nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Bakın şöyle düşünün .. Her defasında sevgiyi barışı savunan bir dininin ( müslümanlığın) Yine bu sistem için cihad adı altında binlerce masum insanı öldürmesi o dinin kanlı bir sistem olduğunun mu gösterir? Hayır.. Yorum farkıdır kılıf uydurmadır.. Kaldı ki , yukarıda da dediğim gibi satanizm kollarını biraz araştırın . Popüler satanizm adı altında yapılan bir sürü saçmalık tıpkı islamiyeti yanlış yorumlayan bir sürü kan emici zihniyet gibi sistemin asıl varlığını zedeliyor .. Hepsi bu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
black_sabbath Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 teşekkürler nevermore biraz önce söylediğim şeyin örneğini vermiş oldun bu çarpıtılmış ve abartılmış haliyle bile "barışçıl" olarak bilinen dinlerden daha fazla bir vahşet unsuru içermiyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
EceLMeriC Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Buyur seni dinliyoruz masonlukla nasıl bir bağlantı kuracaksın merakla beklemekteyiz .. Baglanti kuracam demedim, zaten baglantili dedim. Yani kurdugum cumle gayet acik ve net. Merakla beklemenizi anlamiyorum, kendinizde arastirma yapabilirsiniz, siz merak ettiginiz yada daha dogrusu merakla beklediginiz konuyu biraz arastirin, anlayamadiginiz yada baglanti kuramadiginiz noktalarda paylasimlarinizi bizimle paylasin, bizde neden baglanti kuramadiginiz noktalari anlamaya ve birlikte yorumlamaya calisalim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Benim böyle bir iddiam olamdı ama ? peki anladım ben sizi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Neo Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2011 Neyse ne ya herkes istediğine tapmakta özgür isterse krem peynire tapsın bana ne ben ruhsal ve psişik gelişimime bakarım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2011 Benimde satanizmin itikadına vakıf arkadşalara sorularım var, tabiiki ruhani satanizmin.Laveyan satanist hiç tanıdığım olmadı, ama ruhani satanist net üzerinden tanıdığım birçok kişi oldu. 1.3 dinin taptığı varlığın ismine Yahova diyorsunuz(yahudilik kökenli), ona Gazap Tanrısı vs. diyip kötülüyorsunuz.Peki onun varlığına inanıyor musunuz?Varlığına inanıyorsanız Tanrı olduğuna inanıyor musunuz?Hem var olduğuna hem de Tanrı olduğuna inanıyorsanız durum baya karışık ve çelişkili gözüküyor. Anladığım kadarıyla itikadınıza göre onlarca Tanrı var.Bu tanrılar Evreni yaratmadı ama yaratma vb. olağanüstü güçleri var.-ki yaratılışsız bir tanrı anlayışı da oldukça garip-.Bu tanrıların dinleri dünyada hakimken sonradan yeni bir tanrı çıktı ve 3 dini kurdu.-Ki nasıl çıktı kendi kendine mi oluştu kendine kendine oluşmadıysa nasıl oldu önceki tanrılar dediklerinizden önce de mevcutsa nasıl yeni tanrı oluyor vs çok sorum var bu konuda-.Bu Tanrı özellikle Sümerlerin taptıklarından Enkiye özel bir düşmanlık besliyor.Siz de Enkinin tarafını tutuyorsunuz. Genel itibariyle böyle herhalde inancınız.Demonları Tanrı bilme konusuna gelirsek; Birçok sağ el Majisyeninin sizin Tanrı bildiğiniz demonları hapsettiği, onları zorlayarak işlerini yaptırdığı kayıtlı.Bu nasıl oluyor? Daha çok sorum var itikadınızla ilgili.Ama şimdilik bu kadar yeter. