi olmayan bakire bir tanrıça olarak kabul edildiğini, bir annenin cinsel organı yerine, babası Zeus’un kafasından doğduğunu, annesiz olduğunu, eşdeyişle cinsel ilişki olmaksızın oluştuğunu anımsayın! Yani savaş ve akıl -ki okültizmde hava grubu ile temsil edilir- hep cinselliğe yabancı bir kavramdır. Dört Tarot elementinin sembollerinden de hava grubunun ne menem birşey olduğunu anlayabilirsiniz: Ateş grubu asa, toprak grurubu metal para, su grubu kap ile gösterilirken, entellektüellik ve zekayı anlatan hava grubu kılıç ile şekillendirilir! “Akıl ile kavganın ne ilgisi var?” diyeceksiniz. Ben de size “buna kişisel bazda yorumlayın” diye cevap verecek olsam da bir bilgiyi hatırlatmadan da geçemeyeceğim; akıl tanrıçası, erkek düşmanı Athena, babasının kafasından üzerinde zırh ve elinde kılıçla doğmuştur. Ve yine hatırlayın ki sadece akıl değil, akıl ve savaş ilahesidir; Homeros’un Oysseia’sında “Talan tanrıçası Athena” diye anılır XVI-208. Okültistler bu elementleri söyle tanrılaştırır: Şeytan ateştir, içgüdülerdir; dünyanın ateşi magma da, Şeytan da yerin altındadır. Tanrıça sudur, topraktır (toprak ana) duygulardır; denizler ve karalar ise magmanın üzerindedir. (Bu arada minik bir not: bazı tradisyonlarda deniz tanrıçanın kendi olduğu halde tatlı sular -ırmaklar, nehirler ve yağmur- toprak tanrıçanın dölleyicisi -kocası- erkek eleman olarak nitelenir. Biz de bu şekilde yorumlarsak Tanrıça toprak (toprak ana)/denizler ve kocası nehirler yanyana ve magma üzerindedir diyeceğiz. Zaten Tiamat’ın kocası Apsu’nun tatlı sular, Tiamat’ın da tuzlu sular -deniz- tanrısı olduğunu görmüştük. Düşünecek olursanız toprak, ancak su ile sulandığında bitki ve meyva verir; bir diğer anlatımla döllenir ve doğurur. İnsanlarda da doğum yapan dişinin rahmi ancak bir diğer su -semen/meni- ile sulanırsa döllenebilir.) Marduk/Zeus/Enlil havadırlar, akıl ve kavgadırlar; gök, magmadan da, sulardan da yukarıdadır. Hava tanrısı Zeus’un, diğer adıyla Jupiter’in astrolojik rengi mavidir. Gök de güneşten aldığı ışığın atmosferde kırılması nedeniyle mavi renktedir. Tanrıça ise denizdir, sudur; oysa deniz de mavidir… diyecekseniz yanılmış olacaksınız; çünkü su ve deniz renksizdir. Deniz sadece göğün rengini aldığı için mavidir. Bir diğer deyişle gök ne renkse, deniz de o renktir. Madem ki deniz tanrıça Tiamat hava tanrısı Marduk’a yanilmiştir; bu sonuç doğaldır. Zaten maji ve astrolojide de su elementinin rengi (ve de tüm antik dinlerde tanrıçanın simgesi ay planetinin rengi) gümüş rengidir. Ana tanrıçanın doğayı temsil ettiğini söylemiştim. En yaygın emanasyonunun ise Afrodit olduğunu… Afrodit’in diğer adı olan Venus’un astrolojideki rengi ise doğanın rengi yeşildir. Bu inancın vücuda yansıması da şöyledir: Şeytan cinsel organları (seksi), Tanrıça kalbi (sevgiyi), Marduk, Zeus ve Enlil beyni (mantığı) yönetmektedir. Zaten cinsel organlar en aşağıda, kalp ortada, beyin en yukarıdadır. Bu gerçek psikoloji biliminde de şemalaştırılmıştır. En üstte sadece kurallar koyarak kısıtlayan süperego, altta sadece iten hayvanca içgüdüler vardır… ve bunların dengelenmiş hali olan ego ise ortadadır! Anlatılanlardan şöyle