Jump to content

Bilge ile Diyalog


boggyhillocks

Önerilen Mesajlar

Bilge ile Diyalog

 

-Sizin Yeryüzünün en büyük bilgesi olduğunuzu söylüyorlar, doğru mu bu?

-Bilge derken tam olarak neyi kast ediyorsun?

-Dünyanın neden var olduğu ve insanın nasıl yaşaması gerektiği konusunda özgün bir fikri olan birini.

-Eğer bilge , gerçektende bu sözünü ettiğinin konularda fikri olan biriyse, bilge falan değilim ben, hiçbir şey değilim!..

-Peki nasıl kazandınız bu sıfatı?

-Bilinmeze boyun eğerek…

-Anlayamadım!

-Doğru tavır tam da bu işte: “Anlayamadım…” Benim bir felsefem varsa, onu bu sözcükle özetleyebilirsin: “Anlayamadım…”

-Ama o zaman bilgeliğinize özenenlerden; ya da ondan istifade etmek isteyenlerden bir farkınız kalmıyor ki...

-Hayır… Bu sözünü ettiğin kişilerin tutumu benimkine taban taban zıttır. Onlar anlamak istiyorlar; bense, anlayamamaktan hoşnudum. “Bir hoş bilmece içinde yaşadım…” Ne güzel bir dize, öyle değil mi?

-Bu biraz kolaycılık olmuyor mu ama?.. İnsanoğlunun bir zekası ve hayal gücü var. Bunlarla bir şey yapılamaz mı yani?

-Bunların birer merdiven olduğunu kabul ederim. Ama o kadar yükseğe tırmanamazlar. Yani Tanrı’ya ya da tanrısızlığa…

-Peki bundan çıkarılması gereken sonuç nedir? Yani bilinemezcilikten…. Bunu anladıysam ne yapmalı; ya da nasıl hareket etmeliyim?

-Yapman gereken hiçbir şey yok. Bunu bilmek ve tadını çıkarmak sana yetmiyor mu?

-Cehalet, tadı çıkarılması gereken bir şey mi yani. Ben bilmeyi ve bu bildiğimin tadını çıkarmayı tercih ederim.

-Neyi bileceksin! Şimdiye dek ne öğrendin?

-Fazla bir şey değil… Hem öyle olsa size gelmezdim zaten. Ama boşuna geldim sanırım... Sizde bana verebilecek bir şey yok.

-Yanlış düşünüyorsun. Kendini büyük görüyorsun…. Özgürlük, esrarın kabulündedir. Bunu göremediğin sürece huzura eremezsin.

-Siz huzura erdiğinizi söyleyebilir misiniz?

-Ben her şeyden gereksindiğim kadarını alırım. Gereksindiğim ölçüde huzurluyum.

-Ne demek şimdi bu?

-Şu demek: Süreğen bir huzur insanoğlunun arzu ettiği bir şey değildir. Arada sırada suları bulandırmak ister o, kendini tutuşturmak…

-İyi ama ne için?

-Bilmiyorum… Sen neden bilmek istiyorsun ki? Bu tamamen bir önyargı. İhtiyacın olan şey insanı tanımak; özü ile davranışı arasındaki nedensellik bağlarını çözmek değil...

Bu bilinemez zaten… Hep bir soru işareti kalır...

-Bilinemezciliğe nasıl vardınız?

-Yıldızlar sayesinde…

-Anlamadım!

-Yıldızlara baktığında ne hissediyorsun?

-Sonsuzluk duygusu elbette.

-Sonsuzluk sana neyi çağrıştırıyor?

-Ürpertiye kapılıyorum.

-Başlangıçta evet. Ama orada durmamalısın..

-Alıntıdır-

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...