Cin Çağırma Ritüeli / Demon

güzel ve yararlı bir konu olacağını düşünüyorum paylaşım sağlayanlara teşekkürler.

Konu çok güzel gidiyor katkılarından dolayı Nevermore'a tekrardan teşekkür ediyor, konunun devamını ve çağırma ritüeli kısmını heyecanla bekliyorum.

binlerce yıldır onlarca farklı görüşü savunan kişiler , toplumlar, nefilim varlıklarla iç içe olmuş , hep ruhani gücü bizden yani insanlardan yüksek olduğu söylenen nefilim varlıklardan daha saf olduğunuza inandıgınız, bunu hissettiğiniz an iletişime hazırsınız demektir .

Varlık çalışmaları metafizik yada parapsikolojik konularda geçmez. Elementel varlıklar ile çalışmaların oldukça eski olduğunu zaten biliyoruz .Türkçe karşılığı olmadığı için demon kelimesi iblis hatta iblisler olarak geçer oysa iblisler gibi bi kelime komiktir çünkü Kuranda ' da geçen iblis kelimesi şeytanın özel ismidir.Yani sadece şeytanı anlatan bir isimdir.

Buradan yola çıkarak nerelerde nekadar hata yapıldığını hataların nekadar bilinçli yapılıp yapılmadığını siz düşünün

Aslına bakarsanız neopaganizm / wiccanlıkta demonlarla çalışmalar çok fazla değil , majikal geleneleklere bağlı kalan orderlar ise zamanla ne hikmetse sol yola kaydığı için günümüzde demonology çalışmaları da hep bu safda yer almış .

Oysa bildiğimiz , bu varlıkların insan ırkını ileriye taşıma istekleri .

Neyse konuyu dağıtmadan elementel varlıklarla iletişime geçme yollarından bahsedelim..

Astral evrende düşünce formunun maddeleştiğini duymuşsunuzdur..Düşünce beyinden çıkan bir enerjidir yani , ve her enerjinin her titreşimin astral evrenden spatyomda dahil olmak üzere tüm paralel evrenlerde yansıması vardır ..

Yani gördüğümüz hiç birşey aslında o şey değil karısık gibi geliyor ama aslında çok basit..

Bakın şöyle bi örnek vereyim , Order of St. Tzafkiel halen var olan ve elementel varlıklar ile çalışmalar yapan üyeleri birer demonology olan bir order (youtube) da bazı videoları mevcut..

Ve majikal çalışmalarda eger o safhaya gelmişseniz varlığı önce zihninizde belirtmeniz gerek , kendi görüntüsü ile değilde sizin istediğiniz şekilde size görünmesünü düşünmeniz buna konsantre olmanız gerekli .

Ancak yaydıkları enerji bizim algılarımızın ötesinde olduğu için belli çalışmalar yapmadan demonları görmeniz mümkün değil ..Aslında bu hiç bir varlık için pek mümkün değil , Elbet özel durumlar var ama hadi oturalım demon çagıralım saçmalıklarını bi kenara bırakmak gerek.

Destructive Task Force isminde bir order dan bahsedeceğim , bu arkadaşlar pagan inanışlarına son derece saygılı ve bağlı olmasının yanında satanist kilisenin öğretilerinide kullanırlar .Çünkü demonlar ile iletişimin en kolay yolu onları yüceltmektir . Zamanında çok tutsak kaldıkları içinmi bilinmez ama onlara kişilik vermek saygı duymak son derece başarılı bir taktik ..

Öncelikle bilinmesi gereken şu , elemental varlıkların yüksek titreşimlerini algılamak için bir dizi çalışma yapmammız gerekecek . Eğer astral seyahat deneyiminiz var ise bu iş daha kolay .Ancak bazı majikal çalışmalar ile önce telepati ve daha sonra iletişim tekniklerini anlatmaya çalışacağım ..

Bliyorum konu yavaş ilerliyor ama hayatım bu ara hızlı gidiyor o yüzden affola ..

Varlıkların metafizik alemden şgörünen, fiziki aleme geçişinde çeşitli sebepler vardır. Ya bizim alemimizde manyetik bir olur , ya iki alem arasında bir menfez, koridor meydana gelir ya da medyum özelliğine sahip bir kişi, bilerek veya bilmeyerek bünyesi gereği buna sebep olur. Yoksa hiçbir varlık kendi aleminin sınırları dışına kendi iradesiyle çıkamaz.

Aynı dünyada olmamıza rağmen boyut farklıllıkları var bunları tekrar tekrar yazmaya gerek yok sanırım.. Varlıklar kendi alemlerinden,fiziki aleme geçtiği zaman, rasgele kişilere musallat olamıyor, herkese tesir edemiyor. Ancak, doğuştan medyumluk özelliği olan insanlarla muhatap olabilir veya bünyesinde bir menfez, bir açık, bir rahatsızlık bulunan kişilere musallat olurlar. Bu kişiler de genellikle içine kapanık, korkak, çekingen, psikolojik olarak dengesiz, şizofreni ve beyin yönünden bir rahatsızlığı olan kişilerdir ne yazık ki ..

Majikal davet ritüellerinin ana teması da bu koridoru açmaktır işte.