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bloodsucker countess Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2011 ben hala cevap alamadım kurban yok dıyenlerden Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodyMary Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2011 ilginç ve mantıklı geldi şimdi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cemsit Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Güzelmiş teşekkür ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Hıristiyanlığın insanı korkutmak için kullandığı Şeytan imgesini alarak Hıristiyanlığa bir tepki olarak ortaya çıkan Satanizm, a priori olarak Hıristiyan teolojisini tanımaktadır. Bu bağlamda aslında “satanist” olan biri Hıristiyan geleneğin içinde olarak da tanımlanabilir. Satanizm akımı genelde Anton Szandor LaVey’e bağlansa da günümüzdeki ve geçmişteki satanizm oldukça farklıdır. LaVey’e gelmeden önce, Şeyten ve Şeytan’a tapma’nın geçmişine bir bakalım. Aslında Şeytan düşüncesi çok daha eskilere dayanır. Batı’daki Şeytan, İslam’a geçen Şeytan’dan da farklıdır. Eski Mısır’da, popüler Tanrı Osisris’in karşısında, sembolik olarak “gölgesi” olan, Seth adı verilen kardeşi vardı. Seth iyi olan her şeye karşılık, yıkıcılığı, kötülüğü, karanlığı ve çölü sembolize ederdi. Seth aynı zamanda “iyi” olan Osiris’in karşısında “kötü” olandı ve aslında o hüküm sürmek istiyordu. Bir gün Osiris’i yok etmek için bir plan hazırlamış, Osiris’in ölçülerine göre bir sandık hazırlatmış ve sandığı en değerli taşlarla süsletmişti. Bu plana göre Osisris’i bu sandığa hapsedecekti. Plan başarılı olmuş Osisris tuzağa düşümüş ve sandıkta esir kalmıştı. Osiris’i uzun maceralardan sonra İsis kurtaracaktı. İşte Seth öylesine kötü, Evren’e kötülük yaymak isteyen bir Tanrı idi. Seth adından geldiği bir çok araştırmacı tarafından desteklenen Satan (Şeytan) da özellikleri Seth’den alır. Batı kültürüne Sat-urnus adını veren, ancak Doğu kültüründe önemli bir yer tutan Satan’ın macerası işte bu şekilde Mısır’da başlar. Aslına bakılırsa Seth ilk başlarda bu kadar kötü bir tanrı değildi. Hatta Yukarı Mısır’ın, şahin başlı tanrı tarafından yenilen tanrılarını da sembolize etmekteydi. Ancak Hiksos istilaları döneminde, Hiksosların Seth’i kendi tanrıları Suketh ile özdeşleştirmeleri ve zaman içindeki değişimler “Seth takipçileri” ve “Osiris takipçileri” farklılığını yaratmış ve Seth sonunda kötü bir tanrı özelliğini kazanmıştır. Tevrat’ın ilk bölümlerinde Şeytan’dan bahsedilmez. Elmayı veren yılandır ve Şeytan olarak geçmez. Şeytan fikri İbranilere, Pers istilasından sonra tam olarak yerleşmiştir. Pers kültüründe, Ahuramazda-Angramanyu düalitesi ile temsil edilen iyi-kötü mücadelesi Persler’in Kudüs’ü alması ile İbrani kültüründe tam olarak bir yer bulmuştur. Bunun en önemli yansıması Ölü Deniz Yazmalarında geçer. 1947 yılında, Ölü Deniz Kıyısında Kumran'da, çobanlık yapan bir Bedevi'nin kaybolan hayvanlarını ararken girdiği bir mağarada bulduğu yazmalar, aslında Hıristiyanlık öncesi ve doğuşu zamanındaki Yahudi kültürü hakkında oldukça önemli bilgiler verir. Bu belgelerin içinde çok önemli ayrıntılar vardır. Belgelerde en ilgi çekici husus, Zerdüştlük’de olduğu gibi, iyi ve kötü güçlerin karşıtlığının önemli bir yer tutmasıdır. İyi güçlere hükmeden güç topluluk tarafından “Işık Prensi” diye adlandırılmaktaydı. Onun emrindekiler ise “Işık oğulları” diye adlandırılmaktaydı. Onların karşısında ise kötü güçlere hükmeden “Karanlıkların Prensi” ya da “Belial” vardı. Emrindeki güçler ise “Karanlık Oğulları” olarak adlandırılıyordu. Ölü Deniz yazmalarına