bir sonuca varılmaktadır: Tanrıça’nın yönettiği mutluluk olgusu ancak cinsellik ve mantık arasında denge kurulduğu zaman gerçekleşebilir. Zaten babaerkil Yunan dininde fahişelikle bir tutulan, aslında Ana Tanrıça’nın tezahürü olan ve denizden çıkan Afrodit, gerçekte güzellik, aşk, gülüş vs. tanrıçası olmaktan öte, temelde uyum tanrıçasıdır. Ya da uyum ve mutluluk... Eşdeyişle uyumdan gelen mutluluk. Tanrıçanın diğer adı olan Venüs ise -astrolojide dengede duran bir terazi ile sembolize edilen- Terazi burcunun yöneticisidir. Dört elemet ve onları yöneten güçler… ve de tabiidir ki niyetler, amaçları… İşte birçok mistik grubun en gizli sırrı bu bilgidir. 2. GARİP BENZERLİKLER Peki, hepsi aynı güç ise, Marduk/Zeus/Enlil’I incelersek, Tevrat tanrısı Yahweh’Ie ilgili kimi -pek de ortada olmayan- özellikleri deşifre etmiş olur muyuz? Bilmiyorum, belki… Dilerseniz biz bu soruyu yanıtsız bırakalım ve teori gereği -dört maskeli de olsa- sadece tek bir metafizik enerjinin farklı görünümlerinin ortak noktalarını incelemeye koyulalım. Söz konusu 4 maskeli tanrı: a) Ejdere karşı egemenlik savaşı vermiştir. b) Savaşı doğal gücü ile kazanmamış, diğer tanrılardan aldığı silahlar yardımıyla galip gelmiştir. c) Yaratıcı değildir; diğer tanrılarca baştanrı yapılmıştır. d) Bütün’ü böler (yoksa siz hiç -böl ve yönet- diye bir söz duymadınız mı?). e) Baştanrı olduktan sonra kendini başa geçiren tanrıları da bölerek tümüne egemenlik alanları vermiştir. f) İnsanı yaratmıştır. g) İnsanı hizmetinde kullanmak için yaratmıştır. h) Beğenmeyince insanı yok eder. Şimdi bu özelliklerin Marduk/Zeus/Enlil’e ait olup olmadığını inceleyelim. a) Ejdere karşı bir egemenlik savaşı vermiştir: Marduk’un Tiamat ile yaptığı savaşı önceki bölümde okudunuz. Bilin ki Zeus’un da, evren oluşurken girdiği böylesi korkunç bir egemenlik savaşı olmuş ve baş tanrılığı böyle ele geçirmiştir. Savaşı Typhon adlı bir yaratıkla yapılmıştır… bu arada söylemeyi unuttum; Typhon da çok başlı bir ejderdir! Hesiodos, Theogonia: 825: Yüz yılan başı yükselir omuzlarından. Çıkarıp korkunç kara dillerini. Bu ejder kafasındaki gözler de; ateş, alev saçar kaşların altından. 836: Az kalsın kıyamet kopacaktı o gün, Typhon kralı olacaktı ölümlü ve ölümsüzlerin; Ama tanrılar ve insanların babası Zeus, keskin görüşü ile farkına vardı onun, birden gürledi olanca öfkesiyle, yer yerinden oynayıp sarsıldı. 855: Yakalayıp şimşeklerini, yıldırımlarını dikildi Olympos'un başına ve vurdu korkunç canavarı. Yediği kamçıyla duraklayan Typhon, yıkıldı yere, kolu kanadı kırılarak. Bir alev fışkırdı yıldırım yiyen devden, yükseldi sarp, kara vadilerden yukarı dibine düştüğü Etna dağının. 868: Zeus'un öfkesiyle böyle atıldı Typhon, yerin dibindeki koca Tartaros'a. Typhon bir titan. Titanlar ise Zeus ve Olimpos'lulardan önce hüküm süren bir çeşit tanrılar topluluğu. Zeus egemenliği Titanomakhia adlı savaşta bunların ellerinden zorla almış. Eşdeğişle Zeus'un baştanrılığı da -aynı Marduk’unki gibi- anadan doğma yada babasından "veraseten intikal" değil; hele hele yaratıcı hiç değil. Krallığı bileğinin hakkı ile, kıra döke, yaka yıka elde etmiş. Typhon -adları her ne