MALCOLMX Oluşturma zamanı: Mart 20, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 20, 2007 Tevratta daniel bölümünde ayrıntılı olarak Babil kentinden sözetmektedir. Öyleki babilin kitapta yazdığı şekilde görkemli ve zengin bir kent olduğu açık ve nettir. Heredot kayıtlarında da aynı yönde bir açıklama yer alır. Babil Fırat nehrinin her iki yakasında kurulmuş büyük bir alanı kapladığı söylenir. Heredota göre babil, kenti çevreleyen büyük duvarları ve bu duvarların üzerinde yer alan kuleleri ile ünlü idi. Bu duvarın kalınlığı 20 metreydi. Duvarların üzerinde yeralan kuleler ise 250 adetti. Kenti çevreleyen duvarların dört bir yanında toplam 25 Bronz kapı vardı. Babil kelimesi Tevratta geçen ibranice bir kelime olan Babelden türetilmiştir. Babil Nemrut tarafından babil kulesi çivarına kurulmuş olarak kayıtlarda da vardır. Arkeologlara göre ise kent sümer adını verdikleri ve Kutsal kiaplarda Sennaar yada Şinar diye geçen topraklardır. Biz bunu Fırat - Dicle nehirleri arasını yazılı tarihte Akad - Sümer devleti olarak biliriz. Kısaca bu alana Mezopotamya denilmekte. Sümer toprakları daha güneyde yer almakta idi. Sümerlerin moğol boylarından olduğu ve ortaasyadan göçlerle bu bölgelere geldiği varsayılmaktadır. Kuzeye yerleşen ve Kuzeyi işgal eden Akadlar ise sami boylarından olup hazar bölgesinden geldikleri sanılmaktadır. O yıllarda Dicle ve Fırat hiçbir yerde birleşmeden basra körfezine dökülürlerdi. Bugün iki nehrin birleşti büyük bir havza oluşmuştur. Bu alanda yapılan çalışmalarda çok sayıda arkeolojik buluntuya rastlanmıştır. İÖ 2750 yıllarında akadlar güneye hücum ederek Sümeri işgal ettiler, Her iki bölge Akad komutasına geçti. Ancak sümerler kendi kültürlerini uzun zaman korumayı bileceklerdir. Çivi yazısı pişmiş toprak üzerine çivi biçimi işaretler ile yazılıyor ve ilk kez güneyde kullanılıyor. Güneydeki sümerler bu yazıyı kullanıyorlardı. Birleşik krallığın hükmü iki yüzyıl kadar sürdü. Kuzeyde bu sıralarda Hititlerde ortaya çıkmaya başlamışlardı. Hititlerin bugün ermenistan toprakları olan bölgede ortaya çıktıkları varsayılıyor. Batıda ise amoriler suriye toprakları üzerinde oturuyordu. Doğuda İran topraklarında ise Kassitler ve onların güneyinde de Elamlar vardı. Amoriler bir müddet sonra zayıflayan bu bölgeye hücum ederek işgal etmek istemiş ancak ilk zamanlar yönetimi elinde tutamamıştır. Daha sonra ise amoriler başa geçmeyi bilmişlerdir. Babili başkent yapmışlar İÖ 745 yıllarında da yasa ve kanunları ile ünlü Hammurabi ile büyük bir istikrar dönemi yakalamışlardır. Bu sıralarda da yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan ve sami boylarından olan Asurlar kuzeyde hareketlenmeye başlarlar. Orada kurdukları imparatorluk ile uzun süre bölgeye egemen olurlar. Sonunda kralları 3. Tiglatpileser ile Babili fethettiler ve birleşik krallığı kurdular. Başkent olarak Mezopotamyanın kuzeyindeki muhteşem yapıları ile ünlü Ninova'yı yaptılar. Ninovanın bugün bulunan şehirmi yoksa başka bir şehirmi olduğu yönünde arkeologlar arasında tartışmalar vardır. İÖ 606 da kuzey ve doğudan bölgeye Medler ve Perslerin akınları başlayacaktır. Sami ırkından olduğu kabul edilen Kaldeliler ( Akadlardan geriye kaldığı sanılan karışık bir soy olabilirler.) de bu gruba katılmışlardır. Asurlulara ninovada saldırdı. Bölge yeniden paylaşıldı. Güneyde 2. Nabukadnezar' ın döneminde yeni bir babil ( Kalde ) imparatorluğu kuruldu. 2. Nabukadnezerın öyküsüne tevratta rastlayaçağız. Mısır ve filistin bölgesinden kaçarak bu bölgeye gelen Yahudiler üzerinde yaptığı baskılar tarihte yerini almıştır. Birçok yahudi esir edilerek ülke topraklarında çalışmaya zorlanmıştır. Düşsel olarak bir öküze dönüştüğü anlatılır, bu anlatım tarihteki ilk likentrofi ( insanın hayvana dönüşmesi ) kaydıdır. Yeni babilin varlığı uzun sürmedi. Ülkeye egemen olan rahip sınıfı bir şekile hükümdarı ele geçirmeyi başarmıştı. İşte ilginç bölüm burada başlıyor tarihin bir dönüm noktası olan zaman gelmiştir. Bir akşam hükümdar soyluları ile beraber yemek yemektedir. Aniden bir el belirerek şamdanın karşısındaki duvara anlaşılmaz harfler yazmaya başladı. Sarayda bulunan hiçbir büyücü bu yazıyı anlayamadı. Hükümdar kehanetleri ile ünlü aynı zamanda bir yahudi olan Danieli çağırır. Daniel yazıları şöyle okur " Tanrı senin krallığını artık sona erdirdi. Terazide tartıldın ve eksik geldin. Ülken bölündü ve Medlere ve Perslere verildi ". Hükümdar o gece öldürüldü. İmparotorluk Med - Perslerin eline geçti. Kısa süre sonrada Med ve Perslerin kralı Kyros Yahudileri serbest bıraktı. Kudüs'teki tapınağında restore edilmesini emretdi. O gün bugündür yahudi toplumu babile dönmek ve bu alanda yaşamak ister. Bunun için yapılmış birçok plan ve program bulunmaktadır. Tarihte bu olayı bilen kişiler babil'in yahudi toplulumları için ne demek olduğunu anlayacaklardır. Yahudilikte kullanılan işaret ve simgeler birçokları bu dönemden kalma ve bazı olayları anlatmaktadır. En büyük işaretleri olan davut'un yıldızı sembolu babil şehrinin simgesidir... -alıntı- Bugün neden Irak ateş altın da? Sorun sadece demokrasi ya da nükleer silahlarmı yoksa evangelıstler ve siyonistlerin büyük düşlerinin bir parçasımı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.