göre, Tanrı insana iki tür ruh vermişti. Bir doğruluğun yolundan giderken ötekisi sapkınlık yolunu izliyordu. Bu yolların açıklaması da ilginçtir. Kurallar yazması şöyle anlatır: “Bir ışık kaynağından Doğruluk kökünü almaktadır, Sapkınlık ise karanlıkların kaynağından, Işık Prensi’nin elinde Doğruluk oğullarının hükümdarlığı vardı, Işık yolundan yürüyorlardı. Karanlıklar Prensi ise Sapkınlık oğullarının hükümdarlığını elinde bulunduruyordu, Ve onlar Karanlıkların yolundan yürüyorlardı.” (Kurallar 3, 19-20) Burada dikkat edilmesi gereken, Işık ve Karanlıklar Prensinin, iyi ve kötü tanrılar olarak düşünülmemesi gerektiğidir. Çünkü her ikisi de Tanrı tarafından insanlar için yaradılmışlardır. “Fakat Tanrı, Sapkınlığın sonunu önceden belirlemiştir. Bu onun gizemi ve bilgeliğinin zaferidir. Ve Tanrı yeniden geldiği vakit doğruluk sonsuza kadar hükmedecektir. “ Bu belgeler, Şeytan düşüncesinin İbranilerden Hıristiyanlara nasıl geçtiğini de ortaya koymaktadır. Şeytan İncillerde buna benzer şekilde tam bir yoldan çıkartıcı olarak geçer. “İblis'in hilelerine karşı durabilmek için Tanrı'nın sağladığı bütün silahları kuşanın. Çünkü savaşımız insanlara karşı değil, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün göksel yerlerdeki ruhsal ordularına karşıdır.” “Bunun için Tanrı'ya bağımlı olun. İblis'e karşı direnin, o da sizden kaçacaktır. “ “ Ayık ve uyanık olun. Düşmanınız İblis, yutacak birini arayarak kükreyen aslan gibi dolaşıyor. Dünyanın her yerindeki kardeşlerinizin aynı acıları çektiğini bilerek imanda sarsılmadan İblis'e karşı direnin.“ “Günah işleyen, İblis'tendir. Çünkü İblis, başlangıçtan beri günah işlemektedir. Tanrı'nın Oğlu, İblis'in yaptıklarına son vermek için ortaya çıktı.“ “Büyük ejderha, İblis ya da Şeytan diye adlandırılan ve tüm dünyayı saptıran o eski yılan, melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.“ gibi Yeni Ahit bölümleri bir bakıma bir geleneğin devamıdır. Ancak Şeytan Kilise’ye çok cazip gelmiş ve inananları bağlamak ve etkilemek için Şeytan temasını sık kullanır olmuştur. Sonrasında ise kilise işi daha da abartmış ve kendinden olmayanı Şeytan’a ait diye damgalamıştır. Bu bağlamda eski pagan kültürünün, kadim bilgeliğin, taşıyıcısı kadınlar Şeytan’a tapıyor diye cadılık suçu ile yakılmış, Şeytan çıkartma ayinleri düzenlenmiş, hatta yanlış basılan bir Kutsal Kitap’a “Şeytan İncili” adı takılmıştır. Kilise’nin Şeytan ile korkutma, yıldırma hatta katletme politikası hakkında çok daha fazla örnek verilebilir. İşte Kilise’nin bu yıldırma ve abartısı, Kilise’ye karşı grupların olmasına neden olmuş ve bu gruplar genelde Şeytan’a tapan gruplar olarak adlandırılmıştır. Oysa bir kaç sapkın grup dışında böyle bir şey söz konusu değildir. Günümüz Satanizmi de Yeni Ahit’te geçen, Kilise’nin sonuna kadar kullandığı Şeytan kavramını ele alarak, geleneksel kurallara karşı koyan bir ideoloji fikrinden doğmuştur. Birkaç sapkın grup dışında Şeytan’a tapma söz konusu değildir. Ancak cahil basın da bunu böyle nitelendirerek gençler arasında daha geniş merak uyandırmaktadır. Bu bağlamda gerçekten Şeytan’a taptığını zanneden ve buna göre hareket eden, aslında psikolojik sorunları ağır basan gençler ortaya çıkmaktadır. Bu noktada Satanizmi de çok iyi anlamak gerekmektedir. Satanizmin kurucusu, fikir eskilere gitse de, Anton Szandor LaVey olarak geçer. Müzisyenlik, morg fotoğrafçılığı gibi işler yapan