3.göz

Epifiz bezi beynin alt tarafında,bezelye tanesi iriliğinde bir organdır.

Bugünün doktorları tarafından beyin epifizi,vücudun sağlıklı bir biçimde fonksiyonlarını sürdürebilmesi için hayatsal önem taşıyan

bir organ olarak düşünülmüştür.

Fakat yinede işlevi tümü ile bilinmiyor.

Yüzyıllar boyunca Hindular ve Budistler,beyin epifizinin gerçekte üçüncü göz olduğuna inandılar.

Bir çok heykel ve resimler Hindu Kraliçesi Kali'de olduğu gibi,beyin epifizinin iki göz arasında yerleşmiş gösterir.

Tibetli Budistler bu göz açıldığında insanın aurasının görülebildiğine inanırlar.Bu,içinde yanan hayatın bir yansımasıdır.

Tibetli rahip Dr.Lobsang Rampa(nerdeyse tüm kitaplarını okudum:) ) Üçüncü göz adlı kitabında bir olayı yazıyor.Dr.Rampa "üçüncü göz açılması"ile ilgili özel bir ameliyat geçirdiğini de öne sürüyor.

Dr.Rampa kitabında iTibetli rahiplerin üçüncü gözünü açmaları için alnını nasıl oyduklarını anlatıyor:"tahta bir kıymık sokuldu ve ben göz kamaştırıcı bir ışık hissedene kadar içeri itildi.sonra bu kıymık alnımda

üç hafta boyunca kaldı.bu sürede karanlık bir odaya kapatıldım.odada çok az su ve yiyecek vardı.

tahta çıkarıldı.ozaman etrafımdaki insanların auralarını görmeye başladım.

artık herhangi birinin hastalığının aurasının rengi ile mi ilgili olduğunu söyleyebiliyordum.ayrıca birinin yalan söyleyip söylemediğini de bilebiliyordum."

sizle bişey paylaşacağım ben insanlardaki auraları çok net ve rahatça görebiliyorum fakat doğal olarak böle alnıma tahta parçası filan sokulmadı acaba epifiz bezimde olan bi sorun veya herhangi başka bişeyden mi görebiliyorum yoksa tamamen bir yetenek mi???

Her insan ister farkına warabilsin ister waramasın kendisinde yine kendine has bir yetenekle dünyaya gelir kanaatindeyim...Bu yeteneklerde bazen aşırı ruhsal gerilimler ya da herhangi bir olay karşısında bir anda kendini açığa vurabilir...Birebir kendin yaşadığına göre senin hediyen de bu demek ki...Bence oluşum nedeninden ziyade bu hediyeni istemli olarak kullanabilme ve daha da geliştirebilme konularına yoğunlaş...

evet bende öyle yapıyorum uzun süredir.hatta nerden öğreniyorlarsa bazı kadınlar geliyor bizim eve hastalığına bakayım diye.ötülü kadınlar oluyo genelde.kesin bizim aileden birinin işi.

ben ticarete gireceğim yakında bu yüzdenD:

teşekkür ederim whitepower ilgin için..

Bi kere de ticareti düşünmeyin yaw:pUmarım daha da ilerletirsin yeteneğini...Bir reklam filminde de denildiği üzre "kontrolsüz güç,güç değildir":D

sağol:D:clapping:

Ben de daha önce Epifizle ilgili bir başlık açmıştım ama benim daha çok insan psikolojisine etkisi dikkatimi çekmişti.Bir nevi mutluluk hormonu salgılıyomuş çünkü.

benimde:)dikkatimi çekiyor

güzel çalışma olmuş..

sağol canım:D

aura görmek derken ?

Epifiz bezi beynin alt tarafında,bezelye tanesi iriliğinde bir organdır.

Bugünün doktorları tarafından beyin epifizi,vücudun sağlıklı bir biçimde fonksiyonlarını sürdürebilmesi için hayatsal önem taşıyan

bir organ olarak düşünülmüştür.

Fakat yinede işlevi tümü ile bilinmiyor.

 

Yüzyıllar boyunca Hindular ve Budistler,beyin epifizinin gerçekte üçüncü göz olduğuna inandılar.

Bir çok heykel ve resimler Hindu Kraliçesi Kali'de olduğu gibi,beyin epifizinin iki göz arasında yerleşmiş gösterir.

 

Tibetli Budistler bu göz açıldığında insanın aurasının görülebildiğine inanırlar.Bu,içinde yanan hayatın bir yansımasıdır.

 

Tibetli rahip Dr.Lobsang Rampa(nerdeyse tüm kitaplarını okudum:) ) Üçüncü göz adlı kitabında bir olayı yazıyor.Dr.Rampa "üçüncü göz açılması"ile ilgili özel bir ameliyat geçirdiğini de öne sürüyor.

