nevermore Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2010 1950’li yılların sonlarına doğru, Çek asıllı bir psikiyatrist olan Stanislav Grof, şizofren hastalarla çok ilginç sonuçlar elde ediyordu. Onun terapi yöntemleri (bilinmeyen ruhsal alanların incelenmesi), şamanların kullandığı (gizemli boyutların yanısıra doğaüstü boyutların da kullanıldığı) farklı yöntemlerdi.1965’ten itibaren, Grof, Birleşmiş Milletler’de, "rebirth”yöntemine yakın, hyper-oksijen ile soluma yönteminin kullanıldığı,”holotropik soluma”diye adlandırdığı bir yöntem ortaya sürdü. Ayrıca, sembolik olarak, Neptün, Satürn, Pluto ve Uranüs gezegenleri ile ana rahmindeki yaşamla doğuş serüveninin aşamalarını ilişkilendiren , doğum öncesi kayıtlardan alınan dört ana modelden oluşmuş “Bilincin Topografyası”nı tamamladı. Çalışmaları, doğum anındaki astrolojik temayla da ilişkilendirebileceğimiz kişisel dönüşüm psikolojisinin oluşmasına katkıda bulunuyordu. Böylece, belirlenen temanın okunuşu, hem terapi açısından, hem de kişisel açıdan araştırma amaçlı olabiliyordu. Buna göre: Doğumun, bireyin kişiliğini belirleyip yaşama hazırladığını bilirsek, dönüşüme yardımcı hatırı sayılır bir araç elde etmiş oluruz. KAYIT 1 Bebeğin rahim içindeki mutluluğu.Yerçekiminin olmadığı, nefes alıp verebildiği, güvenli bir ortamda, annesiyle sınırlı ilişkide bulunduğu durum. Bu aşama, bütünlük, tatmin, uyum, yaratıcılık ve hayal gücü, mistik veya artistik haz, her tür sarhoşluk ve esenlik durumlarını ifade eder. Olumsuz olarak ele alırsak, başlangıç noktamızı kaybettiğimiz durumlar, kimlik ve bilinç kaybından söz edilebilir. Neptün, bu birleşme durumunun çok arzu edildiği anları ve bu durumu bize çağrıştıran unsurları tanımlar. KAYIT 2 Rahim merkezi kasılmalar sonucunda sertleşir, karşı koyar, böylece rahatsızlık, korku, dar alanda olma, kafese kapanma, ezilme, boğulma hissi verir. Kaynağı bilinmeyen bu süreç, bizi sıkıştıran, karşı koyamadığımız tehdit edici olaylar, yalnızlık ve geçen zamanla ilgili tüm durumları çağrıştırır. Olumlu olarak ele alırsak, dayanma cesaretini, sebatı ve yapılanmayı tanımlar. Satürn de size sınır koyar, karşı çıkar ama yapılandırır. KAYIT 3 Doğum ve dölyolunun sınırlarından geçiş. Yaşam savaşı, acı çekme, soluma güçlüğü, aşırı tehlike. Bu aşama tehlikeli ve ölüme yakın olduğumuz anları, şiddetli kriz durularını, ölme-dirilme aşamalarını, fiziksel şiddeti, sınırsız cinselliği, sadomazoşist eğilimleri çağrıştırır.Olumlu ele alındığında, risk alınan durumları, maceraları, kendini aşmayı, zevk ve eğlence dolu kutlamaları temsil eder. Pluto dayanma güdülerimizi geliştirmemize yardım eder. KAYIT 4 Çocuk ilk nefes aldığında, tamamen serbest bir şekilde hareket edebileceği, fiziksel sınırların olmadığı bir alanda dış dünya, ışık ve annesinin kolları ile tanışır. Bu aşama özgürlük ve bağımsızlık, başarı ve zaferle sonuçlanan gayret ve gerginlik, kendini doğrulama, sevinç ve paylaşma çağrıştırır. Olumsuz olarak ele alındığında aşırı bağımsızlık, kışkırtıcı aykırılık, kronik coşku hallerini tanımlar. Uranüs bizi gerçek hayata açan doğru kurtarıcıdır. Kaynak: Astrologie-le ciel vous parle/ Christine Grenard Çeviren: Anet Mankeoğlu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.