nevermore Oluşturma zamanı: Nisan 10, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 10, 2010 Buda’nın öğretileri, dinin en merkezi konusu olmasına rağmen en zor anlaşılana benliğin doğası hakkındaki öğretileridir. Aslına bakarsanız ‘benliğin doğasını tümüyle kavramak’ aydınlanmanın diğer ismidir. Beş Skandha Buda bir bireyin varoluşun, ayrıca Beş Skandha veya beş yığın denilen beş toplamın bir bileşimi olduğunu söyler. Bunlar ; SuretDuyumAlgıZihinsel OluşumlarBilinç Budizmin çeşitli okulları bu skandhaları bir şekilde farklı yorumlarlar. Genel olarak ilk sıkanda fiziksel surettir. İkinci duygular, heyecandan, fiziksel duyulardan – görmek, işitmek, tat, dokunmak ve koklamak – oluşur. Üçüncü skandha algı, bizim düşünme– kavramlaştırma, tanıma ve akıl yürütme- dediğimiz şeyin büyük bir kısmını oluşturur. Bu ayrıca bir organın bir nesneyle karşılaşmasında onu tanımasını da içerir. Algı ‘ayırt eden şey’ olarak düşünülebilir. Algılanan şey fiziksel bir nesne de olabilir, bir fikir gibi zihinsel bir nesne de. Dördüncü skandha zihinsel oluşumlardır: alışkanlıklar, önyargılar ve mizaç. İrademiz, isteğimiz, tıpkı dikkatimiz, inancımız, vicdanlılığımız, gururumuz, arzumuz, kinciliğimiz, iyi ve kötü bütün diğer ruh hallerimiz bu dördüncü skandhanın parçasıdır. Beşinci skandha bilinçtir, bir nesnenin kavramlaştırmayan farkındalığı veya ona karşı gösterilen fikirsiz duyarlılıktır. Farkındalık başlayınca üçüncü skandha nesneyi tanır ve ona bir değer verir, dördüncü skandha onu çekici veya itici bularak belli bir zihinsel yapıyla tepki verir. Beşinci skandha bazı okullar tarafından hayat deneyimi bir arada tutan temel olarak tanımlanmıştır. Benlik Yok-Benlik Skandhalar hakkında en önemli şey onların boş olmasıdır. Bunlar bir bireyin sahip olduğu nitelikler değildir, çünkü onlara sahip olan bir benlik yoktur. Bu yok-benlik öğretisine anatman veya anatta denir. Esasen Buda bize bu konuda şunu öğretti: ‘sen’ bütünsel, bağımsız bir varlık değilsin. Bireysel benlik, ya da bizim ego dediğimiz şey, skandhaların bir yan ürününden başka bir şey değildir. Bu öğreti yüzeyde nihilist bir öğreti gibi görünür. Fakat Buda bize küçük, bireysel benliğin yanılsamasının ötesini görebildiğimiz zaman ölüm ve doğuma konu olmayanı deneyimleyeceğimizi öğretti. İki Görüş Anatma’nın nasıl anlaşıldığı konusunda Threvada Budizmi ile Mahayana Budizmi ayrılırlar. Aslına bakılırsa bu iki okulu birbirinden ayıran şey her şeyden önce benlik konusundaki farklı kavrayışlarıdır. Çok basit bir şekilde anlatırsak Threvada anatmanı bireysel egonun ve kişiliğin bir yanılsama olduğu şeklinde anlar. Bu yanılsamadan kurtulduğu vakit birey nirvananın saadetini yaşayabilir. Öte yandan Mahayana bütün fiziksel suretlerin kendilerine ait bir benlikten yoksun olduklarını söyler (bu ‘yokluk’ anlamına gelen shunyata diye adlandırılmış bir öğretidir). Mahayana’nın ideali bütün varlıkların aynı anda aydınlanmasıdır, bunun nedeni şefkat değil, esasta bizlerin ayrı ve otonom varlıklar olmamamızdır. Barbara O’Brien http://buddhism.about.com/bio/Barbara-O-Brien-38125.htm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.