fulyaxxx Oluşturma zamanı: Eylül 24, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 24, 2010 Andrei Linde, atomaltı parçacıklar arası etkileşimlerin kuramında kullanılan skaler alanları evrenin ilk anına taşıdı.Skaler alan; bir sıvının akışkanlığının ölçüsü olan vizkoziteye benzer bir özelliğe sahip.Daha kıvamlı sıvıların daha yüksek vizkoziteye ( Bir akışkanın (sıvı veya gaz) viskozitesi, akışkan üzerine uygulanan kaydırma kuvvetinin karşılaştığı sürtünme direncinin bir ölçüsüdür. …) sahip olması gibi, yüksek enerjili alanlar da yüksek vizkoziteye sahip. Linde, bir alanın enerjisi çok yüksek olduğunda, uzay-zaman genişleyerek gerilse de enerji değişiminin vizkoziteden dolayı az olduğunu, bunun şişme dönemini mümkün kıldığını fark etti. Ancak evren şiştikçe skaler alanın vizkozitesi azalıyor,sıfırlanmasıyla da şişme dönemi sona eriyordu. Bu noktadan sonra da Standart Büyük patlama denklemleri görevi üstleniyordu. Linde,evrenin başlangıcında skaler alanın olabileceği her türlü enerji değerini göz önünde bulundurdu ve hangi durumların şişmeye neden olabileceğini hesapladı. Skaler alan göl gibi pürüzsüz ve düz değil, okyanus gibi çalkantılıydı. Daha bilimsel ifade ile, vakumu oluşturan skaler alanda sürekli olarak enerji iniş çıkışları,kuantum dalgalanmaları meydana geliyordu. Bu dalgalanmalar kısa sürdükleri ve minicik oldukları için gözlenememelerine rağmen aniden şişerek makroskobik boyuta ulaşabiliyor, yani yeni evrenlerin oluşumuna olanak sağlıyorlardı. Fakat dalgaların üst üste bindikleri noktalarda enerji yoğunluğu artarken bazı bölgelerde azalıyordu. Böylece evren bazı yerlerin sıcak, bası yerlerinde soğuk olduğu benekli bir yapı alıyordu. Enerjinin yoğun olduğu bölgeler genişlemeyi kesiyor, patlayıp şişiyordu. Soğuk benekler ise ise genişlemeye devam ediyordu. Yoğun enerjili uzay – zaman bölgelerinin patlayıp şişmesi ise yeni evrenlerin yaratılması demekti.Böylece Mega-evren okyanusunda sürekli evren adaları oluşuyordu. Şişme kuramı bu açıklamaları ile evrene ve evrendeki varlığımıza yönelik bakış açımıza ciddi değişiklikler getiriyor. her şeyden önce bütün bunlar,Büyük Patlama nın bir sefere mahsus olmadığını,Mega Evren’inin tarihinde birçok patlamanın meydana geldiğini ve gelecekte de birçoklarının olacağını öngörüyor.Bu ise içerisinde yaşadığımız evrenin Mega-Evren denen büyük okyanusun içindeki evren adalarından sadece biri olduğu manasına geliyor. Bu modele göre uzay-zaman genişledikçe yeni evrenler için yer açılıyor. Hali hazırdaki evren sayısı sonsuz. Sonsuzdan bahsettiğimiz an da muhtemel her şeyin gerçekleşmesi gibi bir durum söz konusu olduğu için imkansız diye birşey kalmıyor.Örneğin bu model,bir yerlerde tarihi ve geleceği bibim evrenimizin tıpa tıp aynısı olan başka evrenler sunduğu gibi aynı kaderi paylaştığımız kopyalarımızın da varlığını öngörüyor. Yani uzaklarda bir yerlerde bu sene yaşadığınız tüm deneyimleri yaşayan,sizinle aynı şeyleri hisseden bir ikiziniz ya da ikizleriniz var.. Her bir evrenin kaderi başlangıç koşullarıyla belirleniyor. Değişik başlangıç koşulları bizimkinden tamamen farklı fizik sabitlerine sahip evrenler doğuruyor. Bunların bazıları herhangi bir yaşama olanak sağlamazken bir kısmı bizimkiyle aynı,organik kimya temelli yaşam koşulları sunabilir.Bir kısmında ise bizimkinden çok farklı yaşam koşulları bulunabilir. Bu durumda Mega-Evren’nin bir yerlerinde Dedekorkut hikayelerinde bulunan tepegöz,belinden yukarısı dişi balık görünümlü insanlar, iki başlı ejderhalar bulunabilir.Olasılıkları genişletmek mümkün.Aklınıza gelebilecek hertürlü fantastik kurguyu yapabilirsiniz. Büyük Patlamadan önce ne vardı, her şey nasıl yoktan var oldu. Linde’nin şişme kuramına göre Büyük Patlamadan önce skaler bir alan vardı ve her şey, evrenimiz ve diğer evrenler, bu kuantum dalgalanmaları neticesi ortaya çıktı.Bu durumda yoktan varoluş sorusu, ‘’ Mega-Evren’’ denen skaler alan nasıl varoldu? Sorusuna dönüşüyor. Bu konudaki çalışmalarıyla bilinen kuramcı Alexender Vilenkin kuantum tünelleme ve dört boyutlu bir küre modellemesi ile yoktan varoluşun matematik denklemlerine ulaştığtığını söylüyor. Vilenkine göre başlangıçta sadece matematiksel formüller vardı. Her şey matematiksel formüller formatındaydı. Çoklu evren öngörülerine karşı çıkan bilim insanlarının en büyük gerekçesi ise,tahmin edildiği gibi deneyle ispatlanamaması. Bu arada bu bilim insanlarının, insan olma nokasında ki başarısıdır. Hiç bir kanalın v.s resi değilidr. Diğer yazdıklarımda taşıdığım endişelerden biri de bu tip bilimsel başarılarda dahi kendilerine pay çıkarmak istemeleridir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rapit Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2010 güzel konuymuş bunun la ilgili pek fazla bir bilgim yok ne yazıkki ama bir nebzede olsa olmuş oldu emeğine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2010 Paralel evren çok fazla açıklı teori. Çoğu şeyde paralel evrendeki siz kötü olabilir felan diye saçmalarlar. Paralel evrendeki benim en ufak düşüncem bile farklı olabilseydi ne ben olurdum ne şuan dünyada bulunan herhangi biri. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.