Jump to content

Otomatik Yazma Ve Resimler


nevermore

Önerilen Mesajlar

Otomatik yazma ruh çağırma seanslarında ve medyum celselerinde çok kullanılan bir yöntemdir. Sorulan soruların gelen varlık yardımıyla kağıda aktarılmasıdır. Elbette en önemli nokta yazarken kağıda bakmamaktır çünkü baktıktan sonra kendi kafanızdan birşeyler yazmaya başlayabilirisiniz. Bu nedenle yazma işlemi durana kadar otomatik yazıcılıkta kağıda bakmamak önerilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu bana oluyor. İlk başta yanıma gelen varlıklardan biri elimi kullanıp havada şekiller kullanınca direkt yanımdaki kağıt ve kalemi almıştım. Olabildiğince bilmediğim şeyler sormaya çalıştım. Sorularımı cevapladı. Sonradan öğrendim ki sürekli çizdiklerinden biri mührüymüş sanırım. Her yazdığının altına ismini ve mührünü yerleştirmek de adeti olmuştu zaten.

 

Geçen bir arkadaş evinde bir varlık hissedince, ve bana bişey çizdiriyor deyince yanımdaki varlığa ona ne çizdirdi diye sordum ve aynen çizdirdi. Sonradan arkadaşıma ne tür bişey çizdirdi diye sorduğumda anladık aynısı olduğumu.

 

Şuan o varlıkla olan iletişim yazmaktan çok daha öte bir boyutta. (Zira önceden de aynen böyleydi, ama şimdi daha da gelişti)

Şuan daha çok hemen hergün diyebilirim yapılan ritüeller neticesinde bana tarihi ekleyerek çeşitli semboller çizdirmekte. Sorunca da olabildiğince benim ellerimi yönlendirerek anlatmaya çalışır. Hatta içimden geçirdiğim şeyle de alakasız şeyler çıkar genellikle. Yani o an içimden geçene göre anlatmaz şekilleri. Yalnız aklından o an geçirdiğin birşeyi hemen pat diye yazdırmaları da mümkün. Mesela, bir kelime yazıyor, herhalde sonu bu diyorum ve aklımdan geçeni yazıveriyor. Sonra zaten asıl yazmak istediği o değilse ya karalatıyor ya da ben hislerimle anlıyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mühürleri görme şansım var mi acaba ?

 

Anlatabildiğim kadarıyla anlatmaya çalışırım veya bilgisayara aktarmaya. Bazıları mühür sanırm, çünkü elimi üzerlerine koyduğum zaman varlığın enerjisini hissediyor gibiyim, o yokken bunu yaptığım zaman filan mesela. Bazen de çizdirdiklerinin enerjisini almamı kendi istiyor.

 

Bu yazıyı okuyunca hatalarımı farkettim. Ben resmen kağıda bakıyorum. Bir şekil çizince bir kelime yazınca mesela. Tam buna başlayınca tahminde bulunuyorum. Bu nedenle aynı kelimelerle başlayıp sonu benim sayemde bozulmuş kelimeler var. Yada yarıda bırakılmış şekiller. Bir de tam bitirmeden "Bu nedir?" demiş olunca da anlatmak için çabalıyor ve gene bir yarımlık oluyor. Biraz zihnimi arındırmayı ve o an bitene kadar durmayı öğrenmeliyim.

 

Ben kurşun kalem de kullanmıyordum. Gerçi son derece seri oluyor gene ama kurukalemleri önüne serdim bu yazıyı okuyunca. Belki renklerin enerjisinden de faydalanılır diye. Bir müddet durup bir renk seçti kendine.

 

Bu arada en son olarak mor kullandı ve Set yazdı.

Ben pek aşina değilimdir açıkcası Mısır mitolojisine. Bir zamanlar okumuşluğum vardı (çoğu insan gibi ilgi çekici çünkü) Fakat, bu tür olaylarda bir şekilde Mısır mitolojisi hep karşıma çıkıyor.

 

Sfenks kedileri, Horus'un gözü, şimdi de Set. Sanırım bu konuda araştırmalar yapmalıyım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mühür kullanan varlıklar genelde ruh olmaz . Tabi bu bir kural değil sadece genelleme . Ancak gerek ben gerek boynuzsuz dostumun özel ilgi alanına girdiği için merak ettim şekilleri . Varlıklar hakkında fikir sahibi olmanın en net yoludur kullandıkları simgeler . Hatta sizin belki de Hiç duymadığınız bir dil de konuşurlar ara sıra

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evet, hem duymadığım bir dil, hem de bazen ben de istem dışı aklımdan geçen kelimeyi o dil söylüyorum. Dikdörtgenli bir mührü var, içinde zikzaglar filan.

Ateş elementinin yoğun olduğu bir varlık (evet, ben de ruh olduğunu düşünmüyorum) dokunduğum ve çok fazla yakın temas kurduğum zaman vücut ısım yükseliyor.

Bu bilgi de önemli olucaktır sanırım. Ayna isteyen bir varlık bu. Aynasız da yanıma çağırabiliyorum elbet. Fakat ayna yoluyla kendini göstermek istiyor sanırım. Kendini görebilmem için de bir takım işlemler yapıyor sanırım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Otomatik Yazma Nasıl Meydana Gelir?

 

Bu kendini genellikle beklenmedik bir anda gösteren bir sanattır. Belki bir mektup, bir liste veya bir hikaye ya da bir şiir yazmayı tasarlayan biri birdenbire kalemin, bir mesaj veya anekdot içeren sözcükleri bilinmeyen bir el yazısıyla yazarak kağıdın üzerinde hareket ettiğini görür. Bu, ölen bir akrabaya ait olabilir, belki de geçmişten veya isimsiz bir kaynaktan gelen teşhis edilebilir bir şahıstır. Kaynağın bir ruh mu yoksa Kollektif Bilinçötesi pınarından bir anı mı olduğu, belki de bir yorum meselesidir. Ama bilginin kaynağı genellikle belli bir kimliğe dayanır.

 

Başımıza geldiğinde, bunu doğal bir iletişim şekli olarak kabul etmeli ve olayı akışına bırakmalı, zorlamamalısınız. Otomatik yazan insanlar genellikle mesaj alınmadan hemen önce kollarında ve ellerinde ürperti hissederler.

 

Gordon ve karısı Joanna birkaç yılı aşkın süredir ruh kurtarma işi ve ölmüş insanlarla iletişimle meşgul olmaktalar ve Joanna'nın eliyle birçoğu daha önce bilinmeyen fakat sonra doğru olduğu görülen gerçekleri kapsayan yüzlerce sohbet kaydetmişlerdir. Gordon yazmanın nasıl gerçekleştiğini şöyle anlatıyor;

 

"Eşimin bilinci yerinde olurdu, ama eşim elinin ne yazdığını asla bilmezdi. Ruhlar, eşimin eli aracılığıyla doğrudan yazarak iletişim kurarlardı. Havaya konuşurdum veya bazen aklımdakileri söylemek yerine sadece düşünürdüm. Bu nedenle eşim bazen öbür tarafa göçmüş varlığın yanıt vereceği düşüncemi bilmezdi bile. Ruh habercilerimiz bize normalde akşam saat 9 dolaylarında gelirlerdi ve eşim karnında, elini kağıt kalem alması gerektiğini ima eden hafif bir ürperme duyardı."

 

 

Otomatik Yazma Sıradan Yazmadan Nasıl Ayırt Edilir?

 

 

Otomatik yazma, bilinçli el yazısından daha hızlı bir şekilde ilerler. Kelimeler bitişik veya alışılmadık biçimde hecelenmiş olabilir. Gerçek mektuplar, mesajı alanın sıradan yazısından daha büyüktür ve farklı şekilde biçimlendirilirler. Bazı otomatik yazıcılar, sadece otomatik aktarma esnasında, çok güzel bir el yazısıyla donatıldıklarını fark ederler. Otomatik yazma aynaya tutularak okunabilecek şekilde ters veya soldan sağa doğru yazılmış olabilir veya arada sırada sağ alt köşeden başlayıp sol üst köşede bitebilir. şiir veya incilden alıntılar halinde ya da Latince dahi olabilir. Bu, ruh iletişimi değil, yaşamımızın erken bir döneminde fark etmeden aldığımız veya atalarımızın bilinçötesi bilgilerinden ulaştığımız bir bilgi de olabilir.

