chesterfield Oluşturma zamanı: Şubat 11, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 11, 2010 Bulunduğum şehirde çokca karşılaştığım " Yaw ben nerdeyim.Ben niye bu kelimeleri anlamıyorum" dedirten bir kaç kelime. abarieee :şaşırma ünlemi ağıllamak :koyunu kuzudan ayırmak aletrik :el feneri andal :tarlanın bölümlerinin her biri. aşlık :buğday avşarlamak :bir işi üstünkörü yapmak ate :hala baldırcan: patlıcan ballık : yenilebilen bir tür bitki bandıkmak :çok sıcaklamak bannakcak : derme çatma yapılan kapı baruu : korku ifade eden bir ünlem batman :8 kiloluk ölçü birimi. bazar ekmeği: somun ekmeği bdiminek : yenilebilen bir tür bitki bocut : küçük testi boğen : kurumamış koyun pisliği bolamadı :çoklukla, fazlasıyla boşanmak :eşeğin zincirini koparıp kaçması böycü : böcek bunek : tanayı bağlamaya yarayan ip. bunelek :yazın hayvanlara muzallat olan bir sinek cavlak: kabuğu soyulmuş ceviz cavurdamak : gürültü yapmak caydak : katıksız cıncık şeker : akide şekeri cıngıl :üzüm tanesi cızlağan :ısırgan otu ciğerin ağzından gelsin: bir beddua çeşidi cingil :1-bir çeşit süt kabı 2-burundan dışarı akan sümük. coruhsuz : çok israf eden cülük : civciv çağşak:taşlık alan çalçap :işi hızlı ve baştan savma yapan çellav :hırçın yapılı çepiç :genç keçi çevirme :üzerine ekmek konulan yuvarlak ahşap sini çıkrık : yün eğirme aracı çiğin : omuz, vücudun parçası çoğzürmek: işemek çolpa: beceriksiz çonur: çalı dikeni çopur: kayalık yamaç çorten: dam oluğu çukur: hindibağı bitkisi dal: sırt, vücudun parçası dam tanası: aşılanmış cins dana daylı dert: (annelerinn çocuklara bedduası) depik: tekme devre: aksi deyramber: ayçiçeği, günebakan dıkaçlı: ağzının içinden konuşmak diri gün: salı günü domuşmak: ayakta durmak dölek durmak: yaramazlık yapmamak dumacık: aşırı rahatsızlığa yol açan bir tür sinek ekin yolmak: ekin biçmek e galem: çıtkırıldım, nane molla. engel: tarladaki buğday, arpa tutamı epitmek: yelllenmek fıs dimedi: hava çok sıcak, hiç rüzgâr esmedi folu: tavuğun yumurtlaması için bırakılan tek yumurta fos ciğer: sakatadın akciğeri fotuk: yeşil renkli burun akıntısı fotulamak: suyun tazyikli akması gabala: 1-rastgele gabış hayvan : tüysüz hayvan gadem: kardeşim gağış: kurumuş hayvan pisliği ganara: doymayı bilmez adam gaklık: taş oyuğu gapalı bazar: pazar günü garağış dumanı çok kederli yüz ifadesi garık: bağın bölümlerinden her biri garsamba: gereksiz alet, edavat geber yatlık: gece yemeği geğirmedim getlemedim; bağırsağımın ucu pıtladı: tahmin ettiğiniz kadar kötü bir şey yapmadım geleni: gelincik getleme: yenilebilen bir tür bitki gıbal: sima gırkmak: koyunun yününü kesmek gırma :1-tüfek 2-tarlada andalın içindeki küçük engel gıtır vermek: arayı bozmak gıykımsız: işini hesaplamadan yapan gocaoğmak: peynirli, soğanlı ekmek parçası yemeği golan palanı: merkebe sabitlemeye yarayan sağlam ip golek: yapay su birikintisi golük: merkep gosa: tırpan guğlek: 2 tenekelik ölçü birimi (30 kg civarı) gumanım: zannedersem gurk: anaç tavuk guru: boşuna, beyhude yere gusgun: palanın bir parçası gülbündü: kuş burnu günülemek: bir çocuğun başkasını kıskanması haftan: koyunların yem yediği tahta havuz hak: çobanın emekleri karşılığı perânteden aldığı kuzu (1/10) hakkırdamak : yüksek sesle gülmek. hangırda: nerede harar: büyük çuval harım: harman yeri hassek: sürüden geri kalmış davar hazal: kurumuş yaprak hereni :büyük yayvan kazan heyden, cesattan kesilmek: takati kalmamak heyeri: be adam hındıkmak: bir isteği olmadığı için içten içe üzülmek hülük: kışın etrafında oturularak ısınılan toprak ocak ıstar: halı tezgâhı il iyisi: başkasına yaranmaya çalışan in: koyunun kulağına yapılan sahiplik işareti ini : kayın ississıran: spatula iteği: ekmek yapılırken serilen örtü izbet : yorgun, döküntü mal kaklamak: sıyırmayı küçültmek gararadert: bedddua kârden gelmek: gurbetten gelmek kef :kurumuş burun akıntısı kele: uyuz dana kelik: ayakkabı kemçik: düşünmeden konuşan veya iş yapan kendir: sağlam urgan kerme :katmanlaşmış, parçalara bölünmüş hayvan dışkısı keşli : patavatsız, saçma sapan konuşan kişşik: imece üsulünde sıra kitilemek: sinirinden dolayı agresif davranmak kofere: bal peteği koken: fasulve, karpuz v.b.nin ağacı komüs: su bekçisi kulük: manivela küpecik: peynir konulan toprak kap küssük: küçük balyoz loda: sıyırma yığını lömpü: ağır, hantal adam mane vermek: kusur bulmak mayda: annelerin sinirli iken çocuklara buyurduğu yemek çeşidi (zıkkımın kökü) mazer yağı : vazelin mısmıl :murdar olmamış mızıklanmak: işi ağırdan alan miliz: arı mimbal: sivri uçlu kısa sopa mürdümüne: boşu boşuna, beyhude nâkıt: ne zaman necaset: inatçı, çirkef çocuk noğrün: hal hatır sorma ünlemi ohmatsız :gözü doymayan onese: avlanmak için yapılan mevzi ötürek : ishal panus: yük eşeği papara: soğanlı, domatesli bir yemek parç : maşrapa pelezimek: heyecanlı bir şekilde koşmak perânte: yaylada bir çobana mensup sürü sahipleri pırtı :1-kumaş örtü 2-düğünden önce kız ve oğlan evinin yaptığı alışveriş pişkir: havlu pörüşmek: solmak sakı : ceket samarık: kandırmaya elverişli samırdanmak: uykuda konuşmak saptan gelmiş golük gibi serilmek: yorgun düşmek savan: büyükce örtü savuşturmak: uğurlamak sındı: makas sıracalı :yaramaz çocuk sırçan tüyü: bir renk çeşidi (gri) sıyırma: hayvanların yediği dikenli bir bitki sinekli: yavaş iş yapan sitil: domates, biber fidanı sokurtu: ağzının içinden konuşmak söypümek: iyice zayıflamak, seçilmek suğdu: sinsi insan süngü: bir çeşit kelek şalak: karpuz şaplak: tokat şarapana: üzüm ezilen havuz şelek: taşımaya elverişili hâle getirilmiş keven, buğday, sıyırma yığını şepe: bir tür ekmek şişek: genç koyun talvar: gereksiz eşyaların konulduğu çatı bölmesi teleme az pişmiş yumurta tetir: ceviz kabuğu tırık : ishalin şiddetlisi tızıkmak hızlı koşmak tingildemek: düzensiz ve hızlı yürümek tomatis: domates toklu :6-12 aylık kuzu topalak: sakatadın böbreği tospağa:kaplumbağa tütsü: nazarı savmayı amaçlayan duman uğra: ekmek açılırken onun yapışmamasını sağlayan kepek ulu bazar: pazartesi ummuoo: teessüf ederim urup: tahıl ölçü birimi (guğleğin 1/4'ü) üzlük: yumurta saklanan derin çukur yağlı: ufak bir tür yemek yallus: açgözlü yav: yahu yazağır: yani yolak: patika, dağ yolu yoz sığırı: işe yaramaz tembel yumuş: görev, iş yün eğirmek: yünü ip haline getirmek yüzellik: nazar değmesini engellediğine inanılan bir tür bitki zahra: tahıl zerrâdar: azıcık zıbarmak: mecburen uyumak zımbık: yumruk zıpırdamak: gürültülü bir şekilde oynamak zollu: çok iyi zuğmak: damın akmaması için yapılan toprağı sıkıştırma Bu kelimeleri ve anlamlarını öğrendikten sonra kullanmak o kadar zevkli ki günlük konuşma diline ayrı bir renk katıyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2010 Bir iki tanede ben ekliyeyim dene- tane oboo - şaşırma ünlemi bisee- biraz acık- azıcık aah-hayır nişeyon- napıyorsun, nasılsın? gı- gız yada hitap şekli abiri- ismi söylenmek istemeyen bir kişi Bunlar bizim burdan.Kütahya. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cuRsed Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2010 Hiç duymadığım şeyler var ilginç Antalya'nın yerliside ; Gaktırma:itekleme Yayan:yürümek,araba v.b şeylere binmemek Bunları hatırladım bende daha çok değişik kelimeler var. gı- gız yada hitap şekli bunuda çok kullanırlar Antalyada Paylaşım için sağol. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
evlenmedendeolur Yanıtlama zamanı: Haziran 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 9, 2010 Pirim pinçik: parçalamak Zink : vurmak " Zink bi tokat çektim ... " Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aLgoRmoRTiSs Yanıtlama zamanı: Haziran 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 9, 2010 şorik - (salya yani öyleymiş) bi de "malamat etmek" dye bişey varmış yeni öğrendim rezil etmek anlamına geliyomuş samut: dere otu pirpirim: semiz otu yerel mi genelmi bilmiyorum ama ilk kez duydum ve çok ilginç geldiler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Zongumak : Tepinmek Töremiyesice : Çocuk sahibi olma manasında Bibi : Hala , Teyze Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Qetesh Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Çok iyi olmuş bu ya gerçekten çok fazla kullanılıyor bu yerel kelimeler Bende etrafımda duyduğumdan ekleyim; Kez = Kız İiii = Şaşırma ünlemi Yok yo = Hayır,yok AAbuğannüş:Tahin,patlıcan ve yoğurtla yapılan bir tür meze Acı zeyt:Zeytin posasının kaynatılıp tekrar sıkılmasından elde edilip sabun yapımında kullanılan düşük kaliteli siyah renkli zeytinyağı Addan: Karar, doz, ölçü, ayar