fulyaxxx Oluşturma zamanı: Eylül 24, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 24, 2010 Merhaba İşe insanın tanımından başlamak gerektiğini düşündüğümden bu bölüme ekledim zira kanal mesajlarının bu kadar ayyuka çıkmasının ardında insanın kendini tanımlayamaması yatıyor. Uygun görülmeyebilir belki site yönetimi tarafından ama yazacak bir yerde bulamadım. İnsan nedir? İnsan,kendini tanımayan,algılamayan, kendini dünyadışıların, meleklerin v.s v.s v.s onlardan gelen tebliğlerin, peşinden gidecek kadar, yetersiz gören bir varlık mıdır? ASLA……………. İnsan yaratan,yaratılmıştan oluşturan, bir varlıktır. Bu özelliğiyle, yaratana en yakın olanlardandır.Üstüne basarak söylüyorum!!!!!!olanlardandır.Sadece insan böyledir,demek; diğer yaratılmışlara haksızlık olur kanımca. Bilmiyoruz bunu.Şimdilik konum insandır. Uzağa gitmeyin, bilgisayar oyunları, simülasyon, normal karşılarız. Oysa hepsi yaratıcılığın ürünüdür ve harikadırlar. Muhteşem ezgiler dinleriz; bunlar da yaratıcılığın, dehanın eserleridir. Mimari eserler, plastik sanatlar daha sayamayacağım bir çok şey, yaratıcıdan bizlere süzülür. Peki buraya kadar normal görünüyor. Oysa, tam vakıf olunca, sayfalarca bilgide tebliğlerde, vizyonlarda; iğneyle kuyu kazar gibi aradığımız sırlar, gözümüzün önündedir. Gelelim akla; insan aklı, buna dahil olan sezgiyle hareket eder. Sezgi iki şakağımızda yer alan, düşün alanımızın askeridir: sezgi idrakı açar Şimdi sezgimiz dışında, beynimizin şakak üstünde olan bölgesinde bir bölge vardır ; ancak orası zayıftır ve bu tip tebliğlere açıktır.Neden açıktır ve zayıftır. Çünkü,insan yetersiz olduğu düşüncesiyle doğar. Aşağıların aşağısı; aslında aşağılık kompleksidir. ve beynin sözünü ettiğim bölgesine bu empoze edilmiştir. İnsanın mücadelesi burada başlar. Sıradan bir insanın, kendini Mozart dan ayrı görmesinin sonucudur bu. Oysa, onun eserlerinden kendi yapıtı gibi onur duysa, onu kalpten desteklese,o da yükselecektir.Ama yapmaz; çünkü, önüne nefs engeli çıkar; bu nefsine ağır gelir. İşte bu nokta da, o bölge tebliğlere açılır. İnsanlık sahnesinden,uzaklaşma gereği duyar; sanır ki ,varlığı orada değer bulacak. bilmez ki varlığı zaten değerlidir. Varlığı, Dali’yle,Münir Nurettin Selçuk’la, Özdemir Asaf’ la, B. Rahmi Eyüboğlu ile adını sayamayacağım, gökteki yıldızlar kadar çok desem, abartımı olur bilemem. Bu eşsiz insanlarla değerlidir. Onlar insanlığa mal olmuştur. İnsan da insanlığa aittir. Ne meleklere, ne de etken maddesini dahi bilemediğimiz, yaratılmışlara. Onlar, kendi bütünlüğü içinde değerliyken. İnsan kendi bütünlüğünü kavrayamadığından değersizlik duygusunu hep içinde bir yerlerde taşır. İşin hazin yanı bütünlük bilgisini de bu varlıklar verir. Ne kadar ne derece de bilirler,doğrumudur, tuzak mıdır, nedir? Bence biz ne kadar bilmiyorsak; onlar da o kadar bilmiyorlar.Biliyormuyuz? yaratılışlarının yapı taşı nedir ne değildir. Biz birşeyleri anlamamışsak; akıl,analiz, sentez, mantık, sezgi,ve bilgi,bilinç,idrak,zihin, eksik bırakmış olabilirim ve en değerli desteğimizle çözeriz. Bugün değilse, yarın mutlaka çözeriz. Acele etmeye hiç gerek yok.Çünkü öğrenmek, saydığım yöntemlerle keyif verir insana. Bu arada keyif almak, mutluluk, neşe,keder v.s nin onlara ait duygular olmadığını netlikle söyleyebilirim. Bunların illüzyon olmalarına gelince, o apayrı bir konu. Olmaklıkla, olmuyor gibi sanmak aynı mıdır? 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rapit Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2010 güzel bir yazı olmuş güzel bir mantık yürütmüşsün ş,imdi daha iyi anlıyorum "ortaya çıkmamıızı istermisiniz" konusunda yaptığın yorumları, evet haklısın son zamanlarda bunu çok düşündüm hatta felsefe bölümündede bir konu paylaştım "başaramamaktan korkanlar okusun" diye, evet insanda bir yeti var yani isteyen istediği herşeyi başarabiliyor gerçekten ve gönülden isterse allah c.c ne demiş ben isteyipte o istek üzerine çalışan insana istediği şey zararlı, kötüde olsa veririm! dediğin üzere insanda aşşalık kompleksi var ve bende hep kendimi öyle görürdüm yawaş yawaş bu kalkıyor artık üstümden bence insanın zihnini ve düşünmesini kısıtlayan sebep bu aşşalık kompleksi, ama bunu aşmak o kadarda kolay değil ne yazıkki insanın birşeylerle gurur duyması birşeyleri başarması yani bu duyguyu nasıl yenmenin yolunu bilmesi gerekmekte bazı hisler ne yazıkki kelimelerle aktarılamıyor onun için yaşamak gerekiyor bunu ve insanoğlunun katediceği yol daha çok, böyle konuştuğuma bakma başkalarınada konuşur söylerim bazen o açtığım konudaki gibi kendimede söylerim ama hala bunu aşabilmiş değilim :\ insanın kaldığı yerde çevresi devreye girer bir elin nesi var iki elin sesi var hesabı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2010 İnsanın kendisini tanıması , tanrısallığını keşfetmesi yükseliş için gereklidir. Konu uygun bölüme taşındı. Her birimizin ruhunun parçalanmış tanrının birer kıymığı olduğunu bilmek bile insanın içini gıdıklıyor. Acının sevgi kadar gerçek ve kabullenilmesi gerektiğini anlamak , sorumluluk almak ve özgür iradeyi anlamak gerek. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rapit Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2010 insanın tanrının bir parçası olduğuna bende inanıyorum ama islamiyete inanan insanlar bunu şiddetle reddediyor (bkz: annem-babam-dedem alayı ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
berk_mc Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2010 hayır bu görüş islamiyete aykırı değildir,bknz Kur'an... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rapit Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2010 islamiyete aykırı olanlar ozaman bkz: annem-babam-dedem- alayı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.