Bu varlıklar devamlı kalmak üzere de boyut değiştiremezler. Muhakkak belli bir zaman sonra geri dönmek zorundadır. Nasıl ki, komaya giren bir insanın belli bir zaman sonra uyandırılması gerekiyorsa, suya giren bir insan belli bir müddet sonra sudan çıkmak zorundaysa, varlık da bir vakit sonra kendi alemine dönmek zorundadır. Tek imkanı vardır o da, ya medyumluk özelliğe sahip manyetik enerjili bir insan bulmak ve onunla muhatap olup enerjisinden istifade etmek, ya onun içine girip bir müddet vaziyeti idare etmek, ya zayıf ve hasta bünyelerden enerji hırsızlığı yapmak zaman kazanmaktır.

Şu görme konusunda bi kaç noktaya değinmek istiyorum

Şimdi varlıkları görmek için ne olması gerekir ve varlıkların görünme konusundaki yapılarına dair kadim bilgilerden yola çıkarak biraz bişeyler yazayım . Faydalı olursa ne mutlu.

Özünde demonlar paranomal varlıklar olduğu için ışınsal bedene sahiptirler. Bir nesneden çıkan ışınlar gibidirler. Ancak farkları, nesne ışınları kaynaktan gelir ve onların bedeni kaynaksız ışındır. Bu yüzden normal şartlarda demonları görmek imkansızdır.

Peki bunca insan " gördüm" derken yalanmı söylüyor?

Hayır yalan söylemiyor. onlar insanların bulunduğu boyuta en yakın olan boyuttadırlar. Sahip olduğumuz aura onlar ile aramıza bir perde çekmektedir. Bazı durumlarda auramız zayıflar ani ruhsal değişimler mesela .

Bu o varlıkların burç ışınım yollarını kullanarak duyularımıza aldatıcı sinyaller yollaması ile gerçekleşir. Vücudumuza dokundukları zaman dahi beş duyumuzdan biri olan "his" i beyinden tetikleyerek yaparlar.

Gördüğümüz görüntüleri ise gözlerimiz ve beynimiz arasındaki yolda görev yapan hücreleri kandırarak yaparlar. Yani bizim gördüğümüz varlık aslında orada değildir. Kılık değiştirmeleride imkansızdır. Sadece istediği kılıkta bir görüntü yollayabilirler.

Gerçek anlamda temas yani görme eylemi ise ya özel seçilmiş kişiler ile o varlık arasında gerçekleşir yada bir takım çalışmalar ile ..

Somut anlamda varlıkları görebilmenin özü işte bu yüzden beynin seviyelerini kontrol edebilmekden yani farklı şur hallerini algılayabilmekden geçer ..

Trans halinde birini düşünün bu boyuttan kopmuştur , canı yanmaz sizi duymaz vs vs .Ama nefes alır yani bu boyut ile diğer boyutlar arasındaki bağ (astral beden) hala faailiyettedir ..

Yukarıda bahsettiğim etkileşme ile bizi kandıran varlıkları doğaları gereği inandırmamız da bir hayli güç bu yüzden summon ritüellerine dikkat edin hep yüceltme ve pohpohlama durumu var ..

Ektoplazma yolu ile bedensel şekle bürünen varlıklar nesnel anlamda şekil değiştirmezler .

Örneğin summon ritüeli yapan bir majisyen davet gönderdiği demona nasıl görmek istiyorsa o şekilde görünmesini ister ..

Beynin farklı şur halleri summon ritüellerinde en önemli yapı taşıdır , trans durumunu tetikleyici maddeler kullanmalırını sebebi de budur masjisyenlerin ..

Peki nas'olsa soru-cevap şeklinde gideceğimizden ben konunun gevezesi olarak sorularımı yazmağa başlıyayım.Önce girişimizi yapalım;

Neden insan varlıklarla iletişime geçmek ister?Aslında çoğu kişideki amaç bir varlıkla irtibatım olsun, hatta işlerime yardım eden hatta ve hatta bana kölelik eden varlıklarım olsun değildir.Amaç inandığı ama gözünün görmediği alemi "TAHKİK" etmektir.Bu kelime çok önemli.Türk Dil Kurumu tam bir asırdır çalışmasına rağmen hala bazı Arapça kelimelere tam karşılık bulamadı.Bu da onlardan biri.İnsandaki Tahkik merakı...

Hiçbir varlıkla iletişime geçmese yalnızca o alemi tahkik edebilse insan (görse-duysa-hemgörse hem duysa-ya da yalnızca hissetse) bu ona yeter.

Parapsikolojinin kişinin dindarlığına pek faydası olmaz.Hatta başka dinlere dahi çekebilir.Ama parapsikoloji o kişiye işte bu "TAHKİK"i verebilir.

Neyse şimdi sorular:)

1.Onlarca kişi var varlıklarla irtibatı olan.Bunlara varlıkları nasıl görüyorsunuz diye sorulduğunda, kimisi daha ilk davette gördüğünü, kimisi devamlı da'vet yapa yapa görmeğe başladığını, kimisiyse da'vetin yanında ek görme çalışmaları yaparak gördüğünü söyler.Bu fark nedendir?Mesela ben tam 5 yada 4(tam hatırlıyamıyorum) denme sonunda hissetmeğe başladım.Ama hala bir irtibatım yok.

2.İrtibat kurulabilmesi için illaki görmek mi lazımdır?

