Omulus Oluşturma zamanı: Nisan 21, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 21, 2010 Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, “Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm.” demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: “Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?” Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş... Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aksak lisan Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 anlayış göstermekten sıkılanlar neyi okusun artık sert tepkiler veriyorum hiç de pişman olmuyorum tam tersi vermeyince suçluluk duygusu hissediyorum paylaşım için teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Sitede büründüğünüz karakterleri , kötüyüm triplerini bir kenara bırakıp düşünün. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Omulus Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Sağolun arkadaşlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 bazen de lazım . içimde kalınca mide ağrısına dönüşüyor sinir. parmaklar için üzgünüm ama , ben sıkıldım melek olmaktan. bir gün kıyılacak birinin parmaklarına ya, kime denk gelir bilemem.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
jimix Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2010 Omulus haklı bence. Ben sinir hastasıyım yani durup düşündüğümde ne kadar saçmada olsa sinirlenmem için bir sebebe gerek yok. Aniden sinirlenebiliyorum. Boşuna dememişler sabır en büyük erdemdir diye. Tabiki sinirlenmek sabretmekten kolay ama birşeyi yapmadan önce 2 kere düşünmek lazım. Patlamakta lazım arada ama sevdiklerine yada çevrene değil. Ben bile başarabiliyorsam sakin kalmayı (aradada olsa) xD Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Omulus Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2010 Abi patlamak yerine o an sakin olup sinirini bastırmak daha güçlü bi hareket olur. şu yazıyı okudukça gözlerim doluyo zaten . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emphasis Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2010 çok ama çok güzel bir paylaşım olmuş arkadaşım, emeğine ve yüreğine sağlık.. deyip de bırakmayacağım tabii ki.. sinirliyken veya moralin bozulunca girdiğin "hal"i tanımakta insan gerçekten çok zorlanıyor.. ve her yaşlı da aynı şeyi söylüyor.. "şimdi o günlere bakıp da ne çok gülüyorum" .. onu yapan da sendin.. yoksa değil miydin.. o zaman o sırada içinde kimi besliyordun.. ya da "kin" mi besliyordun.. o bahsettiğim yaşlıların şanslı oldukları bir taraf var ki, en azından geriye dönüp baktıklarında "ulan ne kadar çocukmuşum" deyip gülebilecekleri hafiflikte olaylar yaşamışlar.. ne o kamyoncu eleman ne de bir başka biri gibi dönüşü olmayan yola girmişler.. sadece 3 dakika.. otur, dinlen ve sakinleş.. anlamaya çalış.. bir söz vardır.. "anlarsan kızmazsın" .. kendi adıma konuşuyorum doğal olarak ve ben bu sadece iki kelimeden oluşan felsefeyi hayatıma katmış durumdayım, çok zorlandıysam da artık gayet uzak doğu felsefeleriyle takılan biri gibi sakin bir hal içerisinde konuşabiliyorum.. gerçekten anlarsan kızmazsın.. ama tabii ki bunu henüz yaşamamış olan arkadaşlar olduğundan dolayı çoğu baside indirgenecek.. ve fakat herşeyi de yaşamak gerekmiyor sanırım.. bunca kişi aynı şeyi yaşayıp sonunda pişmanlık yaşadıysa elbet vardır bunda bir sıkıntı.. [diye düşünüyorum] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Eris Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2010 Sinirlenmek kalp kırmak bağırmak çağırmak olası..olmasa daha iyi. Örnekteki gibi bir hale kapılmak sinirlendim diye oldu denecek şey değil... insan arızasını başka yerlerde de aramalı bulmalı onarmalı fikrimce. Yani onu düşündüm okuyunca.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ihaveadream Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2010 Sübanallah kardeş ibretlik bir paylaşım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.