Deniz'e Karşı Alkol Tüketimi

Bir veda kanaması.... bir kara gece; gözlerin kadar...

Çekim alanına girmiş tek kişilik kalabalık bir dünya.

Yıldızları çalınmış bomboş bir gökyüzü bana bıraktığın son hediye, her yıldızın anlamını yavaş yavaş yitirdiği yaşanması zorunlu anıların kalbime saplandığı Birbirine yaklaşan tek kişilk iki dünya.

Yörüngelerini şaşıran martılar eşliğinde her satır başında seni anıyorum ,

Deniz'e karşı alkol tüketerek..

Kelimelerin sesi 'sesin' oluyor çarpıyor yüzüme,

Bilmediğim adreslere mektuplar yolluyorum bütün postanelerden..

Alacakaranlıktı....

Ellerimin iki yana düştüğü vakit yağmur yangını daha da alevlendiriyordu ve sorularla değiştirdiğim anlamlarımı arıyordum en gizli mabedlerde..

Zaman talan ediyor , zaten kanayan kalbimi

Gözlerim 'gözlerin' oluyor dalıyorum derin maviye..

Sabaha nöbetçi bırakıp gittiğin ! o kapkaranlık şafaktan beri alkol tüketiyorum Deniz'e karşı...

Arada , aralanıyor yüzümün hüzün perdeleri , sonrası yine sen oluyor kalıyorum dalgalarla başbaşa...

Böylemi yaşanır ayrılık acısı?

Oysa , kendimizle 'biz'i yeniden tanıştıran bir sihirdi aramızdaki,

Oysa, içimdeki kalabalıktan kurtulmuştuk tek kişilik dünyamızı yarattığımızda..

Geceydi.

Önce ellerim eridi ellerinde , Gözlerim 'gözlerin' oldu düştü avuçlarına ..

Üşüyen Dağlar var şimdi parmaklarımın arasında ..

Susuzluktan çatlamış dudaklarımın sahibi ...

Kana kana sevmek isteyen dudaklarımı bıraktın çöl ortasında..

Artık en sevdiğim insanlarla bile beraber olmaktan mutlu değilim ..

Hiç kendini kalabalıklar arasında yapayalnız hissettiğin oldu mu?diye sormuştun konuşmamızın en başında....

Hatırlarsın...

İçimdeki kalabalık büyüdükçe büyüyor şimdi..

Çünkü senide katıyorum içimdeki sensiz izdihama..

Biliyorum , iki koca ömrü 362 güne sığdırmaya çalışmak gibi küstahça bir isteğimiz oldu ..

Ve tükettik , engüzel var oluşları .

Kendi elimizle boğazladık doğmamış çocuğumuzu.

Peki niye ?

Niye , katilde ben, kurbanda benim şimdi ??

Neydi birbirimizi 'birbirimize' ayna kılan ?

Söylesene , neydi çağlara sığdırdığımız kısacık bir ömür ?

Ay ışığının gözlerime her temas ettiğinde , kirpiklerim her ıslandığında, ruhum her çözüldüğünde

Alkol tüketiyorum Deniz'e karşı..

Çocukluğumdan kalma saflığımı çaldın , ses çıkarmadım

Geleceğimden umutlarımı çaldın , ses çıkarmadım ..

Ama bukadarı fazla , dalgaların sesini alamazsın yüreğimden ..

O dalgalar ki sesin , bakışların , ömrüm , ömrün...

O dalgalar ki her gece Deniz'e karşı oturup alkol tüketmemin çağlara sığmaz , destansı savaşı..

Henüz yastığım kabullenemedi sensizliği , uyumayışım bundan , seninle alakası yok.

Henüz zamanı gelmediği için bahar kapıda değil , bu yüzden uzun sürdü kış , bununda seninle alakası yok..

Ya rüyalarıma ne demeli ?

Bir kısır döngü , bir haykırış hepsi..

Tıpkı karaya vurmak istemeyen dalgarın sesi gibi..

Sana yazıldı her cümle , ıssızlığın eşliğinde her dalganın 'es' olduğu bu gece..

Ve Deniz'e karşı tükettiğim son alkol damlası...

Ben ölüyorum Deniz kızı

Sen bir el daha oyna...

nevermore

çok güzel.

Son cümle k. İskender'den esinlenmiş olsa da yüne de güzel

esinlenmek değilde aynen aldım

biliyorsun kişisel bir yazı ,ve o cümlenin özel bir yeri vardı bizde

number one olmuş süper ne die bilirimki ellerine sağlık:clapping::clapping:

kalemine, klavyene sağlık, çok güzel...

ben bu yazıda, aşk ve ayrılık gördüm.

aşk da en güzeldir, ayrılığı da en güzeldir!

saygılar...

kör kuyuda merdivensiz kalmış gibisin:)

denize karşı savrulan bunca derde rağmen, denizin alabildiğine canlı olması ibret verici..

Kork bugece ;

Düş başındayım ,

Dalgaların sesiyle uyanıp rüzgarı bıçak yaptım ,

Ve kestim senle olan bağımı..

Farzet ki alkol fazlası anlamsız kelimelerdi haykırışım..

Beyaz teninde , ölü aşkın cenazesi kılınacak sabaha karşı deniz çarşafa büründüğünde..

Ve yol olacağım , yol alacığım gök gürültüsü avuçlarımın içinde..

