optimist Oluşturma zamanı: Mayıs 8, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 8, 2010 (düzenlendi) Geceleri balkonda ışığın etrafını alan pervane böceklerini fark etmiş miydik hiç? Ya onların aşk uğr...una yaşadıklarını bilir miyiz? Yani pervanenin mum ışığıyla yaşadığı aşkın hikayesini… Aşk bir farkına varış, bir idrak seviyesidir… ‘Aşk odu önce ma’şuka, andan âşıka düşer.’ derler, malum. Yani aşk ateşi önce sevilene ondan sonra sevene düşer. Önce sevilende bir ateş yanmalı ki pervane onun etrafında dönsün, pervane o ateşi görsün, sonra aşkının farkına varsın… Pervane aşkını ispat edebilmek için gördüğü anda ışığı, etrafında dönmeye başlar. Bir cezbedir bu. Bu cezbenin gittikçe daralan bir çemberi vardır. Işığın etrafında döner, döndükçe biraz daha yakından dönmek ister. Işığı gördüğü anda aşkı ilmel yakin olarak tanıyan pervane, onu aynel yakin bilmek istediği için gittikçe mumun etrafındaki çemberi daraltıyor. Çember daraldıkça pervanenin aşkı artıyor, şevki artıyor, coşkusu artıyor. Coşkusu arttıkça da cesareti artıyor. Aşk cesaret işidir, neticede. Ve pervane cesaretle kanadını şöyle bir değdirir ateşe. İlk lezzettir işte o acı. Acı verir, yakar içini. Ama ona verdiği acı o kadar hoşuna gider ki, daha fazla dönmeye başlar. Acı ve lezzet… Birbirine zıt bu iki duygunun bir arada olması nasıl mümkün… İşte bu noktada, azabın ve acının lezzet olmasındaki sırrı yakalamak gerek. Azap kelimesi azp kelimesinden türüyor. Azp lezzet demek. Azabın ne olduğunu buna göre ölçün ve düşünün. İşte kanadının ucunu bir defa yaktığı zaman pervane ilk azabı duyar; fakat öyle bir lezzettir ki o azap… Bu azap ve ondan alınan lezzet, insanı yavaş yavaş nefsinden sıyırıp vuslatı mümkün kılar. Bu sefer daha büyük bir cesaretle kendini ateşe atarcasına gider ışığı kucaklar. Ve burada ateş pervaneyi yakar kavurur. Bir buğday tanesi gibi toparlayıp yere düşürür. Artık pervane ‘hakkal yakin’ biliyordur vuslatı. Bu fenadır. Bu canını verdiği noktadır. Mumun bundan haberi bile yoktur belki. Olmasına da gerek yoktur. Bu pervanenin aşkıdır çünkü. Aşkı uğruna can veren pervanenin aşkı. Ama öbür taraftan mum da yanar. Onun aşkı da, acısı da kendincedir. Önce can ipliğine bir ateş düşer ve yanmaya başlar mum… Sonra içindeki o yangını söndürmek için gözyaşı döker. Ateşi su söndürür çünkü. Ama mumun gözyaşları onun ateşine daha da bir güç verir, elemi arttıkça artar. Ve erir can ipi, sevgilinin yolunda yok olana dek… Iskender Pala Mayıs 9, 2010 schizophrana tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 can ipi.. güzel benzetme.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 bu mevlananın mesnevisinde geçen bir konudur. ateşböceği hikayesiyle aşkın doğasına değinilmek istenmiş. Ona göre; aşık olduğunu idda edende, bir başkasınca kendine aşık olunduğunu sananlarında aslında sadece kendileri için küçük, aşk için çok büyük bir engel teşkil eden kısır döngüyü aşmaları gerekmektedir. bu kısır döngü kendi benliğinde hapsolmuş ruhların özgür kalabilme mücadelesidir. o ruh insanın özbenliğidir. kendin sandığın senin üzerinden tüm dünyanın birleşerek kirleterek senden seni çalmaya çalıştıkları bir soluk canın trajedik hikayesidir aşk. bu gönülden yansıyan sen ile TERCİHleriniz dolayısıyla yarattığınız koşulların şart koştuğun sen in arasından hangini feda edebileceğindir fena!!! her insan özbenliğine gönlüne uygun yaşamı arzular. tüm farklı yaşam tecrübeleri ile aslında kendi doğasına uygun çatışmayan bir barış halini kendi doğasında aramaktadır. sonunda ya hiç sana ait olamayan senin bile içinde olmadığın bir yaşamı yaşadığını sanacak ve mutlu olacaksın! yada yaşamın kaynağını idrak