Sihirli Kristaller

Felix: Kristallerle ilgin nasıl başladı?

MES: Beni tabiat ana büyüttü. Ebeveynlerim çalıştığı için dedem ve Anneannem, ağabeyimle beni bahar mevsimi başlarken Erzincan' ın ilçesi şimdiki adı Kemaliye olan Eğin' e götürüyorlardı. Eğin' in kelime anlamı "Cennet Gibi Bir Bahçe" dir. Artık kendi harikalar diyarımı bulmuştum. Etrafımda çok fazla yaşıtım yoktu, kendimleydim fakat neşem, keyfim hep yerindeydi. Ağaçlar, çiçekler, hayvanlar, dağlar, taşlar, gökyüzü, yıldızlar bir nevi benim en iyi arkadaşım, sırdaşım oldular. Dedemle uzun yürüyüşlere çıkardık, dağlara tırmanırdık, mağaraların içlerine girerdik. Kristallere ilgim de böyle oluşmaya başladı. Yoluma çıkan, beğenerek topladığım kristalleri ceplerimde taşırdım, sırt üstü çimenlere yatarak gökyüzüne doğru tutar ve saatlerce izlerdim. Büyüleniyordum resmen. Çocuk olmanın saflığı ve masumiyetiyle önyargılardan bağımsızdım ve kristallerin, kendine özgülüğüne çekiliyordum.

Felix: Jeoloji Mühendisliği Eğitimi aldın, bu bilinçli bir tercih miydi?

MES: Annem, ağabeyimle benim eğitimimiz için çocukluğumuzdan beri titizlikle yakından ilgilenirdi. Beni yönlendiren kişi de annemdi. Jeoloji Mühendisliği eğitiminin benim için ne kadar uygun olduğunu ve olanaklarını anlattı. Kaldı ki hayat içerisinde raslantılara inanmıyorum, kristallere olan yakınlığım beni Güllerin Şehri Isparta' daki üniversiteye yönlendirdi.

Felix: Üniversite Eğitimin ile Kristallerle olan ilgin nasıl birleşti?

MES: Kişisel gelişim ve Ruhsallık şimdi olduğu kadar gündemde değildi. Ben gene kendim keşfettim. Sezgilerim güçlüydü ve psişik yeteneklerimin az çok farkındaydım. Yaklaşık 12 yaşımdan beri Ruhsallık ve metafizik üzerine çok okuyordum. 13 yaşında meditasyon yapmaya başladım. Kristalleri meditasyonlarıma dahil ediyordum. Üniversiteye başladığımda artık daha farklı bir dünyanın içerisindeydim. Arazilere çıkıyor, laboratuvar derslerine katılıyordum. Laboratuvarda birçok kayaç numunesi vardı ve mineralleri mikroskop altında inceledim.Makro ölçekte gördüğüm örnekler mikro ölçekte bambaşkaydı. Muhteşem renkleri, kendilerine özgü şekillenmeleri ve bir arada düzenleniş biçimleri beni çok heyecanlandırıyordu. Her dönem eklenen yeni bilgilerle yerkürenin yapısına, oluşumuna, değişimine ve dönüşümüne dair akademik bilgilerim arttı. Bilginin üstüne eklenen her yeni bilgi, benim zihnimde kıvılcımlar yaratıyordu.

Felix: Kristallerle ne tür çalışmalar yapıyorsun?

MES: Kristallerin içinde bulundukları ortama olağan halde yaydıkları manyetik enerjiden faydalanıyorum. Bu manyetik enerjinin insan bedeni ve psikolojisi üzerindeki etkilerini ayrıntılı inceliyorum ve değerlendiriyorum. Ayrıca kişilere, gruplara veya işletmelere özel danışmanlık hizmeti veriyorum. Öğrencilerimden bazılarının ileri tarihlerde kristallere yönelik danışmanlık yapmalarını arzu ediyorum ve bundan dolayı onlara bilgimi ve deneyimlerimi aktarıyorum ve yakından ilgileniyorum. Kristallerin hangi amaçlara yönelik nasıl kullanılacağına dair verdiğim seminerlere yayınlanmak üzere olan kitabım nedeniyle ara vermiştim. Fakat Eylül ayında yoğun bir programa yeniden başlıyorum ve şimdi bunun hazırlığı içerisindeyim.

Felix: Kristallerin Şifa Enerjisi ile ilgili çalışmalarından bahseder misin?

MES: Kristalleri uzunca bir dönem hemen hemen her yaştan birçok kişi üzerinde kullanma fırsatım oldu. Çalışmalarım neticesinde kristallerden yayılan enerjinin insanlar üzerindeki etkilerini ilk anda veya sürece bağlı olarak gözlemledim. Böylece zamanla kendi methodlarımı geliştirdim. Kristalleri kullanarak zihin dağınıklığına, konsantrasyon problemlerine, aşırı hareketliliğe, uyku düzensizliklerine, unutkanlığa, tiroid bezinin dengelenmesine, göğüste ve rahimde yer alan kistlerin küçülmesine veya kaybolmasına, duyguların dengelenmesine, depresyon ve anksiyeteye, sağlıklı kararlar alınmasına gibi pek çok fizyolojik ve psikolojik durumları olumlu şekilde etkileyebiliyorum. Beraberinde duyular dışı algılama yeteneklerinin geliştirilmesinde, rüya farkındalığında ve kişinin kendi farkındalığını oluşturabilmesi adına ihtiyacı olan durgun ve sakin zihinle birlikte objektif tavırlara kavuşmasındaki faydalarını her daim görüyorum. Üstelik elektromanyetik kirliliği ortamdan ve canlıların enerji bedenlerinden uygun kristalleri kullanarak uzaklaştırıyor ve mümkün olduğu kadar temizleyebiliyorum. Beraber çalıştığım kişilerle iletişim halinde kalarak geri dönüşleri almayı önemsiyorum.

http://www.derki.com/images/stories/k2resim/MESkitap-kapak.jpg

Felix: Kitabının Adı “Sihirli Kristaller” bu ismi seçmen nasıl oldu? Kitap ne zaman yayınlandı?

MES: İlk olarak Sihirli Kristaller adı zihnimde bir anda beliriverdi ve bende Facebook grubumu böyle isimlendirdim. Deneyimlerimden ve bilgi birikimlerimden yola çıkarak hazırladığım yazılarımı öncelikle burada yayınlıyorum. Shirli Kristaller, isimli kitabım

kendi yazılarımdan derlendi ve editörün gerekli gördüğü yerleri en baştan tamamlayarak yazdım. Kitabım 2010 yılının Temmuz ayının 2. haftasında piyasaya çıktı ve bir hafta süren dağıtımının ardından Türkiye genelinde yayınevlerine ulaştı. İstediğiniz yerden satın alabilir veya sipariş verebilirsiniz.

Felix: Kişisel olarak en çok hangi kristallerle çalışıyorsun?

MES: Doğanın içerisinde yer alan, suni maddeler içermeyen her şeyi çok seviyorum. Çalıştığım kristaller tamamıyla masif haldelerdir ve herhangi yapay, ekstra kimyasal bir işlem görmemişlerdir. Hepsini severek kullanıyorum ancak en çok Herkimer Elmas, Angelit, Krizopras, Kırmızı Akik, Azurit, Kristal Kuvars, Ametist, Aragonit, Turmalin çeşitleri, Yeşim ve Sugilit kristallerini kullanırım.