Lavey’in, Satanizm’deki asıl amacı, başkaldıran, protesto eden farklı bir akım oluşturmaktı. Bunun için de Hıristiyanlığın Şeytan’ının kötü niteliklerini önplana çıkardı. Bu da aslında geleneksel ahlak kurallarına bir tepki idi. Burada Şeytan’a tapmak gibi bir amaç yoktu. Daha önce de belirttiğimiz üzere, Şeytan’a tapmak için önce Hıristiyanlığa ve onun Şeytan’ına inanmak gerekmektedir. Bu bağlamda Şeytan, LaVey için insanın özgürlüğünü kısıtlayan her şeye karşı bir başkaldırının sembolü idi. LaVey, “The Satanic Bible” adlı kitabının başında, bu “sembolik” Şeytan’ı 9 maddede tanımlar: Şeytan, kendini tutma yerine kabul etmeyi temsil eder. Şeytan, ruhsal düşler yerine capcanlı hayatı temsil eder. Şeytan, kendini kandırma yerine kirlenmemiş bilgeliği temsil eder. Şeytan, sevgiyi nankörlere değil hakedene vermeyi temsil eder. Şeytan, öbür yanağını dönmeyi değil, intikam almayı temsil eder. Şeytan, ruhsal vampirlere değil, sorumlu olana karşı sorumluluk almayı temsil eder. Şeytan insanı dda diğer hayvanlar gibi bir hayvan oalrak görür, hatta insan daha beterdir, insanın "Tanrısal ruhsal ve entelektüel gelişmişliğ" onu bütüb hayvanların en kötüsü yapar. Şeytan, günah adı verilen fiziki, duygusal, düşünsel yücelikleri savunur. Şeytan, yıllarca kullanıldığı şekilde kilisenin en iyi dostudur. Bu ifadelerden ve kitaptan da anlaşıldığı şekilde bu Şeytan’a tapmaktan çok bir başkaldırı hareketidir. Bu hareketin içinde kanlı ayinler hayvan kesme olmadığı gibi, 11 kural içinde hayvanlara zarar verilmemesi de vardır. Ancak Satanizm, Lavey’den sonra bazı sapkın kişilerce kanlı ayinlere de dönüştürülmüştür. Aslında satanizm, erginlenmenin gölgesi olmuştur. ilk çağlarda, ergenlik çağına gelen kişilerin, toplum içinde bir birey olabilmeleri için, erginlenme törenleri denilen törenler yapılırdı ve kişi belli bir tören sonucu kendini birey olarak görürdü. Bu törenlerin ortadan kalkması, insanları kendi bireysel maceralarına yolculuklarına götürdü. Ergenlik döneminde de ve sonrasında da birey olabilme çabası kişide her zaman görülür. İleriki yazılarımızda etraflıca ele alacağımız bu çaba, bazen psikolojik sorunlarla birleştiğinde, sapkın yollara çekilebilir. Erich Fromm’un çok iyi belirttiği gibi, ölme ve öldürme güdüsü (necrofilyak kişilikler) birlikte gider. Ergenlik çağına gelmiş bir gencin yaşam ile bağlarının kopası hem kendini öldürme hem başka canlıları öldürme şeklinde ortaya çıkabilir. İşte bu tanım modern satanizmin yada bir diger ismi ile Laveyizmin tanımıdır... Ruhani satanizm ile uzak yakın lakası yoktur tek benzerlik satan kelimesi olup Zeki Laveyin Bu durumu kullanıp zaten boşlukta olan binlerce genci peşinden sürüklemesinden başka bir şey değildir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Öncelikle Merhaba; Satanizm bazı arkadaşların bahsettiği gibi dünyada varolan inanç kültürlerinden birisidir. Ben bugüne kadar yaptığım araştırmalarda 3 şekilde değerlendirildiğini gördüm. Birincisi ve en eski inanç kaynağı; Dünyanın varoluş hikayesini ve şeytanın cehenneme kovulma sebebini az çok hepiniz bilirsiniz. Ateşten bir bedene sahip olduğu iddia edilen şeytan, tanrının buyruğunu yerine getirmez ve insan gibi kendisinin yanında narin kalan bir varlığa secde etmeyi reddeder. Bu sebeple cehenneme gönderilir. Eski satanizm öğretilerinde "şeytan gibi ateşten bedene sahip bir varlığın insan gibi narin bedene sahip bir varlığa secde etmemesi konusunda haklı olduğu" savunulur. Bu inanışta asla tanrının yada satanizmdeki ismi ile "yaratıcı gücün" varlığı inkar edilmez. Ancak kararları sorgulanır. İkinci inanış kaynağı; Ortaçağ dönemlerinde özellikle 14 ve 16. yüzyıllar arasında İngiltere başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde Hristiyan hakimiyeti ve bu hakimiyeti kendi çıkarları adına kullanan Kilise'nin zulmü vatandaşlar üzerinde büyük baskı kurmuştu. Tanrı adına vergiler, Kilise'nin devlet işlerine aşırı müdahalesi hatta krallarla eşdeğer tutulması gibi... Kutsal bir kurum olan Kilise, uygulanan kurallara karşı çıkan insanları Tanrı'nın emirlerine karşı gelmekle ve hatta şeytana tapmakla suçlamıştır. O dönemlere kadar uzun süredir ismi zikredilmeyen satanizm kelimesi tekrar gündeme gelmiş ve insanlara satanist yaftası vurulmuştur. Üçüncü kaynak ise konunun en başında belirtilen ve Anton Lavey tarafından ortaya atılan katı inanıştır. Bu inanışın içeriği zaten yeterince açıklanmış buna değinmeyeceğim. 3 inanışta da yaratıcı varlığı kabul edilmektedir. Ancak 1. ve 3. inanış kaynakları yaratıcı tarafından gönderildiği iddia edilen dini temelleri tanımamaktadır. 2. inanış kaynağı ise zamanlar Anti-Hristiyan bir tavır almıştır. Başlık içerisinde geçen bazı konular dikkatimi çekti. Arkadaşlar dini inanışların hiç birisi %100 olarak ispatlanabilir değildir. Müslümanlık, Hristiyanlık, Satanizm, Budizm vs. vs. vs. İnanç bireysel bir kavramdır ve inandıklarınız ile sizin aranızdadır. Bu sebeple başkalarının inançlarını yargılamak yada kendi inancının doğruluğunu dayatmak kimsenin hakkı değildir. İyi günler. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cemsit Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 dawnofrelic güzel ve bilgilendirici olmuş ancak kimse satanizm tam olarak nedir bilemez çünkü internete sızanlar dışında gerçekler olduğunu duymuştum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 dawnofrelic güzel ve bilgilendirici olmuş ancak kimse satanizm tam olarak nedir bilemez çünkü internete sızanlar dışında gerçekler olduğunu duymuştum Bu bilgiler internete sızanlar dışında 1998 - 2001 yılları arasında yapılan 3 senelik bir araştırmanın kısa özetidir aynı zamanda cemsit. Kendi merakımdan dolayı Türkiye ve Avrupa'da bu konuda bilgi sahibi olan bazı insanlar ve yazarlarla bağlantılarım oldu. Tabiki bunların doğruluğu ispatlanabilir nitelikte değil elbette. Ancak bu konuda söz sahibi olabilecek kişilerden aldığım bilgilerin ortak kanısı bu yöndeydi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cemsit Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Ben yazını eleştirmedim sadece satanizm bukadar basit diyil demek istedim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Evet kesinlikle değil. Bu konuda sana katılıyorum. Ancak bu sadece bir ön yazıydı bilgilendirme amaçlı. Eve ulaşırsam eğer detay içerikle bir araştırma yazısını paylaşırım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cemsit Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Gerçekten çok güzel olur ama nekadar araştırılsada tüm gerçeklerin bulunamicağını düşünüyorum en iyiside bu zaten Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Baudrillard Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2011 Çok saçma. Yanlış anlama senin dediğin değil "satanizm". Satanistlik tanrıya karşı oluşmuş bir örgütlnemedir kim ne derse desin. İnanç oluşumu