3.İnsan tüm ruhani alemi görmek isterse bu isteği gerçekten biraz uzun boylu mudur sence? Bu isteğine ulaşabilir mi?

Dinlerin herbiri , ister ilahi kabul edilen ister edilmeyen olsun , belli kuralları vardır , Bu kuralların ilk başı dengedir.

Gördüğümüz , bildiğimiz dünya ile , bize vaad edilen dünya arasında bir köprü değildir dinler..

Bilmediklerimizi anlatır ama .... yapın ki oraya ulaşın mesajını verir ..Yani 'orası' olarak tabir edebileceğimiz evrenler mevcuttur bunu tartışmaya gerekyok sanırım ..

Oysa parapsikoloji hızlı adımlar atıp insanların gündelik hayatına girdiğinden beri çeşitli terimler , deneyimler , yaşamlar ortaya çıktı ..

Peki yeni mi bunlar ? elbet hayır.

Yani parapisikoloji bize bilinmeyeni falan anlatmıyor , tam aksine uzak tutulan bilinmesinin istenmediği konulara açıklık getiriyor..

Bunu teslimiyet içinde yaşayan bir insan farklı yorumlar , örneğin der ki ' Allah bilmemizi istemiyor'

Doğrumudur bu ?

Allah (burada Allah kelimesini yaratan olarak ifade edebilmek adına kulanıyorum sadece islami bakış açısı ile almayın cümleleri )

Elbet değildir ..

Doğru olsaydı , Sufiler , mesneviler , hatta büyük din alimleri (mevlana başta olmak üz

Oysa Muhammed peygamberin miraç olayı dahil olmak üzere bir çok olay parapsikolojik yaklaşımlar içerir .

Örneğin tasavvuftaki murakebe ile astral projeksiyonu karşılaştırabilirsiniz..

Parapsikolojinin dinlerle , inanç sistemleri ile iç içe olduğunu varsaymak biraz abes olur . Çünkü dinleri derine inmeden özümsemeden yaşıyorsanız parapsikolojik olayları , öğretileri , kitaplarda ki küçük işaretleri göremezsiniz..

Ve Eksik bilgilerle yola çıktığınız da ters düşeceğiniz çok nokta olacağı için seçim yapmak durumda kalırsınız..

Bu durumda , tüm inanç sistemlerinin özünü oluşturan , herhangi bir dine kapılmadan sadece amaca yönelik ruhsal öğretileri , yine evrenin ön gördüğü şekilde algılıyan bu algıları bütüne doğru yönlendirebilen spritüel yaklaşım dinsizlik değildir aslında ..

Evet dinler ve parapsikoloji spritüelizm konusunu bi kenara bırakayım yoksa işin içinden çıkamayacağım

Anlayan anladı zaten ..

Çok fazla detaye inmeye gerek yok ...

"Ey Kardeş ......., bu uyarıyı vermek görevimdir. Cemiyetimizdeki gizlilik Taahhüdünü unutma - çünkü Güç Sessizliktedir ve Bilgeliğin Tohumu Sessizlikte ekilir ve Karanlıkta ve Sırda yeşerir.

"Unutma ki bütün Dinlere saygı ile eğiliyorsun, çünkü aralarında aradığın o Mutlak Işıktan bir Işını içermeyen yoktur. Verdiğin yeminini bozacak olanın başına gelecek cezayı da unutma. Sana verilen Sırrı unutma. Gizli Bilgeliğin sadece Dengeli Güçlerin bulunduğu yerden algılanabileceğini unutma.'

BU metin bakış açımı gayet iyi özetliyordur umarım ...

Konumuza dönersek , varlıklarla iletişim kurmak merak uyandıran bir konu , ancak merakını giderebilmek için varlıkla iletişime geçmek pek doğru bir karar değil ..

Seçilen yol ( eğer bilinçli bir şekilde kendi iradenizle seçilmiş ise) hayat görüşünüzü , bakış açınızı tamamen değiştirmeniz gerekli ..

Çeşitli inançlarda varlık davetlerinin mevcut olduğunu biliyoruz (örneğin son derece etkili bir yöntem olan 90 kere Tımıryat ,ardından 90 kere Menik sonra 90 kere Hedliyac son olarak 90 kerede Şoğal denen ve ardında okunan bir dua ile oldukça güçlü varlıklasrı davet etmek ( summon ) islami inanışa mensup kişilerce mümkün )

Duayı yazmamı beklemeyin

Bunun yanı sıra ilerde vereceğim davet çalışmaları örneklerinide uygulayabilirsiniz , yol sizin yolunuz ancak

invokasyon yolu ile irtibata geçilen varlıların insandan oldukça üstün özellikleri olduğu da ununtulmamalı , bu yüzden ön çalışma şart düyorum ..

Konuyu şöyle ele almak gerek , Kutsal metinlerde 'O' ve 'biz' kerlimeleri geçer bilirsiniz ..Belirli bir seviyeye kadar işte 'biz' olarak geçen kelimenin sahipleri ile invokasyon metodlarıyla iletişime emek mümkün ..

Summon ritüellerinin bir çoğunda yüceltici speller olduğunu daha önce söylemiştim , Spell yakarış bir başka değişle dua anlamına gelir ..

Normalde dua ettiğinizde arzunuzun yerine gelmesi için yakARIŞTA bulunursunuz , işte invokasyonlarda kullanılan speller de aynı şeyi ifade eder ..