Adıbelli: Bari Afat:Doğal yıkım,afet Afrit:Sağlıklı,dinamik,zinde Agit:Kabadayı,külhanbeyi, Ağbatkarabat:Bukalemun Ağe:Samimi hitap sözü. Ağı:Zehir Ağız:Yeni doğum yapan büyük ve küçükbaş havyanlardan elde edilen,tatlı ve pide yapımında kullanılan yoğun kıvamlı süt. Akbili: Darısı Akislik:Aksilik,huysuzluk,mızmızlık Akit:Hanımların bacak kıllarını temizlemek için,pekmez kaynatılarak yapılan,yapışkan,koyu sıvı Alamyon:Alüminyum Alatirik:Elektrik Alengirli : Karışık, anlaşılmayan Allek: Aşırı titiz zor beğenen. Amanat:Emanet,ödünç Ammi:Amca Amti:Hala Attun: Kendiliğinden tatlanmış iri zeytin Amtuz:At,eşek,dana gibi hayvanların arka ayaklarıyla geriye doğru attığı tekme,çifte atma. Anteke:Antakya Anteri:İlginç ve değişik huyları olan,sıradışı kimse Arasa:Bir şehirde aynı işi yapan esnafların bir arada bulunduğu çarşı Arık:Ark,küçük su kanalı Arıya verme:Zayi etme Areyiş:Çardak,kamelya Arsenkers:Altını üstüne getirilmiş,darmadağın edilmiş. Aparlo:Hoparlör Apırtmak:Çok kullanmak,tepe tepe kullanmak Ar olmak:Çok utanmak Asbab:Giysi,elbise Aşker:Kumral Aşret:Girişken,kolay kaynaşan Aşşık:El ve ayak bilekleri Atbea:İşçi Ateb:Sitem Atebe:Büyük taş,kaya parçası Attar:Şifalı otlardan ve doğal karışımlardan ilaç yapan kimse,baharatçı.Aktar Attun:Kendiliğinden olgunlaşıp düşen,hafif tatlanmış ve buruşmuş zeytin Avırd:Yanakların iç kısmı Avilcivil:Rengarenk,neşeli Aynat:İnat,İnatçı Ayreti:Geçici,iğreti Ayıkmak: ayılmak,uyanmak,aklı başına gelmek Azzab:Hizmetçi B Baez:Bazen,bazı Bağda çekme:Çelme atma Bahça:Çiftlik Bahçacı:Çiftlik kahyası Bahşire:Pazarlık Bahteniz:Maydanoz Balcan:Patlıcan Balkı:Ağrı Balkımak:Ağrımak,sancımak Barhana:Tarlada hasadın toplandığı ve tanzim edildiği yer. Basırık:Sürgü Bastık:Üzüm pestili Batman:7 kilo 697 gram ağırlığındaki ölçü birimi Bayak:Az önce,demin Baz:Pazu Bazlama-Bazlambaç:Yufka seklinde açılan hamurun yağda kızartılıp üzerine pudra şekeri dökülerek yapılan tatlı çörek Bed:Yanak Beleş:Bedava Belleğe:Hamamlarda atık suyu uzaklaştırmaya yarayan üzeri açık su oluğu. Belleme:Hasta ziyareti Bekere:Halka şeklinde kıvrılmış iplik,tel vs...Makara. Berbeh:Kiremit Berdi:Yılan Berekente:Perakende,tek tek Berkimek-Berkitmek:Sertleşmek,sertleştirmek,sıkılaştırmak Bes:Sadece Beşirlemek:Becermek,Başarmak Beyirmek:Çok acıkmak Bezir:Sebzelerin kartlaşmış veya acımış olanlarına verilen ad. Bıhçı:Ağzı kavisli ve tırtıklı katlanabilen tahta saplı bağ bıçağı Bıldır:Geçen yıl Bıllokma:Birazcık Bırröh:Nara Bider:Tohumluk,damızlık Bilbik:Açmamış gül,gonca Bizir:Kümes hayvanlarının rahminde bulunan döllenmemiş yumurtacıklar. Boyam:Meyan otu Böke:Cesur,kahraman,pehlivan,lider Böy:Bir tür örümcek Böyrek:Böbrek Bürün:Zeytin posasından elde edilen bir tür yakacak C Cahal:Toy delikanlı Cambaz:Hayvan pazarlarındaki alıcıyla satıcı arasında anlaşma sağlayan kişi,arabulucu. Camız:Genellikle sulak yerlerde yaşayan bir tür manda. Cardın:Büyük fare,lağım faresi Carra:İçinde genellikle salamura ürünlerin saklandığı,topraktan yapılan dışı sırlı kulplu büyük çömlek. Ceh:Gösteriş yapmak,hava atmak,fiyaka. Cehiz:Çeyiz Celep:Çirkin,sevimsiz Cepken:İki tarafında cep bulunan yelek. Cercer:Hayvanın çektiği ilkel döver-biçer Cevranlamak:Ortalıkta dolaşmak,bir yerin altını üstüne getirmek Cılban:Hayvan yemi olarak kullanılan bir tür ot. Cıllıgan:Mızıkçı Cıncık:Cam kırığı Cırındırık:Etin yenmeyen kısmı,çöz Cıvık:Suyu çok konulmuş. Cicom:Güzelim Cirtatan:Acıkavun Culluk:Hindi Curun:Taştan oyulmuş su kabı,kurna. Cülhe:Dokumacı Ç Çalkanmak:Üzülmek Çangal:Kanca,çengel. Çarpana:Kullanılmış,eskitilmiş ayakkabı.çarık,sandalet. Çatal:Tahta sapan Çebik:Çabuk Çebiş:1 yaşını doldurmamış keçi Çelet:Yaramaz çocuk Çemremek:Yukarı doğru katlamak. Çenet:Bir bütünün bölünmesiyle elde edilen parçalardan herbiri Çerçi:Mahalle aralarında dolaşarak,genellikle mutfak eşyası satan,mallarını müşterilerindeki bulgur veya zahire ile takas da yapan seyyar satıcı. Çıngı:Kıvılcım Çıkma:Eski evlerde tabakadan sonra dört merdivenle çıkılan üçüncü kat Çıkrık:Makara Çıra:Eski yağ lambası Çibik:Alkış Çimmek:Yunmak,yıkanmak Çirtik:Baş parmak ve orta parmağı birbirine çarptırarak çıkartılan ses ve bu hareket. Çömçe:Kepçe Çörten:Toprak damdaki suyu direk sokağa akıtan oluk çıkıntısı. Çöydürmek:İşemek Çöz:Etin yenmeyen kısmı