ederek haddini bileceksin! sende sana neyin egemen olduğu sorgusuyla yüzleşebilmektir kendin bilmek. sen kendini bu kadar sınırlılığa mahkum ederken sende sınırsız olan bu aşk halinin gönlünde mesken tutması mümkünmü? fena olmak kavramı ölüm yada doğum zıtlığında içerisinde aramamak gerekir fenayı can vermekle bağdaştıranlar bunun inceliklerini anlayamamış hakikatından yoksun olan kimselerdir. fena hali can verme ifadesi ile tabir edilip benzetilsede(teşbihtir), bu benliğimiz altında "bizden" yansıyan tahammül içre aşktır. ölüm ise kaçmaktır bu vuslat yada kavuşmak olamaz. aşık aşığının her anındadır yer ve mekan kalem bunu izahtan yoksundur. onun için onunla yaşanılan her an kutsaldır. aşkın olmadığı yer yoktur sadece aşka uygun olmayan gönül vardır. sözde aşk için ölmekte gerçeklikten uzaktır. oysa gerçek aşk tenezzül ister orada aşkın kanunu geçer tüm sosyal ve kamusal haklarda hakkaniyet bu içsel tercihin dışa vurumunun bir sonucu olarak şekillenir. eğerki içimizle dışımız bir değilse bu sözde aşk bizden yansıyan kuru bir dilekten ibarettir. aşkı sana kimse öğretemez bunun yerine aşık olmalısın! aşık olanda aşık olunanda aşktır bu içinde gönül olan her yer ve her şeydir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aLgoRmoRTiSs Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 bizim edebiyatçı bu cümleleri aynen söylemişti derste ben de kafasızın teki ama iyi edebiyat yapıyo diye düşünmüştüm meğer çalıntıymış... teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 iyi edebiyatçıymış Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aLgoRmoRTiSs Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 ezberi dışında hiçbişeyinin iyi olduğunu düşünmüyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
optimist Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 ezberi dışında hiçbişeyinin iyi olduğunu düşünmüyorum iskender pala okuyup ezberliyosa bişeylerden anlıyo olabilir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 onda iz bırakmasa ezberlemezdi. iskender pala iz bırakıyorsa, yarası vardır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 ezberleyen edebiyatçıyı bilemem fakat mevlanın mesnevisine hayran kalmıştım mevlananın aşkına hayran oldum. iskender palayı tanımıyorum:/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aLgoRmoRTiSs Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2010 iskender pala okuyup ezberliyosa bişeylerden anlıyo olabilir hâlâ aksini düşünüyorum onu tanımıyosunuz onda iz bırakmasa ezberlemezdi. iskender pala iz bırakıyorsa, yarası vardır. arkasından konuşmak gibi olsun o öyle bi insandır ki herşey onun üzerinde iz bırakabilir. günaydın yada iyi günler demeniz onu bunalıma sokabilir (sallamıyorum, itiraf etti ) neyse yahu kime ne benim edebiyatçımdan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
optimist Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2010 hâlâ aksini düşünüyorum onu tanımıyosunuz arkasından konuşmak gibi olsun o öyle bi insandır ki herşey onun üzerinde iz bırakabilir. günaydın yada iyi günler demeniz onu bunalıma sokabilir (sallamıyorum, itiraf etti ) neyse yahu kime ne benim edebiyatçımdan edebiyatçılar sorunlu olur genelde normaline hiç rastlamadım ben al birini vur ötekine Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2010 hem onsuz yapamasınız hemde şikayet edersiniz kadın milleti işte ne olacak:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aLgoRmoRTiSs Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2010 edebiyatçılar sorunlu olur genelde normaline hiç rastlamadım ben al birini vur ötekine aynen katılıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.