İşte bu durumda biraz düşünmek gertekiyor , kullanılacak speller size uyuyormu ?

Bir örnek vereyim ,

Majikal bir ritüelden önce kullanacağınız araç ve gereci kutsamanız gerekir , örneğin Beelzebuth kutsama için biçilmiş kaftandır , ancak ( özellikle asanız) daha sonraki invokasyon çalışmalarınızda sürekli olarak imajine yeteneğiniz enerji akışınızın gücüne göre kuvvetlenecektir ve ilerde invokasyon davetlerinde bu asayı kullanmanız da son derece olumlu sonuçlar verecektir .

Ancak size uyup uymaması yani spelleri kalpten söylemeniz önemli ..

Bu yüzden sağda solda dolaşan sol el yollarına ait invokasyon metodları ile demon çağırabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz ..

Tıpkı inanmadan yapılan vefklerin sonuç doğurmayacağı gibi bu ritüellerde bi an lam ifade etmeyecektir ..

Bildiğiniz gibi demon summon ritüelleri ruh çağırma seansı gibi işlemez , kendi inancınızı katmalı , ona odaklanmalısınız ..

Herhangi bir inancı olmayan , yada demonları tanrı formunda yüksek titreşimli varlıklar olarak görmeyen birirn

kullanılması neredeyse zorunlu olan "Vedar-Gal Tiekals Somdus Azerate!

Vibarlal Dendas Tnasod Beelzebuth! cümlesinin içini dolduramadıktan sonra bu tarz ritüeller ile demonlarla iletişime geçtim benim demonum var senin varmı gibi konuşmalar günün geyiğinden başka bir şey değildir ..

Genelde sitelerde dolaşan demon summon ritüellerinin kaynağı kendini anti kozmos (Chaos Gnostic) olarak görür. Ne yazıkki meraklı ama bilgisi az olan arkadaşlar bunun ne demek oldugunu bilmediği için ya çalışmaları sonuca ulaşmaz yada farkında oolmadan kendileri geçiş kapısı olur..

Yani iletişim sağlanmıştır ancak belli alt yapı olmadığından farkında olmaz ..

Ve psikolojik sorunlar fiziki ver ruhsal problemler ortaya çıkar..

Hemen burada belirtmek isterim ki enkiyanlık ile satanizm arasında dağlar kadar fark olduğu gibi ZATANİZT!! arkadaşların ilk akıllarına gelen T.O.B.L. aslında yaygın olan enki/satan inancının aksine bir tutum sergiler..benzer Chaos fikirleri başka orderlarda da görebilirsiniz majikal çalışmalarla ünlenmiş isimlerin ortaya attığı bu tez teurji ve chaos magic olarak karşımıza çıkar ( sitemizde mevcut bilgiler)

Yinede çok merak eden olursa Liber Falxifer isimli kitabı önerebilirim (T:O:B:L) a ait bir kitaptır ..

Karışık kuruş yazdım gibi geldi umarım okuyanlar tatmin oluyordur , bu aralar konulara ağırlık veremeyecek kaDAR yoğun bir dönemdeyim (sınavlar vs vs )

Sorularda vardı sanırım gerçi konu içinde yazmaya çalışıyorum ancak konuya sizin de katkılarınız olursa çok daha fazla detaya ineriz diye düşünüyorum

Şimdilik bu kadar..

Çok aydınlatıcı bir konu olmuş. demon çağırmanın nedenleri, sonuçları ne amaçla çağrılabileceğini anlatmışsınız. Ancak asıl istenen hala yok . Nasıl demon çağrılır???

Not: eğer bir yerde bahsedilmiş de ben görmemişsem affola. yazılar gerçekten uzun.

Hayır henüz o bölüme gelemedik ( yoğunluktan dolayı)

Demon lar ile iletişimin onlarca farklı yöntemi var her inanış sisteminde birbirleri ile etkileşimleri var yani ruh çağırmak gibi kült bir konu değil bu yüzden sindire sindire yazmaya çalışıyorum ..

Konunun yavaş işleyeceğini de zaten belirtmiştim

Yeri gelmiş iken ilerde gerekli olacak bi çalışmayı anlatayım size..

Siyah ayna çalışması belki duymuşsunuzdur..

Objelerle kehanet, varlıkları çağırmak, geleceği görmek ve sorulara cevaplar vermek için kullanışlı bir yoldur ancak bu objeleri hem dikkatli seçmeli hemde gerekli enerjiyi vermelisinz.. buraya kadar gelmiş birine objeye nasıl enerji verileceğini anlatmam sanırım yersiz olur..her maddenin astral alemde bir yansıması olduğunu ve bu yansımanın bizim o maddeye yönlendirdiğimiz düşünce formlarıyla güçlendiniğini unutmayın..

Siyah aynalar bu kullanımlar için idealidir. Crowley'den Agrippa'ya kadar bir çok majisyen demonoloji çalışmalarında çeşitli materyeller kullanmışlar gotia çalışmalarının olduğu bir kitapta da bu ayna çalışmalarından bahsediyor ,demekki geleneksel olarak batıda bulunan demonologlar yada özellikle chaos magic iile ilgilenen majisyenler bunu kullanmış ..