 

Dr.Rampa kitabında iTibetli rahiplerin üçüncü gözünü açmaları için alnını nasıl oyduklarını anlatıyor:"tahta bir kıymık sokuldu ve ben göz kamaştırıcı bir ışık hissedene kadar içeri itildi.sonra bu kıymık alnımda

üç hafta boyunca kaldı.bu sürede karanlık bir odaya kapatıldım.odada çok az su ve yiyecek vardı.

tahta çıkarıldı.ozaman etrafımdaki insanların auralarını görmeye başladım.

artık herhangi birinin hastalığının aurasının rengi ile mi ilgili olduğunu söyleyebiliyordum.ayrıca birinin yalan söyleyip söylemediğini de bilebiliyordum."

 

sizle bişey paylaşacağım ben insanlardaki auraları çok net ve rahatça görebiliyorum fakat doğal olarak böle alnıma tahta parçası filan sokulmadı acaba epifiz bezimde olan bi sorun veya herhangi başka bişeyden mi görebiliyorum yoksa tamamen bir yetenek mi???

Merak etme o dedigin bendede var. bide bir hasta yanima yaklastigi zaman her tarafim igneleniyor. O vakit anliyorum o kimsenin rahatsiz oldugunu. Ve bende yalan konusulup konusulmadigini anliyorum

Aura insanların etrafını çevreleyen bir enerji akımı.

çok saol herşey için üçüncü gözün ruhsal açıdan çok büyük etkisi olduğunu duymuştum 3. gözün açığa çıkmasıyla insan pisişik yeteneklerini ve diğer üstün olduğu(telepati,telekinesis,aura vs gibi güçlerin üzerinde üstünlük sağlıyormuş ve 2 kat daha güçlü oluyormuş 3. göz öle normal göz olarak çıkmıyor tabiki ama varlığı hissedilebiliyor!

--------------------

bnm gözüm açık galiba:D

bn çok net bir biçimde aura görebiliorum bişiyde sorcam aura görebilen insanlar bazı astral varlıkları ve ruhlarıda göre biliyormu bnm görüyorum da

--------------------

ama bu çok farklı sadece çavresini göre biliorum yüzünü yada başka bir yerini göremiorum ruhsal boyutunu ve şeklini.... aura görmekte çok eğlenceli böle insanların kafaları renkli oluo yeşil bi ateş yanıomuş gibi oluo mesela insanalra görede boyutu değilio ruhsal duruma göre renkleri oluşuo !!! :...

--------------------

ama bu çok farklı sadece çavresini göre biliorum yüzünü yada başka bir yerini göremiorum ruhsal boyutunu ve şeklini.... aura görmekte çok eğlenceli böle insanların kafaları renkli oluo yeşil bi ateş yanıomuş gibi oluo mesela insanalra görede boyutu değilio ruhsal duruma göre renkleri oluşuo !!! :...

--------------------

ama bu çok farklı sadece çavresini göre biliorum yüzünü yada başka bir yerini göremiorum ruhsal boyutunu ve şeklini.... aura görmekte çok eğlenceli böle insanların kafaları renkli oluo yeşil bi ateş yanıomuş gibi oluo mesela insanalra görede boyutu değilio ruhsal duruma göre renkleri oluşuo !!! :...

o renkler kişilerin o ANKİ ruhsal duumunu temsl ediyor....kızgın,mutlu,gergin vs...

eet işte mesela kırmızı kızgın mavi huzurlu mutlu gibi

arkadaşlar aura görmek bir kişinin atrafındaki küçük bulutlu alanı görmek değildir.aura her insanın ortalam 3 m kadar bir alana etkidiği manyetik alanıdır.herkesin kendi özel renklerini taşır ve doğuştan gelir.ve auranın temel nitelikleri asla değişmez.çoğu zaman aura eterik beden katmanlarıyla karıştırılır.ancak aura denildiğinde kastedilen o varlığın manyetik alanının son sınırına kadar kapsadığı özel alanıdır.örneğin aura pembe ise pembe sabit kalmakla birlikte zaman zaman tanecikli,bulutlu vs hale gelebilir.ancak aura rengi şuanda yapmakta olduğumuz şeyden ve duygu durumu değişikliklerinden temelde bağımsızdır.evrende bizim göremediğimiz bu renklerimizle tatınırız.kim olduğumuz,karmamız boyunca nelerden geçtiğimiz,neyi yaşadığımız auramızın renklerinde saklıdır ve böylece biliniriz.

