Jump to content

Kutsal Coğrafya


nevermore

Önerilen Mesajlar

Gezegenimizi tümüyle canlı bir varlık olarak ele almak mümkün. Ortaçağ'da yaşamış bir simyacı olan Basilius Valentinus'un "Dünya ölü bir beden değildir." sözüyle ifade ettiği Anima Mundi kavramı teozoflarca da benimsenmiştir.

Ezoterik bilgilere göre, yerküre şakralarının haritasını gayet iyi bilen Mu ve Atlantis halkları kıtalarını terketmek zorunda kaldıklarında rastgele yerlere göç etmemişlerdir...

 

Dünya Gezegeni'ni bir insan bedeni gibi ele alan Batı ve Doğu okültizmine göre yerkürenin organlarını, şakralarını, akupunktur meridyenlerini ve bunlarda dolanan seyyal (akışkan) akımları konu alan psişik-spiritüel coğrafyaya "kutsal coğrafya" denir. Batılı okültistlere göre yerküre aynen insan vücudundaki kan damarları ve sinirlere benzeyen enerji kanallarıyla örülü durumdadır. "Ley hatları" denilen bu kanallarda akan enerjiye "telürik enerji" de denir. "Ley hatları" terimi ilk kez 1925'te bu hatları keşfeden Alfred Watkins tarafından kullanılmıştır. Birçok araştırmacıya göre ley hatları bilgisine vakıf olan eski uygarlıklar kentlerini ve kutsal merkezlerini rastgele yerlere degil, ley hatları üzerinde kurarlardı. Kimilerine göre Piri Reis'in ünlü haritasındaki güneş ışınları tarzındaki kerte hatları, yerkürenin ana ley hatlarını göstermektedir.

Okültistlere göre, peygamberlerin spiritüel temaslarının genellikle dağlarda (Hira, Sina, Zeytinlik Dağları, vb.) olması bir tesadüf değildi ve ley bilimini bilen eskiler, tapınaklarını ve kutsal merkezlerini rastgele değil, hep bu hatlar ve hatların kesiştiği kavşaklar (güç noktaları) üzerinde kurmuşlardı. Kimilerine göre, bu bilim eskilere Atlantis ve Mu uygarlıklarından miras kalmıştır.

Söz konusu enerjiye Çin tradisyonlarında C'hi gücü denir. Çin tradisyonlarına göre, kutupsallık gösteren (yin ve yang) C'hi gücü insan bedenindeki kanallarda nasıl akıyorsa, yerküredeki kanallarda da öyle akar. İşte feng shui adıyla bildiğimiz okült bilim de bu bilgileri esas alır.

Hint okültizmine göreyse yerkürede de insan bedenindeki gibi 7 şakra vardır. Yerküredeki tüm kutsal, inisiyatik ve spiritüel faaliyetler hep bu şakralarda yoğunlaşırlar. Hatta bazı okültistlere göre Dünya şakraları henüz tam anlamıyla faaliyette değildirler. Tam anlamıyla harekete geçtiklerinde Dünya büyük bir değişime uğrayacaktır. Madem ki mikro ve makrokozmos kavramlarına bir giriş yaptık, insan şunu düşünmeden edemiyor: Tüm şakraları tam anlamıyla faaliyette olan bir insana dönüşen bir bireyde meydana gelen o müthiş değişimi bir düşünün... Sonra da bunu gezegenle kıyaslayın... Hayal etmesi bile çok zevkli...

Okült bilgilere göre "Omfalos" gezegenimizin göbeği, ana şakrası, hatta gerçek bir coğrafi dağı göstermeyen kutsal bir dağla ifade edilen yerdir. Şamanist Türk tradisyonlarına göre, yerin göbeği, "Göğün Göbeği" denilen Demir Kazık Yıldızı ile irtibat halindedir; Dünya başka yıldızlardan da tesir almakla birlikte esas olarak bu yıldızdan tesir alır. Kimi araştırmacılara göre bu yıldız, Mu ve Atlantis kıtalarından göç etmeden önce ve göç ettikten sonra, kozmik irtibatlarla yüksek bilgilere sahip olmuş Türkler'in atalarının tümüyle "yoğun demir"den oluştuğu ileri sürülen Sirius-B yıldızına verdikleri addır. Bu yıldızla irtibat halinde olduğu söylenen yerin göbeği ana şakra Omfalos Grekler'de Olimpos, Hintliler'de Meru ve Kailas, İslami tradisyonda Kaf Dağı, Toltekler'de Aztlan'ın Ak Dağı, Kelt'lerde Yeşil Ada'daki Ak Dağ, Altay Türkleri'nde Altın Dağ, diğer türk tradisyonlarındaysa Demir Dağ, 7 Kudaili Semuru Dağı veya Kut Dağı gibi isimler almıştır...

Ezoterik bilgilere göre, kutsal coğrafyayı, yani yerküre şakralarının haritasını ve ley enerjisinden psişik ve fiziksel faaliyetlerinde yararlanmayı iyi bilen Atlantis ve Mu halkları kıtalarını terketmek zorunda kaldıkları zaman, rastgele yerlere göç etmemişler ve bu enerjinin yoğun olarak dolandığı bölgeleri tercih etmişlerdir. Bu halkların anavatanlarından göç ettikleri başlıca bölgeler şunlardır:

1-Anadolu

2-Orta Asya (Uygur Türkleri)

3-Mısır

4-Yukatan (Meksika)

5-And Dağları2nın orta kısmı (Arjantin'in kuzeyi)

Bana çok ilginç gelen bir başka nokta da şu: Eski Türk tradisyonlarında Dünya'yı ortasından öte aleme, yani Sirius'a bağlayan, dallarıyla şamanlara Dünya'dan yüksek alemlere psişik-spiritüel yolculuk yapma olanağı sağlayan kutsal bir ağaç vardır; buna "Dünya Ağacı" denir... Bir diğer adı da Demir Ağaç'tır... İşin ilginci, bu sembolizme İskandinav mitolojisinde de rastlanır ve kimi tradisyonlarda Dünya Ekseni (axis mundi) olarak ifade edilir.

Bir de uçak ve gemilerin iz bırakmadan kaybolduklar; manyetik sapmaların, manyetik aygıtların arızalanmalarının ve anti-gravitasyonel (yerçekimine zıt) olayların meydana geldiği manyetik anomali alanları vardır. Bunların en ünlüsü Bermuda Şeytan Üçgeni'dir. Ama araştırmacı Ivan Sanderson'a göre yeryüzünde simetrik bir dağılım gösteren 12 manyetik anomali alanı vardır. Ama ley hatlarında akan enerjinin 12 değil 7 merkezi vardır ve bir çokgenin yüzeyleri biçiminde simetrik dağılmamışlardır.

 

 

 

Dharma Ansiklopedisi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...