nevermore Oluşturma zamanı: Şubat 7, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 7, 2010 Bugün Rusya Federasyonu içinde yer alan Hakasya Türklerin ‘de Şamanizm hâlâ canlı tutuluyor. Hakasyalı bir araştırmacı olan Katanov, Minusinsk Tatarlarından aldığı bilgilere göre Şaman davulunu anlatır. Buna göre davulun önemli üç bölümü vardır: içi, dışı ve tokmağı. Davul, bir arşın çapındadır. İskeleti genellikle sepet yapımında kullanılan söğütten yapılır ve at derisiyle kaplanır. Davulun içinde dikey olarak duran sapı genellikle kayın ağacından yapılır. Sapta mars denilen, kamın yer altı dünyasında yaşayan erliklerin lideri Erlik Han ‘a ulaşmasını sağlayan on iki delik bulunur. Deliklerin arasındaki kabartmalar, kamın uçarak ya da yürüyerek geçmek zorunda olduğu dağ sıralarını temsil eder. Sapın üst kısmında, enlemesine kamın kendisinin ya da hastasının düşmanlarını püskürttüğü yay kirişi olarak adlandırılan sopa bulunur. Bu demir sopaya hastanın içindeki kötü ruhları kovan on sekiz kadar demir çıngırak bağlanır. Ayrıca, kamın habercilerini temsil eden iki çan da demir sopaya bağlanır. Davulun üst kısmında hastanın düşmanlarını temsil eden dört ya da altı demir kanca tutturulmuştur. Demir sopaya kamın kudretini simgeleyen bez parçalari asılır. Bu bez parçaları genellikle kamın hastaları tarafından bağlanır. Erlik Han’a herhangi bir hayvan adandığında bu hayvana demir sopadan alınan iki üç bez parçası bağlanır. Adak hayvanın boynunda asılı duran bu bez parçaları onu kötü güçlerden korur. Davulun üst kısmında yedi renkli gökkuşağı tasvir edilir. Gökkuşağının iki ucundan da, iki geniş kare şeklinde merdiven sarkar. Bu merdivenle kam, Kan Kuday’in huzuruna çıkmak için gökyüzüne yükselir. Kan Kuday’in önünde beyaz boyayla çizilen iki kayın ağacı vardır. Kam, gökyüzüne yükselerek Kan Kuday’dan hastayı iyileştirmek ya da ya da öldürmek için emir alır. Gökkuşağının altında ışık saçan iki daire vardır. Ayrıca 14-18 kadar yıldız bulunur. Merdivenin üst kısmındaysa beyaz renkle yedi dağ kızı resmedilmiştir. Bu kızlar eğer ruh erkekse onu uzaklaştırmada kama yardım ederler. Kız figürlerinin yanında iki kuş tasviri vardır. Kam bu iki kuşla göğe yükselir. Davulda bundan başka kırmızı renkte at, süvari ve keçi bulunur. Kızıl at üzerindeki Kızıl süvari, erliklerden biri olan Kızıl adakların basında gider. Beyaz renkle çizilen beyaz at üzerindeki atlı Kuday’a gider. Davulun ortasındaki üç çizgi bu dünya ile öte dünyayı ayıran bir tabakadır. Davulun alt tarafında, kutsal koyunları himaye eden kurbağa resmi vardır. Ayrıca on sıradağın ardında, kara ve altın denizin kıyısında yaşayan hayvanları sulamak için altın oluğu ve at bağlamak için altın direkleri bulunan Erlik Han ‘ ın kötü ruhları yargıladığı yere götüren yılan ve kertenkelenin resmi yer alır. Bu deniz doğudadır, kurbağa, yılan ve kertenkele, koyunlara dokunmak isteyen kötü ruhları korkutur. Aynı şekilde su iyelerini temsil eden iki balık tasvir edilir. Balıkların iç hastalıkları iyileştirdiğine inanılır. Eğer kam kötü ruhlardan daha güçlüyse onları dağ ruhlarının Haninin yaşadığı dokuz denizin sonuna kadar sürebilir, eğer kam zayıfsa, yolun yarısından döner ve balık hastayı yeniden alt eder. Bunun dışında davulun üzerinde kötü ruhların yaklaştığını kama haber veren kara ve ala renkli iki köpek resmi vardır. Davulun alt tarafında yedi at ve yedi insan tasvir edilir. Bunlar Erlik Han ‘ ın hizmetçileridir. Bütün kötülükler yeraltı dünyasında yasayan Erlik Han’dan kaynaklanır. Davulda yine kırmızı