Jump to content

Doğu Tıbbı


nevermore

Önerilen Mesajlar

Kendimizi tedavi etmeyi öğrenmeliyiz; bu hakkımızdır. Başkalarına bel bağlamak gereksizdir, kalifiye eleman bile olsa bir başkasının bizim yerimize bizim sağlığımız hakkında karar vermesi lüzumsuzdur. Soğuk algınlığından kurtulmak için tek bir gün işimize yarayacak haplar almaktan başka birçok yol vardır. Tedavi geçici değil tam olmalıdır. Organlarımızın ve damarlarımızın ne şekilde bağlantılandığını bilirsek özgürlüğümüzün sınırları hakkında bir fikrimiz olur. Herkesin kendisini iyileştirebileceği kabul edilmelidir. Bunun için hiçbir mucizeye gerek yoktur. Her birimizin kendi durumuna uygun ilacı bulmak üzere testlerde bulunabilmesi, halihazırdaki durumumuzu ve modumuzu göz önüne alma yoluyla kişiye özel tedavilere yol verir.

 

Doğu tıbbı eskiden beri besinlerin en iyi ilaç olduğunu düşünmüştür. Doğulu geleneksel doktorlar tedaviyi kendilerinin değil doğanın yaptığını düşünürler. Çin’in üç bin yıllık kitabı “Shurai”, uygulanan tedaviye göre beş seviye doktor tanımlar. En yüksek doktorun adı “Hikmet Sahibi”dir, onu sırasıyla besin-doktoru, cerrah, ilaç doktoru ve hayvan doktoru takip eder. En yetkilileri olan filozof-doktor insanın ve onun dünyasının harmoni içindeki sistemini öğretir. Besin-doktorunun öğretileri “uzun ömür tıbbı” olarak bilinen koruyucu tıp olarak sınıflandırılır. Cerrah kötü yaralanmalarda bitkilerin ve besinlerin de yardımıyla hastalarını ameliyat yoluyla iyileştirmeye çalışır. Görüldüğü gibi bir çeşit diyetisyen olan besin-doktoru cerrahtan önce gelmektedir.

 

Doğu tıbbı tüm içeriklerde yin ve yang’i dengeleme prensibiyle çalışır. Modern tıp ise daha çok hastalıkların görünen sonuçlarını göz önüne almaya çalışır ve semptomlar üzerinden iyileştirmeyi amaçlar. Günümüzde her yıl yeni bir hastalık gün yüzüne çıkıyor ve her yıl bir virüs yada mikrop haberleri kaplıyor, küçük bir organizma keşfediliyor ve bu organizma anında hastalığın sebebi olarak görülüyor. Bir sonraki aşama bunu cerrahi yolla yada ilaçla yoketmek oluyor.

 

Doğulu yaklaşım tamamen farklıdır. Sağlıklı düşünce yapısına sahip bir insan kendisini bakteri dünyasından soyutlamaya çabalamaz. O mikropların ve virüslerin de kendi işlevleri olduklarını bilir ve insana fayda sağlayabileceklerini düşünür. Onlar bizim düşmanımız değildir, zaten bizim yaşantımızın içindeler- yediğimiz yemekte ve içtiğimiz suda bakteriler yaşıyor. Ve en önemlisi, ortaya çıkan yeni hastalıkların mikropları dahil hiçbir bakteri iyi sağlığı olan bir insana zarar veremez. Antik bir inanışa göre hastalık sadece onu hakedeni yokeder. Bilimin anti-mikrop tutumu modern insanın kendisini bedenen ve aklen daha güçlü hale getirmesi imkanını ortadan kaldırdı.

 

Modern tıp yüksek seviyede analitiktir. Uygulayıcıları genellikle bedeni parçaları üzerinden inceleme eğilimindedir. Hastalığı olabildiğince küçük bir alana hapsetmeye çalışır ve bu spesifik parçayı iyileştirmeye konsantre olur. Böylece, eğer mide ağrınız varsa, çoğu modern doktor sorunun sadece midenizden kaynaklandığını söyleyecektir. Bazen onlar gastrik ülser gibi rahatsızlıkları enfekte bölgeyi mideden kesip çıkararak tedavi ederler. Gastrik ülser aşırı yemek yemekten ve kötü sindirimden kaynaklanır. Organları kesip biçmek çok ilkel bir mantıktır. Bedenimizin bir parçasını geri kalan tümüne zarar vermeden kendimizden ayıramayız.

