ArchangeL Oluşturma zamanı: Mart 13, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 13, 2007 Percy Bysshe Shelley 1792’de İngiltere’de Warnham,Sussex’te doğdu.ilk eğitimini Isleworth’deki Sion House Ortaokulu’nde aldı ve on ikisinde Eton’a gönderildi.On sekizinde Oxford Üniversitesi’ne gitti ve bu sıralarda kızkardeşi Elizabeth’le birlikte yazdığı ilk şiir kitabı Original Poetry by Victor and Cazine yayınlandı.Yanlızca beş ay sonra Shelley “The Necessity of Atheism”(Ateizmin Gerekliliği)adlı bir kitapçığını bastırdığı için arkadaşı Jefferson Hogg’la birlikte Oxford’dan atıldı.Bu olay ailesinden kopuşunun da başlangıcı oldu.1811’de bir hancının kızı olan Harriet Westbrook’la İskoçya’ya kaçtı ve Edinburgh’ta evlendiler.Daha sonraki üç sene boyunca gezgin bir yaşam sürdüler ve politik yazılar üzerinde yoğunlaşan Shelley”Queen Mab”dışında pek az şiir yazdı.1813’te Ianthe adını verdikleri bir kızları oldu,ancak bir sonraki sene Shelley ve Harriet ayrıldılar.Kısa süre sonra Shelley uzun zamandır mektuplaştığı filozof William Godwin’in kızı Mary Godwin’le birlikte İngiltere’yi terk etti.(Mary daha sonra yazdığı”Frankenstein”romanıyla ünlendi).Harriet 1816’da intihar etti.Shelley yaşamının son yıllarını”sürgünlerin cenneti”olarak adlandırdığı İtalya’da geçirdi.1822’de,Byron ve Light Hunt’a Pisa’da yaptığı bir ziyaretten sonra geri dönerken sandalının ani ve şiddetli bir fırtınaya yakalanması sonucu Spezia Koyun’nda boğuldu.Shelley’nin yaşamı ve kişiliği bitip tükenmez bir ilgiye ve tartışmalara neden oldu.Southey şair için şunu yazdı:”Tüm dehasına (ki en yüksek düzeyde dehaya sahip olduğunu düşünüyorum)karşın rezil,kötü bir adamdı.”Ancak Byron,Shelley’nin”günümüzde yaşayan en aşağılık,sefil kişi”olduğunu düşünen yayıncı John Murray’e verdiği yanıtta şöyle yazmıştır:”Hepiniz,tanıdığım insanların içinde istisnasız en iyisi ve en az bencili olan Shelley hakkında gaddarca bir yanılgıya düştünüz.” ALASTOR’dan(Yalnızlığın Ruhu)bir bölüm: İçinde akmış olan o kan güçsüzleşiyordu giderek: Ve karanlığın içinde yalnızca iki zayıflayan ışık Noktası parıldadığında,birbirlerini izleyen belli belirsiz Solukları yetmedi durgun gecede kıpırtılar Yaratmaya:-en küçük ışın söndüğünde bile Oyalanmayı sürdürdü nabzı yüreğinde. Duraksadı-titredi.Ancak gökyüzü bütünüyle Karanlık kalmayı sürdürdüğünde,sisli gölgeler Kapsadılar kendi dilsiz toprakları ve bomboş gökleri Gibi sessiz,soğuk ve devinimsiz bir imgeyi. Batı güneşin ışığını kesmeden önce ona hizmet Eden altın rengi ışınların beslediği Bir buğu gibiydi o olağanüstü gövde- Ne duyum,ne devinim,ne de tanrısallık- Ahenkli tellerinde cennetin nefesinin gezindiği Narin bir ut-bir zamanlar çok sesli dalgalarla Beslenmiş olan parıltılı bir akarsu-gecenin ve zamanın Sonsuza dek alevini söndürdüğü bir gençlik düşü, Hareketsiz,karanlık ve kuru,ve kimse tarafından anımsanmayan şimdi. Kabalcı yayınevi 1995 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 nedense bırden senı percy e kendımı j.murraya benzettım:blink: tşk ler:clapping: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArchangeL Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Bunu iltifat kabul ediyorum. kendini Lord Byron’a benzeten biri çıkar umarım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 