Hevvez Oluşturma zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 15, 2010 Homunculus Parecelsus isminde Eteri bulmuş tıbbi konularda büyük başarıları olan aynı zamanda Sİmya ile uğraşmış bir bilim adamının ortaya attığı bir kavram.Bu bilim adamı bir tarif veriyor, bu tarif uygulananınca parmak boyunda bir bebeğin oluşacağını onu besledikçe zamanla büyüyüp insana dönüşeceğini söylüyor.Kendisi bunu gerçekleştirdiğini söylüyor, ama ışığa bakamıyormuş güya Homunculusu, o yüzden kimseye gösteremiyormuş.Devrindeki diğer simyacılarda Paracelsusun verdiği formulü uyguladıklarını ve işe yaradığını söylüyorlar.İşte verdiği formul: "bir adamın menisini(sperm) kırk gün boyunca çürümüş at gübresi ile birlikte hava geçirmez biçimde mühürlenmiş bir şişenin içinde çürümeye bırakın. ve gözle kolayca görülebilecek bir biçimde yaşamaya, hareket etmeye ve kımıldamaya başlayıncaya kadar orada tutun. bu zaman süresinden sonra, bir ölçüde insan gibi olacak, ama saydam ve vücutsuz olacaktır. eğer bundan sonra, her gün dikkatle ve özenle insan kanı ile beslenir ve kırk gün daha at gübresinin ısısında tutulmaya devam edilirse, belli bir sürenin sonunda hakiki ve yaşayan bir bebek haline gelecektir. bu bebeğin bir kadından doğmuş bir bebekte bulunan tüm organları vardır, ama daha küçüktürler. buna homunculus adını veriyoruz, artık geriye, onun, en büyük bir dikkat ve itinayla eğitilmesi ve eğitimin, zeka belirtileri ortaya çıkana kadar sürdürülmesi kalmaktadır." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
formederya Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 hmm... fullmetal alchemist adlı animede de homonculusların orjinal hali avuç içi büyüklüğünde küçük bebekler şeklindeydi. birden bire bir çağrışım yaptı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Bunu gerçekten deneyebilecek biri var mı? Bir erkek üye? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 yok artık diyorum sayın seyirciler:huh: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 olacakmıs gıbıme gelmıyo ama denemek lazım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Artık adam nasıl bir yerde ve nasıl bir yalnızlıkla yaşıyorsa menisiyle deney yapacak duruma gelmiş Yalnız bu tarifi okuyunca direk south parktaki ölü ceninli hemşire geldi gözümün önüne. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Arkadaşlar kesinlikle ve kesinlikle bu olaya inanmıyorum belirteyim, zaten Bilim adamları Paracelsusun yok efendim homunculus ışıktan etkileniyormuşta ondan millete gösteremezmiş sözüne dipnot düşerler. Boşuna sağı solu kokutmayın derim ben.Simyanın olduğuna inanıyorum, ki çok fazla kanıtta mevcut; Avrupa müzelerindeki Sİmya ile yapılmış dünyadaki en yüksek altın ayarına sahip altınlar örneğin.Ama buna da inanamam.Yalnız Avrupayı çok etkilemiştir bu homunculus masalı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Full Metal Alchemist Simyadaki konu azlığından dolayı ek birçok şey katmış bir anime.Tüm animlerde var bu kendinden çok şey katarlar.Mesela bana orada en mantıksız gelen çember açarak ışıklar çıkarak dönüşüm yapmak.Hlabuki simya formulleri kimya formulü uygular gibi kazanlarda birşeyleri karıştırarak vs uygulanır.İstek çok olursa eklerim buraya bazı İslami kitaplardna birkaç simya formülü. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 ya bı de gercegını yapma daha ıyı degıl mı ? getırısı olmaz mı cocuk belkı dahı olcak ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 yukarıda ki fenomeni anlamak için biraz olsun simya ilminden haberdar olmak gerek , küçümsediğiniz deli gözüyle baktığınız adam yaşam taşına en çok yaklaşmış kişilerden biridir dikkatinizi çekerim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 never bu formul hakkında sen ne düşünüyorsun? Bazısı bu formulun simgelerle dolu olduğunu söylüyor yani aslında bebekten kasıt başka birşeymiş vs. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Dene, madem o kadar merak ediyorsun. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Arkadaşım nerde merak ediyorum demişim?Örnek olsun diye koyduk buraya. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aLgoRmoRTiSs Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2010 denemek isterdim ama mümkün değil Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Simya başlı başına bir simgeler bütünü zaten ,homunculus'un değişik alanlarda değişik kullanımları var. bilişsel bilimlerde hareketlerimize yön veren, irademize ve bilincimize sahip yani bizi biz yapan merkez yerine kullanılır. kafamızın içinde duran ufak bir adamcık gibi. tabi ki bu bir karikatürdür. bilinç ve farkındalık gibi kavramları belli bir merkezde aramaya alışık insanların çabasını eleştirmek için kullanılmıştır. beynin dağıtık yapısını gördükçe ve "bilinç buradadır işte!" diye parmaklarını basabilecekleri bir nokta göremedikçe bilim adamları bu homunculus meselesini daha da karikatürleştirmeye başlamışlar. bugün karar verme ile ilgili merkezi açıklamadan veya teğet geçerek insan zihnine ilişkin bir şeyleri açıklamaya çalışan teorileri "homunculus teorisi bu!" diyerek aşağılayabilirsiniz. size pek az insan engel olur. Aslında teori simya ilminde çok bilinen ve hatta kabul gören bir teoridir ; şöyle ki ; atince insancık, küçük insan anlamındaki kelime. 1400'lü yılaarda paracelsus tarafından ortaya atılmış bir kuramdır. bu kurama göre spermin içinde tamamen gelişmiş fakat çok küçük boyutlarda bir insan vardır. cinsel birleşme ile bu insancık anneye geçer, orada büyür ve doğar. hatta bazı simyacılar anne olmadan sadece spermle çocuk büyütmenin yollarını aramışlardır. günümüzde ise bu kavram anatomide kullanılmaktadır. motor ve duysal sinir sonlanmalarının çokluğuna göre çizlimiş bir insan resmidir. organlların büyüklüğü sinir sonlanmalarının sayısıyla doğru orantılıdır. buna göre elleri ve ayakları kafasından büyük, gövdesi neredeyse kafası kadar, bacakları ve kolları çok küçük, kafası küçük, arap dudaklı bir şekil çıkar ortaya. Tabi ki fenomen gözüyle bakıyorum buna ancak hiç birşeyin İMKANSIZ olmayacağını bildiğim evrende işin içine simya gibi kadim bilgiler girince yukarıdaki arkadaşların verdiği tepkileri veremiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 olcağına pek ihtimal vermiyorum ya neyse.. yine de hiçbirşey imkansız değildir ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Arapça bir Simya kitabından başka bir tarif arkadaşlar(Kitap 3 bölümden oluşan Uyunel Hakaik kitabıdır, birinci bölüm simya, ikinci bölüm remil üçüncü bölümde havas ilimlerini anlatmaktadır.Arapçadan Osmanlıcaya çeviren Küftü Osman Şakir isimli biridir.) MUHABBET İÇİN Alimler bu ameli genellikle muhabbet ve meveddet için kullanmışlardır. Ben fakir ( Küftü Osman Şakir ) bu ameli çaresiz aşık bir kimseye öğreterek tecrübe sahibi oldum. Bu ameli yapmak istersen; Bir yumurtası alıp, sarısını ve beyazını boşalttıktan sonra, kendi menini yumurtanın içine boşalt. Boşalttıktan sonra kendi kanından meninin üzerine iki damla damlat ve Yumurta nın ağzını kapat. (Alçı veya benzeri bir şeyle). Kapattıktan sonra yumurtayı yaş Gübre nin içine göm. Kırk gün yaş gübrenin içinde dursun. Kırkbirinci gün yumurtayı çıkarıp, yumurtayı kır. Yumurtanın içinde küçük ve canlı bir insan oluşmuştur. Onu çıkarıp karnını kamış ile yar ve akan bütün kanı bir pamuğa bulaştır. Sonra Bakır dan bir yüzük yaptırıp, pamuğu yüzük kaşının altına koy. Ama yüzükte bir miktar Mıknatıs olsun. Yüzüğü parmağına taktıktan sonra, senin istediğin erkek veya kadına yüzüğün kaşını bir defa dokundur. O kimse sana öyle bir muhabbet ederki, bir an seni görmese deli gibi olur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Çocuk çıkması çok normal birşeymiş gibi anlatılmış. Bunu yapmaya kalkışıp o çocuğu gören adamın devam edeceğini sanmam. Herkes gübre ve meniden bahsettiğine göre var bir kerameti herhalde. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Yeni tarifler:Bunlar acaip hayvanların zuhretmesiyle ilgili tariflerdir yine aynı kitaptan alınmıştır. TEŞHİR DENİLEN HAYVAN Bunun için: Lübiya (Börülce) denilen habbeden al ve bunları Eşek kanı ile boyadıktan sonra, sıcak bir mekanın içinde bulunan sidikli saman içine gömüp, bu Lübiya ları üç ay kadar beklet. Üç ay sonra o Lübiya lardan kırmızı renkli Yılan lar doğar. Onlara bu ilim tabirince Teşhir denir . Bunların başları üzerinde siyah kılları vardır. Bunları sidikli samandan çıkarıp, ağzı küçük ve karnı büyük olan bir testinin içerisine koy. Bu kırmızı Yılan ları Eşek kanı ile bir hafta besle. Bir haftadan sonra dört hafta aç bırak. Bu Yılanlar birbirlerini yerler ve geriye bir tek Yılan