Jump to content

Hayvanlar hakkında bilinmeyen 10 gerçek


KATA

Önerilen Mesajlar

10. Timsahlar dalışlarında denge sağlayabilmek için taş yutarlar.

9. Anne balina yavrusu memesine tutunmuşken süt bezlerinin çevresindeki kaslar yardımıyla sütü püskürterek onu besler. Günlük 90 kilo civarında olabilen bu sütün %50′ye yakını yağdır.

8. Pek çok kuş türü yönlerini bulabilmek için dünyanın manyetik alanından yararlanır. Güvercinler bunun yanısıra yeryüzündeki işaretlerden de faydalanır.

7. Kunduzlar kış mevsiminde depoladıkları yiyecekler ve kuyruklarında depoladıkları yağ ile yaşamlarını sürdürürler. Biyolojik saatleri kendini 29 saatlik bir güne göre ayarlar.

6. Köstebekler kör değildir; ancak gözlerini ışığı algılamaktan çok hava akımlarındaki değişiklikleri algılamak için kullanırlar.

5. Yavru kuşların bencilce tüm yiyeceği kapmaya çalıştıkları ve böylece en güçlüsünün hayatta kaldığına inanılır. Oysa bazı araştırmalar, yavruların kendilerine en yakın genetik yapıda olanlara da destek olduğu yönünde. Yavrular bunu beslenme sırasındaki özel cıvıldaşmalar yoluyla anlar. Bunlar en güçlünün değil, en iyi genetik yapının hayatta kalması demektir.

4. Omurgalı canlılardaki erdişiliğin en ilginç vakalarına okyanusların derinliklerinde rastlanır. Bazı balıklar çevresel etkenler sonucu cinsiyet değiştirirler, bazıları ise erkek ve dişi cinsel organların ikisine birden sahiplerdir.

3. Zürafaların uzun boyunlarının diğer otçullarla rekabetinde iyi bir avantaj sağlamasının yanısıra dezavantajları da vardır. Kalpleri beyne kan gönderebilmek için bir ineğinkinden 2 kat daha güçlü atar ve karmaşık dolaşım sistemleri başlarını eğdiklerinde kanın beyinde toplanmasını engeller.

2. Filler unutur ama aptal değillerdir. Memeliler arasında en büyük beyne sahip olan fillerdir. İnsanlarda ve hayvanlarda zekayı ölçmek zordur; bunun için beynin büyüklüğünün vücut ağırlığına oranı göz önüne alınır (encephalization quotient - EQ). Fillerin EQ’su 1.88 ‘dir (İnsanlarınki 7.33 - 7.69 arasında değişir, şempanzeninki 2.45, domuzlarınki ise 0.27′dir.).

1. Papağanların sadece duydukları birkaç kelimeyi kaydedip aptalca cıyakladıkları düşünülür. Ancak 30 yıldır sürdürülen araştırmalar göstermektedir ki papağanlar aynı/farklı, büyük/küçük, nicelik/sayılar gibi kavramları anlayabiliyorlar. Hatta robotların konuşma becerilerinin geliştirilmesinde papağanların öğrenme sürecindeki örneklerden faydalanılması öneriliyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Doğa en güçlü olanın hayatta kalmasını sağlar ve bu şekilde ortama uygun genlerin varlığını sürdürmesini,uygun olmayanlarınsa yok olmasını amaçlar.Bu şekilde evrim daima ileri doğru gerçekleşmiş olur ve ırklar kusursuzlaşır yavaş yavaş.Doğal seleksiyon denir bunada ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hayır hayır. Burada diyor ki "kendilerine en yakın genetik yapıda olanlara da destek olduğu yönünde"

 

Yani diyelim 4 tane yavru var. DNA'ları da şöyle diyelim.

1- AA

2- BB

3- CC

4- AB

 

1. ve 2. Kuşlarda A ve B var. Bu durumda onlar 4. kuşa destek olur. Ama 3. kuşta ne A var nede B. O dışlanır :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...