kadar fonetik benzerliğe sahipse de- Tiamat gibi dişi değil, erkek. Ama karısı kim biliyor musunuz? Önceki sayfalarda anlattığım ve Lilith’in antik Yunan dinindeki tezahürlerinden olan Ekhidna! Hatırlayın ki onun da belden aşağısı koca bir yılan. Bu nedenle kimi okültistler Typhon ve Ekhidna’nın Samael ve Lilith olduğu görüşünde birleşiyorlar. Hani baştanrıca bölünmeden önceki ilksel bütünlük. Bu birbirine geçmiş yılanın (bütünlüğün) İbrani dininde dişi bölümü, Yunan dininde ise erkek bölümü ön plana çıkarılmış. İncil’de ise Yahweh’in ejder ile -bu kez geçmişte yaptığı değil, dünyanın sonunda yapacağı- bir savaş anlatılıyor. Adı geçen çarpışma, insanlara “ibret” olsun diye aziz Yuhanna’ya izletilmiş, o da İncil’in son bölümünde gördüklerini anlatıyor. İncil, Vahiy 12 3: Sonra gökte başka bir belirti göründü. Baktım, kocaman bir ejder; al renkli, yedi başlı, on boynuzlu. 4: Kuyruğu gökteki yıldızların üçde birini ardından sürükleyip yeryüzüne fırlattı. 7: Ardından gökte savaş oldu. Michael ve melekleri ejdere karşı savaştılar. Ejder de melekleriyle birlikte savaştı. 8: Ama üstün gelemediler. b) Savaşı doğal gücü ile kazanmamış, diğer tanrılardan aldığı silahlar yardımıyla galip gelmiştir. Zeus-Marduk arasındaki bir diğer benzerlik de adı geçen semai savaşı her ikisinin de başkalarından aldıkları silahlarla kazanmalarıdır. Anımsayacağınız gibi Marduk’un silahları olan rüzgarları ona Anu vermişti. Zeus’a ise yıldırımlarını, titanlarca yer altına tutsak edilmişlerken kurtardığı Kyklop’lar armağan olarak vermişlerdir. Mitoloji Sözlüğü Pierre Grimal: “Kyklop’lar, Kronos tarafından Tartaros (yeraltına) zincirlenirler. Sonunda ancak onların yardımıyla zafere ulaşabileceği bir kahin tarafından kendisine bildirilen Zeus, bu üç Kyklop’u serbest bıraktı. Bunun üzerine, onlar da ona gök gürültüsünü, şimşeği ve yıldırımı verdiler. Ayrıca, Hades’e, giyeni görünmez yapan bir miğfer, Poseidon’a da 3 dişli bir yaba verdiler. Bu şekilde silahlanan Olimpos tanrılaı, Titanları bozguna uğrattılar ve onları Tartaros’a attılar. Kyklop’lar temelde tanrısal yıldırımı yapan demircilerdir”. Hesiodos, Theogonia 502: “Sonra kurtardı babasının kardeşlerini, ki Uranus zincire vurmuştu çılgınca. Bu iyiliğini unutmadılar onlar Zeus’un: verdiler ona gök gürültüsünü, kavurucu yıldırım ve şimşekle birlikte; Onları toprakana saklıyordu bağrında.O günden sonra Zeus’un eline geçtier. Ve onları buyruğu altına aldı Zeus, bütün ölümlüleri ve ölümsüzleri”. c) Diğer tanrılarca baştanrı yapılmıştır: Zeus, Olimpos’da oturan ve Olimpos’lular olarak adlandırılan tanrılara karşı egemenlik savaşı veren titanları yenerek onları yer altına kapatınca diğer tanrıların başına geçer: Theogonia 882-885 “tanrılar şereflerini zorla kurtarınca titanlardan engin bakışlı Zeus’a baş vurdular. Ölümsüzlerin başına geçmesini Olympos’un kralı olmasını istediler ondan. Ve Zeus geçip başına tanrıların yetki paylarını dağıttı her birine” Marduk da öyle… Enuma Eliş: Marduk yüca tanrıları topladı Emirler verdi hepsine Tüm tanrılar dinlediler dikkatle onu Kral, Anunnaki’ye (Tanrıların yaşadığı dağ olan Olimpos’un Babil dinindeki karşılığı) dedi ki: “Madem ki beni seçtiniz kanunları ben yapacağım, gücümün içinde” d) Bütün’ü böler: Yahweh’in androgynous olan Lilith ve Samael’I -yani ilksel evrensel bütünlüğü- nasıl böldüğünü önceki sayfalarda okumuştunuz. Marduk da Tiamat’ı böler ve ondan yer ile gökü yapar: Enuma Eliş: IV: ”Marduk, Tiamat’ın göbeğine oku attı, onu ikiye böldü, kalbini de böldü, hayatını aldı”. Sonra Tanrı dinlendi, cesede dikkatle baktı; koca canavar bedeni böldü, mucizeler yarttı, Onu kuru balık gibi dilimledi ve yarısını göğe tavan yaptı” Zeus için ise Ovidius’un Metamorfozlar’ında şöyle yazıyor: Metamorfozlar I:20 Sınır koymuş öğelere tanrı, gelişen doğaya. Göğü yerden ayırmış, toprağı sudan, birebir ayrı yer vermiş kuru yele, parlak göğe, bir bir ayırdıktan sonra öğeleri yığından uzaklaştırmış , yer göstermiş onlara tek tek”. I-68: “Saydam aeter'i koymuş en üste. Bozamaz özünü topraksı nesneler, ağırlığını. O gün belirlemiş sınırları bütün nesnelerin, bu biçimsiz yığında gizli kalan yıldızlar başlamış gökte ışıl ışıl yanmaya gökte. Yoksun kalmasın diye bir bölge yaratıklardan, bir yandan tanrılar doldurmuş göğü, bir yandan yıldızlar, dalgalar arasında pırl pırıl balıklar, karalarda hayvanlar oluştu, gökte kuşlar”. I:117 “Bir yılı bölmüş dörde, daraltmış”. Tevrat Mezmurlar 74:17 “Yerin bütün sınırlarını sen koydun; Yazı ve kışısen yarattın” Sümer’lerde de Enlil annesi Ki (toprak) ve babası An’ı (hava) -bunlar bir dağ bütünlüğündedirler- bölerek babası An’ın gücünü almıştır. e) Baştanrı olduktan sonra kendini başa geçiren tanrıları da bölerek tümüne egemenlik alanları vermiştir: Enuma Eliş IV: “Sonra (savaşı kazandıktan sonra) kral Marduk tanrıları böldü, Annunaki’yi (tanrılar topluluğu), tümünü, yukarı ve aşağı olarak, ………….. Tüm hükümlerini böylece verince, Anunnaki’yi gök ve yer olarak böldü” Zeus’un ise savaş sonrası güçleri paylaştırıp yeraltını kardeşi Hades’e, denizleri -gerçekte deprem tanrısı olan- Poseidon’a verip, gökleri de kendine ayırdığını mitoloji okumuş herkes bilir.. Yunan mitolojisindeki Zeus/Poseidon/Hades üçlemesine karşılık, Sümer’de Enlil/Ea/Anu triad’ı görülür. f) İnsanı yaratmıştır: Yunan tradisyonunda Zeus’ken insanı yaratışı: Ovidius, Metamorfozlar 155. Bu korkunç savaşta yığılmış ölüler dağca, Sormuş kanlarını ıslanmış toprak. Bu kan Daha sıcakken yeni bir soy yaratmış Zeus ondan, Bir belirti kalsın diye soyundan. 160. insan biçimi vermiş ona (yeni yarattığı insana). Metamorfozlar I-87: “Toprak, o düzensiz biçimsiz varlık, dönmüş bilinmeyen insan kılığına”. Hesiodos, İşler ve Günler 142 Bir üçüncü soy yarattı tanrılar babası Zeus 156 Toprak yeniden örtünce bu soyu da, bir kuşak daha yarattı Zeus. Babil dininde Marduk’ken insanı yaratışı: Enuma Eliş “(Marduk) bir şaheser yapmaya karar verdi. Söz alarak seslendi Ea’ya: “Kanı yapmak istiyorum, kemikleri olsun istiyorum, bir yaratık (Lullu) yapmak, adı insan olacak, insan diye bir yaratık yaratmak". Enuma Eliş VI: Bağladılar onu sımsıkı ve Ea’nın önüne diktiler. Cezasını verdiler: kestiler damarlarını. Kanından insanlığı yarattı, Sümer inancında Enlil’ken de insanı o yaratmıştır: Enlil de insanı çamur’dan yaratmıştır. Alt bir