kalır. O Yılanın ismine Zibani Yunanca da Salmus derler. Bu Yılan kanatlanır ve testinin içinde bir taraftan bir tarafa uçmaya başlar. O hayvanı öyle bir aç bırakki, açlıktan hareket edemez hale gelsin. Daha sonra testinin ağzını açıp, o hayvanı yumuşak bir nesneyle tut ve keskin çelik bıçak ile başını kes. Ama başını tamamen ayırmayıp, bir miktar ilişir derisi kalsın. Hayvan tamamen öldükten sonra kanını alıp, bir yere koy. O kan Zehebi ibriz ve İksiril ekber dir. O hayvanın başını bir kimse üzerinde taşısa ve bu kişi bir ordunun komutanı olsa, savaştığı düşman askeri yüzbinlerce olsa bile, Hak Teala nın hikmetiyle düşman askerleri yenilir. Bir kimse bu hayvanın yağını çıkartıp, bu yağ ile bir Mum yapsa ve bu mumu bir toplulukta yaksa, o topluluk birbirlerini Eşek şeklinde görür. Eğer mumun içine konulan fitil beyaz ise, o topluluk birbirlerini beyaz Eşek şeklinde görür. Eğer fitil siyah ise birbirlerini siyah Eşek şeklinde görürler. Yani fitil her ne renk ise o renkte görünür. Bir kimse bu hayvanı kestiği zaman, kanını ayağının altına sürse ve deniz üzerinde yürüse suya batmaz. Eğer bu hayvanın kanını eline sürse ve elini ateşe tutsa ateş elini yakmaz. Hatta elini ateşin içine soksa bile . Bir kimse, bu hayvanın başını alıp yağmur yağmayan bir günde hayvanın başını gökyüzüne doğru tutsa, Allah Teala nın izniyle o an yağmur yağar. Bir kimse, bu hayvanın kanını alıp bu kanı yüzüne sürse ve bu hayvanın gözünü alıp bu hayvanın gözlerinden sürme yaptıktan sonra bu sürmeyi gözüne çekse, Allah (c.c.) ın izniyle hiçbir kimse, o kişiyi göremez. Ancak ve ancak Allah Teala hazretleri görür. Bu sürme ilmi Simyavi yanında meşhur olan “ Kuhuli Esfehani İhfa” dır. Ey bu ilme rağbet eden Talip ! Sen bu meseleleri iyi anla .Allah Teala hazretleri seni ve beni muvaffak etsin. Şunuda çok iyi bilki! Allah Teala hazretleri her şeye kadirdir. REFSAN DENİLEN HAYVAN Bunun için: Semender denilen hayvanı al ve temiz bir çömleği siyah Öküz ün içyağı ile yağladıktan sonra, bu hayvanı çömleğin içine koyup, Öküz ün kanını çömleğin içine dök. Sonra çömleği Sığır gübresinin içine göm ve kırk (40) gün beklet. Kırkbirinci (41.) gün çömleği çıkar. Göreceksinki o hayvandan acaip bir yaratık olmuştur. Başı Öküz başı gibi gövdesi ise Balık gövdesi gibidir. Bu hayvana Yunanca Refsan derler. Hayvan gözünü açar açmaz üzerine Öküz kanı dök. Yedi gün Öküz kanı ile besle. Zira bu hayvan sadece Kan içer. Sekizinci gün hayvanın başını Kamış ile kesip, kanını bir kap içine koy. Bu kanı gümüş Pota da erittikten sonra, taksim ederek saklarsan, ala Zehebi İbriz ( Halis Altın ) olur. Bu hayvanın başını üzerinde taşırsan, seni görenler öyle korkarlarki, korkusundan kaçacak yer ararlar. Seni Cinni lerden veya İfrit lerden zannederler . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Never Arapça Simya kitabındada bir homunculus tarifi olduğuna göre(gerçi burda homunculus öldürüp kanını kullanmak için kullanılıyor) Homunculus olayı Paracelsustan önceden beri var demekki.Zira Avrupaya Simya Araplardan geçmiştir.Araplarada Yunanllılardan geçmiştir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Never Arapça Simya kitabındada bir homunculus tarifi olduğuna göre(gerçi burda homunculus öldürüp kanını kullanmak için kullanılıyor) Homunculus olayı Paracelsustan önceden beri var demekki.Zira Avrupaya Simya Araplardan geçmiştir.Araplarada Yunanllılardan geçmiştir. simyanın kaynağı ortadoğu , arabistan yarımadası ben sana bi ara paracelsus'un bi kaç dökümanını vereyim dostum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Çok sevinirim Never, gerçekten simya konusu bayağı bir ilgimi çekti. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 ya benı yanlıs anlamayın ben tamamen sahıs ogrusumu bıldırdım ama kısmeyı rencıde etmek veya asagılamak degıldı ama o kadar zahemte gırıp sonuc alınamassa husran hayal kırıklıgı belkı de olacak bır calısmanın yolunu kapamıs olabılır yanı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Danny denemeye niyeti yok zaten kimsenin genel kültürümüzü geliştiriyoruz sadece:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emirbi Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2010 deneyecek çok iyi bir ortamım var.. denemem sakıncalı olur mu?? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.