boggyhillocks Oluşturma zamanı: Mart 18, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 18, 2007 Bilge ile Diyalog -Sizin Yeryüzünün en büyük bilgesi olduğunuzu söylüyorlar, doğru mu bu? -Bilge derken tam olarak neyi kast ediyorsun? -Dünyanın neden var olduğu ve insanın nasıl yaşaması gerektiği konusunda özgün bir fikri olan birini. -Eğer bilge , gerçektende bu sözünü ettiğinin konularda fikri olan biriyse, bilge falan değilim ben, hiçbir şey değilim!.. -Peki nasıl kazandınız bu sıfatı? -Bilinmeze boyun eğerek… -Anlayamadım! -Doğru tavır tam da bu işte: “Anlayamadım…” Benim bir felsefem varsa, onu bu sözcükle özetleyebilirsin: “Anlayamadım…” -Ama o zaman bilgeliğinize özenenlerden; ya da ondan istifade etmek isteyenlerden bir farkınız kalmıyor ki... -Hayır… Bu sözünü ettiğin kişilerin tutumu benimkine taban taban zıttır. Onlar anlamak istiyorlar; bense, anlayamamaktan hoşnudum. “Bir hoş bilmece içinde yaşadım…” Ne güzel bir dize, öyle değil mi? -Bu biraz kolaycılık olmuyor mu ama?.. İnsanoğlunun bir zekası ve hayal gücü var. Bunlarla bir şey yapılamaz mı yani? -Bunların birer merdiven olduğunu kabul ederim. Ama o kadar yükseğe tırmanamazlar. Yani Tanrı’ya ya da tanrısızlığa… -Peki bundan çıkarılması gereken sonuç nedir? Yani bilinemezcilikten…. Bunu anladıysam ne yapmalı; ya da nasıl hareket etmeliyim? -Yapman gereken hiçbir şey yok. Bunu bilmek ve tadını çıkarmak sana yetmiyor mu? -Cehalet, tadı çıkarılması gereken bir şey mi yani. Ben bilmeyi ve bu bildiğimin tadını çıkarmayı tercih ederim. -Neyi bileceksin! Şimdiye dek ne öğrendin? -Fazla bir şey değil… Hem öyle olsa size gelmezdim zaten. Ama boşuna geldim sanırım... Sizde bana verebilecek bir şey yok. -Yanlış düşünüyorsun. Kendini büyük görüyorsun…. Özgürlük, esrarın kabulündedir. Bunu göremediğin sürece huzura eremezsin. -Siz huzura erdiğinizi söyleyebilir misiniz? -Ben her şeyden gereksindiğim kadarını alırım. Gereksindiğim ölçüde huzurluyum. -Ne demek şimdi bu? -Şu demek: Süreğen bir huzur insanoğlunun arzu ettiği bir şey değildir. Arada sırada suları bulandırmak ister o, kendini tutuşturmak… -İyi ama ne için? -Bilmiyorum… Sen neden bilmek istiyorsun ki? Bu tamamen bir önyargı. İhtiyacın olan şey insanı tanımak; özü ile davranışı arasındaki nedensellik bağlarını çözmek değil... Bu bilinemez zaten… Hep bir soru işareti kalır... -Bilinemezciliğe nasıl vardınız? -Yıldızlar sayesinde… -Anlamadım! -Yıldızlara baktığında ne hissediyorsun? -Sonsuzluk duygusu elbette. -Sonsuzluk sana neyi çağrıştırıyor? -Ürpertiye kapılıyorum. -Başlangıçta evet. Ama orada durmamalısın.. -Alıntıdır- 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2007 Süreğen bir huzur insanoğlunun arzu ettiği bir şey değildir. Arada sırada suları bulandırmak ister o, kendini tutuşturmak....... cok tşk ler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2007 evet çok teşekkürler,her cümle ayrı bir bilgi ve güzellik taşıyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.