 

Geleneksel doğu tıbbı bedeni parçalar olarak ele almaz; organları tüm bedenin parçası olarak görür ve hastalıkları tüm vücut-sistemindeki bir bozukluk olarak ele alır. En yüksek uygulayıcıları insanın bu dünyadaki ve hastalığın yaşamdaki rollerine eğilir. Onlar bizim bedenlerimizin bizi besleyen topraktan bağımsız olmadığını bilirler. Yerküre, onun ürettiği bitkiler, hayvanlar ve insanoğlu; hepsi birbiriyle ilişkilidir. Modern tıp vücudun hücrelerden oluştuğunu ve hastalananın hücreler olduğunu söylüyor. Bu iyi bir teoridir, ama batılı doktorun eksik bıraktığı nokta açığa çıkan herhangi bir hastalığın bedenin tümünde görülen bir problemin dışavurumu olduğudur. Doğu tıbbı problemlerin sınıflandırmalarını organlar bazında değil bedenin tümünü odak alarak yapar ve bu yüzden her birinin birçok farklı semptom gösterebileceği yalnızca birkaç yüz çeşit hastalık adı vardır.

 

Sorumluluk sahibi hiçbir doktor hastasının gerekli beslenme diyetini anladığından emin olmadan hastasına ilaç vermez. Hastalığın dışarıdaki bir düşmandan kaynaklandığını düşünüp kendimizi kandırmamalıyız. Biz hastalıklarımızdan sorumluyuz, çünkü çoğunlukla besin seçimlerimiz hastalıkların esas sebebidir. Beslenmemizi ve onu nasıl sindireceğimizi seçmemize göre sağlık yada hastalık geliştiriyoruz. Modern tıbbın çok önem verdiği hücreler aldığımız besinlerle kendini besleyecektir ve eğer organlarımız aldığımız besinlerden yeterli özü alamıyorsa hücrelerimiz zayıflar, bu da bizi her türlü hastalığa açar.

 

Hakiki tıp uygulaması “karar vermemizi” gerektirir. Biz kendi yiyeceğimizi ve ilacımızı seçebilmeye ehil olmalıyız, böylece gerçek anlamda bir büyüme ile “insanlaşarak” özgürlüğümüzü ilan edebiliriz. Modern yada antik tıp farketmez, tıp ilmi sıradan insanlarca anlaşılabilir bir formatta öğretilmelidir, çünkü insanın kendi kendini iyileştirebilmesi en doğal hakkıdır. Böylece insan (kendi sağlığı konusunda bile yaşadığı) başkalarının kararlarına sistematik bağlılıktan kurtulabilir ve özgürleşebilir. Başkalarının kararlarına bağımlılığa son verebilmemiz için tıbbı şahsen öğrenmemiz gereklidir. Bu bağlamda doğu tıbbını öğrenmek iyi bir çözümdür; çünkü anlaşılır yapıdadır ve önlem alma bilincimizi geliştirerek daha sağlıklı bireyler olmamıza yardımcı olur.

Çeviri kaynağı: Healing Ourselves – Naburo Muramoto Çeviren: Aytaç Koray Koç

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

çok güzel bir yazı ve katılıyorum kendimizi iyileştirme hakkına sahip olmalıyız.modern tıp çoğu zaman sadece ortaya çıkan semptomları tedavi ediyor,ağrı varsa onu dindiriyor ateş varsa onu düşürüyor vb.kullandığımız ilaçların ise yararı kadar yan etkileri var ki gereksiz yere verilen ilaçları,gereksiz yere yapılan apandisit gibi ameliyatları saymıyorum.gerçekten biri bizi eğitmeli nasıl beslenmeliyiz nasıl kendimizi tedavi etmeliyiz bunları öğretmeli.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...