theangelofdeath Oluşturma zamanı: Mart 25, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 25, 2010 Biraz sıkıntı, vazgeçilmez bir ögedir. Fırtınalar, gök gürültüleri, şimşekler ve üzüntü, bizleri mutluluk ve neşe kadar zenginleştirir; besler, verimli kılar. Bu öykü süresince Tanrı’nın yeryüzünde yaşadığı varsayılıyor. Gökyüzüne taşınması daha sonradır. Bir çiftçi Tanrı’yı ziyarete gelmiş ve şöylesine meydan okumuş: “Bak, sen Tanrı olabilirsin; dünyayı da sen yarattın. Peki, güzel anladık!.. Ama tarımın abecesini bilemezsin, çünkü çiftçi değilsin. Bir tek patates bile yetiştiremezsin. Uzun sözün kısası Tanrılığına rağmen benden öğrenecek bir şeyin var.” Tanrı büyük bir alçakgönüllülükle sormuş: “Bana ne öneriyorsun? Tavsiyen nedir?” “Bir yıl süreyle beni aksiliklerden koru. Sonunda evrende hiç yoksulluk kalmadığını göreceksin.” Tanrı, çiftçiye bir yıl süre tanımış. Çiftçinin koşulları çok ağırmış. Fırtına olmayacak, yağmur yağmayacak, tohumları yiyen böcekler olmayacak, şiddetli rüzgar esmeyecek... Uyumlu, düzenli, sorundan yoksun bir yıl olacak... Yıl sonunda, başaklar öylesine uzamış ki, çiftçi sevincinden uçayazmış. Güneş istemiş, Tanrı güneşi de emrine pervane etmiş. Yağmur istemiş; anında yağmur yağmış. Kesilmesini istediğinde ise, gökyüzü kurumuş. Ürün bolluğu açısından mucizevi bir yıl yaşanmış. Ne var ki yalnızca nicelik açısından mucizevi... Çiftçi Tanrı’ya kasılarak şunları söylemiş: “Onca bol ürün yetiştirdik ki, insanoğlu on yıl süreyle hiç çalışmasa bile, dünya üzerinde hiç açlık olmayacak bundan böyle.” Ama mahsul biçildiğinde, ürünlerin kof olduğu anlaşılmış. İçlerinde tek bir arpa, tek bir buğday tanesi yokmuş... Çiftçi şaşkın, Tanrı’ya sormuş: “Ne oldu? Aksilik nerede? Nerde yanıldım?...” “Çok basit...” diye yanıtlamış Tanrı; “Mücadeleyi engelledin. Hiç sürtüşme yoktu. Tüm kötülüklerden, güçlüklerden arındırdın mahsulü. Bu nedenle kısır kaldı. Doğada her etkenin bir rolü vardır. Güçlük çekmeden meyve alınmaz. Fırtına, gök gürültüsü, sağnak, şimşek de gereklidir. Ürünün ruhunu, özünü dingin tutarlar.” Meselenin anlamı çok derindir. Sürekli mutlu... mutlu... mutluysan, mutluluk anlamını yitirir. Beyaz bir duvarın üstüne, bembeyaz bir tebeşirle yazı yazmak yararsızdır. Ne kadar yazsan kimse bir şey okuyamaz. Gece; gündüz kadar gereklidir. Acı, üzüntü dolu günler; mutluluk, sevinç dolu günler kadar vazgeçilmezdir. İşte bu gerçeği kavramak da bilinçlenmektir. O zaman sorgu sual biter. Yaşantının ritmidir bu. Çelişki ve ikilemleri kavramaktır. Yani yaşantının sırrını çözmektir. Eşyanın tabiatını özümsediğin, doğa kanununu çözümlediğin anda senin için gölge kalmaz. Mutsuzluk bile bu aşamaya varmış kişide, ışık saçar. Üzüntünün bu türü düşmanın değil, dostundur. Onu gerekli ve gidici bir arkadaş gibi sevgiyle taşı. İleri tarihteki bir mutluluğun habercisi olarak kabullen sıkıntıyı. Aksi takdirde yok olur, erir bitersin!.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MerLin Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2010 zekice.. Teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 hiç üzülmeyeceğini sanan halbuki bunun sevincin bir parçası olduğunu anlayamayan şu insanlara okutmak gerek, hoş her zamanki gibi ne anlayacaklarsa.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 doğru. gece olmayan bir yerde gündüzün kıymeti yok. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jethro Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 Çok anlamlı bir yazı .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 devinim yoksa ilerlemede yok Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2010 ying yang.... zıtların birliği ilkesi.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emphasis Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2010 herşey zıttıyla güzel di mi... ya da anlamlı demeliydim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aksak lisan Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2010 güzelmiş son cümlede iyi oturmuş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
burrc Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2010 :clapping:Walla süpermiş yaw:clapping: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2010 işte bu kadar ! insanın olgunlaşabilmesi için acılara da ihtiyacı vardır ... çok güzel bir yazıydı ........ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2010 belkide ne bir şey dilemeli nede şikayet etmeli madem her şey döngünün bir tetiklemesi o halde bilinecek tek şey kendi yerimiz olmalı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2011 Sürtünme enerjisi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sendeneyisevdim Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2011 gerçekten güzel bi o kadar anlamlı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
electra Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2012 Bana basit geldi, mesaj gerçekten çok derin ama derinliğinin olduğunu ya da o yönde "sağlam" düşünceleri aktarabildiğini düşünmüyorum bu yazının...Emeğine sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.