renkle kama kamla mayi öğreten kam resmedilmiştir. Öldükten sonra kaynayan denize doğru gittiği düşünülen kam tasvirinin uyuz hastalığını tedavi ettiğine inanılır. Davuldaki tavşan resmi, kamın aletlerinin koruyucusunu simgeler. Davulun üzerinde “meme” diye adlandırılan altı kabartı vardır. Bunlar kamın aletlerinin koruyucusu sayılan ruhu besleyip koruma işlevini üstlenir. Bir önemli öğe de tokmaktır. Tokmak, ya tavşan derisiyle kaplanarak söğüt dalından; ya geyik kemiği ya da boynuzu ya da kayın ağacından yapılır. Tokmağın sapına hastaya gelen kötü ruhları kovmak için kamçı görevi üstlenen bez ve deri parçaları yapıştırılır. Şamanlar ayin yapmak için davul kullanırlar; fakat zaman zaman bunun yerini kopuzun aldığı da görülmüştür. 11.yüzyıl tarihçilerinden Gardizi, eski Yenisey Kırgızları ‘ nın Şaman ayinlerinde saz çaldıklarını söyler. Eski Oğuzlarda, İslam ‘ ın kabulünden sonra Şaman geleneklerini sürdüren ozanlar kopuzu kutsal saymışlardır. Sözgelimi, Dede Korkut her öykünün sonunda kopuzuyla gelir, ad verirken, dua (alkış) ederken kopuz çalar. Şaman davulunun asıl kısmı olan ağaç ve demir parçalar asla değiştirilmez. Derisiyse değiştirilebilir. Biri ölen evde bulunan davul, Erlik’in elçisi Aldaçi’nin yaklaşmasıyla kirlenmiş ve kuvvetini kaybetmiş sayılır. Kirlenmiş ve kuvvetini kaybetmiş davulların derisi derhal değiştirilir. Tedbirli davranmak isteyen Şamanlar ve ev sahipleri, hastanın öleceği anlaşıldığı zaman Şamana ait eşyaları evden çıkarırlar. Her davul Şamanın ölümünden sonra ormana götürülüp parçalanır ve bir ağacın dalına asılır. Şamanın ölüsü de bu ağacın dibine gömülür. alıntıdır... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackdeath Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2010 acaba bi kitaptan mı alıntı? paylaşım için teşekkürler.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2010 Şamanlar davulunu da ( Ritüel kıyafetleri de aynı şekilde ) kendi isteğine uygun olarak değil, hizmetinde bulunduğu ruhun istemleri doğrultusunda yaptırır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 14, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 14, 2010 (düzenlendi) “Utançtan yedi kat yerin dibine girmek” deyimi Türk ve Moğol halklarının TENGRİ veya GÖK TANRI inançlarından gelmektedir. O günlerden bugüne kadar Moğollar, Altay Türkleri , Yakutlar derken bugün kullanımı halen devam etmektedir. Tengri inancından yerin ve göğün 7 kat olduğuna ve her katta farklı farklı ruhlar olduğuna inanılırmış. İnsanların amaçları , diğer insanlara ve bu katlardaki ruhlara iyi davranabilmeyi aradaki dengeyi tutturabilmeyi sağlamakmış. Dolayısı ile yerin yedi kat dibine girmek o günlerdeki kullanımı ile bugüne uyarlanarak kullanımına devam edilmiş. Yukarıdaki betimleme ise Şaman inancındaki TENGRİ betimlemesidir.. Şubat 20, 2015 nevermore tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2010 Sibirya Şamanları ayin sırasında bir de davul kullanırlar. Şaman giysisinden daha eski olduğu anlaşılan bu alet, Şaman giysisinin bugün artık ortadan kalkmış olduğu yerlerde bile kendini korumuştur. Türk-Moğol halklarında Şaman davulları, genel çizgileri ile aynı biçimdedir. Güney ve Kuzey Altay halklarında davulun parçaları, hazırlanması, yapısı ve deriye çizilen şekillere dair Radloff, Anohin, Potanin, Potapov-Menges e geniş bilgiler vardır. Şaman davulunun adı Radloff a tünür, tüñür ya da tür ür. Potanin e tüñir, Anohin e ise, tünür ya da çalu olarak geçer. Şorlarda bu davula tür denir. Radloff kendi saptadığı