tanrı olan We, insanın yaratılabilmesi için öldürülür. Kanı ile tanrıça Mami’nin tükürüğü karıştırılır, bunlar çamura katılıp insan oluşturulur. İlginçtir ki Tevrat’ta da benzer bir bilgi vardır. Tekvin 2:7 “ ve Rab-Allah yerin toprağından adamı yaptı”. g) İnsanı hizmetinde kullanmak için yaratmıştır: Christopher B. Siren: “Alt tanrılar Enlil ve diğer tanrılar için 40 yıl çalıştıktan sonra, daha fazla çalışmayı reddettiler. O zaman Enlil’in danışmanı Enki ortaya bir fikir attı; bu işler için insanı yaratmayı teklif etti. Tanrıça Mami’nin tükürüğü, tanrı We’nin kanı ve çamuru karıştırıp insan yaratıldı” Enuma Eliş: "Tanrıları çalışıp didinmekten kurtaracak, onların işlerini üstlenecekti. Akıllı Ea insanı şekillendirdi, Tanrıların işlerini ona yükledi." Azra Erhat; Hesiodos, Eseri ve Kaynakları: “İnsanın yaratılış efsanesine gelince, evrenin yer ve gök diye ikiye bölünmesinden sonra baştanrı Marduk’un ilk işi olarak ortaya çıkar. Demiurgos, yaratıcı tanrı, bir şaheser yaratma fikrini akıl- tanrı Ea’ya danışır, kan ve kemik diye özle biçimini tasarladıktan sonra, adını da koyyar: Lullu. İşlev ve görevini de saptar: Tanrılara hizmet edecektir, tanrılar artık dinlenmek isterler”. Bu düşüncenin izleri Prometheus mytos’unda da bulunur: aslında Zeus’un Prometheus bu kadar çok kızması Mekone olayı ile açıklanmaktadır: İnsan tanrı için çalışacakken, kurbanları ile tanrıyı beslemesi gerekirken, Prometheus araya girip hem tanrıları gerçek besinlerinden yoksun kılar, hem de baştanrının yetisi olan ateşi de tutar insanlara götürür verir. Kulluk diye bir şey kalmaz ortada. Enuma Eliş “(Marduk) bir şaheser yapmaya karar verdi, adı insan olacak, insan diye bir yaratık yaratmak. ……….. Tanrılara hizmet etmek ona düşsün, ki dinlensin tanrılar...” Enuma Eliş VI: Kanından insanlığı yarattı, Tanrıların hizmetini yükledi ona, Bu zahmetten tanrılar kurtulsun diye. Yine gariptir ki, Tevrat’ta bu düşünceyi de çağrıştıracak ayetler vardır: Tekvin 2:15 “Ve Rab-Allah (yarattıktan hemen sonra) adamı aldı, baksın ve onu korusun diye Aden bahçesine koydu”. h) İnsanı yok eder. Christopher B. Siren “Enlil insanların yaptığı gürültüden yoruldu. Bu problemi gidermek için insanların üzerine seri halinde felaketler yolladı. Ama insanlar hep kurtuluyorlardı. O da son olarak Tufan’ı gönderdi. Ama insanın yaratılışında görev almış olan Enki, Atrahasis’I uyarıp bir tekne yapmasını önerdi ve Atrahasis kurtuldu”. Yunan dininde ise Zeus akılları hep cinsellikte olan ve gerektiği kadar kurban kesmeyen insanlara kızmıştır. Aiskhylos, Zincire Vurulmuş Prometheus 239: “Zeus zavallı ölümlülerin soylarını ortadan kaldırmak, Bambaşka yeni bir soy yaratmak istiyordu”. Ovidius, Metamorfozlar I:245-250 “Üzmüş tanrıları kişi soyunun yok olacak olması, sormuşlar Jüpiter’den(Zeus): Neye yarar boş dünya? Kim götürür sunaklara günlük, Yabanlara mı kalsın ortalık? Karşılık vermiş başbuğ tanrı, yüklenmiş sorumluluğu, üzülmeyin demiş, yeni bir kuşak yaratırım eskisine benzemeyen”. Metamorfozlar I-186: “Oysa ben, yeryüzünde oturan kişi soyunu kaldırmalıyım ortadan” 189: Yapılmış elden gelen, onulmaz bir yara bu, azıtmadan kesilmeli