Doğuda ki çalışmalardan pek haberim olmadığı için aynı yorumu yapamayacağım ama aslında bu olay çingenelerin bakla falından farklı bir durum değil sonuç olaarak yapılan ritüellerin amacı ve spellerin size uyup uymaması önemli ..

Özellikle dolunay ^. gözü ve ruhu direk etkilediği için bu çalışma dolunay zamanı yapılması uygun olacaktır..

Her çalışmanın başında yapmanız gereken bir takım ön hazırlıklar var eşyaları kutsama , arınma ve arındırma ayinleri .. bunları anlatmıyorum uzuzun uzun zaten sitede mevcut..

Öcelikle siyah aynanızı hazırlamanız gerekli bi çerçevenin camını çıkartarak bir tarafını siyah boya (emay olabilir) ile boyamalısınız .. bir kaç kat sürmeniz hem sağlıklı olacak hemde cam üzerinden boyanın akmasını engelleyecektir.. yani bir resim çerçevesinin camının bir tarafını siyaha boyayacaksınız ..

Aslında siyah aynanın yerine geçebilecek objeler de iş görür mesela odaklanabileceğiniz büyüklükte bir kap içine siyah sıvı doldurmak da işinize yarayacaktır.

Normal aynalarda gece loş ışıkta özellikle tütsü ve mum ile birlikte gayet etkili ( ve tehlikeli:D) etkiler yaratıyor .

Şimdi gelelim güçlendirme ritüeline ;

Güçlendirme Ritüeli:

Dolunayın olduğu bir gecede , mümkünse dışarıda yanlız ve mümkün olduğu kadar az kıyafetle meditasyon yaptığınız en rahat şekilde oturun ( yada yatın ayakta durun hu size kalmış )

Burada önemli olan beyin dalgalarını kontrol ederek yani uyumadan transa geçerek ayın enerjisini çekebilmneniz ..

“Inanna” E-E-E-E-E-N-N-N-N-N-N-A-H-A-H-A-H-A-H-A-H-A-N-N-N-N-N-A-H-A-H-A-H-A-H diyerek (ki bunu mantra olarak kullanacaksınız burada önemli nokta inannanın gücünü hissetmeniz ve ay ile 3. göz arasında köprü kurmasını sağlamanız hafif bir trans hali hafif diyorum uyumayın çıplaksanız hele sabah hoş durumlarla karşılaşmazsınız bunu biraz fazlaca tekrarlamalısınız ..grımorıum verum isimli gotia dır bunun kaynağı buda aklınızda olsun

ayın enerjisini üçüncü gözünüzde yoğunlaştığını hissettiğinizde kalp çakranızdan üçüncü gözünüze geçirin bunuda bir kaç defa tekrarlamanız gerek .. Burada önemli olan nokta vucudunuzun tıpkı astral projeksiyon çıkış aşamasında hissedilen kasılmalar ve adrenalin yüklenmesi gibi durumlara alışmanız için yapılan tekrarlamalardır.

Aldığınız enerjiyi kalp çakranızda geçici olarak bırakacaksınız .. Biraz rahatladıktan sonra / ki bunu hissederseniz yaptığınız aynanın yüzüne çağıracağınız demonun siğilini yerleştirin..

Örneğin Astaroth ki kehanet tanrısı olarak geçer ( burada tanrı dediğime bakmayın daha öncede söyledim bazı bilgiler size ters gelebilir Tanrı kavramı yaratıcı güç olarak kullanılmıyor)

Unutmadan siğili böyle..

şimdi sunak olarak kullanacağınız yere bunu yerleştirin kullandığınız altar varsa çok daha iyi ama yoksa da kendinize bir bölge seçin odanızda bir köşe olabilir yada işte bu çalışmaları her nerde yapıyorsanız ..

Temiz bir kağıda spell , yani duayı yazmalısınız benim elimde mnevcut olan spell size pek uymayacağı için tamamını yazmayacağım .. spell size aittir kelimelerin yumuşak tonlarda davetkar ve istekli olmasına özen gösterin emir kipleri kullanmayın .. Haykırış ve istek arzu dolu cümleler olsun .. ( umarım anlatabildim )

yazmış olduğunuz duayı mümkün olduğunca sık tekrarlayın ona ve aynaya odaklanın zihninizde geçen düşünceleri takip etmeyin ki aklınız başka yerlere gitmesin ...

Tanrı Şeytan, duy beni, senin adına, karanlığın güçlerinin bu aynada kehanet güçlerini göstermelerini;

bu büyülü aracılığı çağıracağım demonlara ulaşmak için kullanabilmemi, gizlerin,

ve bilmediğim bilgilerin ortaya çıkması için kehanet edebilmeyi istiyorum. Şeytan/Lucifer adına,

Astharoth’tan rica ediyorum, ki kehanet ve ilgili bütün güçlerin kudretini bu aynada göstermesini.

Bütün bunları, senin adına istiyorum, Tanrı Şeytan. Bu böylece yapılmıştır.

Ritüelinizin sonunda , duayı sesli olarak okuyun ve bitince, sunağınızın sol tarafına bir mum yerleştirin ( mümkünse siyah yada mavi) ve bu mumla kagıdı yakıp bir kaba koyun ..

Şimdi de, kalp çakranızdaki enerjiyi alıp, nefes vererek ve g-g-g-g-eh-eh-eh-eh-eh eh-eh-eh diyerek aynaya bırakın.