her üç şeklin Moğolcadan geldiğini yazar. Anohin e geçen çalu ise, Türkçe olup çal- yükleminden yapılmış bir addır. Oysa bu yazara göre çalu, davulun içinde bulunan ve Şamanı simgeleyen tahta sapın adıdır. Cübbe gibi davul da Şamanın mesleğe çağrılmasından hemen sonra, ata ruhlarının verdiği esin üzerine yapılır. Erkek Şamanların davulu ile kadınlarınki arasında bir fark yoktur. Ancak çocuk Şamanların davulu daha küçüktür. Radloff göre, davulun şekli az çok ovaldir. Anohin bunun yanında ayrıca yuvarlak davullardan da sözeder. Nitekim Şorlarda davulun her iki şekline rastlanır. Bunlarda tasvir edilen davulun çapı 76 santimetredir. Potanin ise, yalnız yuvarlak davullar gördüğünü yazmıştır. Davulun kasnağı tercihen kayın ya da sedir ağacından yapılır. Bu ağacın temiz, zedelenmemiş ve oturulan yerlerden uzakta olması gerekir. Ayrıca ona insan eli değmemiş ve herhangi bir hayvanın yaklaşmamış olmasına da özen gösterilir. Davulun derisi geyik ya da dağ keçisi derisinden yapılır. Bunu eski bir avcı kültürünün belirtisi olarak kabul edenler vardır. Derinin seyrek olarak tay derisinden yapıldığını göz önünde tutanlar ise bunu, at besleyenlere has bir kültürün kalıntısı olarak açıklamışlardır. Davulu ustaları yapar. Şaman yeni davulu kutsamak için, dualar okuyarak ardıç tütsüsüne tutar, üstüne kımız serper. Davul yalnız dinsel törenlerde kullanılır. Davulun derisi hasar görürse, yenilenir; eski deri ormanda bir ağaca asılır. Şaman ölünce davulu parçalanıp mezarının yanında bulunan bir ağaca asılır. Her Şamanın, biri yedek olmak üzere, iki davulu vardır. Şorlarda Şamanların bütün meslek yaşamları boyunca kullandıkları davul sayısı 3-9 arasında değişir. Potapov-Menges Şorlarda davulun yapılmasına dair geniş bilgi vermiştir. Onlara göre, Şaman adayının mesleğe çağrılması üzerine, bağşı olduğu oymağın halkı ormana gider. Burada Şaman, dualar ederek büyük bir dinsel ayin yaparken, davulun bütün parçaları üç gün içinde hazırlanıp bir araya getirilir, sonra üzerine resimler çizilir. Aynı yazarlara göre Şaman adayı bu şekilde hazırlanan davulu önce koruyucu ruhu olan Muz-tag uz dağ a sunar. O da bunu, adları ile çağırılan oğullarına gösterir. Bunların tümü, Muz-tag n çevresinde bulunan yüksek birer dağdır. Sonra Muz-tag kendisi davulu gözden geçirerek bununla ne kadar tören yapılacağını saptar. Aday bundan sonra davulu, bir söylentiye göre, Ülgen n annesi, başka bir söylentiye göre ise, karısı olan Tazı Kan azlak Han a sunar. Üç gün sonra da büyük bir törenle bu davul Erlik gösterilir. Kurban olarak ona içki sunulur. Yeraltı dünyasının bu büyük ruhu da davulu inceleyip adayın bununla kaç yıl Şamanlık yapacağını ve bu arada kaç kurban sunacağını bildirir. Bu şekilde saptanan süre dolunca, çok kez Şaman gerçekten ölür ya da dağlarda, bozkırda kaybolup gider. Davulun iç kısmı, kayın ağacından yapılmış bir sapla iki eşit kısıma ayrılmıştır. Güney Altaylılar ile Karaorman halklarında bu sap, insan şeklinde yapılmış olup eski, ölmüş bir Şamanı simgeler. Bu tür êsi avul sahibi dir. Bunun göğüs hizasından çaprazlama geçirilmiş olan bir demir çubuk (kiriş), kolları oluşturur. Yukarıda sözü geçen sap, bu çubuğun alt kısmında genişleyerek kalçaları ve biraz aşağıda da bacakları meydana getirir. Bu kısımlar bazı davullarda yoktur; sapın üstünde bazen Şamanın kendisini simgeleyen bir insan resmi bulunur. Şorlar ile Kumandılarda davulun içinden geçen uzunlamasına sapın üstüne çeşitli süsler oyulmuştur. Şaman bu saptan altı köslü ala mars ltı gözlü ala kaplan diye sözeder. Güney Altaylılarda kirişin iki yanına madeni parçalar asılıdır. Bunlar Şamanı kötü ruhlardan koruyan silahları simgeler. Bazı halklarda, Şamanın emrinde bulunan ruhların sayısı kadar çıngırak takıldığı da görülür. Güney Altaylılarda davulun derisindeki resimler kırmızı ya da beyaz taş boya ile çizilir. Bunu çizenlere yürüçi denir. Resimler davulun hem dış, hem de iç yüzünde bulunur. Bunlar Şamanist dünya görüşü ile kurban törenlerini yansıtan şekillerdir. Davulun derisinin üstündeki resimler, yerdeki bazı varlıklar ile gökteki efsanevi varlıklara aittir. Yukarıya doğru sağda ay, solda güneş resmi vardır. İkisinin yanında görülen iki küçük daire, güneşin doğuşunu ve batışını simgeler. Bunların arasındaki noktalar yıldızları gösterir. Ayrıca Ülgen n kızlarını gösteren resimler ile kuş, geyik, ağaç vb. şekiller de vardır. Davulun derisinin içindeki resimler avulun sahibi ile kirişi anlatır. Biraz altta davulun kasnağının yapıldığı, tanrısal kökenli kayın ağacı ile davulun derisinin yapıldığı geyik ve nihayet yeraltı denizinde yaşayan bir yılan; kirişin üst tarafında ise güneş, ay ve yıldızların resimleri göze çarpar. Ayinin başında Şaman, yardımcı ruhları davulun iç kısmında toplar. Şorlar ile Kumandılarda da davulun üstüne çizilen şekiller, Güney Altaylılarınkinden farklı olup daha çok Abakan Türklerinden sayılan Sagay, Beltir ve Kaçlarınkine benzer. Bunlarda davulun yüzü ikiye ayrılarak üst kısma göğe ait, alt kısma ise yeraltına ait varlıkların resimleri çizilmiştir. Şorların Şaman davulunda az çok bir evren görüşü ifade edilmeye çalışılmıştır. Burada yere ait herhangi bir şeye rastlanmaz. Gök ise, yeraltı dünyasına karşı hakim bir durumda görülür. Öte yandan Güney Altaylılarda yeraltı dünyası hiç yansıtılmaz. Burada göze çarpan, daha çok yeryüzü sakinleri ile kurban törenlerine ait sahnelerdir. Davulun tokmağı. Radloff, Anohin, Potanin ve Potapov-Menges göre, Güney Altaylılarda tokmak (orbu) genç bir kayın ağacından yapılır. Davula vurulan kısım, sesin boğuk çıkmasını sağlamak için, kakım, samur ya da tavşan ayağı derisi ile kaplanır. Kuzey Altaylıların Kuznetsk çevresindeki bazı halklarında tokmak yerine, doğrudan doğruya bir tavşan ayağı kullanılır. Tokmağın diğer yüzüne süs olarak 3 ya da 9 halka takılıdır. Şaman, davulu tokmakla amçıladığı için ona amçı denir. Yine Kuzey Altaylılardan sayılan Şorlarda tokmak (orbog) uzun saplı bir kaşığa benzer. Buna beyaz renkli, erkek bir tavşanın derisi geçirilir. Bunlarda tokmak, davuldan bir yıl önce hazırlanır ve Ülgen için yapılan törenler hariç olmak üzere, diğer ayinlerde davulun yerine kullanılır. Şamanlıkta davulun ne amaçla kullanıldığına dair bir takım fikirler öne sürülmüştür. Priklonskiy göre, Yakutlarda davul, ruhlar dünyasına giden Şamana eşlik ettiği söylenilen hayvanı simgeler. Nitekim Yakut efsanelerinde o amanın atı diye geçer. Buryatlarda da davul, Şamanın ayin sırasında yaptığı gezilerde bindiği t ır. Bu da olasılıkla bu yörede davulun at derisinden yapılmış olmasından ileri gelmektedir. Nitekim bunun yerine maral ya da geyik derisi kullanılan yerlerde, davulun adı aral ya da eyik olarak geçer. Yakut efsanelerinde Şamanın, davulu üzerinde yedi kat gökte uçtuğundan sözedilir. Altay Türklerinde davulun tokmağına amçı denilmesi de bundandır. Ancak Şaman ayinlerinde davulun eskiden de kullanılıp kullanılmadığı belli değildir. Harva a göre, davulun ne amaçla yapıldığını anlamak için şu özelliklere dikkat etmek gerekir: denildiğine bakılırsa, Altaylılarla Yakutlarda