üçüncü göz konusuna gelince üçüncü gözün vaktinden önce açılması istenen bir durum değildir.olması gereken bu değildir.bilgiyle pratiğin elele yürümesi gerekir .öğretiden yoksun olunursa elimizdeki bu tarz bir yeti yaşaşamımızı anlamsız bir hale çevirebilir.bu yüzden arkadaşlar üçüncü gözünüz vakitsiz bir biçimde açıldıysa onu niyetle kapatabilirsiniz.pek çok bilge insan bilir ki açık 3.göz deneyimi çok zordur ve onu niyet mekanizmasıyla kapalı tutarlar.eğer tüm çakralarınız dengeli ve açıksa ve siz tamamen hazırsanız,amacınızı belirlemişseniz ve samimiyseniz ü3.gözünüzü açmak için ametist taşı iel çalışabilirsiniz.ancak dediğim gibi bu çok ta gerekli değildir.gözümüzden perde kalktığınızda nasıl göründüğümüz,etrafımızda görememdiğimiz varlıkları görmek vs olması gereken bu olsa bu perde zaten olmazdı.burada ve şuanda yaşıyo olmamızın nedeni arada perde varken ve göremiyorken ışığın yolunu seçmek ve kendi ışığımızı yaratmak .sevgiyi bilmek için görmek gerekmez.gerçek içimizdedir.sevgiler..

Avaloni anlayışını takdir ettim.

arkadaşlar aura görmek bir kişinin atrafındaki küçük bulutlu alanı görmek değildir.aura her insanın ortalam 3 m kadar bir alana etkidiği manyetik alanıdır.herkesin kendi özel renklerini taşır ve doğuştan gelir.ve auranın temel nitelikleri asla değişmez.çoğu zaman aura eterik beden katmanlarıyla karıştırılır.ancak aura denildiğinde kastedilen o varlığın manyetik alanının son sınırına kadar kapsadığı özel alanıdır.örneğin aura pembe ise pembe sabit kalmakla birlikte zaman zaman tanecikli,bulutlu vs hale gelebilir.ancak aura rengi şuanda yapmakta olduğumuz şeyden ve duygu durumu değişikliklerinden temelde bağımsızdır.evrende bizim göremediğimiz bu renklerimizle tatınırız.kim olduğumuz,karmamız boyunca nelerden geçtiğimiz,neyi yaşadığımız auramızın renklerinde saklıdır ve böylece biliniriz.

üçüncü göz konusuna gelince üçüncü gözün vaktinden önce açılması istenen bir durum değildir.olması gereken bu değildir.bilgiyle pratiğin elele yürümesi gerekir .öğretiden yoksun olunursa elimizdeki bu tarz bir yeti yaşaşamımızı anlamsız bir hale çevirebilir.bu yüzden arkadaşlar üçüncü gözünüz vakitsiz bir biçimde açıldıysa onu niyetle kapatabilirsiniz.pek çok bilge insan bilir ki açık 3.göz deneyimi çok zordur ve onu niyet mekanizmasıyla kapalı tutarlar.eğer tüm çakralarınız dengeli ve açıksa ve siz tamamen hazırsanız,amacınızı belirlemişseniz ve samimiyseniz ü3.gözünüzü açmak için ametist taşı iel çalışabilirsiniz.ancak dediğim gibi bu çok ta gerekli değildir.gözümüzden perde kalktığınızda nasıl göründüğümüz,etrafımızda görememdiğimiz varlıkları görmek vs olması gereken bu olsa bu perde zaten olmazdı.burada ve şuanda yaşıyo olmamızın nedeni arada perde varken ve göremiyorken ışığın yolunu seçmek ve kendi ışığımızı yaratmak .sevgiyi bilmek için görmek gerekmez.gerçek içimizdedir.sevgiler..

canlının etrafındaki bulutsu alan auradır.ayrıca 3metre demişsin ama 3metre değildir.Ne'yden bahsettiğimizi iyice anlamamız lazım.Eğer bütün eenrji alanlarından bahsediyorsak 3metre çok az bir alan.Eterik,astral,zihinsel ve ruhsal enerji alanları vardır.Hepsini birden aura kabul edersek bayağa bir geniş alan oluyor.Sadece eterik ve astral diyorsanız 3metre olabilir ancak.

auranın rengi de değişir...

sabit kalacak diye bir kural yok.

sen enerjden bahsediyorsun çok yanlış bilgiler almışsın enerjy bilmiorum ama bnm elimde çakra ve aura ile ilgili tonlarca kitap var ve bn bu konuda bildiklerime güveniyorum 3 m olan eminim ki aura değildir o manyetik enerjiyle ilgili bişi de değil aura ruhsal durumu ve ruhsal enerjinin kzıgınlık,öfke,mutluluk hastalık gibi durumların renklerle ruhsal hal olarak değişip görünmesidir bn de böle görüorum bnm gördüğüm en fazla 10-15 cm di normal bir insanda....

