zebun Oluşturma zamanı: Temmuz 31, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 31, 2010 ‘’aldırma derdin ya, ardımdan ağlama… Al beni yanına, ben dayanamam…’’ Ruhumun ilk baharıyla gelmiştin bana, yaz bitmeden gitmiştin. Suçlu değildik ikimizde… Bazen suçlu yoktur ayrılıklarda, severek ayrılmaktır bazen kader, ki biz yazmıştık bu kaderi fakat yine de suçlu değildik ikimizde. Belki hak etmeyecek kadar o güzel sevdamızı yakındık dünya derlerine ya, o bitirdi bizi… Korkusuzca atıldık ayrılık rüzgarının sırtında kederlere… Sen ilk kez ağlamıştın, ben ilk kez yanmıştım. Çok da ağladım ama ilk değildi işte. Bir erkeğin ilk göz yaşı, kadının son yaşı olabiliyor. Belki doğa böyle işliyor, bilmiyorum. Sana hiç yalan söylemedim ki ben, ilk yaşımdın diyebileyim. Benim doğuşum senle oldu diye geçip giden onca tecrübe ve aşkı yok sayamazdım ya… Sen de saymadın. Belki ikimizde deli olabilsek atlatırdık ama değildik işte. Çok sevdim seni ve hiçbir sevgi bu denli acıtmamıştı yüreğimi. Kimseler senin yaptığını yapamadı, yapabilirlerdi belki, belki sen kadar sevebilir, koruyabilirdi birileri ama masal bu ya, sen oldun sadece iz bırakan… hala o izin üzerine basan. Masal gibi , rüya gibiydi yaşananlar , ondan ‘’masal bu ya’’ diyorum içimden, dışımdan. Sana anlatamadım , biliyorum… Anlatabilsem ne denli sevdiğimi inan gidemezdin. Kim annesinden gidebiliyor ki? Yada kim çocuğundan gidebiliyor… O denli kanlı bir bağdı bizimki, ondan gidemiyorum ya senden, anlatamıyorum. Zamanında çok korktum ben bu sevgiden. Haksız da değilmişim hani korkmakta, yazımız bir türlü gelmedi çünkü… Aşk ateşi güneş gibi kavuramadı bi seni ya, kaldım öylece bir yolun ortasında, ne geri gelebildim, ne ileri gidebildim. Geçmiyor ama geçecek elbet bu yokluk hali… Umuda rağmen; Hala içimde bir yaprak sonbahar esintimle düşmek üzere sarılmış dallarıma… Düştü düşecek, kalacağım yine sonbaharın hüznü ve kışa hazır gururuyla… Aşklar kışları yaz ederken, bir yazı bile yaz sıcaklığında geçiremediğime mi, yoksa suçlu yok derken en çok kendimi suçlamama mı yanayım, bilmiyorum… Bu bir soru değil, çok büyük bir sorun. Aşamadıysam gidişini ve silemediysem ellerine bulaştırdığım kanlı gözyaşlarımı, sebebi bu sonbahardır içimdeki… O serseri yaprak da bir düşse, kalmayacak tomurcuklanmaya olan umudum… Asi bu içimdeki yapraklar, yılı aşkın süredir bi tamamını silkeleyemedim içimden ki gelsin kış, bitsin kış gelsin ruhumun baharı… Söylesene, başka mevsim var mı dünyanın başka bir yerinde? Belki onu da yaşatırım sen varken hala içimde… Dayanamıyorum artık bu yok olmuşluğuma… tutuver elimi de, kurtulayım artık Züleyha’lığımdan, hı, ne dersin? Var mı kurtuluş umudum? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.