Şaman, ruhları davulun içinde toplar. Radloff göre, kam ruhları davul ile tokmapın arasına sıkıştırarak uzaklaştırır. Nihayet, Şaman giysisinin kötü ruhları ürkütmek için kullanılması gibi, davulun da sesi ile onları korkutmaya yaradığına hükmedilebilir. Davul yerine bazen yay da kullanılır. Radloff, Lebed ırmağı çevresinde bir kamın yay ile Şamanlık yaptığına tanık olmuştur. Anohin de Altay bölgesinde erkek ve kadın Şamanların küçük bir yay (yölgö) ile Şamanlık yaptıklarını yazar. Radloff göre, Kırgız Şamanları davul yerine kobus çalarlar. Ayrıca onların dört köşe bir tahta parçası ile zil ve çıngıraklar takılı bir de asası vardır. Baksı bir süre çalıp söyledikten sonra coşar ve asasını sallayarak oynamaya başlar. İki baksı bir arada Şamanlık yaptığı zaman, biri çalar, öteki asası ile oynar. Priklonskiy n yazdığına göre, davulu bulunmayan Yakut Şamanı da ayin sırasında asa kullanır. Türkoloji ders notlarından alınmıştır .. Saadettin Buluç'a teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Davulun Tokmağı Şaman davulunun tokmağı da tıpkı şaman cübbesi ve davulu gibi özel öneme sahiptir ve özel tören ile hazırlanır. Yakutlarda davulun tokmağına "bulaayah", Altaylarda "orbu" adı verilir. Tokmak kayın ağacından, yahut geyik boynuzundan yapılır. Davula vurulan kısım ( Tokmak ) sesin boğuk çıkmasını sağlamak için samur veya tavşan ayağı derisi ile kaplanır. Bazı halklarda tokmak yerine doğrudan tavşan ayağı kullanıldığı da olur. Tokmağın yüzüne süs olarak halka (üç-dokuz adet) takılır. Şaman, davulu adeta kamçıladığı için tokmağa kamçı da denir.Şorlarda tokmak uzun saplı bir kaşığa benzemektedir. Buna beyaz renkli erkek bir tavşanın derisinin geçirildiğide olur. Buylarda tokmak bazı törenlerde ve ayinlerde davul yerine de kullanılır. Şamanizmde davulun ruhlar alemine giden şamana eşlik ettiğine inanılır. Yakut efsanelerinde davul "Şamanın atı" diye isimlendirilir. Derisi geyik veya maraldan yapılan yerlerde davula geyik veya maral adı verildiği de olmuştur. Efsanelerde Şamanın, davulu üstünde yedi kat gökte uçtuğu anlatılır. Şamanın giysisinin kötü ruhları uzaklaştırdığı gibi, davulunda sesi ile kötü ruhları korkutmaya yaradığına inanılır. Bazı yerlerde Şamanlar davul yerine yay kullanmışlardır. Kırgız şamanlarının da davul yerine kobus ( kopuz ) kullandığı biliniyor. Şaman bir müddet çalıp söyledikten sonra coşku ile asasını sallayarak oynamaya başlarmış. İki şaman aynı anda şamanlık yaptığı zaman biri çalar, diğeri asası ile oynarmış. Davulu bulunmayan Şaman dinsel tören sırasında asa kullanırmış. Davul dünyada Şamanın taşıtı görevini görür. Davul karada at, tokmak kamçıdır. Sularda ise kayık, tokmak kürektir. Göklere çıkılırken de binilecek kuş olduğuna inanılır. Davulun derisi yırtılırsa bir tür tutkal ile yapıştırılır. Davulun üstüne bir nedenle ateş düşer ve yanarsa, bu kötüye alamettir. En küçük bir deri bile olsa çıkarılıp yeni deri konur. Eski deri ormana götürülüp bırakılır. Doğu Türkistan Şamanlarının ve Altay Şamanlarının davul yerine def ve dombak kullandığı söylenir. Ayin sırasında ise; def Şamanın arkadaşı tarafından çalınırken, dombak şaman tarafından çalınır. Bazı Şamanlar ise ravap ( rübab) denilen üç telli bir bağlama ile ayin yaparlar. Cemal Şener / Şamanizm syf. 28 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 Kendime birtane şaman davulu almayı düşünüyorum. Yalnız biraz kenarda köşede birikim şart, pahalı sayılır, birkaç yer dışında da satışı yok. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.