değildir. Hanginiz gördü bir kişinin Tanrıya gönderdiği isteklerin karşılanmaması sonuçuna varılmaksızın satanist olduğunu. Bakın Jack Philips Jorvéer der ki " Ben satanistliği uygun bulmam. Tanrıya yakarış saçma bir sezgi ve ya inanç bütünlüğüyle yapılmaz, yakarışla başkaldırışla meydana gelir." Yani bu şuna benzer, a partisini tutan bir kişi artık o partinin isteklerine yanıt vermediği için b partisini seçer. Bu kadar saçma. Satanistlik bir inanç değildir, bir yakarış değildir ve sözümü Hacken Gutengerb 'in en sevdiğim sözüyle bitirmek istiyorum. "İnanç bir mum gibidir, insanın umudu ise fitildir. İnanç bir fitil kadar kısa ömürlü ve o denli küçük bir umut kaynağıdır. (bkz :kibritçi kız) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cemsit Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Çok saçma. Yanlış anlama senin dediğin değil "satanizm". Satanistlik tanrıya karşı oluşmuş bir örgütlnemedir kim ne derse desin. İnanç oluşumu değildir. Hanginiz gördü bir kişinin Tanrıya gönderdiği isteklerin karşılanmaması sonuçuna varılmaksızın satanist olduğunu. Bakın Jack Philips Jorvéer der ki " Ben satanistliği uygun bulmam. Tanrıya yakarış saçma bir sezgi ve ya inanç bütünlüğüyle yapılmaz, yakarışla başkaldırışla meydana gelir." Yani bu şuna benzer, a partisini tutan bir kişi artık o partinin isteklerine yanıt vermediği için b partisini seçer. Bu kadar saçma. Satanistlik bir inanç değildir, bir yakarış değildir ve sözümü Hacken Gutengerb 'in en sevdiğim sözüyle bitirmek istiyorum. "İnanç bir mum gibidir, insanın umudu ise fitildir. İnanç bir fitil kadar kısa ömürlü ve o denli küçük bir umut kaynağıdır. (bkz :kibritçi kız) Satanizm nedir biraz araştırmanızı öneririm özellikle Ruhani Satanizm nedir biraz araştırın Şeytana tapmaya Satanistlerin var olduğunu kabul ediyorum ama onlarda Yarı Ateist yarı Meteryalisttir. Ama sonuçta Ruhani Satanizm bir inanıştır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
HiddenWizard Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 satanizm bir tepkidir ve sırf dikkat çekmek için oluşturulmuştur.ancak gerçekten şeytana tapıp ritüellerinde sürekli onun ismini ananlar vardır o bence apayrı bir şeydir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Çok saçma. Yanlış anlama senin dediğin değil "satanizm". Satanistlik tanrıya karşı oluşmuş bir örgütlnemedir kim ne derse desin. İnanç oluşumu değildir. Hanginiz gördü bir kişinin Tanrıya gönderdiği isteklerin karşılanmaması sonuçuna varılmaksızın satanist olduğunu. Bakın Jack Philips Jorvéer der ki " Ben satanistliği uygun bulmam. Tanrıya yakarış saçma bir sezgi ve ya inanç bütünlüğüyle yapılmaz, yakarışla başkaldırışla meydana gelir." Yani bu şuna benzer, a partisini tutan bir kişi artık o partinin isteklerine yanıt vermediği için b partisini seçer. Bu kadar saçma. Satanistlik bir inanç değildir, bir yakarış değildir ve sözümü Hacken Gutengerb 'in en sevdiğim sözüyle bitirmek istiyorum. "İnanç bir mum gibidir, insanın umudu ise fitildir. İnanç bir fitil kadar kısa ömürlü ve o denli küçük bir umut kaynağıdır. (bkz :kibritçi kız) Burada önemli olan olgu sadece Tanrı'ya yapılan yakarışların karşılıksız kalması değil, dini temelleri mantık çerçevesine oturtamamaktır. Çelişkiler yaşamak yada araştırarak daha derinlere inmek. Bütün dini inanışların temelinde önceki çağlarda yaşamış medeniyetlerin ahlaki ve toplumsal kuralları yatar. Detaylı bir