Pain Of Salvation

Türkçe olarak sadece vikide buldum pek tatmin edici olmasada idare edeceğiz artık

Pain of Salvation (P.O.S. olarak kısaltılır) 1991'de İsveç'te Daniel Gildenlöw tarafından kurulmuş bir progresif metal grubudur. Grup konsept albümleriyle dikkat çeken ve dünya piyasasında tanınan bir gruptur.

http://t1.gstatic.com/images?q=tbn:NceZnapjDW4KVM:http://img163.imageshack.us/img163/8287/284li.jpg&t=1

Kuruluş

Grubun temelleri 1984'te 11 yaşındaki Daniel Gildenlöw'ün "Reality" adlı bir grup kurmasıyla atıldı. Grup elemanlarından Daniel Magdic de Reality'de yer almaktaydı. 1987'de grup İsveç'te bir müzik yarışması olan "Rock-SM"'e katıldı. Yarışmaya katılan en genç grup olan Reality'nin vokalisti Gildenlöw "En İyi Vokalist" ödülünü kazandı. Böylece İsveç'te tanınmaya başladılar.

1990'da grupta eleman değişiklikleri oldu. Bateriye o zamanlar 14 yaşında olan Johan Langell, bas gitara Gustaf Hielm geldi. Grubun beyni Daniel Gildenlöw 1991'de grubun adını "Pain of Salvation" yaptı. Gildenlöw hayatımızda yer alan karşıtlıkları ve bunlar arasındaki dengeyi düşünürken bu ismi bulmuştu. Grup yeni adıyla beraber İsveç'te turnelere çıktı ve yeni şarkılar yazmaya başladılar. 1994'te vokalist Daniel'ın kardeşi Kristoffer Gildenlöw yeni bas gitarist oldu. Grup 4 kişilik kadrosuyla Hereafter adlı bir demo kaydetti. Grup bu demoyu bir çok plak şirketine gönderdi ve onlardan cevap bekledi. Bu arada grup bir klavyeci aramaya başladı. Demoyu dinleyen Fredrik Hermansson gruba başvurdu ve grubun 5. elemanı olarak gruba katıldı.

İlk albüm Entropia

http://www.pasifagresif.com/wp-content/uploads/lino_4.jpg

Grup 1997'de stüdyoya girdi ve ilk albüm kayıtlarına başladı. Entropia Ağustos 1997'de İsveç'te ve bütün Asya'da yayınlandı. Albüm hakkındaki eleştiriler pozitifti. Albüm bir savaş yüzünden parçalanan bir ailenin öyküsünü anlatan konsept bir albümdü. Bu başarılar sonucu plak şirketi Daniel Gildenlöw'ü Japonya'ya röportaj vermeye ve grubu tanımaya gönderdi. Bu röportajlarla beraber "Pain of Salvation" adı daha büyümeye başladı. Grup bu albümü ancak InsideOut şirketiyle anlaştıktan sonra 1999'da Avrupa'da yayınlayabildi.

İkinci albüm ve yeni gitarist

Grup ilkinin hemen ardından ikinci albümlerine çalışmaya başladılar. Ancak beste aşaması bittikten sonra grubun gitaristi Daniel Magdic, büyüme sonucu ortaya çıkan tartışmalar sonucu grupla anlaşamayarak gruptan ayrıldı. Gildenlöw'ün daha önceden de beraber çalıştığı Johan Hallgren gitarist olarak seçildi. Kayıtlar için çok kısıtlı bir zaman vardı ve bu yüzden Daniel Gildenlöw bütün gitarları çalmayı düşünüyordu ancak Hallgren üç hafta içinde bütün besteleri öğrendi ve kayıtlarda yer aldı. 1998'de One Hour by the Concrete Lake yayınlandı ve ilk albümden daha da olumlu eleştiriler aldı. Bu albüm ise silah endüstrisinde çalışan bir adamın büyük bir "makina"nın içinde olduğunu farketmesi, işinden ayrılıp dünyayı dolaşarak yarattıkları silahların nasıl insanları yokettiğini ve yaratılan kirliliği yakından görmesini anlatmaktadır. Bu karanlık albüm tüm Avrupa'da adını duyurunca, grup önemli bir progresif rock firması olan "InsideOut" ile anlaştı. Bu sayede dünya çapında büyük konserlere çıkmaya başladılar.

The Perfect Element

Grup kısa bir süre müziğe ara verdi ancak 2000'de yeni bir albüm için tekrar biraraya geldiler. Marttan temmuzda kadar geçen bir kayıt süresinden sonra üçüncü albüm The Perfect Element Part I yayınlandı. Bu albüm ise diğer albümlerin de üstünde eleştirel bir başarı kazandı. Albüm bir öykünün ilk bölümünü anlatıyordu. Ana kahramanın çocukluğu, ergenliğe geçişi ve ergenlik döneminde hissettiği öfke ve nefreti alatan bu albümün başarısı grubun iki ay boyunca Avrupa'yı turlaması ve daha sonra ilk kez Amerika'da konser vermelerine neden oldu.

Remedy Lane ve akustik albüm

Konserlerden sonra 2001 sonunda grup yeni albüm kayıtlarına başladı. İki ayda bütün besteleme süreci biten albüm Ocak 2002'de yayınlandı. Grubun dördüncü albümü olan Remedy Lane yine grubun en başarılı işi olarak adlandırıldı. Bu albüm de kendisini duygusal anlamda anlamaya çalışan bir adamın arayışını anlatıyordu. Bu konsept albüm Daniel Gildenlöw'ün hayatının sıkıntılı bir döneminde kaydedildiği için öteki albümlere göre biraz daha karanlık bir havası vardı.