Kılıçla. I-195: “Bırakalım onlara yeryüzünü, inanır mısınız onların korkusuz yaşayacağına ey yüce tanrılar, buyruğumda yıldırım ve yüce krallık gücüm varken?” I-202: “.. titremiş bütün insanlar, sarsılmış baştanbaşa korkudan yeryüzü”. Ama bu kez de Olimpos’lulara rakip tanrı kuşağı Titan’lardan Prometheus’un, oğlu Deukalion ve gelini Pyrrha’yı uyarmış. Bu karı koca büyük bir sal yapıp Zeus’un tufanından kurtulmuşlardır. (I:251-420.) Tevrat, Tekvin 6: 7-8 "Ve rab dedi: Yarattığım adamı, ve hayvanları, sürünenleri ve göklerin kuşlarını toprağın yüzü üzerinden sileceğim; çünkü onları yaptığıma" nadim oldum. Fakat Nuh Rabbin gözünde inayet buldu." 6:17 "Ve ben, işte ben, göklerin altında, kendisinde hayat nefesi olan bütün beşeri yok etmek için yeryüzü üzerine sular tufanı getiriyorum; yeryüzünde olanların hepsi ölecektir". 7:23 "Ve adamdan sığırlara kadar, sürünenlere kadar ve göklerin kuşlarına kadar, yeryüzü üzerinde yaşayan herşey silindi; ve yeryüzünden silindiler; ve yalnız Nuh ve kendisi ile beraber gemide olanlar kaldılar". Elvin AZAR Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
roxelane Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 KAYNAKLAR MİTOLOJİ Batı Mitolojisi (Tanrının maskeleri) - Joseph Campbell İlkel Mitoloji - Joseph Campbell Türk Mitolojisi - Murat Uraz Eski Yunan Dinde ve Mitolojisinde, Artemis - Güler Çelgin Eski Yunan Edebiyatı - Güler Çelgin Tanrı Yaratan Toprak Anadolu - İsmet Zeki Eyüboğlu Anadolu Uygarlığı - İsmet Zeki Eyüboğlu Klasik Yunan Mitolojisi - Şefik Can Antik Mitolojide Kim Kimdir? - Gerhard Fink Tanrıların Öyküsü (Mitoloji) - Derman Bayladı Ersaneler Dünyasında Anadolu - Derman Bayladı Yunan Mitolojisi - M. Tahsin Kozanoğlu Anadolu Tanrıları - Halikarnas Balıkçısı Anadolunun Sesi - Halikarnas Balıkçısı Hey Koca Yurt - Halikarnas Balıkçısı Anadolu Efsaneleri - Halikarnas Balıkçısı Arşipel - Halikarnas Balıkçısı Tanrıların Vatanı Anadolu - J. W. Cream Yakın Doğu Mitolojisi - Fred Gladstone Yakın Doğunun En Eski Uygarlıkları - James Mellart İnanna.2nın aşkı (Sümer’de İnanç ve Kutsal Evlenme) - Muazzez İlmiye Çığ Tarih Sümer’de Başlar - Samuel Noah Kramer Sümer Edebi Tarihi - S.N. Kramer Canaanite Mythology - John C. Gibson Middle Eastern Mythology - S. H. Hooke The Mythology of Sex - Sarah Dening A History of Mesopotamian Religion - Thorkild Jacobsen John C. Gibson's Canaanite Mythology S. H. Hooke's Middle Eastern Mythology A History of Mesopotamian Religion - Thorkild Jacobsen TARİH Roma Tarihi - Titus Livius Ege Medeniyetleri tarihi (Mitolojik Dönem Sonrası) - Frederich Willams Antik Çağda Kentler Nasıl Kuruldu? - R. E. Wycherlley Tarih Öncesi Ege - George Thomson Troia - Mustafa Aşkın İSLAM Din Bu - Turan Dursun Dinler Tarihi - Emin Şahin Mezhepler Peygamberler Tarihi III - Kasım Göçmenoğlu Gerçek Tarihiyle Kuranda 32 Peygamber ve İslam Dini - Emrullah eraslan İslam’da Büyük Günahlar - Yaşar Nuri Öztürk İslami Kavramlar Ansiklopedisi - I Yaşar Nuri Öztürk İslami Kavramlar Ansiklopedisi II - Yaşar Nuri Öztürk Alevilik Özkaynaklarına Göre) - Rıza Zelyut Hz. Muhammed’in Hayatı (İlk Kaynaklarına Göre) - Martin Ligs Şeriat ve Kadın - İlhan Arsel Tarikatler Ansiklopedisi Milliyet Yayınları Peygamberler Tarihi - Mehmet Dikmen DİN İsa Mesihin Hayatı - J. Jomier The Wars Religions - Dr. Robert Witcombe World's Religions - A Lion Handbook KUTSAL KİTAPLAR Holy Bible - King James Version Holy Bible - Todays English Version Kitabı Mukaddes - Kitabı Mukaddes Şirketi Kuran-ı Kerim - Ömer Rıza Doğrul Kuran-ı Kerim - Basri Cantay Kuran-ı Kerim - Abdülbaki Gülpınarlı Kuranı-ı Kerim Türkçe Tercüme ve Tefsiri - Tan Neşriyat Servisi Kuran-ı Kerim ve Meali Alisi - Fikri Yavuz ANA TANRIÇA Grandmothers of the Light - Paula Gunn Allen The Heart of the Goddess - Hallie Iglehart Austen Indian Legends of the Pacific Northwest - Ella Clark The Storytellerâs Goddess - Carolyn McVickar Edwards The White Goddess - Robert Graves Lady of the Beasts - Buffie Johnson The Book of Goddesses & Heroines - Patricia Monaghan Celtic Gods, Celtic Goddesses - RJ Stewart Ancient Mirrors of Womanhood - Merlin Stone Woman's Encyclopedia of Myths & Secrets- Barbara Walker Ana Tanrıçalar Diyarı Anadolu - Reşit Ergener SÖZLÜKLER - ANSİKLOPEDİLER Mitoloji Sözlüğü - Azra Erhat İslam İnançları Sözlüğü - Orhan Hançerlioğlu Felsefe Sözlüğü - Orhan Hançerlioğlu Dünya İnançları Sözlüğü - Orhan Hançerlioğlu Mitoloji Sözlüğü (Yunan ve Roma) Pierre Grimal Mitoloji Sözlüğü Fernend Comte Meydan Larousse Büyük Cinsel Ansiklopedi - Lynn Barber ANTİK Aineias - Vergilius Hero ile Leandros - Mousaios Şölen - Eflatun Şölen (Ispartalıların Anayasası) - Xenophon Anabasis - Xenohon Seçme Yazılar - Samsat’lı Lukianos Kuşlar - Aristofanes Coğrafya (Anadolu) - Strabon Dönüşümler - Ovidius Hesiodos Eseri ve Kaynakları - Hesiodos Heredot Tarihi - Herodotus The İlliad - (Translated by Robert Fitzgerald) Homer The Odyseia - Homer Heredot Tarihi - Herodotos Pausanias IX-31 Pausanias, Guide to Greece - Greek Geography Diodorus Siculus, The Library of History - Greek History Hyginus, Fabulae - Latin Mythography Aristophanes - Lysistratus KEHANET Nostradamus - Fontbrune The Prophecies of Nostradamus - Erica Chetham Nostradamus, Kehanetleri - V. J. Hewitt, peter Lorrie Notradamus 20. Yüzyılın Kehanetleri - V. J. Hewitt, peter Lorrie Tarot Cards for Fortune Telling - S. R. Kaplan Tarot Divination - Aleister Crowley The Classical Tarot - Stuart R. Kaplan SATANİZM The Black Art - Rollo Ahmed The Satanic Ritals Anton Szandor La Vey The Satanic Bible - Anton Szandor La Vey The sataniz Witch - Anton Szandor La Vey The Tree of Evil - William G. Gray The Book of Black Magic - Arthur Edward Waite Dictionary of Satanism Wade Baskin Grimoire of Chaos Magick - Julian Milde The Prince of Darkness - Joan O’Grady The Satanic Cult - Gerhard Zacharias Satanism and Witchcraft - Jules Michelet Satan Wants You - Arthur Lyons DİĞER Atlantis’in Esrarı - Charles Berlitz Kabala Musevi Mistiklerin Yolu - Berle Epstein Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2010 bu savaş tabirleri uzay savaşlarına ne kadar benziyor düşününce İncil, Vahiy 12 3: Sonra gökte başka bir belirti göründü. Baktım, kocaman bir ejder; al renkli, yedi başlı, on boynuzlu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.