nevermore Oluşturma zamanı: Mayıs 12, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 12, 2010 İnsan bilinci üzerine yapılan araştırmalar geliştikçe, bilincin derin ve çok yönlü potansiyelleri olduğu görülmüştür. İnsan bilincinin derinliği ile ilgili çalışmalar geçmişin çok eski zamanlarına kadar gitmekte, eski Mısır, eski Hint ve Grek düşünürlerinin yazılarında bu konuyla ilgili pek çok bilgi bulunmaktadır. Tüm felsefe ve dinlerin ve bunların uzantısı olan geleneklerin tapınma ile ilgili uygulamaların da bilinçaltının derin deneyimlenmesini sağlayan birçok nefes çalışma yöntemi bulabiliriz. Örneğin Hint felsefesinde meditasyon ve yoga aslında nefese yoğunlaşmanın getirdiği vect halinin sağlanması ile oluşturulan bir tapınma biçimi olarak süregelmiştir. Aslında pek çok kişinin bildiği gibi bu uygulamalar bilincimizi dışarı gerçekliğine odaklanmayı engelleyerek, içe dönüşü ve buna bağlı olarak daha yüksek seviyeli enerjileri üzerimizde oluşturmayı amaçlamaktadır. Asıl hedef bu amaca ilişkin kurgulanmıştır. Şamanik kökenli yerleşik ve göçebe yaşam kültürlerinde uygulanan çeşitli ayin ritüellerde nefes üzerine yoğunlaşarak transpormal çalışmalar yapılarak bu günün anlayışına göre bir tür trans etkisi oluşturulup, kişinin korteksine bağlı gerçekliğin en koparılıp zihnin arkakik bölgelerinde dolaştırılabilmesi amaçlanmıştır. Bu o zamanın anlayışıyla madde dünyasından koparılıp yüksek ruh seviyelere çıkarılmak olarak tanımlanıyordu. İslam anlayışı içersinde ki sufi ekollerinde yapılan nefes teknikleriyle keramet sahibi olmak veya gönül gözünün açılması olarak tabir edilen çeşitli psişik yeteneklerin geliştirilmiştir. Bu etki bizim paralel evrenler ve farklı bilinç boyutları dediğimiz titreşim seviyelerine yapılan yolculukları anlatır. Bu hallerin elde edilebilmesi için yapılan nefes uygulamalarına yardımcı olması için ayrıca, zikir, oruç ve riyazat ( et, süt, yumurtadan uzaklaşmak ) gibi çeşitli çalışmalar geliştirilmişti. Parapsikolojik araştırmalarda insan bilinçliliğinin daha suptil bölgelerine ve bilinçaltının katmanlarına ait geniş bilgiler edinilmiştir. Normal bilinç durumları temel olarak iki halde kendini gösterir: 1. Açık bilinç /Uyanıklık hali 2. Kapalı bilinç /Uyku hali Uyanıklık hali normal yaşam akışı içinde bilincimizın duyulara ve duygulara bağımlı olduğu durumdur. Özel bir yeteneğe sahip değilseniz ve bu konuda özel bir çabanız yoksa normal zamanda bilincimiz duyular kanalıyla dış dünyadan her an gelmekte olan etkilerle kapalıdır. Bilincimiz, dış etkiler kendini hissettirip meşgul ettiğinden ve de yaşamı devam ettirmekle ilgili egosal programı takip ettiğinden içeriye dönebilecek bir fırsatı oluşturamaz. Tersine dış etkilerle ilgili çağrışımlara çekilir. Bu durumda geçmiş anılara ve gelecek hayallerine bağlı duygu halleri zihnimizi sürekli kontrol ederek boş bırakmazlar. Uykuda ise fizik beden ve duyulara ilişkin faaliyetler en aza iner. Bilinc, dış dünyadan tamamen kopar. Uyanınca hatırlanan rüyalar dışında belirgin bir bilinc aktivitasyonu yoktur. Rüyalar ise bedensel işlevlerin veya gündelik farkındalığımızın etkisiyle meydana gelebildiği gibi, bunların dışında ortak bilinçten etkileşerek ortaya çıkabilir. Farklılaştırılmış bilinç durumları Uykuda olmak ve uyanıklık dışında bir başka durum vardır ki bunlar bazen kendiliğinden, bazen de özel çalışmalar sonucunda ortaya çıkabilen çeşitli bilinç durumlarıdır. Bunlara modern parapsikoloji literatüründe ve noetik bilimlerde “ farklılaştırılmış bilinç durumları denir. (altered states of consciousness) Bu terim, normal bilinç durumlarını esas olarak kabul edip öncelik vermektedir. Gerçekte ise uyanık halde iken farkına vardığımız bilinç durumları geçici ve kapalı bilinç halleridir. Farklılaştırılmış bilinç durumları aslında, bilincaltımızın alt katmanlarında bulunan çok daha geniş kapsamlı boyutlara açılan minik bir penceredir. Bilinç ve bilinçaltının yakınlaşması Farklılaştırılmış bilinç durumlarının hepsinde az veya çok bilinç ve bilinçaltının yakınlaşması söz konusudur. Bu birçok değişik yollarla oluşturulabilir. Bu hallere kısaca trans denilmektedir. Bu bilinç değişikliği fizyolojik, psikolojik ve farmakolojik yollarla sağlanabilir. Bunların içinde en etkin, kolay ve yan etki oluşturmayan çalışma nefese odaklı olandır. Farklılaştırılmış bilinç durumlarına örnek olarak ipnotik ve manyetik trans, duyumsamayı kapatma, gündüz düşü, kişilik değişimi, vizyon algılamaları, halüsinasyonlar, vecd ve medyomik trans hallerini sayabiliriz. Duyular dışı algılamaların oluşturulabilmesi için algı odağının dış duyulardan iç duyulara çevrilmesi gerekmektedir. Nefesi izlemekle veya eşit aralıklı ve eşit kuvvette ritmik nefes alışlarla bu etki sağlanabilir. Trans olgusunu kapsayan farklılaştırılmış bilinç durumları Hipnoz ve Hipnotik Trans olarak ifade edilmektedir. Hipnoz genellikle nefes teknikleri uygulanarak gerek psikolojik, gerekse psikosomatik pek çok rahatsızlıkların iyileştirilmesinde kullanılan ve telkine açık olma halidir. Hipnoz halinde içine girilen duruma hipnotik trans denir. Bu, uyku ile uyanıklık arası bir durumdur. Hipnotik transın kendi içerisinde dereceleri vardır. Hipnoza benzer hal: Gevşeme, hafif bir sersemlik, gözlerin kapanması. Hafif Trans: Gözlerin sabitleşmesi, organlarda sertleşme, solunumun yavaşlaması, nabzın yavaşlaması, hafif anestezi. Orta Trans: İllüzyonlar (işitme, tatma, koklama), kısmi hatırlamama, kendiliğinden ya da uyartılmış rüyalar, kişilik değişimi, basit postipnotik telkinler, hislerde keskinleşme. Derin Trans: Uyurgezerlik (transtayken gözleri açabilme), kendiliğinden tam hatırlamama, postipnotik telkinlerin eksiksiz yerine gelmesi, tam hissizlik, tam uyurgezerlik, uyku sonrası pozitif görsel ve işitsel halüsinasyonlar, uyku sonrası negatif görsel ve işitsel halüsinasyonlar. mustafa kartal Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.