Grup bu albümle beraber ünlü grup Dream Theater'dan büyük övgüler aldı ve onların konserlerinin ön grubu oldular. 12 Mart 2003'taegrup kurulduğu yer olan Eskilstuna'da bir akustik konser verdi. Bu tek konserde eski şarkılar akustik enstrümanlarla yeniden düzenlenmişti çünkü grup sadece bir akustik şov yapmak istemiyorlardı. Bu kayıtlar 2004'te 12:5 adıyla yayınlandı. Albüm genel olarak tek başına bir albümmüş gibi beğenilirken belli bir kesim tarafından ise eski şarkıların yeniden düzenlemesi yönüyle eleştirilmişti.

Grup 2003'te o zamana kadarki en ciddi çalışmalarına başladı. Grubun beyni Gildenlöw 1996'dan beridir kafasında belli bir konsept oluşturmaya çalışıyordu. Bu konsept ise Tanrı'nın insanoğlunu yaratma nedeni ve yaratılıştan sonra insanoğlu ve Tanrı'nın hissettikleriydi. Gildenlöw gruba yardımcı olsun diye "The Orchestra of Eternity" adlı bir klasik müzik enstrümanlarından oluşan bir orkestra kurdurdu. Bir yandan da bu konsepti tamamen sahneye taşımak için prodüksiyon konusunda çalışmalar yaptı. Albüm Eskilstuna'da tamamen çalındı ve hazır olması sonucu 2004'te kayıt aşaması başladı.

Albüm Eylül ayında yayınlandı. Şarkılar Latince adlara sahipti,"The Orchestra of Eternity" kayıtlardı yer aldı, ortaçağ müziklerinden kilise müziklerine bir çok tarz şarkı yer aldı ve grubun yaptığı "Tanrı'nın telesekreterine bırakılan mesajlar" konulu bir yarışma sonucu seçilen dinleyici mesajları albümde yar aldı. Bu büyük konsept grubun dinleyenlerini ikiye böldü. Bazıları çok deneysel buldukları için beğenmedi ancak bir kısmı ise müzik tarihinin en önemli çalışmalarından biri olarak albümü kabul etti.

Eleman değişiklikleri ve Scarsick

BE albümünden sonra grup Amerika'da bir daha konser vermeme kararı aldı. Gildenlöw, Amerikan vatandaşı olmayanların parmak izinin alınmasını kişisel hakların ihlali olarak görmesi yüzünden bu durumu protesto ediyordu. 2006'da grubun basçısı Kristoffer Gildenlöw gruptan ayrıldı. Grup üyeleri İsveç'te otururken onun Hollanda'da oturması ve provaların bir kısmına gelmemesi sonucu grupla yolları ayrılan Gildenlöw'ün yerine abisi Daniel Gildenlöw, yeni albüm kayıtlarında gitarın yanında bas da çaldı.

22 Ocak 2007'de yeni albüm Scarsick yayınlandı. Albüm The Perfect Element albümünün devamıydı. Albüm BE kadar olmasa da yine deneysel çalışmalar içeriyordu. Mart 2007'de ise grup yeni basçıları olarak Simon Andersson'ı gruba aldılar. 2007 Nisan'ında ise baterist Johan Langell ailesine zaman ayrımak için gruptan ayrıldı. Grup yeni bateristini daha açıklamadı.

böyle diyor viki, şunu söyleyebilirim özellikle duygusal parçaları müthiş. dinlemeyenler için söylüyorum kayıp..

şahsen fena oldum

Ben ilk defa dinliyorum, undertow'u dinliyorum, pek beğenmedim. Ama...

Grup 2003'te o zamana kadarki en ciddi çalışmalarına başladı. Grubun beyni Gildenlöw 1996'dan beridir kafasında belli bir konsept oluşturmaya çalışıyordu. Bu konsept ise Tanrı'nın insanoğlunu yaratma nedeni ve yaratılıştan sonra insanoğlu ve Tanrı'nın hissettikleriydi. Gildenlöw gruba yardımcı olsun diye "The Orchestra of Eternity" adlı bir klasik müzik enstrümanlarından oluşan bir orkestra kurdurdu. Bir yandan da bu konsepti tamamen sahneye taşımak için prodüksiyon konusunda çalışmalar yaptı. Albüm Eskilstuna'da tamamen çalındı ve hazır olması sonucu 2004'te kayıt aşaması başladı.

Albüm Eylül ayında yayınlandı. Şarkılar Latince adlara sahipti,"The Orchestra of Eternity" kayıtlardı yer aldı, ortaçağ müziklerinden kilise müziklerine bir çok tarz şarkı yer aldı ve grubun yaptığı "Tanrı'nın telesekreterine bırakılan mesajlar" konulu bir yarışma sonucu seçilen dinleyici mesajları albümde yar aldı. Bu büyük konsept grubun dinleyenlerini ikiye böldü. Bazıları çok deneysel buldukları için beğenmedi ancak bir kısmı ise müzik tarihinin en önemli çalışmalarından biri olarak albümü kabul etti.

Bu BE albümünü biliyor musunuz nevermore, latince şarkı isimleri?