Bu deyiş/titreşim, İngilizce kelime “Get”in t’siz hali gibi, sert bir G ileyapılıyor... Dilinizin ucu Gebo runeunu titreştirirken

boğazınıza olabildiği kadar yakın olmalıdır. Gebo Astaroth’un runeudur ve kalp çakrasını içeren güçlerle ilgili çalışmalarda kullanılır.

Her nefes verişte, enerjiyi aynaya titretin. Enerjinin aynaya girdiğini gözünüzde canlandırın. Indigo (mavimsi mor) rengine girmeli

(içinde yeşiller ya da dalgalar olabilir) ve her nefes verişte daha da yoğun olmalıdır.

Aynanın tam olarak ne zaman güçlendiğini anlayabilmeli ve içinizdeki depolanmış enerjinin çıktığını hissedebilmelisiniz.

Aynayı kullanmak için:

Aynayı rahat bir seviyede yerleştirin. Kehanet sırasında rahat oturuyor olmalısınız. Oda sessiz ve loş ışıklı, tercihen mum ışığında olmalıdır.

Objeyle kehanet seansına başlamak için, transa girin, ve aynanın, bir kuyu gibi simsiyah, sıvı siyah bir su olduğunu düşünün. Bakışınızı aynaya kilitleyin.

Ayna gri renge doğru aydınlanmaya başlayacak ve bulut şekilleri oluşacak. Sabırlı olun, çünkü ruh ve olayları görebilme yeteneği çalışarak oluşur.

Demonları çağırmadan once aynanıza alışmanız en iyisidir. İlk başlarda neredeyse herkes bulutları görebilir. Bu normal ve pozitif bir işarettir.

Deneyim ve ısrarla, rastgele oluşacak diğer görüntüler görülmeye başlanacaktır. Bu görüntüler kontrol edilemez.

Deneyimle, kişi isteğiyle görüntüler görebilir. Alışık bir kişi aynayla kehanet ederken bütün beş duyuyu içeren görüntüler görebilir;

bu biraz zaman, ısrar ve uğraşı isteyebilir. Demonlar kehanet eden kişiye dokunabilir, uzun konuşmalar yapabilir ve daha kişisel seviyelerde

iletişim kurabilir. Görüntüler aynanın dışında ve kehanet eden kişinin her yanında oluşabilir ve kişiyi sarabilir.

Kullanılmadığında, ayna enerjinin kaçmasını engellemek için ipeğe sarılmalı ve diğerlerinin rahatsız edemeyeceği güvenli bir yerde korunmalıdır.

Enerjinin düzenli olarak yenilenmesi gerekir. Aynanın ay enerjilerini alabilmesi için pencereye ya da dışarıda bir yere dolunayın altına koymanız gerekir.

Bunu yapmak için, aydan kal çakranıza enerji çekin ve bunu el çakralarınızdan aynaya verin. Eğer açıksanız, üçüncü gözünüzle görecek,

aynanın tam güçlendiği zamanı hissedecek ve tekrar enerji yüklenmesi gerektiği zamanı sezeceksiniz.

Evet bu ritüel yukarıda bahsettiğim kitaptan alınmadır ve denenmiştir ...

Kitapta spell yazmıyor yani tam olarak benim dediğim gibi kişiye bırakılmış ancak bu çalışmayı Angelfire dan alan arkadaşlar yine oyuna gelmiş ve angelfire'ın kendi sistemine uygun spelli kullanarak buna da satanik demon ritüeli demişler...

Şimdi aklınızı kullanın spell size aitse yapılan tüm bu çalışma evrenseldir ..

Spellde yardım isteyeceğiniz cümleler çalışmanın yönünü tayin eder ki bunada kısaca teurji denir...

Açıkçası vermediğim spell kavram kargaşasına neden olsun istemediğim için ..

Yani demonları eski tanrılar olarak görmeyen biri için çok saçma cümleler olur ve hiç bir anlam ifade etmeyeceği içinde ritüelin bir anlamı olmaz...

Bu kadar bu gün yeter ... Anlatamadığım bir nokta varsa sorularınız elimizden geldiği kadar yanıtlanacaktır...

Görme yetisi kazanma çalışmalarını heyecanla bekliyoruz:)

Konu mükemmel gidiyor, heyecan ile takipteyim.

Nevermore harika yazıyor, üstad teşekkürler tekrar tekrar.

http://farm3.static.flickr.com/2443/3988098868_500b1230ac_m.jpghttp://farm3.static.flickr.com/2637/3988098224_eb91b106fa_m.jpghttp://farm3.static.flickr.com/2452/3987341991_8faae66544_m.jpghttp://farm3.static.flickr.com/2578/3987342243_1016fb99ff_m.jpghttp://farm3.static.flickr.com/2499/3988096966_029e994337_m.jpghttp://farm3.static.flickr.com/2437/3987341367_b7a2e73f80_m.jpghttp://farm4.static.flickr.com/3516/3988097744_cb61df978f_m.jpghttp://farm4.static.flickr.com/3434/3987376209_fbe131c2b3_m.jpghttp://farm3.static.flickr.com/2600/3987376303_4616331212_m.jpg

Kitaptan birkaç kare koyayım (:

Bir siyah ayna örneği:

http://store.witchcraftmusic.com/images/RecBlackMirror.JPG

Yalnız anlamadığım birşey var, ayna neden siyah?Aynalar ve suyla varlık çalışmaları yapılır bu bilinen bir şey(hatta Ouija Boarddan sonra en kolay davet şeklidir) ama bildiğim kadarıyla o uygulamlarda ayna da su da siyah değil.Demonlara has bir durum mu aynanın siyah olması?