araştırma sonunda bunu görmemek mümkün değildir bence. Ayrıca Ateizm'in yada materyalizmin mantıksız kaldığı noktalarda mevcuttur ki gerçek manada Satanizm'i benimseyen insanlar Ateistlerden ve Materyalistlerden yana pek olumlu bakmaz. Aile yada toplum tarafından benimsetilen dini inanç ne olursa olsun, insanlar etrafına at gözlüğüyle bakmadığı sürece hem kendi inanışının gerçeklerine hemde diğer inanışların temellerine ulaşabilirler. Böylelikle kendi seçimlerini yapma hakları doğar. Buda sorgulamanın eseridir ki Satanizm'in en büyük varoluş sebeplerinden birisi sorgulamadır. Bazı insanlar yaşadıkları inancı benimser, bazıları körü körüne bağlanır, bazıları da inançlarını sorgular farklı kaynaklar araştırır ve farklı yolları seçer. İşte bu yolla Satanizm'i seçen insanlarla isyan bayrağını çekip "Ben Satanist'im" diye gezen zibidiler arasında çok fark vardır... Onlar için bu bir inançtır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Bir de paganların satanist yada en azından hristiyan karşıtı olma sebepleri vardır ki Dimmu Borgir'in aşağıdaki klibinde çok iyi anlatılmıştır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Hiçbir din saçma yahut yanlış olamaz. Eğer herhangi bir dine suçlama getiriliyorsa iki olasılık vardır: ya Suçlamayı getiren şahıs, suçlamayı getirdiği dinden önce bir başkasına bağlanmıştır, onun mensubudur, ve diğer dini kendi dininin kriterleri çerçevesinde yargılamaktadır ve bu sadece "ilk inanılan din doğrudur" gibi saçma bir sonuç doğurur. Yada Kişi kendini tanrı yerine koyuyor ve tanrının hangi kuralları koyabileceğini, hangilerini koyamayacağını, bir tanrının nasıl olabileceğini, nasıl olamayacağını önceden belirliyordur. Dinler ulaşılamayan bir metafizik evrenden söz açarlar. Kabir azapları, günahkar ruhların içinde yüzdüğü alevden nehirler, tanrının kendisi, cennet, melekler, şeytanlar ve öteki dünya... Bunları doğrulamanın imkanı yoktur. Bu anlamda birini diğerine göre üstün tutma, karşılaştırma ve akıl yürütme mümkün değildir. İlk iki maddenin ortaya koyduğu şey "doğru" dini seçildiğinden asla "emin" olunamayacağıdır, ve bu böyle iken birinin "doğru" olduğu dahi öne sürülemez. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paganlaw Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 ... Paganizmin Savunması'dan ilk 3 maddeyi alıntılamışsınız. Tam metne ulaşmak için bkz: http://www.gnoxis.com/paganizmin-savunmasi-sizce-7908.html Savunmanın her türlü din için kullanılabilmesi mantıklılıgının kanıtı olsa gerek.. Paganizm her ne kadar satan'ın varlıgını kabul etmiyorsa da buna saygılı olmalıdır.Ancak satanizmin paganizmle karıştırılması,yada satanizme de paganizm olarak bakılması rahatsız edici.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 satanizm bir tepkidir ve sırf dikkat çekmek için oluşturulmuştur.ancak gerçekten şeytana tapıp ritüellerinde sürekli onun ismini ananlar vardır o bence apayrı bir şeydir. Satanizm etrafınızdaki gençlerden gördüğünüz şey değil malesef. "Sırf dikkat çekmek için oluşturulmuştur." Fazla iddaalı ve yanlış bir ifade. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 O savunma sadece paganizm için yazılmamıştir tüm inanç sistemlerini aynı tezde savunur yada savunmazsiniz . Sonuç olarak 2 yıldır üyesi olduğum uluslar arası pagan federasyonunun konuya Nasıl baktığını biliyor olmam da mantık dahilindedir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.