Çükündür:Şeker pancarı Çüt:Çift,iki tane Çüt:Tarlayı sürme işi Çütçü:Çiftçi D Dabança:Tabanca Daman:Tarlayı 1 yıllığına kiraya alma veya verme. Dambıra:Saz Damızlık:Katı pekmez Damkazyan:Yaramaz çocukları korkutmak için söylenen hayali yaratık. Daraba:Kepenk Darak:Tarak Darak:Silah şarjörü Daraz:Kumaşta eskime belirtisi,çizik Dayramak:Bir kumaşın veya dikilmiş olan bir şeyin dikiş yerlerinde olan açılma. Debbe:Su kabı,bidon. Değinsiz:Densiz,boşboğaz. Değirmi:Yuvarlak Dehliz:Çıkmaz sokak Dehra:Ağız kısmı içe doğru kıvrık,kesici el baltası,tara. Delha:Yufka inceliğinde,uzun ve genişçe kesilmiş herhangi birşeyin parçası Dellek:Tellak Demiryol:Asfalt Demreği:Ekzama Denk:Katlanarak üst üste konan döşek,yorgan,şal gibi eşyaların oluşturduğu yığın. Depik:Tekme Derdeşik:Ufak tefek ihtiyaç Dereç:Merdiven basamağı Devirgeç:Debriyaj Devlip:Değirmen taşı Devrisi gün:Ertesi gün Deveme:Topaç Deynek:Sopa Deyza:Teyze Dıbık:Şekerli yapışkan Dırabızın:Merdiven korkuluğu Diş:Rüya Divan:İki veya 3 kişilik kanepe,büyük koltuk. Dolak:Tülbent,yazma,başörtüsü. Dolap:Geniş ağızlı büyük su kuyusu Döğme:Aşurelik buğday Dölbend:Tülbent Dulda:Gölge,ayakaltı olmayan yer. Dulum:Saçın yanak kısmına denk gelen uzantısı,favori. Dürbeki:Darbuka E Ede:Abi Ehad:Pazar günü Ehlet:Dost,arkadaş,tanıdık Elibaşında:Gripin Ellaç:İlaç Ellahim:Galiba,sanırsam Elöpen:Küçük kertenkele Eksik (Eksiketek):Kadın,kız Endeze:Pense,kerpeten,çekiç,testere vb. gibi el aletlerinin genel adı. Enik:Kedi-köpek yavrusu Enistü:Enstitü Erbea:Çarşamba Erinmek:Üşenmek Erz:Irz,namus Essah:Sahi Eşelek:Narın içindeki yenilmeyen yumuşak kısım Eşkere:Açıkça Eşki:Ekşi Eşşik:Kapı arkasında,oda girişindeki zeminden alçakça boşluk Etbalığı:Yağsız kıymadan yapılıp tavada kızartılan köfte. Evlek:250 metrekarelik tarla parçası Eyeyi:Koyunun kaburga bölgesi ve burdan yapılan yemeğin ad Ezahana:Eczane F Fael:Tarım işçisi Fecae:Facia Felhan:Ekilebilir toprak Fennus:Gaz yağı haznesine fitil salınarak ucu yakılan camlı lamba,fener. Ferik:Piliç Ferfitüzenli olmayan ölçüğe gelmeyen,kalitesiz. Fermal:Fermuar Fılcan:Fincan Fırfır:Rüzgar gülü,oyuncak Fısırdamak:Hafif sesle konuşmak Fıstıklı abid:Yer fıstığı Fış:İç boş Fıtır:Mayasız hamur ve bundan yapılan ekmek Fisfise:Sivilce Firik:Tam olgunlaşmadan toplanıp,hafif yakılarak elde edilen buğday. Fir'ön:Firavun,gaddar,zalim Firtmek:Aradan fırlamak G Ged:Çentik Geh:Bazen Gerebiç:İçine fıstık veya ceviz konularak irmik ve un ile hazırlanan bir tür şekerli kurabiye Gevelemek:Dişlemek. Gezgah:Mutfak tezgahı Gidişik:Kaşınan Gillabiye:Arap erkeklerinin giydiği etekli,bir tür giysi. Göpçük:Sap,meyve ve sebzenin dip kısmı Göresmek:Özlemek Gülle:Misket Gün pekmezi:Ev yapımı pekmez H Habbe:Üzüm,zeytin,nar,fıstık gibi şeylerin tanesi. Habbesi:Tel saç tokası,firkete Habelleş-Tusbağı:Kaplumbağa Haket:Masal,hikaye Hakık:Akik taşı Hakket:Gerçek,hakikat Hal (Hel):Süslü ambalaj kağıdı,defter kabı veya şekerleme kabı. Halbise:Halbuki Halfe:Kalfa Haleka:Halka Halevet:Sevimlilik,sıcakkanlılık Hamayli:Deriden yapılan,içinde ayet ve dua yazılı olan vücudun herhangi biryerinde taşınan kap. Hambal:Hamal Hamis:Perşembe Hanek:Kelime,söz Hanin:Canayakın,sıcakkanlı Hapsa:Üzüm suyu ile nişasta bulamacı Haraba:Harebe,yıkıntı Harabolmak:Bozulmak,arıza yapmak Haral:Büyük çuval Haris (heris):Gece bekçisi Hareze:Kuyuların ağzını örtmek için kullanılan ortası delikli yayvan taş Harfene:Kalabalık olarak yapılan bir etkinlikte sonra herkesin kendi hesabını ödemesi Hasıl:Mutfak içindeki su sarnıcı Hasıt:Kıskanç Hasıtlamak:Kıskanmak Havara:Pekmez yapımında kullanılan üzümün suyunu posasından ayırmada kolaylık sağlayan bir tür doğal toz. Havış:Eski kilis evlerinde çevresinde mutfak,ahır,tuvalet ve odaların bulunduğu,sokağa kapısı olan evin zemin kısmını oluşturan iç avlu,bahçe. Hayir:İncir Hayme:Çubuk,dal vs.ile yapılan çardak Haytalya:Nişasta ve suyla yapılan şekersiz muhallebi. Hazna:Evlerde penceresiz,girinti oda Hecin:Zebani,eşkiya Hedik:Aşurelik buğday ve nohudu kaynatılıp üzerine şeker dökülerek yenen ev çerezi. Hel:Kavrulmamış kahve çekirdeği,kakule Helliye:Deve derisinden yapılan genişçe zilsiz tef,bendir. Hennas:İçten pazarlıklı,sinsi Hernakeş:Dağınık,perişan Hes:Marul Heybe kilidi:Asma kilit Heyrad:Fakir fukaraya dağıtılmak üzere yapılan