sen enerjden bahsediyorsun çok yanlış bilgiler almışsın enerjy bilmiorum ama bnm elimde çakra ve aura ile ilgili tonlarca kitap var ve bn bu konuda bildiklerime güveniyorum 3 m olan eminim ki aura değildir o manyetik enerjiyle ilgili bişi de değil aura ruhsal durumu ve ruhsal enerjinin kzıgınlık,öfke,mutluluk hastalık gibi durumların renklerle ruhsal hal olarak değişip görünmesidir bn de böle görüorum bnm gördüğüm en fazla 10-15 cm di normal bir insanda....

siz birşeyler söylemişsiniz ama birbiryle bağlantılı değil

Kızgınlık,öfke vs. durumlarında değişen enerji alanı astral bedendir.Mantal beden diye de geçer.Duygusal bedenimizdir ve duygularımız dğeiştikçe rengi değişir. 10-15cm olan ise eterik bedendir.Fiziksel bedene en yakın olan bedendir.Aura görmeye çalışan kişi ilk önce eterik bedeni görür.Eğer gerliştirirse duygusal bedeni görebilir...

Ayrıca astral(duygusal) beden 3metreyi bulur

ya bn anlatamadım

şöle dim başta gördüğünmde , mesela kişinin kafasının arkasında gök yüzünü görüyorsun siyah olan arka mekan yoğunlaştığında kişinin kafasının tam sütünde bir açık beyaz gibi bi alan oluşuo sonra ateşe benzer bi renk alanı görüorum böle mavi ateş ateş düşün onun gibi kişinin o beyaz tabakasının senin dediğin gibi eterik alanın üzerinde oluyor ok anlatmak istediğim bn hiç metrelerce görmedim sadece renkleri görüorum o da en fazla 15-10 cm oluo yane alanı saymadan ok

ya bn anlatamadım

şöle dim başta gördüğünmde , mesela kişinin kafasının arkasında gök yüzünü görüyorsun siyah olan arka mekan yoğunlaştığında kişinin kafasının tam sütünde bir açık beyaz gibi bi alan oluşuo sonra ateşe benzer bi renk alanı görüorum böle mavi ateş ateş düşün onun gibi kişinin o beyaz tabakasının senin dediğin gibi eterik alanın üzerinde oluyor ok anlatmak istediğim bn hiç metrelerce görmedim sadece renkleri görüorum o da en fazla 15-10 cm oluo yane alanı saymadan ok

tamam anladım şimdi

işte o ilk gördüğün beyaz alan eterik beden oluyor.sadece 10-15cm görmenin sebebi doğal.Hepsini görmek zordur.Çünkü bedene yakın alanlarda yoğunluk fazladır ve görmek kolaydır ama bedenden uzaklaştıkça yoğunluk azalır,görmekd e zorlaşır.

Ve şunu da unutmayın,karşınızdaki kişinin aurasını kendi auranızın içinden görüyorsunuz.

Çünkü bedeniniz kendi auranızla çevrili ve göz kendi auranızla birlikte karşınızdakinin aurasını görüyor.

Mesela auranızın rengi mavi olsun,karşıdaki kişinin de sarı.Karşıdaki kişinin aurasını yeşile yakın bir sarı olarak görebilirsiniz,mavi ve sarı yeşili oluşturur.

peki o halde bir önerim var.enerji çalışmalarıyla ellerinizin enerjiye karşı duyarlılığını arttırdıysanız,bir arkadaşınızın 6-7 metre ilerisine geçip ellerinizi ona doğru çevirerek gözlerinizi kapatarak yürümeye başlayın.onun alanına çarptığınınzda açın.bakın bakalım kaç metre çıkacak?herkeste aynı çıkmaz elbette.ilginç ve eğlenceli bir deneydir.

bu arada arkadaşlarım, nicel verilere takılmak yerine anlatılmak istenene odaklanıp samimiyetle anlamaya çalışırsak daha güzel bir etkileşim yaratırız diye düşünüyorum.sevgiler..

--------------------

bu arada aura alanı mesafesini kutsal kafesle karıştırmışım.doğru söylüyorsunuz.genellikle 6 metreden daha geniş bir alana yayılmış olarak gözlenir.hatalı bilgilendirme için özürler..

yaa hayal gücü olmasın bunlar... ama okumak zevkli gerçekten.

Okuduktan sonra yapmaya çalışılırsa gerçek olduğu görülebilir belki...