 

Bazen dünyanın durumu, doğal kaynakları koruma ve huzur ihtiyacı konusunda iletişim kuran, görünüşe göre daha gelişmiş öte dünya varlıklarından mesajlar gelir. Bağlantının doğası ya da kaynağı konusunda kafa yormayın. Faydalı ve cezbedici olanı kabul edin, olmayanı da devre dışı bırakın.

 

Otomatik Yazmaya Başlamak

Hiç otomatik yazma deneyimi yaşamadıysanız bile, bilinmeyen gerçeklere ulaşmada ve fal için otomatik yazmayı kullanabilirsiniz. Otomatik yazmak için;

 

* İyi bir tükenmez veya kurşun kalem, bir defter ve bir masada sessiz bir yer bulun. Oraya oturun ve elinizin dilediği gibi hareket etmesine izin verin. Elinize, size ileteceği herhangi bir mesaj olup olmadığını sorabilirsiniz.

* Kaleminizi her zaman yazı yazdığınız elinizde gevşekçe tutun ve zihniniz süzülüp akan imajlarla birlikte tamamen özgürce dolaşsın.

* Birkaç dakika sonra hala bir şey olmadıysa sözcükler oluşturup onları değiştiren altın harflerden yapılmış bir ışık kolonu hayal edin.

* Yirmiden geriye doğru sayın ve bırakın ışık kollarınızdan aşağıya, parmaklarınıza ve kaleme aksın. Kağıdın üzerinde altın harfleri görün.

* Kalem titreyene ve kendi kendine hareket edene kadar bekleyin. Başlarda sadece karalayıp sonra yavaş yavaş sözcükler yazmaya başlayabilir. Sözcükleri okuyup çözmeye çalışmayın yoksa ardından gelecek olana mantık yoluyla karar verir ve kendiliğindenliği kaybedersiniz.

* Dikkatinizin dağılmaya başladığını hissettiğinizde durun.

* Uygulamayı ilk seferde 5 dakikadan fazla olmamak üzere, sonraları 10-15 dakikaya kadar çıkararak her gece aynı saatte yapmaya çalışın.

* Her oturumun sonunda, kaleminizi bırakın ve sütunun yavaş yavaş kaybolduğunu, kendinizi de karanlık, huzurlu bir yerde görün.

* Yazma için aynı kalemi ve defteri saklayın ve onları başka amaçlar için kullanmayın.

* Yazdıklarınızı okuyun. Kağıttakiler sizinle veya başka bir yaşam ya da kişiyle belki de geçmiş yaşamla belki de sizin için derinlerde yeri olan biriyle ilgili olabilir. Bunu psişik defterinizde saklayın.

* Kafanızın içinde çınlayan sözcüklerle hemen uyumamak için sıradan veya fiziksel bir şey yapın. Herhangi bir biçimsel psişik uygulamada, bununla hayatınızın geri kalanı arasında net bir sınır koymak önemlidir.

* Son olarak otomatik yazmaya kendinizi fazla kaptırmamayı unutmayın. Yaşamınızın diğer safhalarını etkileyecek kadar düşüncelerinizi zaptediyorsa, azaltın veya bir süre ara verin. Bu bir doğrudan psişik metot olduğu için gönderenin karakterini benimsetebilir. Üzgün veya kızgın olduğunuz zaman otomatik yazmayı kullanmamanız özellikle önemlidir çünkü başa çıkması zor olabilecek duygu veya anılarınızı deşebilirsiniz.

 

Alıntıdır. Cassandra Eason - 10 Adımda Psişik Gücünüz

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...