yemek. Hılfatsız:Hayırsız Hımırtlak:Kıkırdak Hımsımak:Ekşimek Hıntırik:Mızmız Hıntik:Gereksiz huyları olan,huysuz,çok titiz,ince eleyip sık dokuyan Hıra:Zayıf,cılız,sıska Hırhana:Sülale Hırmahış:Perişan,dağınık,yıkık,yorgun Hırtlak:Gırtlak,nefes borusu Hırtmak:Bir kişiye duyulan sevginin kaybolması,gözden düşme durumu Hıshıs:Gizli,gizli Hızver:Kömür kırıntısı ve tozu Horaf:Komik,ilginç,acaip Horanta:Ev halkı Horsunmak:Küçük görmek,önemsememek Höcre:Camilerde ana bina etrafında,avlu içindeki küçük odalar. Hökmolmak:Son nefesini vermek,ölmek. Hökkeze:Baston,asa Höllük:Bebeklerin poposundaki ve bacak aralarındaki pişikleri engellemek için pudra niyetine kullanılan bir tür yumuşak toprak Hömbelek:Tümsek,minik tepecik Hömürmek:Bir yemeğin hepsini yemek,kimseye bırakmamak. Höngülhöç:Tahterevalli Hördelek:Yerde tümsek şeklinde yapılan,genellikle ısınmak için yakılan üzeri sıvalı ocak. Hösmek:Susmak Hudar:Sebze Humus:Nohut ezmesi ve tahinle yapılan bir tür meze. Huylanma:Sinirlenme,öfkelenme Hulk:Öfke Hurç:Heybe I Iraf:Tahta raf Ismarış:Sipariş Istıfıl ol:Bildiğin gibi yap İ İdare:Pamuk ipliğinden fitil kullanılarak,gazyağı ile yakılan aydınlatıcı,tenekeden ilkel lamba İcar:Kira İsnain:Pazartesi İşkirmek-İşkirtmek:Dolduruşa gelmek,dolduruşa getirmek İteyi:İki tarafıda işlenip temizlenmiş,hamur mayasını saklamaya yarayan deri kap,sargı K Kabala:Götürü Kabaltı:Altı halkın kullandığı yol,üstü özel mülkiyet konut olan dar sokak geçidi Kabben:Tartı aleti,terazi Kad:Cüsse,boypos,endam. Kaddüs:Kova Kadim:Eski Kahke:Simit Kal (Kel):Güya Kalaba:Kalabalık Kalaz:Deriden yapılmış su kabı Kalembez:Kalın kabuklu,etsiz,iri çekirdekli,yağ verimi düşük olan bir tür zeytin. Kalle:Para kutusu,kumbara Kanne:Cam şişe Kapkap:Islak zeminlerde giyilen,ahşap ve lastikten yapılan bir tür terlik,takunya. Karandık:Karanlık Kari (Keri):yaşlı kadın,kocakarı. Karbi:Sabahları ve rutubetli havalarda yağan çiğ Karlambaç:Kar ve pekmez karıştırılarak yapılan bir tür tatlı. Karmakatma:İnce bulgur ve sebzeli yapılan aperatif yemek,Kısır Karneb:Su kabağı Karnı getmek:İshal olmak,mide bozulması,amel. Kasefet:Kasvet Kasil:Henüz yeni çımaya başlamış,başakları olgunlaşmamış,hayvan yemi olarak kullanılan sararmamış taze filiz arpa Kastel:Çeşme Kassık:Kasık Kaşmer:Soytarı,komik kişi Katre:Damla Katremiz:Büyük cam kavanoz. Kavlak:Kabuğu soyulmuş Kavırga:Taze buğday ve bulgurun tuzlanıp kavrulmasıyla yapılan ev çerezi Kavirtmek:Koyvermek,başı boş bırakmak Kayme:Kadın tellak,natır. Kaypmek:Kayma Kaytoz:Orta yaşın üstündeki erkek Kazep:Zalim,acımasız,gaddar kimse,okta sapanda durmayan çocuk. Kazzıklanmak:Defolmak Kef:Et haşlanmaya başladığı zaman çıkan köpük. Kef:Eğlence,düğün Kehriz:Lağım Kekre:Olgunlaşmamış meyve veya sebzelerin ağızda bıraktığı buruk tat. Kele:Genellikle bayanların kullandığı samimi hitap sözü. Keleb:İp ve urgan çilesi Kelem:Şalgam Kemmun:Kimyon Kemre:Yara kabuğu Ken:İnat Kendir:Kalın urgan,sicim. Kenger:Kökü yenilebilen bir tür diken. Kenne:Genellikle maşraba veya şişe yerine kullanılan topraktan yapılan bir tür çömlek.testi Kepir:Yumuşak toprak,toprak yol kenarı Kepmek:Çökmek,çöküntü Kerkez:Leş yiyen bir tür yırtıcı kuş,Kerkenez kuşu Kerpiç:Çamur ve saman karıştırılarak yapılan yapı harcı Kert:Zemindeki girinti ve çıkıntılar Kesek:Kuruyup katılaşan toprak parçası Keşefe:Büyük bıçak Keşmer:Gülünç,soytarı Kıcık:Hareketleri göze batan,hoş olmayan kimse Kıh:Koyun,keçi fışkısı(dışkısı) Kılafat:Erkekler için söylenen boy,pos,endam manalarına gelen kelime. Kılide:Demet Kınnep-kıyyık:Çuvaldız Kırnav:Ergenliği geçiş,cinsel olgunluk. Kırşak:Kene Kırtış:Sahan ve tepsilerin kenarına yapılan tırtıklı işleme Kıs kıs:Gizli gizli Kıyyık-kınnep:Çuvaldız Kızdırmak:Isıtmak Kile:Bir tür tahıl ölçeği ve kabı.Buğday tartısı için bir kile,ortalama 25kg.dır Kirtik:kullanılmış ve bitmek üzere olan sabun kalıbı. Kocacık-tandır:Yerdeki çukur içine yakılan köz ateşinin üzerine sehpa ve yorgan örterek yapılan ısınma amaçlı ocak. Kocuk:Kısa mont Koltuk:Odun ateşi yanan taş fırının ateşten uzak köşesi Kopça:Elbiselerde kullanılan küçük kanca Koruk:Olgunlaşmamış,ekşi üzüm. Koz:Ceviz Kömeç:Ebegümeci Kösnü (Körkösnü):Köstebek Köşker:Yemeni ve benzeri deri,lastik,köseleden ürünler yapıp satan usta. Kötek:Dayak Kötürüm:Yatalak