Ashtar Sheran Oluşturma zamanı: Ağustos 31, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 31, 2010 http://i44.tinypic.com/wufhqw.jpg Güney Afrika’nın en ünlü temasçısı Elizabeth Klarer’ın çok etkileyici bir öyküsü vardır. Dragon dağları eteklerinden, Meton gezegeninden gelen Akon adlı uzaylıyla olan ilişkisi ve doğurduğu yıldız çocuğa kadar uzanan bu öykü; Zulu kültürü, uzayın itici gücüne, İngiliz istihbaratı ve Kraliyet Hava Kuvvetleri ile ilgili pek çok olayı kapsamaktadır. Klarer, olağandışı açıklamaları ve iddialarıyla, NASA ve Moskova da dahil, bilim çevrelerinin oldukça dikkatini çekmiştir. Ve Elizabeth’e Akon tarafından verilen bilimsel bilgiler ve açıklamalar, akademisyenlerce dikkate alınmış ve bilime büyük katkılar sağlamıştır.. Klarer İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nde meteoroloji eğitimi almış ve Güney Afrika Hava Kuvvetleri UFO Departmanı’nda UFO gözlemciliği görevi yapmıştır. Temaslarında elde ettiğ bilgileri paylaşmak için, bilim adamlarının uluslararası toplantılarında “ışığın sırrı” konulu konuşmalar yapan Klarer, 1983’te Lordlar Kamarası’nda da bir konuşma yapmış; çalışmalarından biri Birleşmiş Milletler’de okunmuştur. 1986 yılında ABD’ye giden Klarer, NASA’yı ve bir çok bilim adamını ziyaret etmiştir. Klarer’in en büyük amacı, elektro-magnetizmin özellikleri hakkında sahip olduğu “uzaylı bilgisi”ni insanlara iletmekti. Bu konuya 1979’da yayımlanan “Işık Duvarının Ötesinde” (Beyond the Light Barrier) adlı kitabında da yer veren Klarer, ölümünden önce Einstein’ın birleşik alan teorisini sorgulayan “Yerçekimi Dosyası” (Gravity File) isminde bir kitap yazmaktaydı. Elizabeth Klarer, çocukluğunu Dragon Dağları eteklerindeki Rosetta çiftliğinde geçirmiştir. Elizabeth ilk defa burada hayatının diğerlerinkinden farklı olacağını sezmiştir. Diğer bir çok olayda olduğu gibi, temaslar UFO gözlemleriyle başlamıştır. Küçük Elizabeth ve kızkardeşi ilk kez göklerde uçan “gümüş renginde devasa bir disk” gördüklerinde bunu hemen babalarına haber vermişler, fakat babaları olayı “belki de bir meteor”, diyerek geçiştirmiştir. 1917’de, yedi yaşındaki Elizabeth, Göklerin Tanrıları Abelungular ve onların Şimşek Kuşu ile ilk kez karşılaşmıştır. http://i41.tinypic.com/4sg0h5.jpg Klarer’ın dünya dışından temas kurduğu Akon’la ilk karşılaşması ise yıllar sonra, 1950’lerde gerçekleşmiştir. Dünya’dan 4.26 ışık yılı uzaklıktaki Proxima Centauri’deki bir gezegen olan Meton’dan gelen Akon Elizabeth’e kendini bilim adamı olarak tanıtmış ve onu zaman zaman ziyaret etmiştir. Klarer Akon’dan bir çocuk doğurduğunu iddia etmekteydi. İnsanımsı bir varlık grubundan olan “Akon” nun Elizabeth’in tasvirlerine dayalı çizimi Klarer, Akon ve halkının Antartika’nın aydınlık bölümünün merkezinde bir üsleri olduğunu ve bu üssün Fransız ve Rus üslerinden çok da uzakta olmadığını söylemiştir. Ayrıca Akon’dan aldığı bilgiler doğrultusunda, Güney Afrikalı bilim adamlarının Cape Town ve Güney Atlantik üzerinde bir “ölüm tuzağı” keşfettiklerini bildirmiş ve burada radyasyonu aşağı doğru iten üçüncü ve çok güçlü bir manyetik kutbun oluşabileceğini söylemiştir. Akon Klarer’a aynı zamanda güneş sistemimiz hakkındaki kozmolojik açıklamalardan da bahsetmiştir: “Ay, güneş sistemine yabancıdır; bu sisteme Jüpiter ve onu izleyen uydularıyla beraber gelmiştir. Jüpiter yeni oluşan ve yoğunlaşan bir yıldızdır, bu