Enkinin, dünya insanlığında kendi kolonisinin bir kısmını nephilimlerden klonladığını ve bu bir kısım insanların doğaüstü güçlere sahip olduklarını ve nephilimlerle rahatça irtibata geçebildiklerini biliyorum.

Enkinin, dünya insanlığında kendi kolonisinin bir kısmını nephilimlerden klonladığını ve bu bir kısım insanların doğaüstü güçlere sahip olduklarını ve nephilimlerle rahatça irtibata geçebildiklerini biliyorum.

Enkiyanlık inancına göre doğru biliyorsun ..

Gerçekten muhteşem bir bilgi kaynağı olmuş... Her bir satır beynimde yer buldu... Teşekkür ederim.

Hatırlattığınız iyi oldu . Devamı var konunun .. aslında baslamadı bile diyebiliriz.

Hatırlattığınız iyi oldu . Devamı var konunun .. aslında baslamadı bile diyebiliriz.

Bu konuyu özellikle takip ediyorum. Baya ilgi olduğunu da görüyorum. Baştan sona dikkatlice okudum ama içimden "sanki bir yerde eksik olan bir şey var" diyordum hep. Paylaşımınız çok harika sayın nevermore, her yerde bulamayacağımız bilgiler. Merakla bekliyoruz...

Ortacag boyunca demonolojiyle alakali pek cok kitap basilmistir.”Grimoire” olarak adlandirilan kitaplarin cogu da Kral Suleyman'a atfedilmistir -ki bunlar arasinda en meshuru elbette Kral Suleyman'in Kucuk Anahtari olarak da bilinen Lemegeton'dur. Bu kitaplarda gelismis demonoloji ve Kabala'nin izleri gorulebilir. Ayrica kitap bizlere demonlari nasil davet edecegimizi ve bu kuvvetlerden faydalanilmasinin yasamimizda ne gibi degisikliklere yol acacagini anlatmaktadir fakat bu kitap ve diger grimoire'lar icin de ayni sey soylenebilir, Ortacag batil inanclari ve Hiristiyanligin etkileriyle bozulmustur.

Yazimizin bu noktasina gelip de deginmedigimiz cok onemli bir konu var. Gercekten bir demon nedir? Aslinda bu yazida yer yer bu soruya cevap verilmisse de tam anlamiyla bir yanit verilmedi su ana kadar. Aslinda bir demon, bizim varligimizin karanlik tarafinda bulunan kuvvete verilen isimdir. Karanlik tarafta ne bulundugu ise, bir tradisyondan oburune, cok buyuk farkliliklar gosterebilen bir konudur. Bir ornek vermek gerekirse, Yahudilikte, Babil ve Sumer tanrilari demonlar haline gelmis, daha dogrusu getirilmis, ve karanligin en dibinde var olmaya mahkum edilmis varliklardir.

Sunu soylemek gerekir ki, demon basli basina “kotu” bir varlik degildir. Insanin bilinmeyene karsi olan korkusu demonlari bizim gozumuzde “kotu” ve “korkutucu” yapmaktadir. Insanin, kendine asikar olan dogasi hakkinda bile bu kadar az sey biliyorken, kendiliginden asikar olmayan ve gizli kalmis dogasi hakkinda onu kesfetmeden yaptigi tum yorumlar gercekten uzak kalmaya mahkumdur.

Bugun isigin tarafi hakkinda bildigimiz onun hali hazirda asikar ve parlak olmasidir. Modern zaman insani ise kendisinin yalnizca bu yonunu bilir, bilmek ister.Fakat antik zamanlarda insan karanligin , dunyasal kavrayisin otesinde sonsuzluga uzanan bir yol oldugunu biliyordu. Aslinda bugun bile insan, icten ice, varolusun “gercekten” nasil oldugunu ve Kaos'un nedenselligin kisitlamalarinin disinda oldugunu bilir, korkar. Fakat aslinda Kaos negatif veya yikici degildir. Aksine o, yaratici kuvvetin kaynagidir. Her sey Kaos'tan gelir.

Demonlarla yapılan çalışmalar bir sinema sanatçısının rolünü hissetmesi , yaşaması gibidir. Bu yönteme genellikle “içeri davet” (invocation) denmektedir, normal davetten (evocation) farklıdır. Normal davette majisyen çağırdığı varlığa kendisi dışında bir varlık muamelesi yapar ve karşılıklı iletişim kurmaya çalışır. Bu yöntemin artıları bulunsa da bazı durumlarda kişinin kendisiyle savaşmasına yolaçabilir ve bu durumların sonu genellikle kötü hastalıklar yada ölümdür. İçeri davet ise zaten gönüllü bir posesyon halidir, örneğin Tanrı formlarına bürünme çalışmasıyla Şeytan olmaya çalışan biri, gönüllü olarak Şeytan’ın posesyonuna uğramaktadır. Davet edilen varlığın karakterinin kötü olduğunu düşünmek bir psikolojik çatışma durumudur ve bunun gibi durumlarda (örneğin kişi invoke ettiği varlıktan içten içe korkuyor ve ona güvenmiyorsa) majisyenin istenmeyen bir yaratığa dönüşmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir, bu durumda majisyenin genellikle ölmez ve zaman içerisinde eski benliği yada yeni benliği lehine kişilik çatışmalarını çözer. ( bu duruma en iyi örnek yine Crowley'in kendisidir.)

