Jump to content

Kayıp kentin çocuklarına - Hülya Arıkan


nickmickyok

Önerilen Mesajlar

Kayıp Kentin Çocuklarına

 

Buğulanmış gözlerin boşluğa bakıyor

Ne o ağlıyor musun yavrum

Oyuncak tutacak ellerin pıtrak pıtrak

Ekmek kaygısına düşmüş küçücük yüreğin

Elbisen yırtık, dudakların çatlak

O kömür karası gözlerine bakamam

Utanırım yavrum

Bazen simit tezgâhının basında

Bazen mendıl satarken çıktın karsıma

Buz kesen soğukta büzüştüğünü gördüm duvar dibinde

Annenin kolları saracakken,

Bu ayaz mı sardı seni yavrum...

Bir kelebeğin kanadındaydı düşlerin

Yarını olmayan yıllara yürürken

Yıkıktı omuzların, büküktü boynun

Küçücük bir tebessümdü yüzünü güldüren

Ne bileyim belki de avucuna sıkıştırılan üç beş kuruş

Başımı çevirip geçerken yanından

Ateş gözlerine bakamam eririm yavrum...

Kararmış yüzler, katılaşmış gönüller

Yükselen çığlığı duymayan sokaklar

Mahşeri andırırda yollar

Yürekleri delen ışıltıyı göremez gözler

Ruhlarımızı sattık dostlar, mal pazarında

Şefkati kaybettik gökdelenlerin gölgesinde

Yelken açmışken ufuklara, delindi gemimiz

Batıyoruz dostlar... Kaybolan kentimiz

Baharda solar mı kır çiçekleri

Soğuk vurur mu yaprağına böyle

Açmamış gonca düşer mi dalından

Henüz sekiz yasında kayarken sen hayattan

Kaybolan biziz... Bizim geleceğimiz

Sıcacık yatağımda yumarken gözlerimi

Ayaz gözlerine bakamam ezilirim yavrum

 

Hülya Arıkan

 

 

 

Sokak Çocuğu

 

Sayfa no: yok

Cilt no: yok

Hane no: yok

Ana adı: ben sokak çocuğuyum abi

Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,

Bilyelerini rüyalarında unutan,

Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran

Çocuk var ya o benim işte, o benim abi...

Sahi bir annem olmalıydı değil mi?

Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa!

Sahi abi tadı nasıldı anne sütünün?

Anneler nasıl okşardı çocuklarını?

Anne kokusu nasıldır kim bilir?

Ana ha, bir anne çizebilir misin benim için,

Karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne?

Ve yanına beni ekler misin abi,

Tıpkı suluboya resimlerdeki gibi sımsıcak?

Sahi abi senin gözlerini kesmiyor değil mi,

Bir köprünün soğuk, gergin ve karanlık bedeni?

Sahi sen hiç seyrettin mi aydedeyi bir köprünün altından,

Üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken?

Boşver...

Gel boyat istersen ayakkabılarını.

Ben şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyorum hayata!

Gel boyat ayakkabılarını,

Boyat da resmi çıksın dostun, düşmanın tüm kaldırımların.

 

Sayfa no yok

Cilt no yok

Hane no yok

Yokların varlığında tam göbek bağından hiç yakalandın mı hayata?

Bir de, bir de babam olmalıydı değil mi?

Beni dövecek bir babam bile yok biliyor musun?

Nasırlı ellerinde şefkat arayacağım bir insan.

Kim bilir, bayramlarda neler alır babalar çocuklarına?

Unutmuşum, bayramlarınız da vardı sizin öyle değil mi? Arifeleriniz,

Bayramlarda temize çekilen dostluklar vardı sonra.

Oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum güneşe ve mehtaba,

Yankısız, bestelenmemiş ve bestelenmeyecek serseri ıslıklar.

Bir babam olsaydı belki yeterdi.

Çocuk olurdum eskisi gibi, şımarırdım öylesine.

Boşver abi...

Kimin neyine bayram, kimin neyine hediye,

Baba kimin neyine abi?

Sahi senin düşlerin vardır.

Göremediğin rüyanın düşünü kurar mısın hiç?

Ahmet bir düş görmüş geçenlerde.

Köprü altında tanıştık, yorgun ve geç gelen bir gecede.

Utanırken anlattı, anlatırken utandı.

Bir ip bağlamış gökkuşağına,

Bak ana diyormuş uçurtmamı gördün mü?

Ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları?

Ahmet'in düşü işte...

Bana düşlerini kiralar mısın abi?

Bedava boyarım ayakkabılarını.

Bana düşlerini, düşlerini abi?

Boşver, boşver...

Bak iyi parlayacak bu ayakkabılar,

En parlak ayakkabılarınla yürüyeceksin yaşama.

Sen düşünme, sokaklar düşünsün beni.

Gazete manşetleri,

Üçüncü sayfa haberleri düşünsün,

İsimsiz bir damla gözyaşı düşünsün,

Sen beni düşünme, düşünme be abi...

Nasıl olsa ben,

Olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla basıyorum tüm kaldırımlara,

Olmasa da anne babası sokakların,

Sokak çocuğuyum ben, sokak çocuğuyum...

Kazanılmadan kaybedilmiş bir geleceğin herhangi bir yerinde,

Ben sokak çocuğuyum abi!

Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,

Bilyelerini rüyalarında unutan,

Oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk var ya,

İşte o benim, o benim abi, o benim abi...

 

 

Ali Ulurasba

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...