Köynek:Fanila Kubur:Mezar,kanalizasyon çukuru Kuburluk:Tabanca kılıfı Kudama:Leblebi Kudüm:Uğurlu,hayırlı Kumbüz:Bir tür haşhaş Kurne:Bir odanın veya bir binanın iç kısmında kalan köşesi. Kuşhana:Büyük kazan Kuttuk:Kısa Kübülmişe (kübbülmüşviyye):İnce bulgurdan yapılan köftenin oyulup,içine askı yağından harç konulup kapatılan ve mangalda pişirilip yenilen yemek. Küdret:Kin Külek:Pekmez ve nevinden sıvılar konulan tahta kazan Küllük:Çamaşır ve bulaşıkların yıkanmasında kullanılan,su karıştırılarak yapılan kül çamurunun konulduğu duvariçi taştan dolap. Küncü:Susam Küp:Eskilerden,içme suyunu soğutmak için topraktan yapılan su kabı Kürek:Hamuru fırına sürmeye ve pişen ekmeği fırından çıkarmaya yarayan uzun saplı alet Kürsü:Tahta sandalye Küşne:Hayvan yemi olarak kullanılan,bezelyeye benzeyen meyveleri olan birtür ot. Kürtün:Eşek semeri Küspe:Yağı alınmış susam posası Küşüm:Utanma,sıkılma,endişelenmek. Küşşe:Taranmamış saç,karışmış iplik veya yün yumağı Kütküt:Arpacık L Laht:Lahit,ölen kişinin 52.gecesi mezarlıkta yapılan,merhumun ruhu için edilen dua. Laht gecesi:Cenazenin defninden sonra burun kemiğinin çürüyüp düştüğüne inanılan 52.gece. Lef:Küçük yapı taşı Leğençe:Kenarları 4-6 cm yüksekliğinde olan tepsi şeklindeki metal yayvan kap. Lem'a:Büyük yapıların köşe taşı. Leska:Yakı Leymun:Limon Loğ:Taş silindir Loğlamak:Toprak damları loğ yardımıyla düzleştirip sıkılaştırmak. Loğlaz:Lübye,börülce. Lokis:Piknik tüpünün üzerine takılan aparatla yapılan aydınlatma aracı Lozi-Mişmiş:Kayısı Löhme:Kemiksiz lop et M Mafrim:Boşu boşuna Mabal:Günah,vebal Madda:İç sıkıntısı Mağara:Bodrum kattaki penceresiz oda,sığınak. Mahana:Bahane Mahmil:Eski kilis evlerinde duvara gömme olarak yapılan genellikle erzak saklamak için kullanılan tahta kapaklı dolap Mahra:Sebze,meyve sandığı Mahsere:Zeytinin yağının çıkarıldığı değirmen. Mahsim:Masum,günahsız,zavallı Makbara:Dolma oyma bıçağı Malak:Pantolon paçası Malhıta:Mercimekli çorba Mantara:Bölge,civar Marda:Tartmadan,göz kararı satılan mal Martin:Tekli tüfenk Maşara:25-30 metrekare büyüklüğündeki ayrılmış ekili tarla bölümü Matmah:Mutfak Mayana:Rezene Mecmae:Küçük metal tepsi. Mecrefe:Kanal açmada ve zirai sulamada su yollarını düzenlemek için kullanılan uzun saplı, genişçe çapa. Mehlic:Yorulmak,bitap düşmek Melhafe:Yorganın üzerine dikilen ve genellikle astar veya dış desenli kısmı. Mellek:Bir tarafı balta,diğer tarafı çapa şeklindeki küçük el aleti. Melloz:Çelik-çomak oyunu Merengiç:Bazı tatlılarda kullanılan,öğütülüp kahveside yapılabilen bir tür baharat,çitlembik. Meresten:Akıl hastanesi,tımarhane Mertabanı:Sahandan daha büyük,tepsiden küçük bakır veya metal tabak. Meses:Ucunda,demirden keski olan kalın sopa Meskal:Sulama amaçlı kullanılan küçük havuz Meşefe:Banyo havlusu Meşlah:Erkeklerin genellikle başlarına veya bellerine sardığı,sıcaktan ve soğuktan koruyan,çok amaçlı örtü. Meyt (Meyyit):Mevta,cenaze. Mezzak:Alay Mıh:Çivi Mıkımı:Sürekli Mıkla:Sarmısak ve yoğurtlu yumurta yemeği Mıkrız:Cimri,nekes,pinti Mırrık:Zeytinyağının dibe çöken tortusu Mıyaket:Göz kulak olma,sahip çıkma Mil:Balçık,katı çamur Mintan:Genellikle erkeklerin giydiği yakasız uzun kollu bir tür gömlek. Mişmiş-Lozi:Kayısı Mişmişi:Turuncu Mitil.Üzerinde kaplama olmayan,iki yüzü beyaz,kapsız yorgan. Moraz:Dert Muhambara:Kırmızı biber,susam,ceviz,zeytinyağı,galete kırıklarıyla yapılan bir tür aperatif yemek. Murtlanmak:Yıkanıp tertemiz olmak. Müddo'mim (Müdde-i umum):Baş savcı Müzevir:Dedikoducu,sır tutamayan,laf taşıyan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Qetesh Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 N Naerba:Tahtadan yapılan insan gücüyle döndürülen küçük dönmedolap Nacar:Marangoz Nahır:Büyükbaş hayvan sürüsü Nakla:Defalarca Naled:Lanet Namazlağı:Üzerinde namaz kılınan halı,kilim gibi dokuma bez,Seccade Na'met:Ekmek,nimet Neçe:Nice Neçim:Niçin,neden Neçin:Doğrulama,tasdik etme sözü Neçiye:Kaç para Nehese:Delikli demir süzgeç Neninene:Torunun torununu gören kadın. Neşel:Nasıl Nevazil:Hastalık,dert,maraza Nicolmak:Kaybolmak Nihan:Gayb,kayıp,bilinmeyen. Nişe:Doğal nişasta Niza (Nizae):Huzursuzluk,huysuzluk Nüsübet:Musibet,felaket,büyük kaza O Ofurtma:Abartmak. Oruk (öruk):İnce bulgurla ve bol yağlı kıymanın karıştırılmasıyla yapılan ve mangalda