Sorgulama

nasıl da cesuruz davamızı savunurken..nasıl güçlü..kendinden emin.

ama iş gönüle gelince..hepimiz kedi yavrusu..

mırın! kırın!

oynamayı bilmeyen gelin yerim dar dermiş..o hesap herkesin ağzında bu cümle : eski aşklar yok artık!

Tanrı mayamızı mı değiştirdi,ne oldu?

sütten ağzı yanınca insan,süt içmeye tövbe ediyor şimdilerde.

ama demediniz mi tüm kitaplarda, bize böyle öğretilmedi mi?

hani sevgi emekti..gelincikti hani sevgi,selvi boylu..al yazmalı..?

şarkılar türküler yazıldı,bağıra çığıra söylendi ,içildi..haykırıldı..

şimdi bu ağıt neden?

zaman böyle şimdi..

zamanı biz yaratmadık mı? kendine dönmüyor ya bu dünya!

camlarda beklenmedi mi yoldan geçme ihtimali?

bir saat bile, ömre bedel olmadı mı?

ne zamandan beri tatmine,karın tokluğuna,gülüşmelere sevgi diyoruz?

kimse kimseye tahammül bile etmiyor.

ölümdü hani ayrılık?

eğer bunları diyen bizsek, yine aynı kalp bu..

temizleyin örümcek ağlarını.. bahar bile geldi! herşeye rağmen..

yok eğer biz demediysek bunları..

şarkılar kendini yazıyor,camlar kendi bekliyorsa..

demedim sayın..

hush eski defterlerimi hatırlattın, aslında iyide oldu , mutlaka devamı getirilmeli ...!

yaraları kapattıkça kalbimize de demir kapılar kapattığımızı farkettim..

olmayacaktı böyle:)

her okuyuşta içlendirdin insanı keşke bahsettiğin ağıt derinden olsaydı öyle korkar olduk ki yaşayamadığımız bu duygulara bile isteklenemiyoruz. seneler yerine haftalar, günler aldı ömür boyu süren o aşkları. hislerimizin doğruluğunu bile sanmaktan ibaret olduğunu farkında değiliz.