Zen

Doğaçlamalarıyla tanınan Zen grubunun tüm albümlerini yeniden yayımladı. Böylece Amerika'da yayımlanan 'Derya' da söylence olmaktan çıktı

İSTANBUL - Ada Müzik hayırlı bir iş yaparak, Zen'in tüm albümlerini yeniden yayımladı. 'Suda Balık', 'Derya', 'Tanbul' ve 'Zen Bakırköy Akıl Hastanesi'nde' albümlerine nihayet ulaşabileceğiz.

Murat Ertel ve Merih Öztaylan'ın kurduğu grup, alternatif müziğin en sıkı oluşumlarından. Ardıllarını fena halde etkileyen, doğaçlama müziğin nasıl yapılacağını gösteren Zen, yola üniversite grubu olarak çıktı. Deneysel/alternatif müziği

abartı ve taklide kaçmadan yapıyorlar, bunu yaparken dinleyeni peşlerinden yaka paça sürüklemeyi asla ihmal etmiyorlar.

'Uzay', 'KuKuKu', 'Cemal' ve '13' isimli demo albümlerinden hemen sonra çıkan 'Suda Balık' 1995 tarihini taşıyor. İçindeki vapur sesi dışındaki tüm sesler grup üyeleri tarafından çıkartılıp canlı olarak kaydedildi. Ama asıl bombayı 'Derya'da patlattılar. Albüm, sadece Amerika'da piyasaya çıkmıştı. 1996'da bu albümle yabancı alternatif müzik piyasasının gözüne giren Zen, bu sayede hatırı sayılır derecede ilgi uyandırdı. Ancak buralarda kimse basmayı akıl edemediği için albüm müzikseverlerimize ulaşamadı. Kısmet bugüne imiş. Evet, 'Derya' söylence olmaktan çıktı.

1998 tarihli 'Tanbul' ise grubun ilk kez yerel medyanın ilgisine haiz olan güzel bir albüm. Albümdeki parçalar hâlâ baş tacı ediliyor. Grubun son albümü, hastane yararına yaptıkları 1999 tarihli 'Zen Bakırköy Akıl Hastanesi'nde'.

Zen, medyatik bir grup olmamasına karşın konserlerinin dolup taşması ve haklarındaki gizemli söylenceler onları ayrı bir yere koyuyor. Grubun beyni Murat Ertel, 'Zen'in kimyasını oluşturan bir 'tuhaf' adam. Tuhaflığını giydiği şapkalar, gözlükler ya da elbiseleriyle ölçemeyiz tabii ki. Ancak Ertel'in, grubun imza attığı bestelerin ve izlediği yolun rotasını çizdiğini düşünürsek, hakkında daha fazla yazılıp çizilmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Çünkü yaptıklarını söyledikleri 'İstanbul müziği', gerçekte 'dünya müziği'nden başka bir şey değil; üstelik de yurtdışında el üstünde tutuluyorlar. Amerika ve Avrupa'da üretilmiş pek çok toplama albümde parçaları yer alan Zen, listelerin de vazgeçilmez ismi.

Gelelim Zen'in müziğine... Ertel, müziklerinin evrilme sürecini, "Yavaş yavaş oldu" diye açıklıyor: "İlk önceleri parça yapıyorduk. Sonra uzun çalmaya başladık. Parçanın ilk hali üç dakika ise biz 15 dakika çalmaya başladık. Bu uzun çalışlar esnasında, doğaçlama durumlar ortaya çıktı. Ve parça eridi eridi. Ondan sonra hepsi doğaçlamaya döndü."

Evet, Zen'in bir çaldığı bir sonrakine benzemiyor. Bu yüzden albümlerinde çaldıkları parçaları konserde duyamazsanız şaşırmayın. Çünkü çaldıkları muhtemelen sizde daha farklı bir etki bırakacak. Evet, müzik âlemine 'Zen'ginlik katan grubun külliyatı huzurlarınızda, afiyet olsun... --ASLI ATASOY ARŞİVİ http://3.bp.blogspot.com/_c1UjFWUfpWE/STwckAHI5NI/AAAAAAAAA54/aMu2LzdzlFQ/s320/folder.jpg

Zen'in müziğini merak edenlere bir fikir verebilmesi açısından bir link ekliyorum

http://www.yasaktube.net/5pnsuuiru9nTzcc-vid-ZeN-Burda-Bizden-Baskasi-Yok-Ki-1999.html

Son zamanlarda ki en yararlı iş bence de . Müzikler öyle uyumlu ki doğaçlama olduğunu bilmeyen anlamıyor , çok seviyorum bu arkadaşları . park bornova da verdikleri konser de harikaydı teşekkürler

Tamamen deneysel, doğaçlamaya dayalı müzikleri eşsizdir. Bağlamada distortion'u deneyen ilk gruptur sanıyorum. tamamen bize ait ve damardan. Zen Bakırköyde albümleri komple muhteşemdir.

Türkiyenin en tribal grubu diyebilirim.