yüzden de büyük bir hızla dönmektedir. Bildiğimiz kadarıyla Jüpiter’in uydularından yedisi atmosfere sahiptir ve üzerlerinde yaşam vardır.” Akon Quasar’ların da “bir metagalaksinin manyetik alanıyla yörüngesinde tuttuğu galaksilerin yaşamındaki erken dönem” olduğunu söylemiştir. Klarer, Akon’la olan temaslarının bazılarında Akon’un uzay gemisinin fotoğraflarını çekmiş ve bunları kitabında yayımlamıştır. Klarer’in kitabında ayrıca Akon ve Meton’un örnek resimleri ile Akon’un gezegeninden getirdiği kristalin fotoğrafı da bulunmaktadır. Akon ve halkının Dünya, insan ve evren hakkında Klarer tarafından iletilen bazı mesajları aşağıda sunulmuştur: “Tüm yaşamın ve evrenin anahtarı ışığın harmonik etkileşiminde yatmaktadır. Gezegen sistemlerindeki, yıldızlardaki ve yıldızlararası uzayın derinliklerindeki varoluşun bütünü ışığın görünen ve görünmeyen dalgalarından oluşmaktadır. Tüm enerji, madde, sıvılar, gazlar ve tüm yaşam, oksijendeki ışık mikroatomlarının serbest bırakılmış halidir.” “Zihin gücü, manevi dayanıklılık, ruha erişme ve düşünceler, hepsi farklı hızlardaki ışık dalgalarından, ya da mikroatomlardan, oluşmaktadır. Işığın harmonik titreşimlerinin formülü bulunduğunda, mikroatomların şekli değişen düşüncelerle birlikte değişecektir.” “İnsanoğlu uzaylı bir yaratıktır; o da diğerleri gibi bir yıldızın yörüngesindeki bir gezegende yaşayan bir uzay ırkıdır. İnsanoğlu benzersiz değildir; Galakside bulunan farklı güneş sistemlerindeki gezegenlerde ışık yılları boyunca bizim tarafımızdan yaratılan ve beslenen yıldızlararası insan familyasının sadece bir parçasıdır. Irkların ve insanların medeniyet düzeyi ancak onların merhamet düzeyiyle ölçülebilir.” “Dünya insanı, artık, yaşadıkları alanın eni ve boyu arasında emekleyerek yürüyen iki boyutlu yaratıklar gibi bulunduğu gezegene bağlı kalamaz. Onlar artık üçüncü boyut olan yüksekliğe doğru süzülecek ve kendilerini oldukları gibi göreceklerdir. Tabi ki, yeni çevrelerini anlayabilmek ve kontrol edebilmek için düşünce ve yaşam biçimlerinde değişiklikler yapmaları gerekecektir.” Akon http://i44.tinypic.com/2vccn84.jpg Akon ırkının Meton gezegenindeki evlerinden bir örnek çizim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
burrc Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2010 Yok artık evlerini çizdirmişler :S Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2010 1917 Güney Afrika’da yaşayan 7 yaşındaki Elizabeth Klarer ve kız kardeşi, Ekim ayında, saat 17.30 sıralarında gökyüzünde turuncu renkte bir top görürler. Hızla onlara doğru yaklaşan bu topu meteor sanan genç kız, daha sonra ateş topunun çevresinde 3 tur yapan ve topun seyir rotasını değiştiren küçük metalik küreyi farkeder. olaylarda sayın Ashtar'ın dediği şekilde devam etmiş.. teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2010 Yok artık evlerini çizdirmişler :S Dediğimiz gibi sanılanın aksine aslında iletişimler gerçekten kuvvetli ve ayrıntılı. İnsanlar gözüküp kaçıyorlar diye düşünüyorlar. Ama gerçek öyle değilmiş değil mi?. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SeymanurOzgur Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2012 gercekten etkileyici bi hikaye! elizabeth gercekten bilime yanu ufo bilimine cok katki saglamis. acaba kitabini arasak bulamaz miyiz arkadaslar? cok eski bi kitap cunki. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.