nevermore Oluşturma zamanı: Temmuz 20, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 20, 2010 Ken Keyes, sevgiyi sistemleştirerek, yüksek bilince doğru gelişimi ölçmek için yedi basamaklı bir ölçek yapmıştır. Bu ölçekte üç düşük bilinç merkezi ve dört yüksek bilinç merkezi vardır. Düşük bilinç merkezleri, güvenlik, duygu ve güç merkezleridir. Dört yüksek bilinç ise sevgi, bolluk, bilinçli farkındalık ve kozmik bilinç merkezleridir. Güvenlik merkezi, kişisel güvenlikle ilgilidir. Bu merkezde bilinç, güvenlik için gerekli olduğuna inandığı şeylere takılır kalır. Dolayısıyla kişinin enerjisi en alt düzeye iner. Bilinci güvenlik merkezinde olan kişi günde 9-12 saat uyusa bile hala kendini yorgun hisseder. Çünkü güvenlik merkezi insanlar arasında büyük ayırım yaratır. Güvenlik gerekçesiyle diğer insanlar sevilmez ve hep savunma durumunda kalınır. Tabii bu durumdayken büyük enerji sarf edilir. Duygu merkezi içinde olan insan da varlığının ancak küçük bir bölümüyle ilişki içindedir. Bu tür insanların hayatı boş görünür. Bilincin bu düzeyinde anlık zevkler tadılır. Mutluluğa daha zevkli duygular ve faaliyetlerle ulaşılacağına inanılır. Fakat bilgeliğe, huzura ve sükunete bir türlü ulaşılamaz. Gerçi duygu merkezinde enerji biraz daha artmıştır, daha çok insanla ilişkiye girilmiştir; ama hedeflenen duyusal zevk ve heyecanlar kişiyi bir türlü mutlu etmeye yetmez. Çünkü bu düzeyde sürekli kendini çevreyle kıyaslama vardır. Var olanla yetinme ve mutluluk yoktur. Güç merkezi de düşük bilinç merkezlerindendir. Bu merkeze odaklanan kişinin bilinci insanları yönetme, prestij, zenginlik, gurur, statü ve politik güçle meşgul olur. Çevresine sürekli emreden, insanlara düşüncelerini ısrarla kabul ettirmeye çalışan bir kimse, güç merkezindedir. Bu bilinç düzeyindeki insan başkalarından hemen tepki görür. Sürekli kaybetme korkusu içinde olduğu için de mutlu değildir. Ancak bu merkezde bilinç, önceki iki merkeze göre biraz daha yükselmiştir. Sevgi merkezindeki insan başkalarını yargılamaz. Onları olduğu gibi kabul eder. Eğer insanların yaptıklarını onların uyanış yolculuklarının bir parçası olarak görebilirsek o zaman sevgi merkezinde olduğumuzu anlarız. Bu merkezde kişinin sağlığı yerindedir. Kimseyi düşman olarak görmez. Herkesi koşulsuz olarak sever. Kendisini daha ok insana açar, insanlardan kaçmak yerine onlarla iyi ilişkiler kurmaya çalışır. Bu düzeyde önceden sorun olan birçok durum artık sorun değildir. Bolluk merkezi kişiye büyük bir bereket sunar. Bu merkezde bağımlılıklardın kurtulan insanın enerjisi gittikçe artar. Kişi dost bir dünyada yaşadığını hisseder ve başka insanları ve olayları mutluluk için gerekli olanı veren cömert dünyanın parçası olarak görür. Bilinçli farkındalık merkezinde insanları yargılama ve değerlendirme yoktur. .u merkeze ulaşanlar yalnız kendilerini gözlerler. Kişi kendini olumu ve olumsuz yönleriyle gözler, ama asla eleştirmez. Bu merkezde sosyal roller yerine getirilir ve hayat oyunlarına devam edilir. Ama bu oyunlar incinme, savunma olmadan tarafsız bir şekilde oynanır. Son merkez kozmik bilinç merkezidir. Bu merkezde kişi her şeyle bir olur. Kişi artık kendini gözlemez. Beden, zihin duyular ve bilinçli farkındalık bir bütündür. Ayrı ayrı değildir. Bu merkezde kişinin gözündeki perdeler kalktığı için verimlilik çok artar. Kozmik bilinç merkezine çıkan kişi tüm sınırlarını aşmıştır. Artık dünyada hiçbir şeyden ve hiç kimseden ayrı değildir. Ancak bu merkeze ulaşmak oldukça zordur. Yalnızca aydınlanmış veliler bu merkezdedir. Onların çok yüksek algı kanalları devreye girmiştir. Bu yüce insanların hayatları vericilikle doludur ve sadedir. Kozmik bilinç merkezinde insan adeta kendinden ayrılır, benlik, dalgasız ve sakin bir gölü andırır. Bu durumda insan etrafındakilerle bütünleşmiş gibidir. Çok yüksek bir bilinç düzeyini temsil eden bu merkezde çok az kişinin olmasının nedeni de budur. Burada şunu da belirtelim ki insanları yargılamayan ve reddetmeyen böyle bir anlayış, vurdumduymazlık anlamında da anlaşılmamalıdır. Bilakis insanları anlamak, idrakin en yüksek mertebesidir. İnsanları anlamanın en güzel yolu, onların eylemlerini bilinçli bir şeklide algılamak ve yargılamadan çelişkilerinin farkında olmaktır. Deyim yerindeyse enerjimiz çevremizdeki enerjilerle uyum halindeyken derin bir huzur ve eşsiz bir güzellik yaşarız. Maslow ve Keyes’in görüşlerinden çıkan sonuç şudur sevgi, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar yüce bir duygudur. Sevgiyi hakkıyla yaşayabilmek mutluluğun kendisidir ve bunun için de ilerlemek ve kişiliğimizi geliştirmek şarttır. Mutluluk ve Başarı Yolları Dr Zülfikar Özkan Hayat Yayınları Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fibula077 Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2010 Güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2010 bnede hepsinden azar azar var sanırım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.