Demonlarla “kendini yerine koyarak” çalışmanın özü de Tanrılarla çalışmaya benzer. Demon sizden ayrı bir varlık olarak görülmez, o sizin bir parçanızdır.( burada Üstad Crowleyin Gotia beynin bölümleridir sözünü hatırlamakda fayda var ) Demonların beynimizin kısımları olduklarını söylemek biraz karmaşık bir yaklaşım olabilir. Günümüzde demonlara daha geniş bir açıdan bakılıyor. İnsan kullanmayı beceremese de evrensel bir zihne sahiptir ve demonlar zekanızın henüz size açılmamış yollarıdırlar. Demonlarla çalışırken siz o demon haline gelmeye çalışırsınız, bunun için o demon gibi hissetmeye çabalarsınız ve o şekilde hareket etmekla uğraşırsınız. Bunu başarabilmenin yolu hissiyat olarak kendinizi demon ile uyumlamanızdır. Bunun için kullanılabilecek bir yöntemlerin sayısı tahmin edeceğiniz gibi çok fazla.

Şimdi vereceğim örnek kaos magiç ile yolunu arayan majisyenlerce kabul görmüş bir metod.

Yöntem demonun sigili ile beraber yapılan ve demonun isminin mantra olarak kullanıldığı meditasyon çalışmasıdır. Her gece aynı saatte yapılmalıdır. majisyen önce 15-20 dakika süren bir gevşeme çalışması yapar, zaten bu her tür çalışma için bir ön şarttır. Kuzeye yönelerek sırtını bir yere dayamadan yere oturur ve sırtını dik tutar. Karşısına koyduğu Furcas* sigiline odaklanır siğilide vereyim http://fromoldbooks.org/r/a/050-Seal-of-Furcas-q100-500x500.jpg ve (isim Latincedir) “FUUUR – KAAAS” şeklinde mantrasını söylemeye başlar. Mantra söylemek şu anlama gelir: bir sözü uzatarak söylemek, sonra durup nefes almak ve yine tekrar uzata uzata söylemek demektir, gayet yavaş yapılır ve odaklanılan şeye derinleşmek gerekir. Belli bir süre sonra sigile bakmak yerine gözler kapatılabilir ve sigil hayal edilebilir. Genellikle mantrayı tekrar sayısı 100′ün altına düşmez. majisyen mantrayı her söylediğinde içinden kendisinin Furcas olduğunu tekrar eder ve Furcas gibi hissetmeye çalışır. majisyen, demonun kendi varlığının bir parçası olduğunun bilincindeyse, Furcas’ın kendi ruhu ve bedenini kullanarak bu boyuta ayak basmasına kanallık ettiğini hissetmeyi de deneyebilir, bu durumda majisyen ruhunun derinliklerinde henüz uyanmamış durumda bulunan Furcas’a seslenmektedir ve böylece uyanmasını ve bedenini kontrol etmesini istemektedir. Bu tip çalışmalar genellikle iki ay süresince yapılır. Yapılan çalışma sonucunda Furcas’ın kişinin aklına ve psikolojisine yapacağı etki çok güçlüdür, Furcas mantık melekelerini kuvvetlendirdiğinden majisyenin dünyaya bakışında akılcı bir değişim görülür.

Furkas sadece bir örnek , demonların hangi amaçlarla kullanıldığı hangi demonun hengi özelliğe sahip olduğu , neye yatkın olduğu sitemizde zaten mevcut:)

Ya abi senın bu yazdıklarını bırebır ben uygulasam cın gelırmı veyahut demon

yada sole soyleyım benım bu cın cagırmadır flndır hıcbır bılgım yok sadece bu senın yazını okuyarak dedıklerını uygulayıp bır demon cagırabılırmıım ?

Paylaşılan yazılar bilgi amaçlı . Yazıyı tam okumamışsın sanırım . Başta da yazdığım gibi bazı yerleri eksik bıraktım bilerek . Yinede istekli davranırsan neden olmasın ? Fakat gelmesi değil de sonrasını düşünmek gerek . Eh özgür irade ile istediğini yapabilirsın

aynı uygulamaları (güçlendirme ritüeli,siyah ayna) vs. bunların sadece demon isim ve siğillerini değiştirerek koruyucu melek,ruhsal rehber veya bir 4 .boyut varlığını çağırmak için kullanılabilir mi nevermore?

Paylaşılan yazılar bilgi amaçlı . Yazıyı tam okumamışsın sanırım . Başta da yazdığım gibi bazı yerleri eksik bıraktım bilerek . Yinede istekli davranırsan neden olmasın ? Fakat gelmesi değil de sonrasını düşünmek gerek . Eh özgür irade ile istediğini yapabilirsın

Peki abi neden bazı yerleri eksik bırakıyorsun ?Original bir şekilde yazsan olmuyormu

yanı biriki yeri eksik bıraktıysan bu yazının hiçbir anlamının olmayacagını dusunuorm ?