walla benım ıcın lord byron bu şiir oldu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArchangeL Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Bulabilirsen tamamını okumanı tavsiye ederim.benim için hala muammasını koruyor 58 sayfalık bu şiir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2007 Bulabilirsen....ararım lord byronu...tam cevabını alıyım da oturuyum bari:p Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArchangeL Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2007 ALASTOR:son bölüm Bu yaşayan insana bir ayrıcalık tanınsaydı!Ne olurdu Zayıf eli son çürüyüşü içinde titrerken bile Yaşam ve güç arayışı içinde potasındaki külleri karıştıran Kara büyücünün gizli görüntülerle dolu mağarasında Gördüğü düş bu öylesine tatlı dünyanın Gerçek kanunu olsaydı!Ama uçup gittin sen, Şafağın altın ışıklarını giydirdiği Zayıf bir nefes gibi,-ah!uçup gittin! Cesur,nazik ve güzel, Zarafetin ve dehanın çocuğu.Acımasız şeyler Yapılıyor ve söyleniyor dünyada,ve pek çok solucan, Hayvan ve insan yaşamayı sürdürüyor, Ve kudretli Yeryüzü Denizlerden ve dağlardan,şehirlerden ve kırlardan, Alçak sesli akşam ilahisiyle ya da neşeli duayla Yükseltiyor hala vakur sesini:-ama sen uçup gittin- Artık bilemez ya da sevemezsin bu hayali sahnenin Şekillerini;onlar ki en saf yardımcılar Olmuşlardı sana ve ne yazık!onlar varken Sen yoksun şimdi.Sessizlikleri içinde öylesine tatlı O solgun dudaklar için,şimdilik solucanların Zulmünden kurtulmuş o beden için kimse gözyaşı Dökmesin-düşüncede bile.O renkler Yittiğinde ve hissiz rüzgarın büründüğü O en kutsal çehre tek başına yaşadığında Bu basit ezginin zayıf duraksamalarında, Artık varolmayan kişinin anısına yas tutan Yüce dizeler,ya da tabloların kederi Ya da heykeller güçsüz tasvirlerle ifade etmesinler Kendi soğuk güçlerini.Sanat ve retorik, Ve dünyanın tüm sergiledikleri zayıf ve boşunadır, Yitirilişi ışıklarını gölgeye dönüştüren kişi için ağlamada. “Gözyaşları için fazla derin”bir keder bu,her şey Bir anda elden alındığında ve ışığı çevresindeki Dünyayı güzelleştiren üstün bir Ruh arkada kalanlara Hıçkırıklı ağlamaları ve iniltileri,sürüp giden Bir umudun tutkulu gürültülerini değil; Solgun umutsuzluğu ve soğuk durgunluğu. Doğa’nın engin bedenini,insani olayların ağını, Doğumu ve mezarı bıraktığında; Şimdi eskisi gibi olmayan şeyleri. 1815 Alastor:Zeus’a ya da Erinys’lere atfolunan,asla affetmeyip mutlaka öç alan bir ruh Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boggyhillocks Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2007 güzel bir paylaşım, okumaktan keyif aldım.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2008 Müzik, Uysal Sesler Ölünce Müzik, uysal sesler ölünce, Titreşir bellekte - Kokular, şirin menekşeler sayrı düşünce, Yaşarlar dirilttikleri duyguların içinde. Gül yaprakları, gül ölünce, Yığılırlar sevgilinin yatağı önüne; Ve düşünceleriniz, Siz gittiğinizde, Uyuyacak sevgi kendi kendine. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2008 Ve sessizlik,o sese çok fazla gönül verdiğinden Kilit altında tutuyor boğuk müziğini çirkin hücresinde. tşk ederım ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2008 Teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.