Rüya Tıbbı ve Eski Geleneklerde Rüyalar

Rüyalar sayesinde kendimiz hakkında farklı şeyler öğrenebiliriz,bazı problemlerimizi çözebiliriz.Rüyalar a hem geçmiş hemde gelece görülebilir.Çünkü rüyalar sayesinde kişi genellikle bilinçsizce derinlere gömdüğü arzu ve amaçlarıyla ilişkiye geçebilir.Rüyalar,malzemeleri bilinçli zihinden çok daha farklı ir şekl-ilde hem ayıran hem de biraraya getiren muhteşem bir sorun çözücüdür..Yapılan son araştırmalar hastalıklarımız bile yenmemizin rüyada mümkün olabildiğini göstermiştir.Tıppın babası olarak nitelendirilen Hipokrat günümüz tıbbının temellerini atarken aynı zamanda rüyalara da tıbbi çalışmalarında geniş yer vermiştir.Böylelikle sadece tıbbın değil "Rüya Tıbbı" nın daoluşmasında öncülük etmiştir.Çok eski çağlardan beri bu rüyalar hastalıkları iyileştirmek için kullnılıyordu.Hatta insanlar bu tür rüyaları görebilmek için kutsal mekanlara gidiyorlardı.Aristotele kişini gördüğü rüya üzerine hastalığı yanımlayabileceğine inanıyordu.Aristotele gibi diğer Antik çağ Yunan düşünürleri de rüyalar yoluyla hastalıkların tanımlanacağını ve çarelerinin de bulucağını ileri sürmüşlerdi.Bu tür rüyaları görmek hastalıkları iyileştirmek için olduğu kadar,bunun haricinde de pek çok amaç için kullanılıyordu.Örneğin ünlü "Gıgamış dDstanı" nda canavala karşılaşmadan öncekahraman rüyaya yatar.Gılgamış ve yoldaşı amaçlarına ulaşmak için bir tür ayin yaparlar.Güneşin doğuşunu hiza alarak bir çukur kazarlar.Bu çukurdan gizemli bir rüya bir duman gibi bir buhar içinden çıkar kahramanın üstüne gelir.Bu toprağın yarılması aslında bir semboldür ve bilinçaltını yüzeye çıkması anını simgeler canavar ise insanı derinden etkisi altına almış endişeler korkular v.b olumsuz duyguları temsil eder.Buradan anlaşılacağı üzere insanlar rüyalarda canavarla yani sıkıntılarıyla yüzleşirler ve eğer isterlerse insannlar sorunlarıyla yüzleşerek bu canavarı yenebilirler..Yogilerde hem şifa bulmada he de diğer çeşitli amaçlarda rüyaya yatma ritüelini uygularardı..Ancak bir yogi rüyaya yatmadan ve istediği rüyayı görmek istediğinde önce 3 şeye dikkat ederdi.ilki rüya esnasında Yogi hiç bir zaman bilinçsiz olmamalıydı..Her zaman bilinci açık ve rüyada olduğunu bilelydi.Sadece rüyasının bilincinde olmakla birlikte aynı zamanda rüyadaki nesneleri şklileri ve olayları kontrol edebilmeliydi.İkincisi Yogi uyurke hep kendini uyku ile uyanıklık arasında bir seviyede tutmak zorundaydı..yani yarı uyumak gibi bir şeydi bu.ve üçüncü olarakta yatmadan önce nefes alma egzersizleri yapmalıydı.Bu egzersizler saf enerji ile karşılaşıldığında onun nefes alıp vermesini kolaylaştıracaktı.Çünkü bu enerji onun istediği rüyayı görmesini sğlıyordu.ve mücadele edecekenerjiyi veriyordu..örneğin rüyasında nefsini bir canavar olarak görüyor ve onunla korkusuzca cenk ederek rüyasındaki durumları kontrol etmiş oluyordu..rüyasında bu canavara karşı galip gelirse kendi derin dünyasına ait bir sıkıntısını altetmiş oluyordu. Bizim kültürümüzde de bu tür rüya çalışmaları vardır.Öellikle sufi dervişler arasında rüyalardan yararlanmak için bu tarzda çok çeşitliçalışmalar yapılmaktaydı. Ünlü Rüya Yorumcusu ve Araştırmacı Migene Gonzales "Dreams adlı eserinde bu konuyla ilgili şu satırlara yer vermiştir: " Müslüman tarikatların bazılarında dervişler şaraplarına ilaç karıştırarak rüya görüyorlardı.Müslümanlar buna istiare adını verdikleri kutsal bir ayinin parçası olarak yapıyrlardı.Bu ayinin kutsal bir ilişki kurmaya yardımcı olduğuna inanıyorlardı.Bu tip bir rüya görebilmenin iki aşaması vardır,önce kişi içndeki tanrıdan ve kutsal rehberinden yardım ve koruma talep ediyor endişelerinden kurtuluyor sonra berrak bir zihinle istediği rüyayyı görmek için konsantre olmaya çalışıyordu" Bazı rüyalar ise bize bilinçliyken farkında olmadığımız çözümleri sunarlar..

Sağlık durumumuz rüyalara nasıl etki eder?

Geleneksel olarak her hastalığın uyarı olarak bir rüya ürettiği düşünülürdü.mesela göğüs hastalıkları rüyaya kavga olarak yansıdığı söylenirdi."Nefes almak için savaşıyor" derken belki de bu inancıa değiniyoruz.Aslında pek çok hastalık rüya formunda ifade edilir.ama tutarlılık olmadığı için uyarı olarak kabul etmek mümkün değildir.Örneğin rüyada beyin yüksek ateşi yangın olarak algılar.Rüyada bizi uyandırmayan ancak rahatsız eden bir acı,diken batması,çekiç sesi,veya acını olduğu yeri bir hayvanın ısırması şeklinde ifade bulur. Böbrek rahatsızlıkları ve idrar yolları probleminin su ve yükselen nehir ile görüntülendiği,rüyada kanal görmenin ise doğum anlamına geldiği düşünülürdü.Mide ve hazım sorunları Münakaşa ile ilgili rüyalarla,karaciğer rahatsızlıkları ise yeşil ve sarı nesnelerle ifade edilirdi.Bu renkler karaciğerde üretilen safranın rengidir ve genelde inceleyip araştıracak olursak geleneksel tabirlerde sarının hastalık işareti olarak kabul edildiği görülür.Kansızlığın nefes darlığı ve halsizlik yarattoğı söylenirdi.ki bunlar zaten hastalık belirtisidir. Bu yorumlar sağlık bozukluğu ile ilgili tutarlı belirtiler değildir.Bu tür rüyalar görmeye devam ederseniz bedeninizin acı dışında da sinyal verdiğini kabul edip bir doktora başvurmanızda fayda vardır.

KAYNAK

Müslüman tarikatların bazılarında dervişler şaraplarına ilaç karıştırarak rüya görüyorlardı.

uuuu caiz miymişkine ?