nevermore Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2010 Psikolog Robert Adler 1974 yılında yaptığı araştırmada, merkezi sinir sistemiyle bağışıklık siteminin sayısız şekilde - zihni, bedeni, ve duyguları ayrı ayrı değil, grift bir halde iç içe tutan biyolojik kanallarla- iletişim halinde olduğunu buldu. BAĞIŞIKLIK VE SINIR SİTEMİ ARASINDAKİ İLETİŞİM "Psikolog Robert Adler 1974 yılında yaptığı araştırmada, merkezi sinir sitemiyle bağışıklık siteminin sayısız şekilde - zihni, bedeni, ve duyguları ayrı ayrı değil, grift bir halde iç içe tutan biyolojik kanallarla- iletişim halinde olduğunu buldu. Bilim adamlarına göre bağışıklık sistemi bedenin beynidir: bedenin kendi benlik hissini, yanı neyin ona ait olup olmadığını tanımlar. Bağişiklik hücreleri tüm vücutta kan akışıyla dolaşır ve neredeyse tüm hücrelerle temas halindedir. Tanıdıkları hücreleri kendi hallerine bırakır, tanıyamadıklarına ise saldırır. Bu saldırı bizi ya virüslere, bakterilere veya kansere karşı korur ya da bağışıklık hücreleri bedenin kendi hücrelerinden bazılarını tanıyamazsa alerji gibi bağışıklık sistemi hastalıklarına yol açar. Ader bu keşfi yapana kadar tüm doktorlar, bilim adamları beynin ve bağışıklık sisteminin ayrı varlıklar olup hiçbirisinin ötekinin işleyişini etkilemeyeceğini düşünüyorlardı. Duyguların bağışıklık sistemini etkilemesine olanak veren doğrudan bir fiziksel yolun varlığını gösteren en güçlü delillerden bazıları Adler'in meslektaşi David Felten tarafından bulundu. Felten elektron mikroskobuyla çalışmalarında, sinir siteminin uçlarının bağışıklık hücreleriyle bitiştiği temas noktaları buldu. Bu fiziksel temas noktası, sinir hücrelerinin bağışıklık hücrelerini düzenleyen sinirsel aktarıcılar salgılamasına olanak tanıyor, aslında sinir hücreleri ile bağışıklık hücreleri karşılıklı haberleşiyorlardı. Bu keşif devrim niteliğindeydi çünkü kimse bağışıklık hücrelerinin sinirlerden gelen mesajların alıcısı olabileceğini düşünmemişti. Felten deneylerinde bağışıklık hücrelerinin depolandığı ve üretildiği lenf bezleri ve dalaktan bazı sinirleri çıkardı; sonra virüsler kullanarak bağışıklık sitemini kışkırttı. Sonuçta virüse karşı bağışıklık tepkisinde büyük düşüş görüldü. Çıkan sonuc, sinir uçları olmadan bağışıklık siteminin gereken tepkiyi göstermediği idi.. Duygularla bağışıklık sitemini birbirine bağlayan diğer bir anahtar yol, stres altında salgılanan hormonların etkisiyle oluşur. Stres uyarılması sırasında sargılanan hormonların bağışıklık hücreleri üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Bu ilişkiler karmaşık olsada, asıl etki, bu hormonların vücuda yayılırken bağışıklık hücrelerinin işlevlerini engellemesidir. " DANIEL GÖLEMAN DUYGUSAL ZEKA adlı kitaptan alınmıştır. (sf 213-215) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.