pişirilen bir yemek. Oturtma:Düğünden önce sadece erkeklerin katılımıyla yapılan içkili eğlence. Ö Öcce:Bir tür mücver Ödürlü:Çok korkmak Ölbe:Yuvarlak tahta kutu Öleş:Leş,kokuşmuş ceset. Öndüc:Ödünç P Pancar:Pazı Panga:Banka Paskil:Baskül Pasvant:Pazubandı,muska Patata:Patates Pat-sat:Tek tük Pavraşanı:Yavşan otu Pereventi:Zeytin hasadında,ağaçtan dökülüp uzağa sıçrayan zeytinleri elle toplama işi Peşekar:Önemli bir kişiye yaranmaya çalışan kimse,(argo karşılığı yalaka) Peşkir:Havlu Peyriktirmek:Kovalayıp uzaklaştırmak,gelemeyecek hale getirmek. Peyvaz:Piyaz,salata Pin:Kümes Pine:Yemeninin veya ayakkabının altına yapılan yama. Pir:İnce zeytin dalı Pirkap:Kamyonet Pirket:Briket Pirpirim:Semizotu Piskiled:Bisiklet Piskivet:Bisküvi Pissik:Kedi Pof:Kesilmiş hayvanın akciğeri. Pompa:Akaryakıt istasyonu Potuk:Ayı yavrusu Pöç:Oma kemiği Puhara:Baca Puşt:Cinsel sapkınlığı huy edinmiş,alışkanlık yapmış kimse. Pürçüklü:Havuç Pürtüküz olmayan yer R Rahen:Fesleğen,reyhan Reabul:Kapora,ön ödeme S Sako:Ceket Salahana:Mezbaha Salangaç:Salıncak Sallama:Büyük ahır Salmak:Yollamak Salıklamak:Tarif etmek,tavsiye etmek,önermek Saksı:Faraş,küçük kürek Satıl:Çeşitli boylarda metal kova. Sehra (sahra-sahre):Açık arazi,düz ova Selase:Salı günü Sekerat:Ölüm döşeği,kişinin ölmeden önceki son anları. Semsek (Semirsek):Pide Sep:Cumartesi Seybana:Piknik Sıçırtma:Közlenmiş patlıcanın lahmacun arasına konulmasıyla yapılan dürüm Sıkı:Göze veya kulağa damlatılan damla Sıkırcın:Rahatsız edilmek Sındı:Büyük terzi makası Sındak:Eğri,gedik Sille:Hayvan yemi olarak kullanılan,meyveleri mercimek benzeri yabani ot. Silleme:Tokat,şamar Silik:Karaktersiz,güvenilmez. Simit:İnce öğütülmüş bulgur. Sin:Mezar Sitti simidi:En küçük boy öğütülen bulgur. Siyeç:Toprağın yükseltilmesiyle uzunca bir hat oluşturularak belirlenen bahçe sınırı Siyen:Çamur Soku:Taş dibek Sokum:Lokma Somurmak:Emmek Söbe:Oval,elips Söbek:Musluk Söğülme:Közlenmiş patlıcan yemeği Sucuk hamra:Mumbar dolması Summak:Yemeklerde kullanılan bir tür ekşimsi baharat,sumak Sumsuk:Yumruk Supara:Kur'an elifbası Suppa:Merkep yavrusu,sıpa Susazmak:Susamak Suvak:Sıva Suvakçı:Sıvacı Suvarmak:Sulamak Süğük:Toprak damların kenar kısımlarına konan odun,çalı Süğürt:Koş,yetiş Süllüm:tahtadan yapılmış seyyar merdiven. Sümsürmek:Su veya mendille burun temizliği Sümsürük:Burun ifrazatı,sümük Süneber:Çam ağacında yetişen bir tür fıstık. Ş Şaef: Taş kırıntısı Şahne:Ağa yardımcısı,kahya,çiftçibaşı Şakka:Kesilmiş hayvanın ortadan ikiye ayrılmasıyla elde edilen parça Şarmıta:Kötü yola düşmüş kadın Şamı tud:Kara dut Şapşak:Kulplu metal su tası Şapata:Elde açılan,odun ateşi ve taş fırında pişen yufkadan daha kalınca ekmek Şapta:Uzun değnek,sopa Şava (şevvayye):ızgara Şeb:Şap Şehra:Vücudun kasıktan ayağa kadar olan bölümü. Şekerdenlik:Şeker ve şekerleme konulan süslü kap Şememe (şemmame):çok güzel Şerbelenme:Coşma,ilham alma. Şerbetlenmeış etkilere karşı bağışıklık kazanma,efsunlanma. Şeyirt:Çırak,yardımcı Şıllık:Yufkanın kavrulup şerbetlenemesiyle yapılan tatlı. Şıttıf: Küçük üzüm salkımı Şikleme:Saplama,batırma Şilif:Genellikle at,katır gibi hayvanların üzerinde kullanılan,yekpare,ağız kısmı genişce heybe. Şire: Üzüm suyundan elde edilerek yapılan,sucuk,bastık,muska gibi mamüller Şirik:Susam yağı Şiriklenmek:Şımararak nazlanmak Şirincelik:Tatlı Şişberek:Mantı Şitil:Fide Şöyku:Ay ışığı. Şukka:Serilerek kurutulan pestil,pekmez gibi ürünlerin kurumuş ama işlenmemiş hali. T Tabaka:Tütün kutusu Tabaka:Eski Kilis evlerinde dışarıdan merdivenle çıkılan 2.kat Tağa:Pencere Tağar:Duvara ve yere yere sabitlenen,altında musluğu olan büyük küp. Tah(Teh):Kendiliğinden kuruyan,dalında çürüyen üzüm ve pekmezi Tahne:Tahin Tahta:10-15 metrekare büyüklüğünde ayrılmış ekili tarla parçası. Tahtil:Tatil Takım:İki tarla arasındaki sınırı belirleyen toprak yok. Talamak:İstila etmek Taman:Bir işin yerine getirildiğini,yapıldığını anlatan ünlem. Tandır-kocacık:Yerdeki çukur içine yakılan köz ateşinin üzerine sehpa ve yorgan örterek yapılan ısınma amaçlı ocak Tapan:Yağı alınacak zeytin dolu çuvalı ezmek için kullanılan metal pres kalıbı Taşkala: Telaş Taydaş: Yaşıt,akran Tazillemek:Azarlamak Tekmillemek:Eksik olanı tamamlamak Telbis:Pekmezhanede yapılan ve kuru üzümden elde edilen pekmez Tellüs:Kalın örme çuval Tembeki:Nargile Teng:Kebaplarda kullanılan lezzet artırıcı salça ve baharat karışımı,terbiye Tenirşek: Telden çember Tepir: Hasırdan örgülü,yuvarlak yer sofrası Terlik:Namaz takkesi Teşt:Kenarları 8-10 cm yüksekliğinde olan genellikle bakırdan yapılan tepsi benzeri büyük geniş kap. Tevir:Çeşit Tıskiyt: Aşağılama sözü Tib:Olgunlaşmamış ham incir Tike:Kuşbaşı doğranmış kebaplık et parçası Tilf:Posa Timinneyi: Kile'nin yarısı Tiyara:Uçak Tiyek:Bağ asması Tohtur:Doktor Tolu:Dolu Tokaç:Suda yün yıkamak için kullanılan ağaçtan yapılmış,saplı,geniş tokmak Toklu:1 yaşını doldurmamış koyun Top: Pekmez yapılmak için hazırlanan üzüm topacı Topaç:Salamura olarak kavrulup saklanan tuzlu ve yağlı kıyma Töhüd:Cenazenin arkasından,ölen kişinin ruhu için camide toplanıp 70 bin defa LAİLAHEİLLAH tesbihinin zikredilmesi ibadeti Töleb:Ters taraf Töz:Kulak kepçesi Tudya:Saç dış cephe kaplaması Tuluk:Su taşımak için kullanılan,iç kısmı işlenmiş deriden yapılan kap. Tuman:Uzun,paçalı kilot. Turudu:Aşırı yaramaz çocuk Tusbağı-Habelleş:Kaplumbağa Tuvarlak:Yuvarlak Tüskeliye: Görmeziye,bilmeden uluorta konuşmak,plansız yapılan iş. U Udum: Beceri Uluk,ulmak:Olgunlaşıp yumuşayan meyve sebzenin çürümesi Uraplağı: Kile'nin 1/4ü.6kilo 250gr. Urgun:Gizli Urup:Çeyrek,çeyrekaltın Uşakdevşek:Çoluk çocuk,babaya göre ev halkı Utuzmak:Kumarda kaybetmek Ü Üvez:Bir tür küçük sinek Ütme:Dağlama yöntemiyle kelle-paçayı dışındaki tüylerden arındırma Verev:Dik olmayan,eğri duran Vesvese: Evham,şüphe Vezirin yağı:Vazelin Y Yabane:Evcil olmayan güvercin Yağlık:El bezi Yaho:Yahu Yapma:En ince bulgurdan yapılan,taş fırında pişirilen kimyon da konulan etsiz köfte. Yazı:Kırsal bölge Yelkinmek:Geriye doğru gerilerek kuvvet elmak. Yenice:Henüz üzüm vermeyen genç bağ asması Yepelek:Kanatlanmış güve Yerenlik:Şaka,latife Yığalamak:Biriktirmek Yılık:Aralık,yarı açık Yırak: Uzak Yingel:Sevilerek yenilen,çok tüketilen yiyecek Yirik: Yırtmaç Yirilmek:Yırtılmak Yitmek:İtmek,iteklemek Yohyohüğün ve eğlencelerde erkeklerin hep bir ağızdan bağırarak söylediği sevinç nidası Yonucu:Ev yapımında kullanılan taşları yontma ustası. Yorum:Samimiyetle kullanılan hitap sözü Yörep:Meyilli zemin Yukka:Yufka Yüksünmek:Bir işi küçük görmek,tenezzül etmemek Yük yeri:Odalarda duvara gömme olarak yapılan,yatak yorgan koymak için kullanılan kapaksız dolap. Z Zahar: Herhalde,galiba. Zahter:Kekik Zahter:Nohut,karpuz çekirdeği,susam,limon tuzu tozlarının karışımından elde edilen bir tür kahvaltılık Zambır:Sinir,asab bozukluğu,kızgınlık. Zaptıya:Kolluk kuvvetleri zabit,zabıta. Zarlamak:Çok beklemek Zarıncı:Sabırsızlanmak Zatı-Zatan:Zati-zaten Zavır:Homurdanma. Zembil:Kalın lastikten yapılan,genellikle tarımda ve inşaatlarda kullanılan bir tür taşıma kabı Zeng:Genellikle üzümlerde görülen bir tür zirai hastalık,üzüm kabuğundaki nasırlaşma. Zevzir:Sığırcık kuşu Zeyt:Zeytinyağı Zıbar: Defol,sus,git yat Zılgıt: Bayanların ağız ve dilleriyle çaldıkları şenlik nidaları Zırh:Kıyma çekmekte kullanılan satır benzeri kavisli büyük geniş bıçak. Zibil: Süprüntü,hayvan gübresi Zifir: Yağ bulaşığı Zindiyan:Çok koyu çay demi Ziyarat:Türbe,evliya kabri. Zoypuntu:Kadınlarla gereğinden fazla ilgilenen,ilgisinden rahatsız olunan kişi. Zöhn:Zihin,anlak,hafıza. Zulumat:Bulutların güneşi kapatmasıyla oluşan geçici yarı karanlık. Zukum:Zıkkım Züngül: Pestilin yumurta ve una bandırılıp,zeytinyağıyla kavrulup,şekere bulanarak yapılan bir tür ev tatlısı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mavi siyah Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 abbovvv nerde Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArpiA Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 abe bi depik attım kaykıldı gacı bu da sentez Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sabrina Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 çiğdem ve domat yok orda... pattes de yok. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
I like myself Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 kızan- erkek çocuk te- işte,burda çiğdem-çekirdek afgurmak- çemkirmek naabüsün- napıyosuuun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2011 ellam , yöne milleti ve yonan tohumunu unutmamak lazım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.