Saf bir yüreğin şiirlerini karşısına alıp birer birer katlettiği bu gece ,

Biraz daha sakinim sanki

Biraz alkol biraz martı sesi ve artık sırtım dönük senin mavi bakışlarına ..

Zamanı yakalamaya çalışan ellerim acıyor şimdi ,

Sanırım bu gece muhabbetim bir gemi çapasıyla , öyle durgun , öyle sakin ki deniz ...

Bir damla kan akıtsam koca ege kırmızıya boyanacak sanki ..

Kanımdaki vahşet yoluyor anka kuşunun kanatlarını .Tekrar diriliyor senin yokluğun misali..

Ağrıma gidiyor bu yokluk ..

Yokluk yeni 'hiç'leri doğuruyor dalgalar misali ..

Ve denize karşı alkol tüketme alışkanlığımı devam ettiriyorum senden ilham alarak..

O denli derin bakmayı nasıl becerebildin ?

O denli mavi?

O denli dingin...?

Dilek ağaçlarına bağlıyorum avuçlarımdaki hüznü,

Girme diyorum ..!!

Girme rüyalarıma ..

Bırak ben dalgaların sesine alışmışken ,

Bırak ümitlerin kıyıya çarpıp çarpıp kaçışını izlerken tüketeyim alkolü..

Yokluğun ölüm,

Yokluğun ölümüm...

Belki bir noktaydım hayatında ,

Şu kocaman aya bak öyleyse ,

O kim için nokta ??

Son yudumumla , bir soru işaretinde susuyorum ..

Cinnet yanlızlıklarımı paylaşıyorum kıyıda

Ve denize karşı alkol tüketerek unutuyorum zamanı , ta ki beyaza düşünceye dek gölgem..

Uzuyor gölgem uzuyor... Uzuyor , sana birikiyor..Tek bir damla bile düşmüyor toplanmaya fırsat bulamayan suretimden, kalk gidelim!! diyorum benliğime

Benliğim mavi tonunda bakıyor sensiz yüzüme ..

Saklı bahçemde seni yaşatıyorum,

Geceleri üzerimi örtüyorum seni,

Sana bakarak seni tüketiyorum .Kanım şehrin kanalizasyonlarına karışıyor,sonra denizin sularına,

Tüm mavilikler yasımı tutarken, emanet bir gözyaşının içinde kayboluyor suretin..

Anlayacağın ,

Denize doğru uzanan bir iskele gibiyim..

söyle bana ;

Doğduğunda elveda demeyi öğrenen..

Kaç insan vardır yaşayan?..Evet artık sana yazılmış günahkar bir şiirim..

Okuyunca yak beni ..

Ve savur küllerimi , tükettiğim şişelerle birlikte Denizin en mavisine...

yetenek böyle bişey işte ellerine sağlık çok güzel

Bazen güzeldir acı..

Umut ettiğin sürece evet , ama kaybettin mi umudunu , işte o an aşkını değil de "aşk"ı yitiriyor insan . Ve asıl güzellik kimbilir ; belki de böyle başlıyor . .

Duygularımı öyle güzel özetledin ki... Aşkını yitirmek acı verse de Aşk'ı yitirmekten bin kat iyi.

Gün gelir bir gün

Başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide

O eski ağrı

Ansızın geri teper.

Dilerim geri teper.

Yoksa gerçekten bitmissinizdir.

Murathan Mungan- Yalnız Bir Opera

dokundu bu be

huzursun....

yana yakıla....

sessizlik bir kadeh şarap....

kapında bir köpek...

özlemek seni....

bir kadeh sessizlik bu şehir...

ben....

öznesine anlam yükleyen sen.....

yok...

ÖZLEDİM... al sana tek isyanım ... bana özlemeyi öğretmeyi bırak artık...

ne denir ki

baya efkarlandım . . .

ne denir ki

baya efkarlandım . . .

Nedir ? aşk diyebiliriz

Hayatin anlamsızlaştığını

düşündüğün anlarda, biraz kafan

karışır, zaman durur ya;

Kendine gelebilmen tüm

düşüncendir , gerçekleri bulabilmen.

işte o an, bu düşünceler senin için

her şeydir!

Bunlari anlatirken kelimeleri

kullanmaya çalişirsin ya;

şu, anlam yükleyip dibe batirdigin

anlamsiz kelimeleri.

Hiçbiri seni anlatmaz;

hepsi, verdiğin anlam ağırlığıyla

dibe batar. Kendini

anlatamadığın icin, seni delirten

kelimeler.

işte o an, bu kelimeler senin icin

hicbir şeydir!

Çok çalıştım

Gitmeye de kalmaya da...

İkisi de aynı acı

Kolay değil...

Kolay değil!..

Herşey kadar

Herkes kadar

Sen kadar

vay be hepsi süper ha

Umarım ....... Nefes alıyorsundur... ve umarım ... En az ben kadar nefret ediyorsundur bizden ...

Umarım ....... Nefes alıyorsundur... ve umarım ... En az ben kadar nefret ediyorsundur bizden ...

Çok güzel never..Teşekkürler.

İnsan kendisini kandırmaya ne kadar müsait bir varlık.

O'ndan sonra sürekli bir kandırma kısırdöngüsü içindeyim ben...

Ne kadar iyi anlıyorsun beni schizophrana ...

Acı' nın dili sessiz ve ortaktır..

güzel bir yazı olmuş eline sağlık..

Acı' nın dili sessiz ve ortaktır..

Dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terkettiğin gecedir. Beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir.